Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 216 – Haziran 2023      Yeni Kitap, “O Ada Senin Bu Ada Benim”

Yeni Kitap, “O Ada Senin Bu Ada Benim”


Bu yakınlarda Adalar’ı odak alan yeni bir öykü kitabı yayımlandı: O Ada Senin Bu Ada Benim. Kitabı derleyen Adil İzci sorularımızı yanıtladı.

Böyle bir kitap tasarımı nasıl doğdu? Biraz bilgi verir misiniz?

– Bir Orta Anadolu kentinde doğsam büyüsem de lise yıllarımdan bugüne az deniz ve ada öyküsü, romanı okumadım. Bir adayı ise (Büyükada) ilk kez 1978 Mart’ının karlı tipili bir gününde gördüm. 1980’den bu yana da İstanbul’dayım; Kadıköy’den Adalar’a yarım saat ile bir saat uzaklıkta. İlgi duyduğumuz, sevdiğimiz her neyse o, bir süre sonra bir ülkü olabilir ya, “ada” da bende öyle oldu. “Ülkü olan”sa her zaman belleğinizdedir. En iyisi bir ada kitabı hazırlayayım, dedim sonunda. Hayalimdeki daha kapsamlı bir kitaptı. Diyebilirim ki bir dizi… Bir ciltte tarihsel sıra gözeterek Adalar resimlerini (fotoğraflarını değil!), en az iki ciltte de yine tarihsel sıra gözeterek Adalar üzerine öyküden anı, gezi, günlük, denemeye kadar en değerli yazınsal ürünleri toplamak isterdim. Her cildin sonunda Adalar üzerine ezgilerin yer alabileceği bir kare kod sistemini bile hayal ettim ya… hayal etmekle olmuyor. Ama zamanla olabilir.

Bir sınırlamaya gittiniz demek ki?

– Öyle oldu. Tür olarak öyküyle, yazar olarak da hayatta olan büyüklerim ve dostlarımla sınırladım. Jan Neruda 19. yüzyılda Büyükada’ya gelen bir gezgin; o yüzyıldan bir öykü de atmosferi ile önemli geldi bana. Demir Özlü ağabeyimiz ise, kitaba girecek öyküleri derlediğim sıralarda hayattaydı, ne yazık ki yitirdik. Jan Neruda’yı ayrı tutarsak kalanlar 1927 ile 1974 yılları arasında doğanlar. Buna göre, ada yazınımız üzerine öykü yazarları bağlamında yarım yüzyıllık bir kesit olarak bakılabilir bu toplama. Öznel bir toplam olarak elbet!

İlk yanıtınızda “ada”nın sizde bir “ülkü” olduğunu söylediniz. Ne anlamalıyız bundan?

– Sözgelimi Cahit Sıtkı’nın “Robenson”unu, Sait Faik’in “Haritada Bir Noktası”nı, “Sivriada Geceleri”ni, “Sivriada Sabahı”nı, Zeyyat Selimoğlu’nun “Bir Ada Soyunuyor”unu anımsayalım. Nasıl güzel kavrar bunlar ve benzerleri insanın benliğini! Bizleri kentlerin, kalabalıkların, koca koca yapıların, gürültü patırtının, arabaların, trafik uğultularının, bulvarların, caddelerin dağdağasından alır; dingin, yalın, görece sessiz sakin, yanı sıra doğaca daha varsıl birer dünyaya konumlandırır. Tam bir korugan gibi! Unutmayalım ki “modern hayatlar” Adalar’a henüz pek sokulamadı. Daha bu yakınlarda Büyükadalı dostum Tülin Dursun, evinin 17. yüzyıldan kalma olduğunu anlatıyordu. Ne büyük bir olanaktır bu! İstanbul’da pek de ayrımında olamadığınız mevsimleri Adalar’da adım adım izleyebilirsiniz.

– Kitapta öyküleri olan yazarlar?

– Onlar zaten arka kapak görselinde var.

– Ya kapaktaki resim?

– Prof. Dr. Zuhal Arda’nın.  Lise yıllarından (Niğde Lisesi) arkadaşım.

Son söz?

– Her sanat yapıtı, her yazınsal yapıt bir yandan da kendimize özgü olanı tasarlamak, hayal etmek, kurgulamak olanağı verir. Okurların kitabı okurken kendilerini Adalar’da varsaymalarını, yolları, sokakları, evleri, gür ada doğasını, martıları, kargaları, kedileri, köpekleri, azıcık ötelerindeki denizde kıpır kıpır balıkları, kısacası bir ada ortamının vaat edeceği ne varsa onlarla esrimesini dilerim.

 

O Ada Senin Bu Ada Benim

Derleyen: Adil İzci,

Oğlak Yayınları

İstanbul, 2023  


Yayınlanma Tarihi: 06 Haziran 2023  /  Son Güncellenme: 07 Haziran 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.