Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 214 – Nisan 2023      Ya Şimdi

Ya Şimdi


Deprem nedir bilmezdim çocukken. Yıllar birbirini kovaladı ve ben depremin ne olduğunu kitaplardan öğrendim.

Bin dokuz yüz altmışlı yıllarda bir sonbahar günü Kınalıada’da tanıştım depremle. O yıllarda Akasya Caddesi girişinde oturuyorduk. Bahçesinde çok güzel ortancaları olan evimizi çok severdim. Bir de tavşanım vardı, adı Blanş’tı. O yıllarda yazlık evlerde gösterişten uzak, gerektiği kadar eşya, yazlık perdeler, rahat kanepeler ve şezlonglar bulunurdu. Banyoda ise sonradan içine çiçek ektiğimiz kurnalarımız olurdu. Annem sıcak suyu yakmıştı, kurnada yıkanırken birden elimi uzatıp musluğa erişemedim. Yüzümdeki sabunları elimle sildim, bir hamle daha yapıyordum ki annemin içerden “Çabuk çık banyodan” diye bağırdığını duydum. “Çık dışarı çık, deprem oldu.” Saçlarım sabunlu kaldı fakat anında kendimi dışarı attım. Komşumuz Hakkı Acarlı Bey hanımları yatıştırmaya çalışıyordu. Herkes sokağa dökülmüştü. Birkaç saksı yola düşmüş, Bahar Pastanesi’nin köşesindeki mermer çatlamıştı ve bu da insanların korkulu anlar yaşamasına neden olmuştu. O gün adalılar geç saatlere kadar sokakta kaldılar fakat neticede geceyi evlerinde geçirdiler.

Yıllar durmak bilmez, deprem falan dinlemez. Gerçi İstanbul’da belirsiz aralıklarla sarsıntılar oluyordu fakat 17 Ağustos 1999 depremi oldukça moralimizi bozdu. O gece adadaki evimizde geç saatlere kadar balkonda tek başıma yıldızları seyretmiştim. Gökyüzü pırlanta gibi parlıyordu. Aynı gün denizde de sahile yakın yerlerde küme küme gümüş balığı görünmüştü. Bu ne bolluk, bu yıl balığa doyarız demiştim. Son günlerde kedimiz Minu hırçınlaşmıştı ve en ilginç olanı da birkaç günden beri sümüklü böcekleri kuru havada, asfalt üstünde, ağaçların gövdesinde ve bahçe kedilerine döktüğüm mamaların üstünde görüyordum.

Odama geçtim ve yine gökyüzüne baka baka uyudum. Kızımın sesi ile uyandığımda beşik gibi sallanıyorduk. Kızım, yatak odasının kapısı kapanınca odada kilitli kalmış, yer ise basılamayacak kadar sallanıyormuş. Kapıyı açabilmesi bence büyük şans olmuştu. Adalılar korku içinde sokağa fırlamışlardı. İnsanlar açık alan aradılar. Radyodan gelen anonslar da gayet korkutucu ve asap bozucuydu. İstanbul böyle mi kurtarılacaktı?

Arkadaşıma “Anneni babanı ara” dedim. Nihayet yaşlı insanlar, korkabilirlerdi. Telefonların hâlâ çalıştığı saatlere denk geldiği için neden sonra kendilerine ulaşılabildik.

-Hayırdır neye arıyorsun ki bu saatte?

-Baba büyük deprem oldu, sokaktayız.

-Eh! Anladık ya, uyuyordum ben, niye uyandırdın ki beni?

-Baba, insanların dili damağına yapıştı, sizi merak ettim. Depremi hissetmediniz mi? Annem nasıl?

-Hissettim, hissettim de ananın parkinsonu sandım. Haydi kısa kes, uyuyacağım.

Sevginin yok olduğu, bencilliğin tavan yaptığı bir beyinde duygular zaten yıkılmış, depreme uğramıştır.

Gelelim günümüze. Bu acıya, bu korkuya, bu endişeye, güvencemizin olmayışına, yeterince önlem alınamamış olmasına dayanmaz artık bu yürek. Deprem bölgesi, insanlığını kaybetmeyen herkesin ciğerini dağladı. Gerçi bölgenin inşaat sektörü, bal tutan parmağını yalar misali insanları vicdansızca sömürmüş fakat soruşturma ve sorgulaması yapılmış olan birkaç kişinin söyleyecekleri belki de bizleri daha fazla şaşırtacaktır. Günümüzün karakter yoksunu insanları enkaz etrafında hırsızlığa mı yatmış? Gün gelir onların da cezası kesilir.

İçimiz böylesine yandıktan sonra, kefenli veya kefensiz toprağa verdiğimiz vatandaşlarımızın acısını yüreğimizde hissettiğimizde ve yaşlılara, dullara, hastanelerde tedavi altında olan depremzedelere, yetimlere, öksüzlere ağladıktan sonra yalnız mağdura el vermek için değil de bu kez boş geçen zamanı hızla telafi edecek şekilde önlem almak, çare üretmek için el ele verelim.

İstanbul’u depreme teslim etmeyelim.


Yayınlanma Tarihi: 05 Nisan 2023  /  Son Güncellenme: 06 Nisan 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.