Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 226 - Nisan 2024      Eğitim Şart

Eğitim Şart


Pandemi kapanması ertesinde, bu kapanma alışkanlığı, bende kaldı biraz biliyor musunuz? Çok önemli bir ihtiyaç ya da kimi hatır gönül mecburiyetleri olmasa hiç evden çıkasım yok valla. Eh arada gelen giden de oluyor tabii şükür ki bir de canım teknolojimin sunduğu, istediğin an dünyanın herhangi bir yerindeki istediğin kişiye ulaşma kolaylığı var. Doğrusu asla sıkılmıyorum. Sonra, yazı yazmak var, resim yapmak var… Aslında hiç kimse gelmese de sıkılmam ben ama konuşmadan durmak zor. Epey konuşkan, belki de biraz geveze olduğum bilinir. O zaman TV’deki insanlara laf yetiştiriyorum hatta zaman zaman kendimden ummadığım sunturlu küfürler bile savuruyorum ki hep böyle devam etsem, durum kafayı üşütmeye kadar gider. Neyse dertleştim. Hadi size geçen bir ayımı anlatayım ve de bu başlığı neden seçtiğime bağlayayım.

Mecburen kabuğumdan çıktığım günlerden birinde, Beyoğlu’ndaki Saint Pulcherie Fransız okulunun tiyatro salonunda sergilenen bir oyuna gittim. B.G.S.T kadın oyunları serisinden Afet & Diana’yı izledim. Sevgili Aysel Yıldırım ve Neslihan Arol harikalar yarattılar. O ekiptekileri severim, hatırları büyük. Yoksa üstüne para verseler gece oralara gitmezdim valla. Oralar dediğim, bir zamanlar okulum dolayısıyla kendimi mahallemdeymiş gibi hissettiğim yerler. Şimdi yabancı bir diyar. Biz turistiz de başka herkes oralı gibi… Tıpkı yıllar önce yazdığım gazeteden uzaklaştırılmama neden olan ve de her şeye rağmen internette dolanan “Şehrin Yabancısı Olduk” başlıklı yazımda yazdığım gibi… Türkçe konuşma bile duyulmuyor. ‘Ne oldu, neden çıkarmadınız yazıyı siteden?’diyesim var. O bütün söylediklerim tek tek gerçekleşti de ondan değil mi? Anladııım; vakitsiz öten kuş meselesi…

Neyse, yarattığı klostrofobi duygusundan hep kaçındığım maskemi zorla takıp, neredeyse nefes bile almadan metroya da bindim. Dönüşte, o sokak çalgıcılarının yarattığı hafif ferahlatıcı çıkışa yakın, kardeşimin uyarısıyla herkesin öylece parasız alıp gittiği dergilerden birini aldım. Adı İST yani İstanbul… ve de ‘İstanbulluya dair üç aylık yaşam kültürü dergisi’ gibi bir açıklaması var. İnanılmaz dolu bir dergi, ciddi ciddi incelenirse üç ay meşgul eder insanı. Seçilen ilk konu, eğitim sorunu ve seçilen başlık: “Okul Yolu Engellerle Dolu.” Düşündürücü değil mi? Hele benim gibi emekli bir öğretmensen… Sonra kafa göz daldım yazıya. İlk bölümünü aynen alıp, devamını ya düş gücünüze bırakacağım ya da çok merak ederseniz lütfen bir dergi edinin ve bakıverin, Mayıs sonuna kadar Metro çıkışlarında var.

Diyor ki: “OECD’nin dünya çapında 15 yaşındaki öğrencilere yönelik yaptığı PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) “2022’ye göre, Türkiye’de her beş öğrenciden biri okula aç gidiyor. Araştırmalar, öğün atlandıkça okul başarısının da düştüğünü gösteriyor. MEB cemaat ve tarikatlarla iş birliğini savunadursun, öğrenciler hem içi boşaltılan eğitim sistemiyle hem de açlıkla ‘sınav’ veriyor. Bir başka vahim sonuç da Türkiye’de her beş öğrenciden birinin fen, matematik ve okumada en temel yeterliliklere sahip olmadığı. Yani sekiz yıllık eğitim, onlara okuduklarını anlamayı bile öğretemiyor.” Ne dersiniz? Konu epey uzun, sayfa sayfa, detay detay anlatılıyor. Bir yerlerde de diyor ki “2023’de gıda enflasyonu OECD ortalaması %7 iken, Türkiye’de %72’ye ulaştığı düşünülürse okula aç gidecek çocukların daha da artacağını tahmin etmek zor değil.”

Acı ama gerçek. Konunun beni ilgilendiren bir de eğitim sistemlerinin son durumu meselesi var. Bakın, ben lise mezunuyum. Sonra Öğretmen Okulu’nun yalnızca bitirme sınavlarına girip öğretmenlik diploması aldım. Hadi fen konusuna hiç bulaşmayayım ama ben lise bilgimle Fransızca ve İngilizce konuşabiliyorum. Hadi ben bu dil öğrenme işine yatkınım, kolay öğrenirim zira hiçbir eğitim almadan Rumca da konuşabiliyorum. Ama yaşıtlarımın çoğu iyi kötü bu dillere epey aşinadır. Bakın, bizim nesil ölüp gidince bu ülke hepten zır cahil bir kitleye dönüşecek. Bir de zaten hepten dejenere olmuş, hafif Amerikan özentili Türkçe’ye bir de mecburi Arapça eklemesini katın. Yoruma gerek var mı? Bu dediklerim abartılı geliyorsa, TV’de birçok kanalda yayınlanan yarışma programlarıı izleyin istisnalar tek tük yok değil ama geneli bizim nesle göre ne kadar cahil…

Başka ne yaptım bu ay? Ha bir de Dünya Tiyatrolar Günü kutlaması adına, hafif bir seçim propagandası olsa da pek etkileyici ve anlamlı bir iftar yemeği davetine gittim. Anlamı davetlilerin niteliğiydi tabii. Haldun Dormen hocadan, Ani İpekkaya ve Göksel Kortay’dan taa bana kadar birçok tiyatro emekçisi bir araya toplanmıştı. Siz bu yazıyı okurken malum seçim sonuçlanmış olacak ama yazmakta olduğum şu an daha birkaç gün var. Öyle ki yazdıklarımın bir etkisi olmaz. CHP Şişli adayı Resul Emrah Şahan’ın davetiydi. Doğrusu gösterilen kibarlığa saygımdan gittim yoksa siyasetle hiç işim olmaz. Kimin kim olduğunu da izlemem, önem vermem. Ama garip bir şekilde de hoşlandım adamdan iyi mi? Efendi, düzgün, genç, entelektüel, iyi eğitim almış, sanata eğilimli ve sanatçıya saygılı “Kültür ve sanatın iyileştirici, gençleri dönüştürücü, sorgulayıcı gücünü yerelden göstermek zorundayız, buna talibim” diyen bir adam. Asıl mesleği şehir plancılığıymış, enstrüman da çalarmış. E daha ne? Tam benlik. Eh inşallah demekten başka ne ne denir?

Fulya’da Haldun Dormen Kültür Merkezi yapmayı, rahmetli Ayla Algan’ın oturduğu sokağa adını vermeyi vaadetti hatta kızı Sevi Algan’a, simgesel olarak hazırlanan sokak tabelasını verdi. Her katılana anlamlı bir hediye ve gelecek planlarını içeren birer kitap sundu. Ve biiir dolu vesaire.

Size geçirdiğim bir ayı özetledim dostlar ve bütüüün anlattıklarımı bir tek yazıma seçtiğim başlığa bağlıyorum. Eğitim şart.


Yayınlanma Tarihi: 08 Nisan 2024  /  Son Güncellenme: 08 Nisan 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.