Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 213 – Mart 2023      Adalar, Yapılar ve Deprem Riski

Adalar, Yapılar ve Deprem Riski


Yapıları ile Adalarımız Deprem Riskine Karşı Nasıl Mücadele Etmeli?

Türkiye çok büyük bir felaketi yaşıyor. Uzun yıllar etkisini sürdürecek bir travma bu. Felaketin göbeğinde olanlar kayıpları, yaraları ve acıları ile başka insanlar oldular. Bu coğrafya aynı değil artık. Aynı doğa, aynı şehirler artık yok.

Yaşadığımız ilçe, beklenen İstanbul depremini yaratacak o fay kırığına çok yakın. Depremin büyüklüğü ne olursa olsun şiddetinin en çok hissedileceği kara parçalarında yaşıyoruz. Bu bilgiye zaten hep sahiptik ama bu bizi tekrar düşündürüyor ve telaşlandırıyor. Bu telaş hem faydalı hem de zararlı. Telaşı farkındalığa dönüştürüp aklın ve bilimin yoluna gidersek ayrıca ahlaklı olmaya da gerek yok. Doğru olanı yaparsınız; sonuçta ahlaklı olmak da bunu gerektiriyor. Ama eğer telaşı istismar edenlerin yolunu açarsanız en büyük ahlaksızlığı yaparsınız. Bunu engellemenin yolu iyi ve güven verici bir yönetimin varlığından geçer.

Adalar Türkiye’nin küçük ilçelerinden biri. Toplam 6720 binası var. İstanbul’un büyük konut siteleri kadar nüfus ve bina.

Adalar mevcut yapıları ve yerleşik siti ile olası depremlere karşı nasıl direnir?

Özellikli bir İstanbul parçasındayız.  Yüzyıldan beri değişen İstanbul’un birçok imgesi burada yaşıyor. İlçe ölçeğinde böyle başka bir yer yok. Yapılar hem teknoloji, hem zamana yayılım, hem de üslup açısından çeşitli. Bu beldenin önlemleri de kendine has olmak zorunda.  Deprem, yangın ve su baskınına karşı, ahşap, kargir ve betonarme yapıları ile direnmek zorunda Adalar.

 

ADALAR’IN YAPILARI

Adalar’da esas olarak şu üç tür yapı teknolojisi kullanılmıştır. Bu üç yapı teknolojisi depremlerde farklı davranışlar gösterir.

Ahşap Yapılar

Ahşap sistem bir iskelet sistemdir (karkas), hafiftir, esnektir. Adalar’da açıklıkla kendini gösteren ahşap yapılar vardır; tahta görüntüleri ile kendilerini sunarlar.

Keresteciyan köşkü, Hamlacı sokak.- Büyükada        Fotoğraf: Ali Erkurt

 

 

Nevruz sok. – Büyükada, Grafik: Ali Erkurt

Bir de ahşap üzerine tel sıva yapılmış ahşap ama sıvalı kargir görüntülü yapılar vardır. Bu yapılar da bu sınıflandırmanın içindedir.

Ahşap konstrüksiyonlu kargir görünümlü tel sıva bina.   Akbal Ev. Nevruz sok 22 -Büyükada, Fotoğraf: Ali Erkurt

Bir de ahşap cakası satan çakma ahşap yapılar vardır. Bunlar da maalesef geçmişin yüksek seviyeli ve anıtsal ahşap yapılarının gölgeleridir. Kötü koruma politikaları yüzünden asıllarını günümüze taşıyamayan  yapılardır. Adaların kentsel peyzajının korunması için bu gölgelere de ihtiyacımız var. Aslında betonarme yapıların statik değerlendirmesi bundan iki başlık sonra ama burada da değinmek zorundayız.

Büyükada Malulgazi caddesinin başı panorama- Görülen bütün yapılar “betonarme üzeri ahşap kaplı”, Fotoğraf: Ali Erkurt

Yanal deprem kuvvetleri ahşap yapıları çok şiddetli sallayabilir ama bu yapılar hafiflikleri ve birbirlerine çapraz atkılarla bağlanmış direk ve kirişleri ile bu sallantılara karşı direnirler. Esnek oldukları için kolay kolay kırılmazlar ancak bağlantı noktalarında zaaflar varsa buralarda tahribat olur ve çökseler dahi hafif oldukları için kendilerine ve kullanıcılarına az zarar verirler. Tuğla bacaları yıkılabilir. İçindekilere sarsıntı anında üstlerine eşya devrilmeyecek yerlerde bulunmaları salık verilir.  Bu binalardaki tahribatlar deprem sonrasında kolayca tamir edilebilir ve böylece yaşamlarını sürdürürler. https://www.insaatim.com/ahsap-yapilarin-depreme-dayanikliligi/

En ağır hasarlı ahşap yapıda bile bir çok yaşam alanı oluşur

Yığma Yapılar

Yığma yapılar çeşitli yapı tuğlalarının farklı tekniklerle örüldüğü taşıyıcı duvarların birbirlerine ahşap, çelik putrel (volta döşeme) veya beton plaklarla oluşturulmuş döşemelerle bağlandığı yapılardır. Döşemeler, katları birbirinden ayıran ve üzerinde yürüdüğümüz platformlardır. Bunlar binayı taşıyan dış ve iç ana duvarları birbirlerine bağlar. Depremin yanal kuvveti bu duvarları yıkmaya çalışır. Birbirlerine döşemelerle bağlı bu kutular bu kuvvetlere hep birlikte direnirler. Duvarlarda kullanılan tuğlanın kalitesi, harcın kalitesi ve örgü işçiliğinin doğruluğu bu duvarlara mukavemet kazandıran unsurlardır. Döşemeleri kuran kirişler ahşap veya çelik putrel seçilmiş olabilir, bu durumda da döşemelerde kullanılan bu kirişlerin yönü statik bir tasarım konusudur. Bu bir iskelet sistem değildir, çok parçalı bir kutu sistemdir. Bu birlikteliğin içinde bir elemanı eksiltirseniz veya herhangi bir duvar veya döşemede bir zaaf oluşmuşsa sistem tümü ile zayıflar. Depremler yapıların zayıf birleşimlerini zorlar, koparır veya yıkabilir ama yığma tuğla bir sistemin deprem kuvvetleri karşısında tamamen göçmesi için kutuyu ayakta tutan duvarların çok kırılgan olması gerekir. Adalarda yığma yapıların çoğunluğu 1-2 katlıdır. 3 kat veya fazlası olan yapılar da vardır. Bu yapılar hasar görürler ama istatistiksel olarak deprem sonrası yaşam boşluğu bırakma açısından avantajlıdırlar.

Hasar dereceleri ne olursa olsun bu yapıların ayağa kaldırılmaları ve tamirleri mümkündür ve ekonomik hayata yeniden kazandırılırlar.

Şekil 1 – Yığma yapının yanal kuvvetler altında etkilenmesi (Bayülke 1978) 

İki katlı bir yığma yapı örneği- 23 Nisan cad. – Büyükada, Fotoğraf: Ali Erkurt

Betonarme Yapılar

Betonarme yapılar ise ahşap yapılar gibi iskelet sistemlerdir, fakat ahşap gibi esnek değil çok daha rijit (katı) elemanlardan oluşurlar. Beton, çimento denilen bağlayıcı ile oluşturulan, içinde taş parçaları ve kum olan bir tür suni taştır. Bu harcı bir kalıba dökerseniz kalıbın şeklini alır ve eğer bu kalıbın içine demir çubuklardan oluşan bir donatı yerleştirirseniz, döktüğünüz suni taşı güçlendiriyorsunuz demektir. Buna da betonarme diyoruz. Çelik ile güçlendirilmiş beton.

Bu işi beton mühendisliğinin kuralları içinde hem kimyasal, hem fiziksel ve hem de geometri açısından doğru kurallarla yapmanız gerekir. Sistem iskelet olduğu için depremin yanal kuvvetlerine karşı mücadele edecek olan öncelikle dikey taşıyıcıların kendisidir. Betonarme kolonlar ve bunların kirişlerle oluşturduğu çerçeve sistemin hem kaliteli üretilmiş hem de iyi tasarlanmış olması gerekir. Ahşap karkasın (çelik karkas da böyledir) esnekliği ve hafifliği betonarme karkasta yoktur. Ağırdır, kırılgandır. Bunun için bu karkası oluşturan elemanların (kolon, kiriş ve döşeme plakları, merdiven) doğru üretilmesi gerekir. Betonarme yıkıldığı zaman çok az yaşam boşluğu bırakır, hatta bazen hiç bırakmaz; kolonlar kırılır ve ağır beton plaklar üst üste kapanır. En büyük facia budur. Bu yapılar artık molozdur, altında kalan canlıların yaşam şansı azdır. Yıkılan böyle bir binanın yeniden bina olarak kazanılması mümkün değildir. Molozlarının atılması bile bir ekonomik yıkımdır.

Şekil 2 Betonarme kolonun yükler altındaki davranışı / Ezgi Aytaç CFRP Güçlendirme Malzemesi ve Güçlendirme Teknikleri-Yüksek Lisans Tezi Sayfa 22 Şekil 3-B-Eylül 2011- Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Adalar’da toplam yapı sayısı, güncellenmemiş rakamlar ile 6720’dir. Bu yapı teknolojisi türlerinin Adalar’daki sayısal dağılımına bakarsak bu rakamın yarısını betonarme yapılar oluşturmaktadır. Bundan sonra %41 oran ile yığma yapılan ve % 9 ile de esas olarak ahşap ve az de olsa prefabrik yapılan var olduğunu görüyoruz. Riskin büyüğünün betonarme yapı stoğunda olduğunu söyleyebiliriz.

Bu durumda en riskli gruptan başlamak doğru olacaktır. Betonarme yapıların içinde de bir risk önceliği oluşturmak gerekir.

Bu belirleme işi uzman bir çalışma ekibinin disiplinli ve bilimsel çalışması ile mümkündür. Yerelde kurulacak bir ofisin bunu yapabileceğini düşünüyorum.

NE YAPALIM ?

İBB bu konuda ön alan bir kuruluş olarak son on günde ortaya çıktı ve İstanbul çapında deprem tahkiklerine başladı. Biliyorsunuz Büyükada’da da İBB’nin koordinasyon birimi var. Bu mekânda oluşturulacak bir uzman büronun çok başarılı olacağını düşünebiliriz. Adalar’ın sit alanı olması dolayısı ile çok daha karışık bir yasal mevzuatın içindeyiz ve halkın rehberliğe ihtiyacı var. Hem teknik, hem hukuki ve hem de finansal olarak. Bu sehpayı (sehpa üç ayaklı masa demektir, farsça se -h -pa ) kurarsak üzerinde üretim yapmamız çok kolay olur.

  • Adalar’ın bütün yapılarının deprem riski sınıflandırmasının yapılması,
  • Kültür varlığı yapıların ilgili mevzuat içinde depreme karşı güçlendirilmeleri,
  • Bunu yaparken oluşan bilginin açık bir bilgi bankası şeklinde adalı ile paylaşılmasının ve Adalar’ın sivil toplumunun katılımının sağlanması,
  • Oluşturulan teknik önlemlerin tipolojisinin oluşturulması ve adalılarla paylaşılması,
  • Mümkünse bu ofisin KUDEB yetkisinde olması ve yasal uygunluğun bu örgütlenmenin Adalar için özelleştirilmiş ve genişletilmiş bir KUDEB olması ve bu mevzuatın olanakları ile kurulması,
  • Bu ofisin içinde özellikle imar hukuku konusunda uzmanların bulunması,
  • Güçlendirme ve kültür mirasının korunması için devlet destekleri ve bankaların kredi olanakları ile ilgili uzmanların da bu grubun içinde olması,

……..

Bu model İstanbul’un her mahallesi için geçerli bir modeldir. Eğer Adalar’da uygulanırsa, Adalar Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin sivil toplumla birlikte gerçekleştirdiği örnek bir başarı olacaktır.

 


Yayınlanma Tarihi: 04 Mart 2023  /  Son Güncellenme: 06 Mart 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.