Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 205 – Temmuz 2022      Sunuş: Bir(çok) Yol Öyküsü

Sunuş: Bir(çok) Yol Öyküsü


Temmuz sayısını yayına hazırladığımız günlerde epey yol yaptım; Adalar’da, şehir içinde, şehirler arasında dolanıp durdum. Bunu yaparken de istisnasız her türlü ulaşım aracını kullandım sanırım: bisikletle iskele, vapur ile Heybeli, Adabüs ile Burgaz, metro ve otomobil ile şehir içi ve sonra da uçakla ver elini başka bir şehir. Bir tren kalmıştı, ona da belki vardığım yöreden dönüşte atlayıveririm, eksik kalmasın!

Bizi birbirimize bağlayan yolların yansımaları, 205. sayımızın da izleği oluverdi birden. İlk yazı, Burgazada yollarındaki Adataksi ve Adabüs deneyimini paylaşırken kanunperestliği sorgulayan Teyfur Erdoğdu’dan. Haluk Dirsekeneli ise yolların yeni yüzü elektrikli arabaların bir çözüm olup olmadığını inceliyor. Yakın zamanda son yolculuğuna uğurladığımız sevgili Nimet Albükrek’i anlatan yazısında Halim Bulutoğlu, Viktor Bey ile Nimet Hanım’ın yollarının nasıl kesiştiğini de hatırlatıyor bizlere. Benan Müsellim’in yazısı Büyükada yollarında yapılan temizlik ve geri dönüşüm faaliyetlerini, doğa koruma çalışmalarını, Dayanışma’ya giden yolda azim, birlik ve beraberliğin önemini vurguluyor. Ayçe Ayyıldız, Müstecip Onbaşı üzerinden Heybeliada’da “zamanda yolculuk yapan” bir sokağı mercek altına alıyor, “Karaköy’den Kınalıada’ya Bir Cami” ise yolda Boğaz’ın sularına gömülen bir caminin öyküsünü anlatıyor. Nevin Sungur’un söyleşisi, Ksidas Kitapçısı işletmecisi Mikail (Mihal) Paşa’nın Antakya’dan Büyükada’ya, edebiyata, kitaplara uzanan yolculuğunu, Halim Bulutoğlu’nun kartpostal koleksiyoneri Halil Gökman ile söyleşisi ise Tekstilin Postadaki Yolculuğu’nu belgeliyor. “Haziran ayı benim için aylardan; ‘kardeşim’. Yani onu bana getiren ay” sözleriyle yazısına başlayan Bercuhi Berberyan kardeşi ile birlikte aldığı yolu sımsıcak duygularla dile getirirken, Sosi Cındoyan ise “sevmesini, geçinmesini, dinlemesini bilmeyen insanlardan adım adım uzaklaşmamızda fayda var” diyerek ardımızda bırakılması gerekenleri tasvir ediyor insana dair yazısında. H. Can Yücel Marmara Adası’ndaki Mermer Otel’in geçmişten bugüne uzanan tarihini anlatan makalesine, “Hatıralarına dokunmama izin veren insanlara karşı yüklendiğim sorumluluk unutulmuş bir tarihe doğru adeta zaman tünelinde yolculuğa çıkmamı gerektiriyordu çoğunlukla” sözleriyle başlıyor. Berken Döner’in İvi Dermancı ve ailesi üzerine kaleme aldığı nefis portre ise bir yol tarifi ile bizi geçmişe götürüyor. Adalı müzisyen Cenk Sarkuş baş döndürücü bir “ses ve ruh yolculuğu”na taşıyor Adalı Ailesi ile birlikte okurları. “Adalı Olmak” dizimizin bu ayki yazarı Şirzat Ergin ise “Vapurdan adaya ayak basınca gelen o ‘eve varma’ hissidir benim için adalı olmak” sözleriyle yolunun eninde sonunda ulaştığı yeri ifade ediyor.

“Ardımda hiçbir şey yoktu, her şey önümdeydi, yoldayken hep olduğu gibi” diye yazar Jack Kerouac ünlü romanı Yolda’da. Adalar’ın yollarında ardımızda bıraktıklarımızı da yanımızda götürüyoruz her daim; gönlümüzde, gözümüzün görebileceği bir yerde tutuyoruz. Gerek anılarımızda gerekse yazılarımızda yollarımız kesişiyor, kavuşuyor, güçleniyor, tıpkı 205. sayımızda da olduğu gibi.

Bu arada unutmadan, 19-24 Temmuz tarihleri arasında ne yapıp edip yolunuzu Adalar Müzesi’ne düşürün. Lavanta kokulu günler sizleri bekliyor olacak.

Keyifli bir okuma yolculuğu olsun…


Yayınlanma Tarihi: 03 Temmuz 2022  /  Son Güncellenme: 04 Temmuz 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.