Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 206 – Ağustos 2022      Marmara Denizi’nin Aşırı Kirlenmesi – İstanbul Gerçekleri

Marmara Denizi’nin Aşırı Kirlenmesi – İstanbul Gerçekleri


Uzun bir süredir yanlışlarla yalanlarla kurgulanmış olan sanal bir dünyada yaşamaya mecbur ediliyoruz. Konu çevre sorunları olunca, sanal ortama yoğun bir cehalet de katkıda bulunuyor. Marmara ‘da yaşanan müsilaj sorununa ilişkin Çevre Bakanlığı açıklamalarını hatırlayalım: “Konu ile ilgili her türlü çalışmayı yürütüyoruz; gerekli tüm önlemleri alacağız”. Bu açıklama herkesin anlayacağı basit Türkçeye çevrildiğinde şu anlama geliyor: “Çalışma olarak bir şey yapmıyoruz; konuyu anlamış değiliz, ne yapacağımı bilmiyoruz!” Üzülerek belirtmek gerekir ki, çevre alanındaki en önemli bilgi kirliliğine adlarının önünde akademik unvan taşıyan kimseler neden oluyor; medyada görünebilmek hırsı ile, bilir bilmez saçma açıklamalar yapma hakkına sahip oldukları düşünüyorlar, sonuç olarak ortada sadece kafa karıştıran çelişkiler kalıyor.  Peki, konuda uzman olmayanlar ne yapsın? Açıklamaları arkasındaki bilimsel gerçeği arasınlar ve talep etsinler; Gazi Paşa’mın talimatı ile bilimin irşadına (aydınlatmasına) sığınsınlar. Bilimin ne olduğunu hatırlıyor muyuz? İçinde bulunduğumuz ortamı değil bilimi, bilgiyi ve tahsili zararlı bulan bir zihniyet yönlendiriyor.

Sizlere ünlü bilim adamlarının verdikleri değişik bilim tanımlarını incelemenizi tavsiye ediyorum. Çok basite indirgenmiş bir yaklaşımla, bilim deney ya da gözlemlerin akılcı yorumlanması ile özgün bilgi üretim çabası ya da sistematiği olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla, gözlemle desteklenmemiş bir bilgiyi kabul etmek yanlışa ortak olmak anlamı taşıyabilir. Bilimsel uğraş kolay değildir; çoğu kez hüsranla sonuçlanır, çünkü yetenek istek, akılcı düşünce ister ve en önemlisi, düşünce özgürlüğü gerektirir. Ayrıca, bilimin temel özelliği eskimesi, yaşlanmasıdır; bilimsel bulgular yeni gözlemler ışığında geçerliliklerini kaybeder. Feynman’ın –Nobel ödüllü fizikçi– ifade ettiği gibi “ bilim geçmiş deneyimlere güvenilmeden, doğrudan yeni gözlemlerle ortaya konan buluşları oluşturan sürekli bir faaliyettir [1]. Aynı bilim adamının çok daha ilginç başka bir tanımı ile bu bölümü bitirelim: “Bilim uzmanların cahil oldukları inancı ile gelişir!”

Bu çerçevede, öncelikle İstanbul’un Marmara Denizinin kirlenmesi ile ilişkilendirilen atıksu deşarjlarına bakalım: İSKİ’nin 2021 yılı resmi verilerini yansıtan aşağıdaki Tabloda özetlendiği gibi [2,3], debisi 20.000 m3/gün’den büyük olan 14 deşarj noktasından bahsediyoruz: Bunlardan sadece 8 noktada, günde yaklaşık 1.752 milyon m3 atıksu doğrudan Marmara Denizi’ne boşaltılıyor; bu atıksu debisinin %80’indan fazlası, 7 değişik noktada, ileri biyolojik arıtma tesislerinde arıtılmaktadır. İSKİ, arıtması olmayan tek deniz deşarjının (Küçükçekmece deşarjı) yakın arıtma tesislerine aktarılması projesinin kısa sürede tamamlanmasını planlamış durumdadır.  Bu arada küçük bir açıklama yapalım: biyolojik arıtma esas itibarı ile kimyasal oksijen ihtiyacı parametresi (KOİ) ile belirlenen organik madde gidermek için tasarlanır. KOİ yanında, Marmara için hayati önem taşıyan azot ve fosfor parametrelerinin de giderilmesi için, çok daha karmaşık olan ileri biyolojik arıtma uygulanır.

İstanbul’da atıksu deşarjlarının 2021 yılı bilançosu

A.     Marmara Denizine deşarjı olan büyük tesisler*
KOI (mg/L) Azot (mg/L) KOI Yükü
(ton/gün)
Azot Yükü
(ton/gün)
Tesisler Debi

103 m3/gün

Giriş Çıkış Giriş Çıkış Giriş Çıkış Giriş Çıkış
Ambarli 394 413 55,4 47 7,8 162,8 21,8 18,5 3,1
Ataköy 1. Kademe 207 556 41,6 58 11,8 115,1 8,6 12,0 2,4
Ataköy 2. Kademe 186 559 37,4 69 11,9 104,3 6,9 12,9 2,2
Tuzla 439 503 66,7 65 10,8 220,6 29,3 28,5 4,7
Büyükçekmece 97 391 42,2 52 7,6 37,9 4,1 5,0 0,7
Selimpaşa 42 345 70,5 30 5,8 14,3 2,9 1,3 0,2
Silivri 28 310 27,3 37,0 5,6 8,6 0,8 1,0 0,2
Çanta 20 584 36,6 29 3,2 11,7 0,7 0,6 0,1
1413  675,3 75,2 79,8 13,7
Küçükçekmece 339 464 54 157,3 157,3 18,3 18,3
Toplam 1752 832,6 233 32
B.     Marmara Denizine etkisi olmayan deşarjlar
Baltalimanı 590 365 53 215,4 31,3
Küçüksu 258 322 37 83,2 9,6
Üsküdar 37 404 48 14,8 1,8
Paşabahçe 69 244 29 16,9 2,0
954 330 45
Yenikapı 586 528 62 309,3 36,3
Kadıköy 536 401 45 214,9 24,1
1122 524 60
Toplam 2076 855 105

*20.000m3/gün den büyük tesisler

Gelelim arıtması olmadığı için kafa karıştıran ve kavram kargaşası yaratan diğer deşarj noktalarına: Tablonun belirttiği gibi, Boğaz boyunca 4 deşarj (Baltalimanı, Üsküdar, Küçüksu ve Paşabahçe ve Boğaz’ın Marmara’ya açıldığı kesimde 2 deşarj (Yenikapı ve Kadıköy) günde toplam 2.076 milyon m3 atıksu taşımaktadır. Çevre Bakanlığı, eğer İstanbul takıntısı değil ise [3], kesif bir cehalet göstergesi olan bir yaklaşımla, Boğaz – Marmara sisteminin bir bütün olduğunu ve bu nedenle tüm altı deşarja da ileri biyolojik arıtma uygulanması gerektiğini iddia etmektedir. Son iki yılda toplanmış olan bilimsel veriler ışığında bu konuyu birlikte açıklığa kavuşturalım:

Bilimsel verilen türetildiği ilk araştırma Prof. Mutlu Sümer’in yürüttüğü “İstanbul boğazı hidrodinamik modeli” çalışması oldu [4]. Bu arada tanımayanlar için belirteyim: Prof. Mutlu Sümer uzun süre Danimarka Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi ve araştırma grubu başkanı olarak görev yapmış, kendi konusunda dünyada en saygın araştırmacıları arasında yer alan bir bilim adamı. Oluşturulan üç boyutlu modele göre Boğaz’daki üst ve alt akımlar Şekil 1 de gösterildiği gibi tanımlanıyor: Üst akım yaklaşık 20.000 m3/sn’lik muazzam bir debi ile Karadeniz suyunu Marmara’ya taşıyor; ters yönlü alt akımın debisi çok daha düşük. İki akımın arakesitinde sürtünmenin yarattığı, her iki yönde de nispeten küçük su kopmaları oluşuyor. Bizim için daha önemli bulgu, Marmara’ya açıldığı ve genişlediği bölgede, üst akımın alt akımdan yaklaşık 4300 m3/sn mertebesinde bir debiyi – alt akım debisinin %35 kadarı – kopararak tekrar Marmara’ya çevirmesi. O nedenle bu bölge karışım bölgesi adıyla tanımlanıyor.

Şekil 1. Boğaz’ın hidrodinamik modeli – akım rejimleri ve karışım

 

İkinci önemli çalışma, TÜBİTAK-MAM tarafından 2016 yılından beri yürütülen su kalitesi gözlemleri [5]. Çalışmada her iki ayda bir Karadeniz-Boğaz-Marmara sistemini yansıtan 26 noktada iki aylık periyotlarla ve çeşitli derinliklerde su kalitesini belirleyen parametreler ölçülüyor. Prof. Mutlu Sümer toplanan verilerin istatistiksel sonuçlarını “Boğazda su kalitesi değerlendirmesi” raporunda verdi [6]. Benzer bir değerlendirme yeni veriler ve farklı bir yaklaşım ile saygın bir uluslararası dergide de yayımlandı [7]. Bu noktada yeni bir parametre olan toplam organik karbon (TOK) ile tanışmamız gerek: TOK ile organik maddenin içindeki karbon ölçülüyor. Organik madde içeriği atıksulara kıyasla çok daha düşük olan deniz ortamında TOK ölçümü kullanılıyor; KOİ mertebesinin TOK eşdeğerinin yaklaşık 3 misli olduğunu bilmek bu aşamada yeterli olur.

Boğaz hidrodinamiğinin su kalitesi ölçümleri ile birlikte değerlendirilmesi İstanbul’un Boğaz deşarjları için hayati önemi olan bulguları ortaya koyuyor: (i) Başta, alt akıma yapılan atıksu deşarjlarının kesinlikle üst akıma karışmadığını ve Marmara ile herhangi bir ilişkisi olmadığını kanıtlıyor, çünkü TOK ve toplam azot miktarlarının Marmara çıkışında, Boğaz girişine kıyasla, önemli ve anlamlı bir ölçüde azaldığı görülüyor. Bu azalmayı üst akımdaki  fitoplankton yükünün Boğaz boyunca çökelerek alt akıma geçmesi ile kolayca  açıklamak mümkün. (2) Ayrıca, alt akımda TOK ve toplam azot Boğaz çıkışında, Marmara girişine kıyasla, önemli ve anlamlı bir ölçüde azalıyor. Toplam azotun TOK ile birlikte azalması alt akımda, çözünmüş oksijenin (O2) çok düşük ya da tükenmiş olduğu bölgelerde denitrifikasyon prosesi ile çok uyumlu; denitrifikasyon atıksu arıtma tesislerinde oksitlenmiş azotu azot gazına çevirerek gideren bir proses. TOK ve toplam azot giderimin oransal değeri bu tespiti doğruluyor. Daha basit bit tanımla Boğazın alt akımı bir biyolojik reaktör gibi davranıyor. Denitrifikasyonla giderilen toplam azot miktarının Boğaz atıksu deşarjlarındaki toplam azot içeriğinin nerede ise tamamına eşit olduğu, TOK (KOİ) miktarının ise % 30’undan fazlasına karşı geldiği görülüyor. 

İstanbul atıksu deşarjları ile ilgili olarak en çok tartışılan bölge şüphesiz genelde karışım bölgesi olarak bilinen Boğaz’ın Marmara’ya açıldığı kesimdir; bu bölgede, toplam debisi 1.1 milyon m3/gün düzeyinin üstünde olan Yenikapı ve Kadıköy derin deniz deşarjları yer alır. Eski yayınlarımda, bölgedeki yoğun karışım dolayısıyla atıksuların Marmara’ya geri dönme riski taşıdığını ve bu deşarjların konumundan endişe ettiğimi ifade etmiştim [8]; bu endişemi birkaç yayınımda daha tekrarladığımı hatırlıyorum. Ancak, sevinerek belirtmeliyim ki bilimsel temelli güncel bulgular endişemin yersiz olduğunu ortaya koydu çünkü yukarda bahsedilen hidrodinamik modelleme karışım bölgesindeki gerekli mekanizmayı da tanımladı. Gerçekte, Şekil 2 de gösterildiği gibi, Boğaz çıkışındaki karışım, çıkıştan itibaren 12 km’lik bir alanda oluşuyor. Karışımın etkisinin incelenmesi için önemli olan M3 noktası karışım başlangıcından 7 km uzakta. Yenikapı ve Kadıköy deşarjları karışım bölgesinin başında ve 50 m. derinde!.. Boğazın bitiş noktası olarak kabul edilen B2 noktası ile M3 ölçüm noktaları arasında yapılan TOK ve toplam azot kütle dengesi hesapları açık bir şekilde alt akımdan üst akıma (Marmara’ya) herhangi bir kirletici karışımı olmadığını gösteriyor.

Bu hesaplama, Emin Özsoy’un –çok değerli bir deniz bilimcisi– 2016 tarihli yayınında açıkladığı deney sonuçlarını bütünü ile destekliyor. O yayında Özsoy Yenikapı deşarjında yapmış olduğu boya deneyinde, üst akımda boya gözlenmediği ve dolayısıyla alt akımdan üst akıma boya taşınması (atıksu taşınması) olmadığını ifade ediyor [9]. Bu arada, bazılarının sözünü ettiği, Yenikapı ve Kadıköy deşarjlarının büyük ölçüde Marmara’ya geri döndüğü ve bu nedenle Marmara’nın kirlendiği yönündeki iddiaların bütünü ile afaki ve bilimsel destekten yoksun olduğu ve ciddiye alınmaması gerektiğini belirtmemin gerekli ve yararlı olacağı düşüncesindeyim.

Şekil 2. Boğaz’ın Marmara açılımında karışım bölgesi

Sonuçta, Çevre Bakanlığının İstanbul’daki deşarjlar ile ilgili baskısının bütünü ile bilimsel destekten yoksun bir takıntı olduğu ortaya çıkıyor; Marmara’nın aşırı kirliliği için başka nedenler aranmalı [10]. Çevre Bakanlığı bu işi yapabilir mi? Yapamaz; yapmaz!.. O halde şu soruları sormak gerekiyor: Bakanlık 20 yıldır Marmara’ya neden sadece uzaktan bakmış ve bu denli kirlenmesine seyirci kalmış? Yaklaşık 200 arıtma tesisi neden yok ya da yetersiz? 2021 yılında büyük bir telaşla toplanmaya çalışılan eksik bilgiler dışında neden yeterli bir veri yabanı mevcut değil? Ne zaman Kanal İstanbul Projesi’ni iptal edeceksiniz? Bu konuda 20 yıldır başka bir Çevre Bakanlığı mı görev yapıyordu?

 

(*) Bilim Akademisi, 34349 İstanbul, Türkiye

– – –

Kaynaklar

[1] Feynman, R. (1968). What is science, The Physics Teacher, 7, (6), 313-320.

[2] 2021 Yılı Faaliyet Raporu, İSKİ

[3]  Orhon, D. (2022).Yazık Marmara kaderine terkediliyor- İstanbul takıntısı,

Herkese Bilim Teknoloji, sayı 317, 21Nisan 2022.

[4]  Sümer, M., Kırca, Ö. (2021) Istanbul Boğazı hidrodinamik Modeli, İSKİ.

[5] TÜBİTAK – MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü, (2021) Denizde ve Haliçte

Su/sediment kalitesi ve Haliçte biyoçeşitliliğin izlenmesi projesi, 2020 Yılı, Yıl Sonu   

Raporu, 5198702.

[6] Sümer, M., Kırca, Ö. (2021) Istanbul Boğazı Su kalitesi Değerlendirme Çalışması

Ara Raporu, İSKİ

[7] Orhon D. et al., (2021). Pollutant Dynamics between The Black Sea and The Marmara     Sea: Basis for wastewater management strategy, Marine Pollution Bulletin, 168, 112388.

[8] Orhon D. (1991). İstanbul’un çevre sorunları ve çözüm yolları, Istanbul Ticaret Odası, yayın no: 1991-11.

[9] Özsoy, E. (2016). A review of the ISKI dye study of the Bosphorus 1991-1993, in The Sea of Marmara – Marine Biodiversity, Fisheries, Conservation and Governance, ed. By. E. Özsoy et al., Marine Research Foundation Publication No.42.

[10] Orhon D. (2022). Yazık Marmara kaderine terkediliyor- Kanal İstanbul ve Ötesi,

Herkese Bilim Teknoloji, sayı 318, 28 Nisan 2022.


Yayınlanma Tarihi: 04 Ağustos 2022  /  Son Güncellenme: 08 Ağustos 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.