İÇİNDEKİLER
Sayı 207 – Eylül 2022


Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 207 – Eylül 2022      Paşabahçe Vapuru’nun Yeniden Denize Dönüş Yolculuğu

Paşabahçe Vapuru’nun Yeniden Denize Dönüş Yolculuğu


Paşabahçe Vapuru suya batırılma veya hurdaya çıkarılma aşamasındayken 2017’de change.org’ta başlattığım ve 10 bine yakın İstanbullunun desteğini alan bir imza kampanyasının ses bulmasıyla yüzer hale geldi. Kampanyayı adım adım takip eden medya, kentliler ve yeni yönetim; tarihine, anılarına sahip çıktı.

Kampanyanın yanı sıra İBB ve Şehir Hatları’na gönderdiğim başvuru dilekçeleri en sonunda 2019’da göreve gelen yeni İBB yönetimi tarafından dikkate alındı. Vapurun kurtarılması için gösterdiğim gayretlere ve kentlilerin sesine kulak veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş, İBB ve Şehir Hatları yetkililerinin gayretleri sayesinde vapur adeta bir ‘kurtarma operasyonuyla’ denize kavuşturuldu.

“Korunmaya değer kent dokusu” tesciline rağmen 10 yıl Beykoz Belediyesi iskelesi önünde kaderine terk edilmiş halde bekletilen Paşabahçe, hurdaya çıkarılmaktan son anda kurtarıldı. Haliç tersanesinde Şehir Hatları tarafından restore edildi. 70 yaşındaki Paşabahçe Vapuru, 1 Eylül’den itibaren Büyükada – Kabataş seferlerine başladı. Öğle saatlerinde ise vapurun kültürel etkinliklerde kullanılması planlanıyor.

 

Paşabahçe vapurunun beş yıl öncesinden bugüne gelişinin hikayesini yeniden bir hatırlayalım:

2017 yazının ortalarında Büyükada’dan arkadaşım Veysel Bingöl ile çocukluğumuza Paşabahçe Vapuru’na gittik. Paşabahçe vapurunun içler acısı halini gördük. Paşabahçe vapurunu Beykoz Belediyesi’nin tam karşısında demir kapılarla çevrili bir iskeleye bağlamışlar, ‘izinsiz girilmez’ levhaları koymuşlar. Çocukluğumuza, vapurumuza dönmenin heyecanı ile fotoğraf çekmeye başladım. Az sonra bir güvenlik görevlisi yanımıza geldi. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu, izin alınması gerektiği uyarısında bulundu. “İskeleye bağlı açık bir vapurun fotoğrafını çekmek nasıl yasak olabilir ki?” dedim. Neyse, izin almamız gerektiğini söyleyince “Peki alalım” dedik. Beykoz Belediyesi’ne doğru yöneldik. Paşabahçe Vapuru o günlerde Beykoz Belediyesi’nin envanterinde. İki farklı daireden izin alıp bir güvenlik görevlisi eşliğinde çocukluğumuza Paşabahçe Vapuru’nun içine girebildik.

1952 yılında İtalya’nın liman kenti Taranto’da inşa edilen,  iki buçuk günde kendi motor gücüyle İstanbul’a gelen ve İstanbul’da 18 deniz mili hızla Galata Köprüsü’nden, Kabataş’tan Adalar’a ve Yalova’ya seyir yapan Paşabahçe Vapuru sanki 150 yaşındaymış gibi yıpranmış haliyle gözümüzün önünde duruyordu. Heyecan içinde bindiğimiz vapurun güverte tahtaları içinden otlar fışkırıyordu. Birçok bölümü daha önceki nikâh ve sergi salonu olarak kullanımından dolayı kapalı, o güzelim açık bej rengi koltuklar, masalar, lambalar ve muhteşem bar artık yoktu. Girişte sadece belki de en son seferini yaptığı Köprü, Büyükada, Kınalıada, Burgazada, Yalova yazısı duruyordu. Hüzünle dolaşıyoruz açık olan alanları. Heybeliada’ya yanaştığında Büyükada’dan duyduğumuz güçlü motorlarının sesi artık yoktu. Ne güzel sesi vardı Sulzer marka makinelerinin.

Paşabahçe Vapuru’nun Hüznü

Çocukluğumuzda hep onu sorardık, “Hangi vapurun bacasından geçilir?” diye. Bacasının içinden merdivenle üst güverteye çıkılırdı. Yine çıktık üst güvertede baca eski ihtişamında fakat güvertenin tahtalarının çivileri yerinden oynamış içinde otlar, çer çöp çıkmış. Aşağıya düşmemek için dikkatliyiz. Vapurun hüznünün fotoğraflarını çekiyoruz. Çocukluğumuzu arıyoruz. Fakat durum o kadar kötü ki ağzımızdan söz çıkmıyor. Güvenlik görevlisi bizim hüznümüzü paylaşıyor eşlik ederken. Şimdi bu vapur 6-7 milyon lira bulunamazsa artık burada kalamayıp dalış sporlarına hizmet için Boğaz’ın serin sularına batırılacaktı. Belediye yetkilileri, vapurun batırılması sırasında pas ve korozyondan çevreye zarar vereceği uyarısı yapan sivil toplum kuruluşlarına karşın İTÜ’den gelecek raporu beklediklerini söylüyordu. Paşabahçe Vapuru’na veda edip, ‘bu vapur batırılmasın’ temennisiyle görevlilere teşekkür edip Beykoz’dan ayrıldık.

Eve gelip Paşabahçe Vapuru için internet üzerinden kısa bir araştırma yaptığımda gerçekten çok üzüldüm. Adına beste yapılan, herkesin hayranlıkla izlediği bu vapurun batırılacak olması beni derinden sarstı. 2008 yılında mimar, karikatürist, sanatçı Behiç Ak ve arkadaşları tarafından İstanbul 4 numaralı Koruma Kurulu’na Paşabahçe, Fenerbahçe ve Maltepe vapurlarının koruma altına alınması yönünde başvuru yapılmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 4 numaralı kurulu tarafından 24 Eylül 2008 tarihli 2399 sayılı kararla Paşabahçe, Fenerbahçe ve Maltepe vapurları, kent anılarına katkıları nedeniyle ‘Korunmaya değer kent dokusu’ ilan edilmişti.

8 Aralık 1972 günü Marmara Denizi’nde seyreden Paşabahçe Vapuru’nda bir doğum gerçekleşmiş. Heybeliadalı Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu Paşabahçe Vapurunda doğan ilk kişi olarak olay ve adı vapurun seyir defterine yazılmış.

Sonra 14 Aralık 2017’de gazeteci arkadaşım Fügen Ünal Şen’in önerisiyle Change org’da imza kampanyası başlattım. Binlerce İstanbullu katıldı ve imza verdi. Fakat yetkililer bu imzalara ve medyada çıkan haberlere karşılık sessizliklerini korudu. Paşabahçe Vapuru Beykoz’da bağlı bulunduğu iskelede bakımsızlıktan çürüyordu. 2017 ve 2018 yılları öylece geçti.

En Umutsuz Olduğum An

31 Mart yerel seçimlerinde mazbatası alınan Ekrem İmamoğlu 23 Haziran seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu. Bu yeni dönem içerisinde 4 Temmuz’da İBB Beyaz Masa’ya, ‘Ekrem İmamoğlu’na açık çağrı’ adı altında bir metni yolladım.

Metinde şunları yazdım:

“Paşabahçe Vapuru’nu kurtarın. İstanbul’un tarihinin bir parçasının yok olmasına göz yummayın, izin vermeyin. Paşabahçe Vapuru’nu restore edin. İstanbul, Paşabahçe Vapuru ile daha güzel.”

Bu çağrıya Şehir Hatları İşletmesi’nden 12 Temmuz’da şöyle yanıt geldi:

“ 04.07.2019 tarih ve 1-180463596871 no’lu başvurunuz:

Başvurunuzda yer alan konu ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları. A.Ş ile görüşülmüştür. Görüşme neticesinde tarafımıza verilen bilgi aşağıdaki gibidir:

Paşabahçe Vapuru’nun ekonomik ömrünü doldurmuş ve yolcu taşıma hizmetine devam edemeyecek olması sebebiyle 2010 yılında envanterden çıkarılmıştır. Beykoz Belediyesi’ne satışı gerçekleştirilen Paşabahçe gemisinin tekrar hizmete sokulması şirketimizce planlanmamaktadır.”

Bu cevap kampanyada umudumun artık yok olduğu andı. 

Peki, Umutlar Nasıl Tekrar Yeşerdi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun isteğiyle 28 Ağustos 2019 yılında Adalar’ın ulaşım sorunlarının masaya yatırıldığı “Adalar Ulaşım Çalıştayı” Büyükada Anadolu Kulübü’nde toplandı. Toplantı öncesi Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a Paşabahçe Vapuru’nun durumunu anlattım ve vapuru kurtarmalarını istedim. Kendisinden bir randevu talep ettim. 18 Eylül günü Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a Haliç Tersanesi’nde makam odasında Paşabahçe Vapuru’nun son durumunu anlattım. Paşabahçe Vapuru’nun kurtarılmasını talep eden bir dilekçe verdim. Ayrıca 2017’den beri yaptığım mücadeleyi, imza kampanyasını, basında çıkan haberleri, Paşabahçe Vapuru’nun içine girdiğimde çektiğim fotoğrafları ve vapurun hikayesini içeren bir dosyayı sundum. Sinem Dedetaş beni duyarlılıkla dinledi. Gereğini yapacağını belirtti. Aradan bir aydan biraz fazla zaman geçti.

Paşabahçe Vapuru için Hurdaya Çıkma ve Sökümü İhalesi Açıldı

23 Ekim’de ilan.gov.tr’de 4 Kasım 2019, saat 16.00’da İstanbul Liman Başkanlığı tarafından ‘Türk bayraklı Paşabahçe isimli geminin bulunduğu yerde satışı ve söküm bölgesi dışında sökümüne dair’ ihale ilan yayınlandı. Paşabahçe Vapuru’nun batırılmasından vazgeçilmiş. 1990’da tıpkı Dolmabahçe Vapuru gibi yok olmasına, sökülmesine, hurdaya çıkmasına, jilet olmasına karar verilmişti. Yeniden imza kampanyasını güncellemek gerekiyordu. Öyle de yaptım. Bu sefer kampanyayı ‘Paşabahçe Vapuru kurtarılsın, tarihi değerimiz yaşatılsın.’ başlığıyla başlattım. On bine yakın imza toplandı.

İmza kampanyasını duyan ve bu mücadeleyi yakından izleyen eski dost ‘Bir Boğaziçi Efsanesi Vapurlar’ belgeseline imza atmış belgeselci ve film yönetmeni Cengiz Özkarabekir, Ekrem İmamoğlu’na ve üst düzey belediye yetkililerine Paşabahçe Vapuru’nun kurtarılması için harcadığımız emeklerden bahsetti.

27 Ekim 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Şehir Hatları A.Ş Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a  “İstanbulluların kampanyası var vapur için, gereken neyse yapalım ” demesinin ardından yoğun çabalar sonucunda söküm ihalesi iptal edildi. Beykoz Belediyesi ile vapurun şehir hatlarına devredilmesi görüşmeleri başlatıldı. Beykoz Belediye Meclisi aldığı kararla hibe edilen vapuru tekrar Şehir Hatları’na devretti.

10 Şubat’ta 2020’de iki römorkör eşliğinde yorgun Paşabahçe Vapuru 2010 yılından beri bağlı olduğu Beykoz Belediye İskelesi’nden Kabataş İskelesi’ne götürülürken ben de bu tarihi ana bir başka motorla yakından takip ederek tanıklık ettim. Vapur Haliç Tersanesi’nde restorasyona alındı. İlk günden beri Paşabahçe Vapuru’nda olduğu bilinen “Artemis” kabartması da restore edildi. Haliç Tersanesi’nde profesyonel ekiplerle yapılan çalışmada, eserin üzerindeki boya katmanları sökülerek orijinal ahşap katmanına ulaşıldı. 1952 yılı yapımı Paşabahçe Vapuru’nda Sulzer marka dizel makineler kullanılmıştı. Şehir Hatları, Paşabahçe Vapuru’nu orijinal ana makineleri ile yeniden yüzdürmek istedi. Ancak yapılan değerlendirmeler sonucunda orijinal makinelerin kullanılabilecek durumda olmaması, iki zamanlı olması ve yardımcı makinelerden bağımsız değerlendirilememesi nedeniyle ana makinelerin kullanılamayacağı anlaşıldı. Makine dairesindeki boru donanımı, valfler, pompalar, jeneratör, kompresör ve hidrofor dahil tüm sistem değiştirildi. ABC marka (Anglo Belgian Corporation) makineler tercih edilerek gürültü emisyonu, Co2 salınımı ve günümüz şartlarına uygun yakıt tüketimi ile motor ve bileşenlerinin uzun ömürlü olması sağlandı. Motor gücü 1800 HP’ye yükseldi.

Paşabahçe Vapuru, seyir güvenliği de göz önüne alınarak, Haliç Tersanesi’nde orijinaline uygun şekilde restore edildi ve 13 Ağustos günü Haliç Tersanesi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir törenle, 2010 yılından bu yana ayrı kaldığı İstanbul sularına kavuştu.  Haliç’te Rahmi Koç Müzesi’nin iskelesinde bağlı bulunan Fenerbahçe Vapuru’nu selamlayarak törene katılanlarla bir deneme seferi yaptı.

Paşabahçe Vapuru 70. yaşında, Büyükada – Heybeliada- Kabataş arasında ilk defa 1 Eylül günü tarifeli seferlerine başladı. Paşabahçe Vapuru’nu yeniden kente kazandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve Şehir Hatları İşletmesi Genel Müdürü Sinem Dedetaş’a çok teşekkür ediyorum. Change.org’ta imza kampanyasına katılarak destek verenlere, konuya yakın duyarlılık gösteren medya çalışanlarına, Paşabahçe Vapuru’nun hurda olmasını istemeyen tüm dostlara ve İstanbullular’a minnettarım.

 

İstanbul tarihinin derinliklerinde kaybolup gitmekten son anda kurtarılan Paşabahçe Vapuru, eski güzelliğine ve gücüne kavuştu, Marmara sularında yeniden martılara bir yolculuğa çıktı.

 


Yayınlanma Tarihi: 06 Eylül 2022  /  Son Güncellenme: 06 Eylül 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.