Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 213 – Mart 2023      Hasar Tespit Komisyonu Üyesinin Deprem Bölgesinden İzlenimleri

Hasar Tespit Komisyonu Üyesinin Deprem Bölgesinden İzlenimleri


Dr. M. Adil Akgül
(Türk-Alman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi)


T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü görevlendirmesi ile ulusal hasar tespit ekipleri olarak değerli hocam Prof. Dr. Alper İlki (İTÜ) liderliğinde elli kişilik İTÜ-TDV-DASK grubu olarak kamu binaları hasar tespit çalışmasını gerçekleştirmek üzere 09.02.2023 tarihinde bölgeye intikal ettik. Adana üzerinden ulaştığımız Gaziantep’te konuşlanarak iki bine yakın kamu binasının hasar tespit çalışmalarını gerçekleştirdik.

Afet bölgesinde görevli olarak bulunduğunuzda kendinizi görevinize vermeniz gerekir. Ortamın psikolojisine kendinizi kaptırırsanız iş göremez duruma gelir, gerek afetzedelere, gerekse bölgede çalışan kamu ve sivil personele engel olursunuz. Bu bilinç ve motivasyonla işimizi yaptık ancak karşımıza çıkan pek çok görüntü hafızamızdan kolay silinmeyecek.

Olumsuzluklardan, acılardan, imkansızlıklardan bahsedecekler vardır. Açık konuşmak gerekirse sekiz saat ara ile meydana gelen ve on bir ili etkileyen iki deprem, Cumhuriyet tarihinde bu coğrafyada görülmemiş büyüklükte bir afettir; bölgenin dağlık, mevsimin kış olması, Hatay gibi bazı yerlere ulaşımın tek güzergâh üzerinden yapılabilmesi gibi pek çok sebep müdahaleyi güçleştirmiştir. Ben görevim kapsamında görmüş olduğum çerçeveden izlenimlerimi paylaşacağım; ilgili teknik bulgular zaten raporlanacağı için daha rahat bir anlatımla devam etmeyi uygun gördüm.

İlk görevimiz Nurdağı köylerinde idi. Henüz depremin dördüncü günü, bazıları haritada bile olmayan köyleri dolanmaya başladık. Nurdağı merkezde çok yoğun bir müdahale var, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Buradan yolumuzu köylere çevirdik. Pek çok yerde depremde dağdan yuvarlanan kayalar yolu tahrip etmiş. Ulaştığımız tüm köylerde AFAD çadırları kurulmuş, bazılarında çadırlar sayıca yetersiz kalmıştı. Jandarma her köyde nöbette, erzak sıkıntısı yok ama hava soğuk. Köylerde evler basit, genelde yığma ve yapımda mühendislik hizmeti alınmadığı belli. Çoğu ağır hasarlı veya enkaz. “Canlımızı da cenazemizi de kendimiz çıkarttık” dedi bir köylü, şehirliye göre gerek kol işçiliğine alışık olmaları gerekse evlerin az, genelde tek veya iki katlı olması gibi avantajları var.

Bir bütün köy dediğin, herkes birbirini tanıyor, nerede kim var, kaç kişi var biliniyor, kimse köhnemiş şehirliler gibi sadece kendi derdine düşmüyor. Henüz sobalar kurulmamış, diğer köye devam edeceğiz, çay ikram ediyorlar. “Hocam bir yemek yiyin öyle gidersiniz” diyorlar; “Alacağımız olsun, iyi günde yemek nasip olsun, Allah’a emanet olun” diyorum, devam ediyoruz. Köyün mezrasına ulaşıyoruz, burası daha tenha, hala traktör römorklarında cenazeler geliyor. Birkaç kangal geçit vermiyor, alt yoldan dolanıyoruz. Bazı evlerden ağır bir koku yükseliyor. Sonradan öğreniyoruz ki tüm cenazeleri çıkartmışlar ancak ahırlardaki hayvanlar telef olmuş. Caminin bulunduğu yamaç camiyle beraber kaymış, bina ağır hasarlı, minare yıkık, karşısındaki evin üzerinde bir Türk bayrağı, cami lojmanı imiş, imam burada can vermiş. Az ileride yirmi senedir metruk yığma bir ilkokul binası, herhalde elli yaşlarında, az hasarlı. Okulda bir aile, karı koca çocuk, evleri göçünce buraya sığınmışlar. Başını kaldırıp karşıya bakıyorsun, masmavi gökyüzü, engin tarlalar, meralar; ufuk çizgisini kapatan cennetten çıkma karlı dağlar, içimizden her ne kadar “Neydi bu insanların günahı ya Rabbi..” diye isyan etsek de devam ediyoruz.

Yolda erzak dolu bir araçla karşılaşıyoruz, dar bir köy yolu, yol verirken iki kelam konuşuyoruz. “Kendimi kurtardım, hanımı çocuğu kurtardım, elde ne kaldı ise koydum arabaya köy köy gezip ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorum” diyor. O gün aramıza katılan ekip arkadaşım Hassa da cenazelerini kaldırıp aracına bilumum erzak yüklemiş ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için, hani bizim halimiz de pek farklı değil.

Çocuklarla konuşuyoruz. Beş-on yaş aralığında, güzelim köy çocukları. “Dede öldi” diyor bir tanesi, “Nine de öldi” diyor arkasından. Gülümsüyor. Çocuk işte, ne bilsin, ne anlasın mıdır, gülüyor da şokta mıdır, bilemem; bir anda değişti dünyası. Hepsiyle konuşuyoruz, başlarını okşuyoruz, yanımızda ne varsa, portakal, çikolata, meyve suyu, hepsine bir şeyler dağıtıyoruz. Bir başka köyde çocuklar ilkokulun önünde sıra olup hep bir ağızdan İstiklal Marşımızı okudular, gözlerimiz doldu. Geleceğimiz onlar bizim, bahtları bizden güzel olsun.

Günler geçtikçe gittiğimiz her yerde benzer görüntüler ile karşılaştık; beni en çok etkileyen, din, ırk, mezhep, etnik köken gibi birilerinin bizi ayrıştırmaya çalıştığı pek çok unsurun sahada bulunmaması, köylüsü, imamı, muhtarı, kaymakamı, jandarması, herkesin yardımlaşmada omuz omuza vermiş, bir milletin topyekûn kenetlenmiş olması idi. Geçit vermez köy köpekleri bile birkaç gün sonra şaşkın şaşkın yanımıza gelip yer yer bize refakat ettiler.

Nurdağı, Islahiye, Araban, Nizip, Antep’in nerede ise tüm ilçelerini, köylerini gördük. Yıkık veya ağır hasarlı yapılarda işimiz kolay, ancak hasarsız veya az hasarlı binalar inceleme açısından daha çok vaktimizi alıyorlar. Depremzedelerin kullanımına açılacakları için bu binalar haliyle daha önemli. Minareler apayrı bir mesele, günümüzde işlevini kaybetmiş bir bileşen, ancak köylerde “Bizim köyün minaresi daha büyük” yaklaşımı ile otuz metreden uzun minareler bulunmakta; etrafları konutlarla çevrili olduğundan devrilmeleri halinde büyük kayıplara yol açabilirler. Bölgede örme taş tabir edilen alenen yığma nitelikte minareler sayıca çok. Bunların önemli miktarı zaten yıkık veya ağır hasarlı idi, kalanların çoğu için de yıkım talimatı vermemiz gerekti. Yorucu başka bir detay da bina dış cephe kaplamaları oldu. Hasar tespiti için kolon-kiriş-perde birleşimlerini açıp görmemiz gerekli. Sıva kaldırmak pek sorun değil ancak mantolama ve taş dış cephe kaplaması gibi ilave tabakaların varlığında işimiz iyice güçleşti. Bu konularda şartnamelere ilave kurallar getirilecektir.

Bir hafta içinde listemizdeki binalarda tespitlerimizi tamamladık ve teknik inceleme için Kahramanmaraş, İskenderun, Hatay ve Adıyaman’da bulunduk.

Bölgedeki yapı stoğuna baktığımızda önemli miktarda gecekondu ve türevi, herhangi bir mühendislik hizmeti almamış olması muhtemel çok sayıda bina var. Bunların içinde yığma yapılar ön plana çıkmakla birlikte betonarme yapılar da mevcut. Şehir ve ilçe merkezlerinde karşımıza çıkan çok katlı betonarme yapılar geniş bir yaş dağılımına sahip.

Kaybın büyüklüğüne ilişkin meydana gelen depremin tasarımda dikkate alınan depremlerden daha büyük olması, yeterli detayda dikkate alınmamış zemin özellikleri, yapı yaşları, imalat kusurları, kalitesiz malzeme ve kötü işçilik sebeplerini gözlemledik. Bina deprem yönetmeliğimiz 1975, 1997, 2007 ve 2018 olmak üzere son elli senede dört defa değişti ve her değişimde tasarım deprem şiddetlerinin dışında hesap metodu, imalat ve detaylandırmada önemli değişiklikler oldu. Bu nedenle tasarım açısından farklı yaş gruplarından olan binaları aynı kefede değerlendirmek mantıklı değil. Ancak hasarlı binalarda işçilik hataları, kalitesiz malzeme ve imalat kusurları gibi sebeplere de bolca rastladık.

Özellikle banliyölerde ve köylerde gecekondu tipi yapılar bol ve çoğu ağır hasarlı. Ancak genç yapılarda da çeşitli hasarlar gözledik, çekiçleme adını verdiğimiz kat seviyelerinin farklı yüksekliklerde olduğu bitişik nizam yapılarda binaların birbirine çarparak hasar vermesi, zemin katta kolon kesilerek zayıf kat oluşturulması, mimari kaygılara binaen iki doğrultuda farklı rijitliklere sahip taşıyıcı sistemler gibi farklı göçme mekanizmaları tespit ettik. Donatı (demir) detaylarının yetersiz veya hatalı düzenlenmesi, donatıda kanca yapılmaması, bindirme boylarına dikkat edilmemesi, hatalı donatı ankrajları, beton kalitesinin çok kötü olması, vibratör kullanılmaması nedeniyle boşluklu beton oluşması ve segregasyon gibi imalat kusurlarını da bolca gördük; bu detaylar ve yapı yaş/türüne göre dağılımları ilgili raporlarda sunulacaktır.

Bölgeden başımı kaldırıp Adalar özelinde depremi ele aldığımda karşımda ilgili raporlarda da belirtildiği üzere yaşlı bir yapı stoğu ve yapım kalitesindeki belirsizlikler duruyor. Yapı stoğunda yapılacak tarama ve gerekli güçlendirme çalışmalarına başlanması, bu kapsamda Adalar özelinde mevcut imar yasağı dönemine istisna tanınması ve özellikle nakliye açısından kolaylık sağlayacak teşvik ve düzenlemelerin getirilmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Afete müdahale açısından yapıların az katlı olması ve ada halkının birbirini tanıması birer artı olarak görünüyor, yine son yıllarda Adalar’da verilen afet müdahale eğitimleri ve oluşturulan gönüllü müdahale ekiplerinin de İstanbul’da ilçe bazlı en büyük ekibi oluşturduğunu biliyoruz. Lojistik sorunlarla baş etmek zorunda olacağımızı dikkate alarak afet gönüllülerinin sayıca arttırılması, mevcut müdahale ekipmanının kontrol edilmesi ve bakımlarının yapılması ve müdahale ekiplerinin periyodik tatbikatlarla bilgi ve eğitimlerini güncel tutmaları gibi konuları zaten ilgili platformlarda paylaşmıştım. Bu konularda gönüllü olup görev almak isteyenlerin “Yapabilir miyim?” endişesine, lojistikten insani yardıma kadar herkesin görev alabileceği pek çok kademe olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yine kaymakamlık veya belediye nezdinde, kara ulaşımı sağlamak için tekne sahipleri ile koordine olunması fayda getirecektir. Önümüzdeki günlerde yapıların güçlendirilmesi ve müdahale ekiplerinin ve hazır ekipmanın iyileştirilmesi konularında adım atılacağına inanıyorum. Adalarda mevcut iş makinası envanterinin küçük olması da müdahalede zorluk yaratacaktır, bu konuda belediyenin İBB’den gerekli desteği alarak makina parkını takviye etmesi yerinde olacaktır.

Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, depremzedelere metanet, sahadakilere kuvvet dileyerek sonlandırıyorum.


Yayınlanma Tarihi: 04 Mart 2023  /  Son Güncellenme: 06 Mart 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.