Paylaş
Tüm Sayılar      2025      Sayı 244 – Ekim 2025      Felsefelogos Akademi: Adalet Üzerine Düşünmek

Felsefelogos Akademi: Adalet Üzerine Düşünmek


1997 yılından bu yana yayın hayatını sürdüren Felsefelogos dergisinin, bu yıl ikincisini düzenlediği Felsefelogos Akademi, Büyükada’da yapıldı. Geçen sene 14-15 Eylül 2024 tarihinde Bozcaada’da “Savaşlar Çağında Felsefe” temasıyla ilki gerçekleştirilen etkinlik, bu sene 20-21 Eylül 2025 tarihlerinde “Adalet” temasını işledi. Felsefelogos Akademi’de toplum için sorun olmuş, tema haline gelmiş güncel bir konu ele alınıyor. Böylece söz konusu sorunun, temanın felsefi bir derinlikle kavranmasını sağlamak amaçlanıyor.

Açılış konuşmasını Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat ve Felsefelogos Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Sinan Özbek yaptı. Adalar Belediye Başkanı Akpolat, “Adalet hukukun vicdanıdır. Adalet varsa hukuk gerçekten vardır, adalet varsa hak yerini bulur. Ama adalet yoksa en güzel yasalar bile kâğıt üstünde kalır,” sözleriyle etkinliğin önemini vurguladı. Felsefelogos Akademi’nin, “Adalet”i tartışmasını çok önemli bulduğunu vurgulayan Akpolat, ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu da ifade etti.

Ardından söz alan Felsefelogos Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Sinan Özbek, Akademi’nin özgün formatını anlattı. Özbek, amaçlarının Felsefelogos Akademi’de tartışmaya açtıkları konuyu bilen bir kişinin anlattığı, katılımcıların dinlediği bir etkinlik olmaktan çıkarıp birlikte düşünmenin canlı bir pratiğine dönüştürmek olduğunu belirtti. Bunu gerçekleştirebilmek için konuşmacıların hazırladıkları makalelerini, kayıt yaptırmış katılımcılara önceden gönderdiklerini söyledi. Katılımcılar arasından talep eden iki-üç kişinin de tartışmacı olarak seçtiği metin üzerine konuştuğunu anlattı. Bu, konuşmacının sunduğu metnin sıkı bir eleştirisinin yapılmasını ve konuşmacının kendi metnini yeniden düşünüp düzeltmesini sağlıyor. Özbek, böylece her oturumda bir konuşmacının metnini sunmasının ardından, iki-üç tartışmacının eleştirileri ve katkılarıyla tartışmanın açıldığını, sonrasında ise katılımcıların sorularıyla sürece dâhil olduklarını ifade etti. Katılımcıların da sunulan metne daha önceden sahip olmasının, tartışmanın verimliliğini arttırdığını ekledi. Böylece Akademi, klasik sempozyum formatının ötesine geçerek herkesin aktif rol aldığı bir düşünce ortamı yarattı.

Bu yıl “adalet” meselesi, doğal adalet anlayışındaki kusurlardan dağıtıcı adalet teorilerine, Marx’ta adalet, insan doğası ve özgürlük ilişkilerinden Hegel’de sistem olarak adalete, sessizlik etiği ve toplumsal görünmezlikten liberal-muhafazakâr çıkmazlara kadar geniş bir yelpazede ele alındı. Yoğun ilgi gören programa bu yıl beklenenin üzerinde bir katılım oldu. Belirlenen kontenjanın üzerine çıkmak zorunda kalındı. Katılamayanlar, bir sonraki yıl mutlaka katılmak istediklerini belirtirken, bu yıl katılanlar da aynı deneyimi yeniden yaşama isteklerini dile getirdi. Bu durum, Felsefelogos Akademi’nin her geçen yıl daha geniş bir topluluğa ulaşan ve merak uyandıran bir etkinliğe dönüştüğünü ortaya koydu.

İlk gün Prof. Dr. Hamdi Bravo’nun “Doğal Adalet Anlayışımızdaki Kusurlar” başlıklı konuşmasıyla başladı; tartışmacılar Esra Barış ve Bertan Bilgiç oldu. Ardından Doç. Dr. Engin Delice, “Dağıtıcı Adalet Teorilerinde Refah ve Eşitlik Sorunu”nu ele aldı; Zeynep Çalışkan ve Dr. Enis Elmas bu oturumda tartışmacıydı. Prof. Dr. Kurtul Gülenç’in “Trajik Hata, Şiddet ve Adalet” başlıklı sunumu Melis Şensöz ve Dr. Ertan Aslan tarafından tartışıldı. Günün son oturumunda Prof. Dr. Işıl Bayar Bravo, “Adaletin Gölgesinde Kalanlar: Sessizlik Etiği ve Toplumsal Görünmezlik Üzerinden Bir Adalet Eleştirisi” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi; Dr. Emre Elmas ve Barkın Can Topçu’nun katkılarıyla tartışma derinleşti.

İkinci gün Prof. Dr. Türker Armaner’in “Hegel’de Bir Sistem Olarak Adalet” başlıklı sunumuyla başladı. Armaner’in çözümlemeleri Serap Kıral tarafından tartışıldı. Ardından Doç. Dr. Ferda Keskin, “Marx’ta Adalet, İnsan Doğası, Özgürlük İlişkisi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi; Seçil Akçay ve Dr. Yıldız Önen tartışmacı olarak yer aldı. Öğleden sonraki oturumda Prof. Dr. Armağan Öztürk, “Hayek’in Adalet Yorumu veya Liberal-Muhafazakâr Çıkmaz Üzerine” başlıklı konuşmasını yaptı; tartışmacılar Serap Kıral ve Dr. Elif Madakbaş Gülenler oldu.

Sempozyumun kapanışında Prof. Dr. Sinan Özbek, “Marx: Adil Olan Üretim İlişkisine Uygun Olandır ya da ‘Adalet, Zorla Elde Edilen Hâkimiyettir’” başlıklı sunumunu yaptı. Ebru Tutu ve Şafak Ayhan’ın katkılarıyla ilerleyen tartışmada Özbek, adalet tartışmalarına Marksist bir perspektiften yaklaştı. Konuşmasında, adaletin tıpkı ahlak gibi bir “üstyapı kurumu” olduğunu vurguladı. Özbek’e göre bu, her toplumsal ilişki, üretim biçimi ve üretim tarzının kendi adalet anlayışını yarattığı anlamına geliyordu. Bu durumda adil olan, toplumun üretim tarzına uygun olandır, uymayansa adil değildir. Dolayısıyla kapitalizm de adil olmamakla yargılanamaz. Yani adalet, soyut ve evrensel bir ilke olmaktan çok, içinde bulunduğu toplumsal yapının ürünüdür. Özbek, bu anlayışla Marx’ın “Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar!” ilkesinin, ütopik bir slogan olmaktan çıkıp, belirli bir toplumsal düzenin adaletini ifade eden somut bir ilkeye dönüştüğünü belirtti. Bu güçlü analiz, adaletin sadece bir yasa ya da ahlak meselesi değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir mesele olduğunu gösterdi.

Etkinlik yalnızca salonda kalan tartışmalarla sınırlı olmadı. Bütün oturumlar kayıt altına alındı ve Felsefelogos YouTube hesabı üzerinden paylaşılmak üzere arşivlendi. Böylece katılamayanlar da konuşmaları takip etme imkânı bulacak, aynı zamanda bu tartışmaların kalıcı hale gelmesi sağlanacak. Bu yönüyle Akademi, sadece orada bulunanların değil, çok daha geniş bir kitlenin erişebileceği bir felsefi birikim yaratmayı hedefliyor. Ayrıca sosyal medya platformları üzerinden yapılacak paylaşımlar, tartışmaların yankısını daha da genişleterek farklı çevrelerden okur ve dinleyicilerin ilgisine sunacak. Böylelikle Felsefelogos Akademi, mekân ve zamanla sınırlı olmayan, her yıl biraz daha büyüyen bir felsefi hafızanın parçası haline geliyor.

Programın sonunda Felsefelogos dergisi, Akademi’de sunulan metinlerin tartışmalardaki eleştiriler ve katkılar ışığında yeniden gözden geçirilerek makalelere dönüştürüleceğini ve “Adalet” başlıklı özel bir sayı olarak yayımlanacağını duyurdu. Böylece hem etkinlikte üretilen tartışmalar kalıcı hale getirilecek hem de felsefi düşüncenin toplumsal meselelerle bağını güçlendiren bir yayın ortaya çıkmış olacak. Ayrıca, yoğun geçen programın sonunda Felsefelogos Akademi, bir sonraki yılın temasını belirlemek için katılımcılardan önerilerini aldı. Gündelik yaşamı ve güncel meseleleri felsefe ile buluşturma hedefiyle, gelecek yıl için de dikkat çekici bir tema belirlenmeye çalışılıyor. Bu yaklaşım, felsefenin sadece geçmişle ilgili bir alan değil, aynı zamanda bugün ve gelecek için de hayati sorular sorduğunu bir kez daha kanıtladı.


Yayınlanma Tarihi: 06 Ekim 2025  /  Son Güncellenme: 07 Ekim 2025


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.