İÇİNDEKİLER
Sayı 203 – Mayıs 2022


Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 203 – Mayıs 2022      Yeniden Malülgazi No 14.

Yeniden Malülgazi No 14.


Bundan 1 yıl önce, Malülgazi Cd. No. 14 başlıklı bir yazı yayımlanmıştı Adalı Dergisi’nde.

Ali Erkurt imzalı yazı, “Uzun zamandan beri iskan edilmeyen, durduğu yerde tahrip olmaya başlamış bu değerli kültür mirası yapının, maddi – manevi olanaklara sahip değerli bir sanatçı tarafından satın alınmış olması umut verici. Eminiz ki konunun uzmanları tarafından projelendiriliyor ve onarım hazırlıkları yapılıyor” diye başlıyor ve şu dilekle sonlanıyordu: “Bu yapıları doğru onarmak ve ruhlarını koruyarak yaşatmak önce bir duyarlılık sonra da bilgi ve beceri işi. Çok emin ellere teslim edilmiştir eminim. Adalar Belediyesi’nin İmar Müdürlüğü’nce, KUDEB ve 5 numaralı Koruma Kurulu uzmanlarınca dikkatlice denetlenmesi gerekir. Hepsinden daha öte Adalıların da bu denetime katılması lazım. Kazanan en başta bu değerli mülkün yeni sahipleri ve elbette Adalar olacaktır.”

Üzerinden bir yıl geçti ve tadilat bitti.

Peki ne oldu? Yazıda ifadesini bulan beklenti gerçekleşti mi? Gerek mal sahibi ve uygulamayı yapanlar, gerekse Koruma Kurulu, KUDEP, Adalar Belediyesi, Adalar’a ve mirasına olan sorumluluklarının gereğini yaptılar mı?

Ne yazık ki olmadı. Hem gözlemlerimiz ve hem de sayfadaki resimlere yansıyanlar, bunun tam tersini söylüyor.

Yazının sonunda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim:

Ne Koruma Kurulu,

Ne KUDEB,

Ne Belediye,

Hiçbiri görevini yapmadı?

Bu kadar göz önünde tescilli bir kültür varlığı yapı tahrip edildi. 5. Temmuz 2021 tarihli yazıda sizlere özelliklerini tanıtmaya çalıştığımız Malülgazi 14’ ün yerinde şu anda bir ucube var.

Binanın içini göremiyoruz, içerde neler yapıldığını da bilemiyoruz. Ama dışarıdan baktığımızda gördüklerimiz şunlar: Binanın özgün sıva dokusu tahrip edildi. Bahçesindeki ağaçlar katledildi. Pencerelerinin etrafına uyduruk prekast strafordan söveler eklendi. Bu vakur ve güzel yapı önce çirkin bir kırmızıya boyandı, sonra da kireç beyazına. En küçük bir özen bir ihtimam gösterilmeden hababam usulü tamir edildi.

Daha da kötüsü çatıda bir pencere açıldı ve çatı katı oluşturuldu.

Bütün bunlar, tescilli bir yapıda basit onarım izni ile gerçekleştirildi.

Basit onarım izni ile yapı planı değiştirilemezdi, ama değiştirildi. Bu tür yığma yapılarda her türlü plan değişikliği yapının statiğine müdahaledir. İskan alanı artırılamazdı, tersine artırıldı.

Dahası var, bahçe peyzajına gelişigüzel müdahale edilemezdi ama bu da oldu.

Bütün bunlar karşısında, denetimle görevli olan kurumlar şimdi ne yapacak? Ne yapmayı düşünüyorlar?

Yukarıda saydıklarımızın tamamı 2863 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre suç. Yargı makamı ise Ağır Ceza Mahkemeleri.

Bu binayı bu duruma getiren mal sahibi, Teknik Uygulama Sorumlusu’nu geçtik.  Asıl onları denetlemeyen bütün kurumlara sesleniyoruz:

Kültür varlıkları insanlığın mirası. Bu mirasın sorumluluğu sadece mal sahiplerine bırakılamaz. Yasalar sizleri de sorumlu tutuyor.

Bu durumlara düşmemek için elimizde yeterli yasa, düzenleme, organ, yetki ve bilgi var.

Ama ne yazık ki yeterli olmuyor.
Çok üzgünüz.


Yayınlanma Tarihi: 05 Mayıs 2022  /  Son Güncellenme: 05 Mayıs 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.