Bazen hatırlamanın en iyi yolu yavaşlamaktır. Adalı Dergisi Ekim sayısında Adalar’ın sessiz çağrısını dinliyoruz. Sakin adımlarla, doğanın ve belleğin izinde.
Keyifli okumalar dileriz.
Bazen hatırlamanın en iyi yolu yavaşlamaktır. Adalı Dergisi Ekim sayısında Adalar’ın sessiz çağrısını dinliyoruz. Sakin adımlarla, doğanın ve belleğin izinde.
Keyifli okumalar dileriz.
Otel ve gazino olarak tasarlanmasına rağmen bu işlevi hiç gerçekleşmeyen yapı, uzun yıllar boyunca yetimhane olarak kullanıldı; savaş dönemlerinde sığınmacılara ve askerlere ev sahipliği yaptı. 1964’ten bu yana ise, altmış bir yıldır kimsesiz, terk edilmiş durumda. Bu uzun yalnızlık hâli, terk edilmişlik ve harabiyet, yapının hikâyesinin ayrılmaz bir parçasına dönüştü. Yetimhane belleğinin ardından gelen bu “boşluk belleği”, bugün hâlâ binayı merak uyandırıcı, gizemli bir mekân olarak ayakta tutuyor.
Ali Erkurt | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Adalar Belediye Meclisi, 2025 yılının ilk toplantısında Sakin Şehir (Cittaslow) Ağı’na katılmayı oybirliği ile onayladı. Yeni yönetim döneminde konuyu gündeme, oradan da meclise kadar getiren Necla Ağmal’dan gerek ilçemiz gerek İstanbul için çok önemli olan bu karara dair sürecin hikayesini aktarıyoruz: “Huzurun adresi olması gereken Adalar, hepimizin yakındığı gibi son yıllarda artarak İstanbul’un yoğun kent baskısı altında kalıyor.
Necla Ağmal | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Prens Adaları asırlardır İstanbul’un deli hızı içinde bir “karşı ses” gibidir. Yüzyıllardır bir sığınak, bir yavaşlama mekânı, manastırlar ve kendine yeten ekonomisi ile 18.yüzyılı tamamlayıp 19.yüzyıldan bu yana da kentin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin nefes alanı olmuştur. Bu özelliğiyle Adalar, aslında henüz Cittaslow unvanı almadan da “yavaş şehir”in özünü yaşatan bir örnektir. Ancak bugün, bu nitelik hem tehdit hem de bir fırsat mı? Adalar bir yandan halihazırda güçlü bir marka değeri kazanmış durumda ve diğer yandan...
Ali Erkurt | 07 Ekim 2025, Salı
Adalar’ın kimliğini çözümlemek, sabit ve hareketli değerler arasındaki ince dengeyi kavramaktan geçer. Sit statüsü, bu coğrafyanın tarihsel ve doğal mirasını koruyan ağırbaşlı bir şemsiye gibidir; sakin yaşam kimliği ise aynı alanın gündelik ritmini, toplumsal alışkanlıklarını ve ekonomik damarlarını besleyen canlı bir akıştır. Bu iki yön, ekonomideki sabit sermaye ile hareketli sermaye arasındaki karşılıklı bağımlılık gibi, birbirinden ayrı düşünülemez. Koruma olmadan yaşamın ritmi anlamsızlaşır, ritim olmadan da korunan değerler zamanla boş bir deniz kabuğuna dönüşür
Kenan Göçer | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Ege Denizi’ndeki tüm adalar ve kıyı kentlerinin benzer sorunları var. En önemli sorunların başında da turizm baskısı altında doğal dengenin nasıl korunabileceği sorunsalı geliyor. Doğal güzellikleri, denizi, güneşi yaşamak için binlerce tatilci özellikle yaz aylarında Ege adalarına ve kıyı kentlerine akın ediyor. Genellikle kendi nüfusuna göre ve sınırlı kaynaklara sahip bu adalar turizm baskısı altında büyük zorluklar yaşıyorlar.
Yasemin Ahi | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Prens Adaları’nda çok tartışılan konu, adalarda insan taşıma aracı olarak kullanılan Adabüsler’dir. Adalar’da servis arabası fikri bana da hoş gelmemişti fakat adamıza gelen yanları açık “cici-bici” dediğim Adabüsler’i sevmiştim. Değişeceklerini duyunca, eskisinden daha yüksek, daha geniş araçlar beni de düşündürdü. İtiraz edenler oldu. Sloganlar atıldı, videolar paylaşıldı, yazılar yazıldı fakat muhatap olarak maalesef Adalar Belediyesi’ni seçmişlerdi oysa doğrudan Bakanlığa müracaat edilmeliydi ve zaten yeni araçlar hazırdı.
Sosi Cındoyan | 06 Ekim 2025, Pazartesi
İstanbul’un Prens Adaları’nın en bakir koylarından biri, 9 Eylül 2025’te yaşanan bir yıkımla gündeme geldi. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) kaçak işletmeyi kaldırma gerekçesiyle başlattığı müdahale çevre tahribatına dönüştü. Alman Koyu’nda yaşananlar, yalnızca bir kıyının değil, kamu yararına korunması gereken tüm kıyıların geleceğini tartışmaya açtı.
Hüseyin Sarısayın | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Bindiğim vapur iskeleye yanaşırken yüzümde kendiliğinden bir gülümseme oluştuğunu fark ettim yıllar içinde. Ada’da yaşayanlar bunu anlarlar. Ada’nın bize sunduklarına kavuşmanın mutluluğudur bu. Büyük kentten yarım saat uzaklıkta da olsak, iskeleye iner inmez hava değişir, koku değişir, telaş ve gürültü farklılaşır... Tarihi iskeleden çıkarken de sol yanınızda gördüğününüz Ksidas kitapevi, tarihe, kültürel mirasa adım attığınızın kanıtlarından biridir. Yüz sekiz yıldır ayakta duran bu kitapevinin vitrinine de bakmadan geçemezsiniz.
Ayda Özlü Çevik | 06 Ekim 2025, Pazartesi
1997 yılından bu yana yayın hayatını sürdüren Felsefelogos dergisinin, bu yıl ikincisini düzenlediği Felsefelogos Akademi, Büyükada’da yapıldı. Geçen sene 14-15 Eylül 2024 tarihinde Bozcaada’da “Savaşlar Çağında Felsefe” temasıyla ilki gerçekleştirilen etkinlik, bu sene 20-21 Eylül 2025 tarihlerinde “Adalet” temasını işledi. Felsefelogos Akademi’de toplum için sorun olmuş, tema haline gelmiş güncel bir konu ele alınıyor. Böylece söz konusu sorunun, temanın felsefi bir derinlikle kavranmasını sağlamak amaçlanıyor.
Melis Şensöz | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Prens Adaları’nı yalnızca gezerek değil, fotoğraflar aracılığıyla izlemek de başlı başına büyüleyici bir deneyim. İstanbul’un bu eşsiz adalar topluluğu, hem doğası hem de tarihsel katmanlarıyla her daim sanatçılara ilham veren bir kaynak oldu. Bu ilhamın en son ve etkileyici örneklerinden biri, 28 Eylül 2025 tarihinde Adalar Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu: “Prens Adalarını Fotoğraflayanlar” başlıklı belgesel fotoğraf gösterisi büyük ilgi ile izlendi.
Adalı Dergisi | 07 Ekim 2025, Salı
Uzun bir aradan sonra, nihayet Burgazada’daki ‘Adalar Su Sporları Kulübü’nün (ASSK) geleneksel Çocuk Kıyafet Balosu’na katılabildim. Eski adalıların çok iyi bildiği ve hem büyüklerin hem küçüklerin, el birliğiyle hazırladığı bu balo, her yıl 31 Ağustos’ta gerçekleşir ve daima büyük bir hevesle beklenir. Yıllarca sürdü bu gelenek. Adadan uzak kaldığım süreç içinde özlemini çektiğim eski günleri anarak epey mutlu oldum. Ne biçim nostalji yaptım. Uzunca bir süre Mirey Göldağ’ın çabalarıyla gerçekleşen bu sevimli etkinliğe elde olmayan nedenlerle katılım gösteremiyordum...
Bercuhi Berberyan | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Son üç ay içinde Marmara’nın ortasındaki adalar olarak bilinen Marmara takımadalarına iki kez gittim. İlkinde, Nisan sonunda, bu adaların en büyüğü ve merkezi Marmara Adası’na, ikincisinde de Eylül başında Avşa Adası’na. Her ikisi de Marmara Adaları Belediyesi’yle, bu adaların son yıllarda yürüttüğü çok sayıda projeyle öne çıkan sivil toplum kuruluşu Galimi- Çınarlı Derneği’nin işbirliği içinde düzenledikleri turizm toplantılarına konuşmacı olarak davet edilmemle gerçekleşti. Marmara Adası’na 1979 yılında gitmiştim ilk olarak.
Halim Bulutoğlu | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Deniz, sınırları olmayan, sonsuzluk hissi veren ve kaybolmuşu yutmaya hazır bir boşluktur. Günümüzden binlerce yıl önce denizciler, bu bilinmezlikte yollarını nasıl buluyorlardı? Neydi onları bunca zorluğa rağmen denizlere çeken? Seyirlere durgun sularda başladılar; yüzen kütükler ve şişirilmiş hayvan tulumlarıyla. Sonra kürek çekmeye başladılar ve karalardan biraz daha uzaklaşmak mümkün oldu. Ve nihayet yelken keşfedildi. Bu keşif, denizciliği tarihin en önemli belirleyicisi hâline getirdi. İnsanlar, ilk kez kendi kas güçlerinden başka bir güce kumanda etmeyi başardı
Mualla Erkurt | 06 Ekim 2025, Pazartesi
13 Şubat 2025 – İstanbul’dan Johannesburg’a, 14 Şubat 2025 – Johannesburg – Victoria Şelaleleri Bölgesi, 15 Şubat 2025 – Victoria Şelaleleri, 16 Şubat 2025 – Victoria – Hwange Milli Parkı, 17 Şubat 2025 – Hwange Milli Parkı, 18 Şubat 2025 – Hwange Milli Parkı – Victoria Falls
Ayşegül Bayraktar | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Ankara'da Kültür Yolu Festivali kapsamında açılan güzel bir sergi var. Mustafa Ayaz Müzesi, çağdaş Türk sanatının önemli isimlerinden Balkan Naci İslimyeli’yi (1947 – 2022) anan İz ve Bellek sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçının sanata bakışını ve elli yıllık sanat hayatı boyunca ürettiği eserleri bir araya getiren bu retrospektif sergi, İslimyeli’nin doğum günü vesilesiyle 20 Eylül’de açıldı ve 16 Kasım 2025 tarihine kadar görülebilecek.
Adalı Dergisi | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Tepeköy’de yürüyoruz - İskele tarafından gelen bir grup insan, biri yaklaşıp soruyor- Plaja nereden gideriz? İçimden dağa doğru devam edin demek geçiyor- yutkunup plajın deniz tarafında olduğunu anlatıyorum Adalar Müzesi çıkışında araç beklerken yaklaşan biri, emlak vergisi için hangi mahkemeye başvurulması gerektiğini soruyor. Aramızda bilen olmayınca, siz en iyisi bir avukata sorun dendiğinde gelen cevap, ben zaten avukatım.
Nezih Bayraktar | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Ekim 1940 ayının gazetelerinde Adalar’daki yangınlar ve Ada vapurlarında yaşanan izdiham haberleri öne çıkıyor. Bu haberlerin ilginç yanı her iki konuda da bazı gazetelerin olayları yöneticilerden farklı şekilde değerlendirmeleridir. Heybeliada’da orman arazisinde çıkan bir yangın bazı gazeteler tarafından abartılarak haberleştirilirken bazı gazetelerde yangında küçük bir fundalık arazinin etkilendiği belirtiliyor. Valilik de yangını abartarak veren gazeteleri yalanlıyor.
Cihan Yiğin | 06 Ekim 2025, Pazartesi
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.
Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.
