İÇİNDEKİLER
Sayı 203 – Mayıs 2022


Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 203 – Mayıs 2022      Şehit Düşman, İşgalci Fransız Askeri

Şehit Düşman, İşgalci Fransız Askeri


Başlık biliyorum şaşırtıcı; tıpkı geçmiş zamandaki bir çok olay gibi. Bugün sizlerle geçmişimizin karanlıkta kalmış sayfalarından süzülüp gelen özel bir bilgiyi paylaşacağım. Bel ki farklı düşünmemize yardımcı olur ümidindeyim: Konu kısaca Heybeliada’daki düşman askerinin şahadet mertebesine erişmesi meselesi.

Emekli Korgeneral İhsan Gürkan’ın (1916-2005) anılarında (Bir General’in Askeri ve Akademik Anıları, Kastaş Yayınları, İstanbul 2002) yer alıyor bu mezkûr hadise. Çocukluk günlerinde bizzat şahit olmuş.

Ama önce Heybeliadalı İhsan Gürkan kimdir, biraz ondan bahsedeyim. İhsan 1916 yılında Heybeliada’da doğdu. Hayatında İngilizce, Fransızca, Almanca ve İtalyanca’yı öğrendi. 1950-51 yıllarında yüzbaşı olarak Kore Savaşı’na katıldı. Kore Kunuri’de gösterdiği kahramanlıklarından dolayı Kunuri Kaplanı olarak anıldı. Ardından kurmay subay olarak NATO’da görev yaptı. General olarak iki yıl Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nda hizmet etti. Başka bir çok görevden sonra XV. Kolordu Komutanıyken 1974 yılında emekli oldu. Emeklilikten sonra Heybeli Deniz Harp Okulu’nda dört yıl boyunca hocalık da yaptı.

Geldik şimdi İhsan çocukken şahid olduğu ve ana babasının kendisine sık sık anlattığı hatırasına. Sözlü tarihin şaşırtıcı örneklerinden birisi. Bu anısı esnasında annesi ve bahriyeli babası Heybeliada’da yaşamaktadırlar. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’yle Heybeli’deki Mekteb-i Bahriye, öğretime son verilerek kapatılır. Çok geçmeden aynı binada Fransız jandarma karakolu kurulur. Adanın Fransızlar’ca 16 Mart 1920 tarihinde başlayan işgali zamanında biliyoruz ki çokça gayrimeşru işler yapılmıştır. İki örnek vereyim. Biri 1920 Nisan’ın sonunda bir Fransız subayı ve bir Fransız askeri, Üsküdar Ticaret Bahriye Mektebi Müdürü Hamid Naci Bey’in adadaki evine Rus mültecileri yerleştirmek için zorla girmeleri meselesidir.[1] İkincisi de Heybeliada’ya hapsedilen ittifak askerlerine insanlık dışı kötü muamelatın yapılmasıdır.[2]

Fransız askerler bir Fransız astsubayı komutası altındaki karakolda hizmet ederlerdi. Bu jandarma erleri pijamaya benzer beyaz  bir ince ceketle pantolon giyer ve başlarında kalıpsız fes taşırlardı. Bu erlerin büyük kısmı uzun boylu, zayıf, kıvırcık saçlı ve kalın dudaklı Senegalli Afrikalılar’dı. İkişerli devriyeler halinde adada devriye gezerlerdi. Türk, Rum fark etmez bütün çocuklar onları yolda görünce yanlarında ebeveynleri bile olsa kaçacak delik ararlardı. Aslında onlardan korkan sadece çocuklar da değildi. Yetişkin Türkler de onlardan çekinirlerdi. Çün ki mezkûr hatırada geçtiği üzere “Bazı yerli Rumlar işgal altındaki Heybeli’de olur olmaz şikayetlerle bu Afrikalılar’ı Türkler’e karşı kışkırtır, tutuklattırıp karakolda dövülmelerini sağlarlardı.”

Bu günlerden birinde, adaya Türkler’in Hasan Çavuş ismiyle andıkları Müslüman bir Fransız astsubayı gelir. Heybeli’de durum birden bire değişir. Fransız Hasan Çavuş yoksul Türkler’e beyaz Fransız battaniyelerinden tutun da muhtelif yiyecek maddelerine kadar yardımda bulunmaya başlar. Rumlar dengelerin değişmesi üzerine Fransız merkezi komutanlığına bu astsubayı şikayet ederler. Bunun üzerine Heybeliada’ya Fransız merkez komutanlığından onu tutuklamak için gelen Fransız askerleri gönderilir. Hasan Çavuş gelenlere direnince çarşıdaki Aya Nikola Kilisesi önünde şehid edilir.

Elim olay bu! Bu konunun mezkûr hatıratla sınırlı kalmadan Türk, Fransız ve Senegal arşivlerinden de incelenerek ayrıntılandırılması yerinde olacaktır. Bel ki elde edilecek sonuçlarla Hasan Çavuş’un hem tarihteki yerini alması hem de ailesinin bu şahadetten haberdar edilerek onurlandırılması sağlanabilir. Hatta bu ilginç olayın bir belgesel filme konu edilerek, olayın cereyan ettiği noktaya mütevazi bir anıtının dikilmesi ve ayrıca Senegalli yetkililerle ailesinin de bu anıtın açılışına davet edilmesi kutlu bir cemile olacaktır.

[1] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, DH.EUM.AYŞ, nr. 39/62.

[2] “5 Aralık 1918 tarihli Müttefik Yüksek Komiserler toplantısından”, Foreign Office, 371/4155, 510.


Yayınlanma Tarihi: 04 Mayıs 2022  /  Son Güncellenme: 05 Mayıs 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.