Paylaş
Tüm Sayılar      2025      Sayı 238 – Nisan 2025      Dünya Kadınlar Günü ve Tiyatro Günü

Dünya Kadınlar Günü ve Tiyatro Günü


Yıllarca ne kutlamalar yaptık Dünya Tiyatro Günü’nde… Biz de sahnelerdeyken, tabiri caizse tuzumuz kuruyken. Bizimki kadar her daim geçmişini özlemle anıp, arayan ülke yoktur herhalde dünyada. Bildik bileli “Nerede o eski bayramlar” sözü dillere pelesenk olmuştur. Şimdilerde bu özlem duyulan günlere yenileri eklenip duruyor. Kısa süre önce bir Dünya Kadınlar Günü geçirdik. Tüm ülkede eğrisi doğrusundan çok kimi etkinlik yapılabildi, kimi yapılamadı, bitti gitti. Eh ülkenin genel karmaşasından yapılamayanlar da pek dert değil. Nasılsa ertesi gün eski hamam eski tas olacaktı. Zaten kadınlarımız yılda bir kez baş tacı, diğer günler yer taşı. Bu sözü ben uydurmadım… Annem söylerdi.

Vallahi bu günün, özel bir gün sayılıp kutlanmasının ne anlamı var bilemiyorum! (Hele ülkemizde…) Kaldı ki o gün bile, özünde değişen bir şey olmuyor. Yapılanlar, konuşulanlar, erkek destekli etkinlikler hepsi göstermelik oluyor. Tüm şehirlerdeki -hiçbir işe yaramayacağından emin olduğum- etkinlikleri izleyemedim tabii ama tahmin edebiliyorum.

Şişli Belediyesi, daha başı belaya girmeden önce kimi seçilmiş kadınlara yemek verdiydi ki ben de onlardan biriydim. Sonrasında da  söyleşi imza günü falan gibi şeyler olacaktı benim için. Olamadı. Arka arkaya geldi iptal haberleri. Belediyelerle ilgili ortalığı alt üst eden durum malum… Olsaydı da doğrusu keyfine bile varamazdım, haber kanallarında defalarca gösterilen öyle olaylar gördüm ki biri bile ülkemizin acı gerçeğini gözler önüne sermeye yeter. Ayrıca ben kadınlar için ‘Hayvanlar Günü’ gibi bir gün olmasını da biraz onur kırıcı buluyorum.

Dünya Kadınlar Günü’nde, kadınlar, ‘kadına uygulanan şiddet’e tepki olarak düzenledikleri bir etkinlikte, ‘erkek’ polislerden dayak yediler. Toplandılar, konuşmalar yaptılar, yürüyeceklerdi. Polis, engel olmak istedi. Neden? Bilinmez. İster. O polistir, tam yetki sahibidir ve de erkektir. Gün onların günü olduğu için kadınlar direndiler. Sandılar ki hiç olmazsa yılda bir gün anlayış, destek görecekler. Yanıldılar. Erkekler bu kez sözde görev gereği, onları tekmeleyerek, yerlerde sürükleyerek tartakladılar. Haber kanalları zaten o kadar çok kadına şiddet olayı görüntülüyor ki böyle ekstradan üretilen projeler neyi değiştirir?

Mesele zihniyette. En umulmadık insanlar bile “O da hak ediyor ama” demiyorlar mı zaman zaman? Ne demek yahu hak etmek? Dünyada ister insan ister hayvan, hiçbir canlı dayağı ‘hak’ edemez. Biliyoruz, her yerde var şiddet ve dayak, ama bizim ülkemizde bir ‘hak etme’ kavramı var. Güçlü olan, zayıf olanı döver. Çocuk (hele kızsa) ve kadın dövülür. Var mı başka bir ülkede “Kızını dövmeyen dizini döver” gibi bir atasözü? Ya da “Dayak cennetten çıkmadır”?

Neyse, ne yazsam kesmeyecek beni, zaten neye yarayacak? Bu kadına şiddet olaylarını insanların gözüne sokmanın da yaramadığı gibi. Değil mi ki, dövülen kadının yürekler acısı hali teşhir ediliyor da döven adamın yüzü sansürleniyor… Ve de ağır bir ceza verilmiyor… Boşunadır tüm iyi niyetli çabalar. Sen hele bir kere karısını döven adamı ya da pis tecavüzcüleri hem dünyaya teşhir et hem müebbet hapse mahkûm et de bak bakalım neler değişir o zaman. Bu öfkeyle kim bilir daha neler önerebilirim ama sormazlar ki!

Yazdıkça sinirleniyorum, aklıma başımı belaya sokacak sözler geliyor ki günümüzde bu ‘bela’lar fırt diye oluşuveriyorlar. En iyisi bu konu için bu kadarı yeter deyip Tiyatro Günü’ne döneyim. Döneyim ama bu da bende ‘ibadet bile gönül şenliğiyledir’ duygusu yaratıyor. Hangi tiyatrocu mutlu memnun kutlama yapabildi ki bu yıl? Hepimiz buruktuk, yine eski tasasız günleri özlemle andık kendi kendimize, kendi içimizde… Küçük bir parantez gireceğim: biliyor musunuz tüm dünyada bu gün ‘Tiyatro Günü’ diye anılıp kutlanırken, yalnız Türkiye ‘Tiyatro-lar Günü’ diye anıyor. Neden acaba?

Ne diyordum? Ha, anma etkinliklerimiz. Mesela benim Taksim’deki  Esayan Lisesi’nde yapacağım söyleşi iptal edildi. Neden? Eee orası Taksim. Her türlü terslik gelir insanın başına, hem nasıl gidecektim? Ulaşım bile engellenmişti. Daha sonra Karagözyan Okulu’nda yapıldı bir etkinlik, yani mümkün oldu zira evime yürüme mesafesindeydi, gidebildim. Profesyonel tiyatrodan sevgili Kevork Türker, amatör tiyatrodan da ben konuk olduk. Öğretmenlerin klasik “çocuğun ilgisi yirmi dakika sonra dağılır” endişesinden kısa tutulmuştu. Oysa öğretmen emeklisi olduğumdan ben de bilirim onu, yani deneyimliyim ve de iyi bir oyuncuyum.

Süre öngörülenden uzun oldu, çocukların ilgisi hiç dağılmadı, gitmek istemediler. Doğrusu keyifliydi, öyle anlamlı sorular sordular ve öyle ilginç cevaplar aldılar ki, tadı damaklarda kaldı diyebilirim. Tekrarlama sözü vererek noktaladık. Ama pek etkilendiğim çok özel bir şey var ki doğrusu vurgulamadan geçemeyeceğim. Finalde bize, okul yıllığı, ajanda vs. gibi  hediyeler verdiler. Bir de çocukların çizdiği birer tablo. Benim için seçtikleri 5. sınıftan Aden Eren’in çizdiği; kendi sergimde çizdiğim ve uzun uzun açıklamasını yaptığım, Burgaz’daki, çocukluk ve gençlik yıllarımın inziva yeri olan İndos’taki uçurumun kenarında oturan benim resmimdi. Vallahi öyle duygulandım ki tarifi yok.

Aynı günün akşamında evimin civarında gerçekleşen ve saatler süren inanılmaz protesto yürüyüşüyle, bu yaşa kadar görmediğim bir kalabalıkla yüreğim ağzıma geldi. Herkes pencerelerden sarkıp tava tencere çaldı ama ben korktum. İnsan yalnız yaşayınca öyle oluyor, hele daha önce saçma sapan bir nedenden polis silahından çıkan serseri bir kurşunla pencere camları şangır şangır kırılmışsa… Yani ucuz atlatmışım. Öf ne günlere kaldık yahu, nelere şükrediyoruz.

Tam gününde ise ciddi bir tiyatro araştırmacısı olan kardeşim Boğos Çalgıcıoğlu’nun, Jash Saloon’da ‘Tarih boyunca ülkemizde tiyatro’ konulu bir söyleşisi oldu. Söylemeye bile gerek yok ki harikaydı… En azından eş-dost toplanıp biraz mutluluk çalabildik. Eski günlerdeki gibi keyiflendik. O da bitti gitti. Geçmiş Dünya Tiyatro Günü’nüz kutlu olsun dostlar.

 


Yayınlanma Tarihi: 09 Nisan 2025  /  Son Güncellenme: 09 Nisan 2025


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.