İÇİNDEKİLER
Sayı 211 – Ocak 2023


Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 211 – Ocak 2023      Adalı Olmak: Elvan Boran

Adalı Olmak: Elvan Boran


“Doğma büyüme adalı değilim ama adalı olmayı bir yaşam kültürü olarak düşünüyorum. Doğayı sevmek demek, hayvanları sevmek demek, yaşadığın alanın her bir zerresine sahip çıkmak demek. Yaşamayı sevmek demek aslında.”

“Nefes almak istedim, masal diyarında buldum kendimi”

Küçük yerlerde tanışmak, ahbaplık etmek çok kolay oluyor. Benim oturduğum adanın adı “Büyük” ama kendi küçük. Hele kışın daha da küçülüyor. Yürüyüşte, çarşıda, pazarda karşılaştığınız yeni yüzlerle -karşılaşma devamlılık kazanıyorsa – sırasıyla selamlaşma, ardından isteğe bağlı olarak tanışma, sohbet geliyor. Tabii denizyolu ulaşımı tanışmaların en can alıcı merkezi. Oyuncu Elvan Boran’la da bir Büyükada-Bostancı motor seferinde tanıştık. Konu sokak hayvanlarımızdı.

Baktım ki çabucak “Adalı” olmuş, sokak köpeklerini tanıyor, nerelerdeki kedilere yem vereceğini biliyor, dizi setine, tiyatro sahnesine koştur koştur gitse de eve, Ada’ya dönmeye bayılıyor. Burada bazen birkaç saat geçirse de tatile çıkmış, dinlenmiş hissedip, ertesi sabah yenilenmiş olarak işine gidiyor. Yeni komşumuzun buralara uzanan serüvenine tüm ada severler tanıklık etsin istedim ve onunla söyleştik.

BAŞROL OYNAYACAĞI OYUNDAN SON ANDA ÇIKARILINCA SOLUĞU ADA’DA ALIYOR

Okul ve iş hayatında küçük kaçamak tatiller için tercih ettiği Adalar’a, kar yağmak üzereyken buz gibi bir havada kelimenin tam anlamıyla atmış kendini. Burgaz’da inmiş vapurdan. Bir başına. Yıl 2010. Nefes almak istemiş.

Şehir tiyatrolarında bir Suriyeli yönetmenin hazırladığı oyunda başrol oynayacak; aylardır prova yapıyorlar, oyunun galasına iki gün kalmış, bir de öğreniyor ki oyundan çıkarılmış. Tabii ki nefessiz kalmış.

O çok soğuk günde Burgaz’da içine çektiği derin nefes, sokakta gördüğü kediler ve bir köpek, açık olan tek pastanede içtiği çay ona ilk hayat öpücüğü olmuş. Gece o uyurken kar yağmış, sabah gözlerini açınca bir masal diyarında olduğunu hissetmiş, hemen o an oradan ayrılmak istemediğini anlamış. Şansına emlakçı o gün açıkmış, istediği evi hemen bulmuş, zaten her evi isteyecek gibi hissettiği bir anmış. .O ani kararıyla üç yıl Burgazada’da yaşamış. O dönemde hem tiyatro hem de eğitmenlik yapabilmiş. Ancak sürekli bir dizide rol alınca, ayrılmak zorunda kalmış Ada’dan, kalbini bırakarak.

Şehirde yaşarken aklı hep buralardaymış, mutsuz hissediyormuş. 2021 yılında yeniden Burgaz’ da bir ev kiralamış ev kışlık olarak müsaitmiş, kışı geçirdikten sonra bir de Büyükada’yı denemek istemiş. Tabii Büyükada’nın adı bile Burgaz’dan sonra biraz ürkütmüş ama geçirdiği yaz, sonbahar ve kış aylarıyla buradan aldığı canlılık ve enerjiyi de çok sevmiş.

“Adalı” olmayı şöyle tanımlıyor:

“Doğma büyüme adalı değilim ama adalı olmayı bir yaşam kültürü olarak düşünüyorum. Doğayı sevmek demek, hayvanları sevmek demek, yaşadığın alanın her bir zerresine sahip çıkmak demek. Yaşamayı sevmek demek aslında. Gözlemlerime göre adalarda “yaşamayı seven” insanlar oturuyor. Farklı kültürlerin iç içe olması, onların birlikte harmanlanmış olması, bunu fark etmek beni çok zenginleştiriyor. Her gün en sevdiğim an yeniden adaya ayak bastığım an.”

Onu adaya yönlendiren Şehir Tiyatroları’nda yaşadığı olayın peşini bırakmamış. Dava açmış, beş yıl süren mücadelenin ardından kazanmış, Onun gibi haksızlığa uğrayan başka oyuncular da kazanmışlar davalarını. İstanbul’da Belediye yönetimi son seçimde değiştikten sonra bir telefon almış, “Şehir Tiyatroları’nda yeniden sahne almak ister misiniz?” diye. Mutlulukla dönmüş Şehir Tiyatroları’na. Davalarını kazanan on dört oyuncu arkadaşı daha dönmüşler. Şimdi “İfigenya” isimli neredeyse kapalı gişe oynayan üç kişilik bir oyunda sahne alıyor.

Elvan Boran kim?

1977 doğumlu. Babası subay, annesi askeri hemşire olduğu için Karadeniz Bölgesi hariç tüm bölgelerde yaşayarak geçmiş çocukluğu ve ilk gençliği. O gezdiği yerlerin oyunculuğuna büyük katkısı olduğunu düşünüyor. Oyunculuğa karar verişi de lise yıllarında Yıldız Kenter’in Ben Anadolu oyununu izlemesiyle başlıyor. Hedefini “Yıldız Kenter’in öğrencisi olabilmek” olarak belirliyor. Ve başarıyor. Konsevatuarı bitirirken de Yıldız Kenter’in yönettiği Umut Şarkıları isimli iki kişilik oyunda Şükran Güngör ile başrolü paylaşarak sahneye çıkıyor. Dört yılda mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan sonra iki yıl daha Kenter Tiyatrosu’nda sahneye çıkmaya devam ediyor. 1997 yılında Londra’ya gidiyor ve Central School of Speech and Drama’da müzikal oyunculuğu yüksek lisansını yapıyor. Türkiye’ye döndükten sonra da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği bölümünde ikinci yüksek lisansını tamamlıyor. Eğitime bu kadar önem veren biri olarak da oyunculuğun yanı sıra on iki yıldır üniversitelerde ve Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde eğitmenlik yapıyor.

Elvan Boran’a hayallerini sorunca da iki aşkını birleştirerek hayalini anlatıyor:

“Adalar’da gençlere eğitmenlik yapmak isterim. Belki burada bir Adalar tiyatro grubu kurabilir, oyunlar sergileriz. Adalar’da yarattığımız oyunları tüm ülkeye götürür, buradan esinti taşırız. “

Neden olmasın…


Yayınlanma Tarihi: 05 Ocak 2023  /  Son Güncellenme: 05 Ocak 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.