Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 213 – Mart 2023      Bir Çok Depremzede Hayvanı Günler Sonra Sahipleriyle Buluşturduk

Bir Çok Depremzede Hayvanı Günler Sonra Sahipleriyle Buluşturduk


Bu kedinin chipi sayesinde ailesine ulaşılmış ,Konya’dan teslim almaya gelmişler.

Yaşanan büyük afetin yaralarını sarmak için devletten önce sivil toplum oradaydı. Bölgeye akın akın gönüllüler gitti, giden herkes elinden gelen ne varsa canla başla, büyük fedakarlıklarla yapmaya çalıştı. Adalılar’ın yakında bildiği Pınar Delen Satıoğlu da deprem bölgesine giden gönüllüler arasındaydı. Kendisiyle oradaki izlenimlerini ve depremden etkilenen hayvanlar için yapılan çalışmaları konuştuk.

Siz gitmeye nasıl karar verdiniz ve hangi bölgede çalıştınız?                                                                 

Ben ilk günden itibaren deprem bölgesine gitmek istedim. Ancak arama kurtarma eğitimim yok dolayısıyla fiziken o günlerde en önemli faaliyet olan arama kurtarmada aktif bir rol alamayacağımı bildiğim için, orada artı bir tuvalet, artı bir yemek sıkıntısı yaratmayayım diye ilk hafta gitmedim. Hem insani hem hayvani yardımda görev alan arkadaşlarım ikinci günden itibaren bölgedeydiler. Biz de onlara İstanbul’dan yardım çalışmalarıyla lojistik destek verdik. Artık sekizinci- dokuzuncu günden sonra gitmeye karar verdim. O sırada Hatay Havalimanı da açılmıştı. O uzun yolu yapmak yerine Hatay’a uçtum. Çoğunlukla Antakya Merkez’de Sevgi Parkı’nda kurulan çadırda çalıştım ama çevredeki bütün ilçe ve köyleri de gezdim. Dört günlüğüne gitmiştim ama bir hafta kaldım.

Bu köpeği ailesi enkazdan kendi çıkarmış tasma elbise her şeyi yok olmuş ,eldeki kıyafetlerden verilmiş

İlk izlenimleriniz ne oldu?

Doksan dokuz depreminde lojistik destek vermek üzere Şifa Hastanesi’nin Sahra Çadırı’nda çalışmıştım. Sonra da bir buçuk yıl kadar Adapazarı, Kaynaşlı ve Düzce’de haftanın iki günü depremzedelere gönüllü diş hekimliği hizmeti verdim yani deprem gerçeğini tecrübe etmiştim. Bu yüzden de Hatay’da yıkımla karşılaşacağımı biliyordum fakat bu sefer çok daha ağır bir enkaz vardı. Evet, Adapazarı, Gölcük yıkılmıştı ama burada çok daha ağır bir yıkım vardı. Eski Antakya’dan geriye hiçbir şey kalmamış, Samandağ’ın yüzde yetmişi yetmiş beşi gitmiş. Yani çok ağır bir yıkımdı gördüğüm.

Depremden etkilenen hayvanlara yönelik nasıl bir çalışma yapılıyor orada? Siz neler yaptınız?

HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu, Manavgat yangınında bir sahra hastanesi açmıştı ve yüzlerce canın kurtulmasına vesile olmuştu. Bu kez de ikinci günden itibaren Antakya merkezde kurulan bir sahra çadırında hayvanlar tedavi edilmeye başlandı. Osmaniye ve Malatya’da da aynı şekilde sahra çadırı kurdular. Malatya’da da kurtarma faaliyetlerine devam ettiler. Onların sayısal verilerini yayınlayacaklar afet sonrası. AFAD ya da diğer arama kurtarma ekipleri insanları kurtarırken birçok hayvanı da yıkılan binaların altında çıkardılar. Birçok yaralı hayvan vardı ve tedavi edilmeleri gerekiyordu. HAYTAP da bunu sağladı. Bence çok iyi bir çalışma yaptılar, hâlâ da devam ediyorlar. Ben de onların çadırında lojistik destek çalışmalarına katıldım. Bir ihbar hattı oluşturulmuştu. Yaralı ya da enkaz altında bir hayvan olduğunda insanlar o hattı arıyorlardı. Biz de buraya gelen ihbarları takip ediyorduk. Günler geçtikçe HAYTAP’a gelen ihbar sayısı inanılmaz arttı. Üç tane saha ekibi var. Yani eğitimi almış, özel kıyafetleri olan kurtarma ekipleri. Bizler lojistik olarak onlara kedi kutusu, kuşlar için kafesler hazırlayıp sahaya çıkmalarını sağlıyorduk. Kurtarma ekiplerinin getirdiği hayvanları ihtiyaçlarına göre klinik bölümüne alıyorduk. Müthiş bir iş bölümü vardı, herkes sorumlu alanında fedakârca çalıştı.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri de aynı şekilde hayvanları kurtarmak için uğraştı. Hatay’da da çok fazla hayvan varmış. Kedi, köpek, kuş, güvercinler inanılmaz bir sayıydı. İstanbul Büyükşehir on yedinci gününde yaklaşık bin dört yüzün üzerinde hayvana müdahale etti. HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu da depremin ikinci gününden itibaren sahada dört bin dört bin beş yüzün üzerinde hayvana müdahale etti halen de çalışmaları devam ediyor.

Biz İBB aracılığıyla bütün ilçeleri ve köyleri gezdik, çok fazla sokak köpeği vardı, bazıları kısır, bazıları kısır olmayan, onların aç kalmaması gerekiyor.  Oradaki hayvanseverleri bulduk. Hatta şimdi de onlarla bire bir temas halindeyiz. Bakımevi sorumlularıyla birlikte bir grup oluşturduk. Onlara da mama desteği sağlıyoruz.

Sevgi Parkı’nda oldukça fazla mama da gelmişti. Onların da dağıtımını yaptınız sanırım?

Evet çok mama yardımı yapıldı. HAYTAP bunu da organize etti ayrıca bağışlar da geliyordu. Kedi maması, köpek maması, kuş, tavuk, güvercin maması. Orada depremden kurtulup da kedisiyle, köpeğiyle, kuşuyla çadırda yaşayanlar var. O insanlara mama dağıtımını yapıyorduk. Aslında yaptığımız sadece mama dağıtmak değildi o insanların acısına ortak olduk. Benim ruhumu besleyen şey de o oldu sanırım birçok dost edindim orada.

Bulunan hayvanlar için tıbbi müdahale dışında neler yapıldı?

Önce köpeklerin ve kedilerin çipleri olup olmadığı kontrol ediliyordu. Varsa çipi okunuyor, orada internet erişimi kısıtlı olduğu için hemen İstanbul’daki arkadaşlara bildiriyorduk. Onlar da sahiplerine ulaşmaya çalışıyorlardı. Birçok hayvanı bu şekilde sahibiyle buluşturduk. İnanılmaz duygusal anlar yaşandı. Ertesi gün, üç gün sonra, beş gün sonra kedi ve köpeklerini teslim almaya gelenler oldu. Ya da hastanede tedavi gören depremzedeler vardı. Bize “ne olur size emanet dursun, ben çıkınca gelip alacağım” diyenler oldu. Gerçekten çok duygulandırdı bütün bunlar bizi. Birçok kedi ve köpeğin sahibine ulaşmasını bu şekilde sağladık ve mikroçip sisteminin ne kadar önemli olduğunu orada gördük.

Sahibi bulunamayan hayvanlar için nasıl bir çalışma yapılıyor?

HAYTAP bulduğu kedi ve köpeklerin hiçbirisini sokağa geri bırakmadı. Bursa’daki emekli hayvanlar çiftliği ya da HEPAD (Her Eve Bir Pati Derneği) bakım evine götürdüler. Konya Belediyesi nakliye desteği verdi. İki günde bir gelip hayvanları aldılar. O kadar çok yaralı hayvan bulundu ki. Ya anlatılır derecede değil gözü yaralanmış, kuyruğu kopmuş. Onların tedavi desteğe ihtiyacı var. Çadırda kırk tane kafes var. Hele büyük köpek geldiğinde orada barındırma olanağı çok kısıtlıydı. Bazı ciddi kırıkları olan hayvanlar, mesela beli kırılmış köpekler vardı, onlar İstanbul’a, Mersin’e, Adana ve Osmaniye’ye ameliyata gönderildi. Özellikle bacağı kırık hayvan çok fazla vardı. Onlar da yakın illerde HAYTAP’ın anlaşmalı olduğu yerlere sevk edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de çok aktif olarak yine ilk müdahalelerini yaptı. Çipi olmayan ama enkazdan çıkan hiçbir hayvan sokağa bırakılmadı. Hepsinin fotoğrafı çekildi, Instagram sayfasında paylaşıldı. Orada kendi hayvanını bulanlar ihbar hattına başvuruda bulunuyor ve gelip alıyorlar. Çipi olsun ya da olmasın birçok hayvan o şekilde sahiplerine teslim edildi.  HAYTAP ve İstanbul Büyükşehir Veterinerlik dışında da Yaşam Hakkına Saygı Derneği, Tanısan Seversin gibi birçok dernek gelip orada hizmet veriyor.

Sahiplendirilme yapılıyor mu?

Henüz başlamadılar çünkü sahipleri çıkabilir, hastanede olabilir. Üç ay boyunca hayvan sahiplendirilmeyecek, öyle karar alındı.

Gerçekten çok etkileyici bu kadar insanın işbirliği yaparak hayvanlar için bir araya gelmesi.

Evet çünkü yani insan kadar hayvanlar da çok etkilendi. Yani orada insan, hayvan ayırt edilmiyor, herkes bir can kurtarmak için uğraşıyor. Bir de yurt dışından da çok destek vardı. Bir Alman ekip geldi. HAYTAP’la beş gün çalıştılar. Daha sonra Hollandalı ve İtalyan ekipler de aynı şekilde dört ya da beş gün çalıştılar. Yani hem Türkiye’den hem yurt dışından insanlar sahada çalışıyorlar. Askerler de birçok hayvan getirdi. Onlar bütün köylerde sürekli dolaştıkları için köylülerin ihbarıyla o bölgelerden yaralı hayvanları getirdiler. Hepsinin ilk müdahalesi canla başla çalışan bu ekipler tarafından yapıldı.

Ne kadar çok hayvan bakan insan varmış o bölgede, bu da çok ilginç değil mi?

Ben de çok etkilendim bundan. İl Tarım’dan verileri aldık. Dokuz bin üzerinde kedi, sekiz bin dokuz yüz civarında da köpek kayıtlıymış bu bölgede. Ancak çok acı olan bu hayvanların çoğu maalesef enkaz altında kaldı. Özellikle eski Antakya’da ve ağır yıkım alan deprem bölgelerine gittiğimizde çok fazla kedi, köpek ölüsü gördük. Öte yanan kayıtlıların yanı sıra bir de o kadarı kayıtsızdır diye düşünürseniz gerçekten de çok hayvansever varmış bu bölgede. Şimdi sokakta hayvan bakan insanları da birebir takip ediyoruz, görüyoruz. Gerçekten çok duyarlı insanlar, çok etkileyici.

Bu röportajı okuyacak insanların yapabileceği bir şey var mı bu hayvanlar için?

Zamanı geldiğinde yani üç aydan sonra hayvan sahiplenebilirler. Birçok hayvan sahipsiz kalmış, HEPAD’ın ya da Kurtaran El Derneği’nin sayfasından bu depremzede köpekleri sahiplenebilirler. Bir de bölgeyi terk etmeyen, orada çadırda ya da konteynırlarda yaşayan insanlarla da birebir temastayız. Sonuçta İzmir Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir Belediyeleri bir süre sonra alandan çekilecekler ama bu insanların desteklenmesi gerekiyor. Onlara mama desteğinin sürmesi lazım. Yine Antakya, Samandağ, Kırıkhan barınaklarının eksikliklerinin giderilmesi için bir grup arkadaş çalışıyoruz. Bu barınakların ayağa kaldırılması için de destek olabilir yazıyı okuyanlar. Bana ulaşırlarsa ben gereken resmi makamlarla ya da gönüllülerle onları buluştururum.

Lili ve minik sahibi.

Hem sizin hem de o canlar için çalışan herkesin ellerine sağlık gerçekten. Son olarak eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Geri döndüm ama aklım hala orada. Gönüllü diş hekimi olmak için başvuruda bulundum, sanırım on gün sonra tekrar gideceğim deprem bölgesine. Diyeceğim umarım bu afetten ders alırız. Orada çalışırken daha güçlü durmaya çalışıyorsunuz ama çok büyük bir afet gerçekten. Çok ciddi anlamda büyük bir coğrafyadan etkilenen bir yıkımdan söz ediyoruz Ancak el birliğiyle, vatandaş, devlet, STK’lar hepimiz el ele verirsek belki iki senede toparlanabiliriz. Bundan ders alıp daha organize, daha hazırlıklı olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bir de eklemek istediğim bir başka nokta daha var: Adalar Çocuk Orkestrası,  Opus Amadeus Çocuk Festivali’nde verecekleri konserin bütün gelirini deprem bölgesinden adaya getirilen çocukların eğitimi için bağışlamaya karar verdiler. Bu konserin tarihi yakında açıklanacak. O konuda da destek bekliyoruz.


Yayınlanma Tarihi: 04 Mart 2023  /  Son Güncellenme: 06 Mart 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.