Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 219 – Eylül 2023      Bir Ada Koleksiyonu

Bir Ada Koleksiyonu


Adasever demek insulaphile. Tutku ya da saplantı diyecek kadar ileri götürmek doğru olur mu emin değilim. Ama adaların doğasında var biraz ayak basanı karşı konulmaz bir girdaba çekmek. Suyla çevrili, dönüp dolaşıp çıkış noktasına varılan bir yörede olmaktan mı, fırtına patladığında anakaraya varmanın zorluğunu bilmekten mi, mesafenin uzunluğuna aldırış etmeksizin “kopmayı” göze almaktan mı kaynaklanıyor bilmiyorum adaların çekiciliği. Korku ile karışık bir heyecan belki de. Yine de şunu söyleyebilirim: başka adaları bilmem ama Prens Adaları’nda mıknatısvari bir çekim var. Toprağına değen, havasını koklayan bu baş döndürücü cazibeye kapılıyor; ihtiraslı bir âşık gibi gözü başka şey görmez oluyor.

Nereden mi çıktı bu koca koca genellemeler? “Adalı Yazarlar-Adaları Yazanlar” etkinliği süresince salt konuşmacıları değil katılımcıları da gözleyip dinlerken düşündüm bunu. Ha diyeceksiniz ki, yahu konu zaten buydu, normal değil mi? Belki, ama bir yere kadar. Adalar’la ilgili anılarını paylaşandan tarihini araştırana, felsefesini yapandan, deneyimlerini aktarmak isteyenlere herkesin içinden bir insulaphile çıkıyordu. Heyecan, hüzün, merak, tutku, umut, karamsarlık, hepsi birbirine karışmış. Biraz daha bilmek, biraz daha derinine sızmak, biraz daha anlamak, anlamlandırmak, anlatmak… Dalga dalga yayıldı bu hisler iki gün boyunca. Etkinlikteki konuşmacıları tek tek ele alıp anlatmak değil elbette niyetim. Ama gerçek şu ki Adalar’ın tarihi yazılmaya başlandığı ilk günden itibaren yerlisinden yabancısına, üç gün kalıp gidenden burada doğup ölenine, ya da İmparatoriçe İrene gibi sürüldüğü yerden bile gömülmek için adasına dönmek isteyenine, tarih boyunca burayla ilişki kuranlar arasında Adalar’a duyulan iştah dinmek bilmiyor. Bitmiyor. Bitmesin de. Bir tür koleksiyon Ada. Kendi koleksiyonunu oluşturuyor fark ettirmeden.

“Bir koleksiyona nadiren onu tamamlamak için başlanır,” diye yazar Jean Baudrillard.[1] Adalar’ı yazmak tam da bu işte. Asla tamamlanamayacak, geçmişten geleceğe durmaksızın akıp gidecek bir koleksiyonun hem parçası hem toplayıcısı olmak aynı zamanda. Adalar’a gönül vermiş, Adalar’ı yazmış herkes bir tür ada koleksiyoneri, topladıkları her ne olursa olsun. Aynı zamanda da bir bütünü oluşturan o benzersiz Ada Koleksiyonu’nun bir objesi, bütünün bir parçası. Tarih, edebiyat, güzel sanatlar, film, ya da fotoğraf, mecra fark etmiyor. Ada Koleksiyonu hepsini içinde barındırıyor, hepsine alan açıyor, hepsi ile o tamamlan(a)mayacak bütüne doğru yol alıyor. Belki de bu yüzden cazibesi kuvvetli. “Koleksiyon, zaman seline karşı durabilen tek kale”[2] ise şayet, belki bu cazip koleksiyonun bir parçası olma arzusunun içinde biraz da zamana direnmek, zamanı durdurmak, ya da en azından yavaşlatmak, ucu ölümsüzlüğe varan koleksiyonculuktan nasibini almak da var. “Tüm koleksiyonların en temel hedefi, gerçek zamanı bir sisteme dönüştürmesi”[3] diye düşündüğümüzde, bu Ada Koleksiyonu’nu oluşturan yazarların aslında farkında olmadan bambaşka bir üst anlatının (metanarrative) parçası haline geldiğine de görüyoruz.

Bir başka ortak özelliği daha var bu insulaphile koleksiyonerlerin. Hepsi bir bibliophile aynı zamanda: kitapseverler. Kitap yazıyorlar. Kitap okuyorlar. Kitaplar dolduruyor evlerini, dünyalarını, ruhlarını. Bir kitap bitmeden diğerini yazmayı, okumayı, anlatmayı kurguluyorlar zihinlerinde. Bir kitabımda/makalemde yazmıştım… diye başlıyorlar çoğu kez sözlerine. Adalar’ın tarihini yazanlar yeni bir bilgiye eriştiklerinde ya da daha önce rastgelmedikleri bir kaynağın, bilginin başkaları tarafından keşfedildiğini duyduklarında heyecan, rahatlama ve imrenmenin harmanlandığı bir merak ile dinliyorlar birbirlerini.  Koleksiyon böyle genişliyor, böyle pekişiyor. Herkes bir ucundan tutunca.

Adaseverliğini kitapseverliği ile birleştiren Adalılar’ın tutkusu ve heyecanı ile başladı işte bu insulaphile ve bibliophile’leri bir araya getiren “Adalı Yazarlar-Adaları Yazanlar” etkinliği. Siz bunu sırf söyleşi ve kitap satışı mı sanmıştınız yoksa? Fikir olarak öyle ortaya çıktı belki. Birkaç söyleşi, kitap tanıtımı… Ama yıllarını, tüm emeğini, enerjisini Adalar’ın tarihini, kültürünü, doğasını, değerlerini, kısaca mirasını korumaya vermiş Halim Bulutoğlu kocaman bir parça ekledi bu Ada Koleksiyonu’na peşisıra gittiği hayaliyle. Günlerce, haftalarca üzerinde çalıştığı bir envanter oluşturmaya koyuldu. Adalı yazarların, Adalar’ı yazanların listesiydi bu. Yüzlerce isim. Binlerce kitap. Liste bitmedi; büyümeye devam ediyor. Bir haftadan az bir sürede gece-gündüz yayınevleri ile yapılan konuşmalar neticesinde aralarından doksan yazarın kitapları taşındı Kent Konseyi’nin bahçesine. Yadsınamayacak bir rakam bu. İlk defa görücüye çıkan, nadide bir Ada Koleksiyonu parçası. Yazarları, derleyenleri, anlatanları, hatırlayanları, biriktirenleri, katılanları, katılamasa da takip edenleri ile zenginleşen. Hepsi Ada koleksiyoneri, hepsi Ada Koleksiyonu’nun vazgeçilmez bir unsuru.

Müjdemi isterim! Burada kalmayacak tabi. Sohbetler, söyleşiler, atölyeler devam edecek, ediyor da. Ama en az bunun kadar önemlisi, o etkinlikte stantlarda yer alan kitapların her biri gitgide büyüyen, halka açık bir kütüphane aracılığıyla Adalar Müzesi’nde meraklılarıyla paylaşılacak. Ada Koleksiyonu’nun bu parçası büyümeye devam edecek zaman akıp gittikçe.

Teşekkür ederiz Adalar Belediyesi, Adalar Kent Konseyi ve Adalar Müzesi. Teşekkür ederiz tüm insulaphile’ler, bibiliophile’ler ve Ada Koleksiyonu’nun parçası olmayı seçenler.

Sayenizde Adalar işte böyle direnecek zaman seline tek kale olarak, böyle varacak ölümsüzlüğe.

 





[1] Jean Baudrillard. The Cultures of Collecting, yayına Hazırlayan John Elsner ve Roger Cardinal, Reaktion Books, Londra, 1994, sf. 13.

[2] Elsner & Cardinal. The Cultures of Collecting, sf. 1.

[3] Jean Baudrillard. The Cultures of Collecting, sf. 16.


Yayınlanma Tarihi: 08 Eylül 2023  /  Son Güncellenme: 12 Eylül 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.