Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 216 – Haziran 2023      Adalı Portreleri: Can Erdursun

Adalı Portreleri: Can Erdursun


ODTÜ'den Büyükada'ya 40 yıllık sevda

“Gezgin, göçebe, gönüllü rehber, takas ekonomisti”

Can Erdursun’u Büyükada’da fırın önü sohbetlerinden, yazın erken saatlerde, Kumsal’da buluşup yüzen adalılar grubundan, Ada’daki sosyal  etkinliklerinden tanıyorum. Tanıyorum demek de iddialı. Selamımın, kısa sohbetlerimin olduğu biri. Bir de son bir yıldır şahane turlar düzenlediğini biliyorum. Çarşamba günleri gastro tur, Perşembe günleri de sıkı bir kültür turu. Ada’dan yirmi ile kırk kişi arasında sayısı değişen gruplar katılıyor. Ben de yoğunluğum nedeniyle sosyal medyadan bakıyor ve imreniyorum. Çok ilginç restaurantlara, dünya mutfağının İstanbul’da yaygın olarak bilinmeyen örneklerine gidiyorlar. Zaman zaman onun yaptığı turlarda ilk kez gördüğüm ayrıntıları profesyonel turların da programlarına kattıklarını keşfediyorum yine sosyal medyadan. Sonra öğreniyorum ki Can’ın düzenlediği, organizasyonu için bayağı uğraştığı bu turlarda rehberlik ücreti yok. Tamamen gönüllü bir uğraş. Bu “gönüllü rehber”i biraz daha yakından tanımalı ve okurlarımıza tanıtmalıyız diye düşündük o da söyleşi teklifimizi içtenlikle kabul etti.

İki saati aşkın sohbet ettik. Benim için bayağı heyecanlı, macera dolu, neşeli bir sohbetti. Pek çok özelliğiyle sıradanlığın dışına çıkan Can Erdursun’u şimdi keyifle sizlere tanıtacağım. Her zaman kısa anlatımı daha çok severim, ama bu kez daha uzun yazacağım, emin olun sıkılmayacaksınız. Onun bıkmadan, yorulmadan hatta büyük zevk alarak sürdürdüğü yaşam koşusundan  öğreneceklerimiz var. Bir de yazının sonunda kışın ya da hiç Adalar’da yaşamayanlara bu güzel turlara katılabilme sırrını da vereceğim.

MESLEK DEĞİL YENİLİK PEŞİNDE BİR GENÇ ADAM

1959 Ankara doğumlu. Babası devlet memuru, annesi öğretmen. “Göçebe olma hali” ebeveynlerinin memur olarak sürekli yer değiştirmesinden gelmiş. İlkokulu dört ayrı kent beş farklı okulda okumuş. Kabataş Erkek Lisesi mezunu. Hayatta çok fazla her ülkeden arkadaşı var ama tek uzun  süreli bir iki arkadaşı o yıllardan. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik mühendisliği bölümünü üçüncü sınıfta Kanada’da endrüstri mühendisliği eğitimi alabilmek için bırakmış ODTÜ’de seveceği meslek eğitimini bulamamış ama hayatının aşkıyla buluşmuş. 1983’de evlendiği eşi Esin matematik bölümü mezunu. Can Erdursun, okurken hayata atılanlardan, sırtını memur anne babasına dayamamış. Kendini bildi bileli çalışıyor. Avukat yanında da, televizyon şirketinde de çalışmış. On sekiz yaşındayken Türkiye’nin en büyük inşaat şirketlerinden birinde çalışmaya başlıyor mesela. Orada Türkiye’de yeni gelişmeye başlayan lojistik konusunu kavrıyor.

Ben de sohbetimiz sırasında şunu kavradım: yeni şeyler öğrendiği, yeni yerler, yenilikler keşfettiği işleri seviyor. Meslek takıntısı yok, para ya da kazanç ile de serin bir ilişkisi var, yeniliğe uyum kapastesi çok yüksek. Eşi Esin ise onun anlatımıyla daha sakin, memuriyet sınırları içinde süren bir hayatı tercih eden, evde kendini kendine yetebilen biri. Zıtlıkların bütünleşmesiyle kırkınc evlilik yıldönümlerine, iki iyi yetişmiş kız evlada ve bir toruna sahip olmuşlar. Daha ne olsun.

ARABİSTAN, İNGİLTERE, LİBYA VE KIRK ÜLKE DAHA

ODTÜ’yü terk ettiğinde on sekiz yaşında çalıştığı inşaat firmasına gidiyor, Kanada için para biriktirmek amacı, bunu da açıkca söylüyor. Özal yılları. Türkiye’nin inşaat firmalarının Orta Doğu ve Arap ülkelerine açıldığı yıllar. Suudi Arabistan, Irak, Libya’da çalışarak para biriktirmeyi hedefliyor.

Firmada çok sevildiği için O’na Almanya’da inşaat mühendisliği okumasını ve orada açılacak şubede çalışmasını teklif ediyor yöneticiler. Zaten eşi Esin de  Kanada kadar uzak bir yere gitmek, ailelerinden o denli uzaklaşmak istemiyor.  Ancak şirket yöneticisi hastalanınca Almanya projesi suya düşüyor ve Can Erdursun rotayı İngiltere’ye çeviriyor. Eğitimini orada tamamlayıp çalışmaya devam ediyor. Delikanlılık yılları diyebileceğimiz dönemde Irak’da Bekme barajı yapımında, Mekke’de Kabe’nin yanına yapılan inşaatta ve Libya’da çalışıyor. Çalıştığı inşaat firması çok büyüyünce, departmanlar kurumsallaşınca, Can sıkılıyor. Rutine bağlanma korkusu belki, ayrılıyor.

Hemen Türkiye’nin en önemli kilit fabrikasında Dış Ticaret Müdürü oluyor. O sıralar İran ve Irak’a ihracat yapan firma, Can ve ekibiyle bir buçuk yıl sonra kırk bir ülkeye satış yapar hale geliyor. İhracat onun için seyahat, yeni yerler, yeni kültürler ve yeni insanlar tanıma aracı. Bu işinde dünyayı dolaşıyor, pek çok fuara katılıyor. Fuarlarda ilgisini “dekoratif hırdavat”çekiyor, büyüleniyor adeta. Dış Ticaret Müdürü olarak da yapabileceklerini yapmış…Kolay sosyalleşmesinden ötürü fuarlara katılan firmalarla da arası iyi İspanya’dan iki, İtalya’dan üç firma O’na Türkiye distribütörlüğünü veriyor.

İlk kendi işi. Ülkesinde. Her şey sakin ve iyi gidiyor. Esin Hanım da mutludur eminim. Yıkıcı düşman,  Tansu Çiller döneminin 94 Nisan’nında patlayan o unutulmaz devalüasyonu. İthalata devam edemeyince, “Döviz bu kadar pahalandıysa  bu kez de ben üretmeliyim”dedim ve “porselen kapı kolları üretimine başladım, Bağdat Caddesi’nde dükkan açtım. İşler gayet iyi. O sırada Şişli’de üst düzey dekoratif malzeme satışı için bir alışveriş merkezi kuruldu. Orada da bir dükkan açtım.” Büyümek işini zorluyor, çalışan sayısı artınca para giriş çıkışı kontrolden çıkıyor ve iflas ediyor.

“KADDAFİ LEHİNE YÜRÜYÜŞ DÜZENLER MİSİN?”

Tekrar bir buçuk yıl Libya. Bingazi’de Amerikan saldırısı başlayıncaya dek büyük inşaat firmasının Ofis Müdürü olarak çalışıyor. Gittiği yerlerde yeni hayatlar, yeni dostluklar kurmak onun için öylesine kolay ki!

Bazen ilginç dönemlerde ilginç tekliflerle de karşılaşıyor. Bingazi’de çalıştığı o dönemde çok sayıda Türkiye’den çalışan da var ve Amerika’nın  saldırısıyla birlikte oradaki herşeylerini bırakıp kaçmaları gerekiyor. Çoğu bunu istemiyor. Libya’daki yetkililer  Can’a “Türkler’i örgütle, Kaddafi lehine bir yürüyüş yapılsın, sana açık çek veriyoruz” diyorlar.

Can, Kaddafi aleyhtarı değil, hatta ulusların kader hakkı görüşüne daha yakın, ama riskli bir organizasyona milyon dolar için insanları sürükleyecek biri de değil.  Bingazi’de sonuna dek bekliyor. O kenti en son terk eden Türk ünvanını alıyor, evi, arabası, neyi, varsa bırakıp ülkesine dönüyor. Tekrar Libya’ya döndüğünde evinin ayrılıkçıların üssü olduğunu eşyaların yerini şarjörlerin, miğferlerin, tüfeklerin bilumum savaş malzemelerinin aldığını, arabasının da yok olduğunu görüyor.

 BU KEZ, SİNOP’UN İLK YABANCI YATIRIMCISI

Can, zorluklar karşısında üzülüp, mola vermiyor. Cesaretle yürüyor. Sosyal ilişkileri yeni iş teklifleri doğuruyor. Libya’da yatırım yapan büyük bir Hintli grup, ona Türkiye’de “Tiny House” üretimine ortak olmasını teklif ediyor. Parayı onlar yatıracak, şirketi Can işletecek ve yüzde otuz ortak olacak. Galvaniz profilden ufak ve hafif evler üretecekler. Yıl 2010. O dönemde İngiltere’nin etkisi olan, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ülkelerde yaygın kullanılan bir teknoloji. İşin en önemli kısmı yazılım. O da Yeni Zelanda’da. İstediğiniz evi o yazılımla tasarlıyor, galvaniz profilleri üç boyutlu yazıcıya yerleştiriyorsunuz, yarım günde ufak bir dubleks ev hazır.

Dokuz şiddetinde depreme dayanan ve ömrü dört yüz yıl olan evler. Sinop’ta kurulacak iş için devlet teşviki var. Orası seçiliyor ve Can Erdursun Sinop’a ilk yabancı yatırımı getiren kişi oluyor. Dört yüz metrekarelik bir üretimhane inşa ediliyor, bir milyon dolar yatırım yapılıyor, yazılım Yeni Zelanda’dan galvaniz saçın en iyisi Dubai’den getiriliyor. Ancak yatırımcılar Libya’dan bekledikleri tahsilatları yapamayınca vazgeçiyorlar ve ikinci ticari girişim de olumlu sonuçlanmıyor. Bugün “tiny house”lar Türkiye’de yaygınlaştı, Can en iyisini yapanın bile otomobil kaportasında kullanılan saçı kullandığını, onların ürettikleri hafiflk ve ömürde olmadıklarını düşünüyor.Bu ikinci girişimin de olumlu sonuçlanmaması, şirket kapatma bürokrasisi, Can’ın ticari girişimciliğini frenliyor.

VE ADA YILLARI

İstanbul’da önce Fenerbahçe sonra Selamiçeşme’de yaşıyorlar. Selamiçeşme’deki evleri 2016 yılında kentsel dönüşüm nedeniyle boşaltılınca kiralık ev aramaya başlıyor. Ve en uygun kiralık evlerin Büyükada’da olduğunu keşfediyor, “Adada yaşamak nasıldır ?” diye hiç düşünmeden taşınıyor. Burdan sonrası nefes nefese. Yedi yılda yaptıklarına inanmak güç, Üç kez ev değiştiriyor, bir yıl Heybelada Heyamola lokantasında yöneticilik, Ada Akademi de bir yaz mutfak şefliği, bir otelde resepsiyonistlik, kursiyerlik, ürettiği takıları satmak için tezgahtarlık ve gönüllü rehberlik.

“Ada’ya ilk geldiğimde hissettiğim duygu şu oldu, sayfiye yerindeyim ve dönmeyeceğim. Yazlık yerlerden dönerken hep oraların yerlisine imrenirdim. Dönmeme rahatlığına kavuştum.”

Sosyal bir varlık, arkadaşları ona “sinek kağıdı” diyorlarmış. O neredeyse etrafı hemen kalabalıklaşıyor diye. İş hayatında da gerekmese bile yanında hep bir asistanı olmuş. Küçük yerlerde yerleşik nüfusa karışmak çok kolay değildir, Can nasıl biryol izlemiş dersiniz?

“Hemen Halk Eğitim kurslarına yazıldım. Hepsine gittim neredeyse. Daha çok kadınlar geliyordu ama erkeklerin de katıldığı kurslar vardı. Quilling (renkli kağıtlardan yapılan sanat) kursunda çok başarılıydım. Güzel takılar üretmeye başladım. Keçe kursuna da gittim, gelin başı sertifikam da var. İSMEK kurslarına da gittim.”

Kurslara giderken Ada mekanlarında çalışmayı da ihmal etmiyor. Ve istediği gibi bir sosyal ortama kavuşunca en sevdiği şeyi yapmaya başlıyor, dostlarla gezmek, kültürlerin izini sürmek ve güzel dünya yemekleri yemek…

Gönüllü rehberlik hizmeti yapan Kadir Tours böylece doğuyor.. 2017 yılında Neandros adası dahil tüm adalara tekne turları, 2018’de Fener-Balat turu başlangıç oluyor. Daha önceden gördüğü yerler değil, kendisinin de gezip görmek istediği yerlere tur yapıyor. O kadar emek verip neden gönüllü rehberlik diyorum:

“Ben takas ekonomisinden yana biriyim. Parasız bir dünya hayal ediyorum. Ada’nın en büyük avantajı da bu. Parasal ilişki kurmadan iyi ilişki kurulabiliyor. Ortamda parasal hırs yok. Bu turlarda da herkes kendi yediğini ve yol parasını ödüyor. Birlikte keyif alıyoruz.Tek sıkıntım ön yargılar; yedi yüz yıllık Okçular Vakfı’na girmek istemeyenler olabiliyor, ya da Suriye Lokantası’na. İnsanlar kendi alanları dışındaki tadları da etkinlikleri de kolay benimsemiyor.”

Kadir, Can’ın göbek adı. “Ada’ya yerleştikten sonra Kadir Holding’i kurdum” diyor. Kadir Tours dışında el emeği takılarını sattığı Kadir Arts var. Evde kurduğu turşulara Kadir Kavanoz etiketi yapıştırıyor, ürettiği içecekleri de etiketliyor. Bir de Kadir Gastro var tabii ki. Bu holding bence daha çok gelişir.

Can’ın Adalar’da kurduğu SOAP isimli bir de platform var. Sonradan Olma Adalılar Platformu. Adada on yıldan az oturanları bir araya getirmiş. Cuma akşamları “Meyhane Geceleri” yapıyorlar. Bahçeli evlerin bahçesine herkes içki ve mezesini getiriyor, nefis sofralar kuruluyor. Bu organizasyonu genişletmek büyük bir grup oluşturmak; Cuma geceleri çok sayıda bahçe dolsun istiyor, bir de gruplardaki masa birliktelikleri her hafta değişsin. Herkes birbirini tanısın, her hafta yeni insanlarla tanışsın. Dört yüz kişi olsun istiyor bu gecelere katılanlar. Ada’da yapmak istediği daha pek çok şey var, ama Can bu, ardında güzel anılar bırakarak  bakarsınız yepyeni bir yere yelken açar.

Hamiş: “Adalı Portreleri”ni bu ay başlattık. Dergimiz her sayısında Adalar’dan Adalılar’dan haberlerle çıkıyor. Eski adalılar, adaya son dönemlerde yerleşenler “Adalı Olmak” üzerine duygularını aktarıyor. Bu köşede de burada yaşayanları biraz daha derin tanıyacağız artık.

Hamiş: Kadir Tours’u Instagram’dan takip edebilirsiniz. İstanbul’dan aralarına katılmak isterseniz de Kabataş Vapur İskelesi’nde Çarşamba ve Perşembe sabahları Paşabahçe Gemisi’nin gelmesini bekleyip gruba eklenebilirsiniz.


Yayınlanma Tarihi: 06 Haziran 2023  /  Son Güncellenme: 07 Haziran 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.