Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 209 - Kasım 2022      Güven İstiyoruz

Güven İstiyoruz


Mevsimlerle birlikte hayat da gelip geçiyor. Adalı olup da sonbahara âşık olmamak mümkün değil. Bu mevsimde güneşin kavurucu sıcaklarından uzak bir ortamda doğanın mevsim değişikliklerini keyifle takip edebilmek insana huzur veriyor. Bizler heyecanla pastırma yazını beklerken kaplumbağalar kış uykusuna yatmadan göçebe kuşlar kendi topraklarına uçtular bile ve doğa yavaş yavaş renk değiştirdi. Yapraklar sarardı. Gök rengi denizin mavisine karıştı. Mehtap geceyi bir başka süslüyor, güneş batarken gökteki renk cümbüşüne doyum olmuyor. Yatsı vakti bulutlardan fal tutuyoruz ertesi güne. Ada patileri hüzünlü bakışlarla adeta “bizi terk etmeyin” diyorlar. Biz de onları yeterince düşünemediğimiz için huzursuz oluyoruz.

Bizim bir başka düşüncemiz daha var. Prens Adaları’na ve adalı dostlarımıza yardım edememenin verdiği eziklik içerisinde kışı geçirmek üzere ana karaya dönüş vapurundan hüzünlü bir bakış atarız bizi uğurlayan adamıza. Kavuşmak için sabırsızlıkla baharı bekleyen adalı ve yaz tatilini geçirmek için Adalar’ı seçen ada sakini arasında kolaylıkla kendisini belli eden inanılmaz bir görüş, bir düşünce, bir duygu farkı vardır. Adalı olmak insanın yüreğine işlenen bir sevgiden ve her şeyi çare aramadan kabullenmemekten geçiyor. Adalı olmak kolay olmuyor, ada aşkı yıllarca emek istiyor, o denize, o toprağa bağlılık istiyor, umursamazlık ve tembellik kabul etmiyor. Adalarda büyüyoruz, adaları hayatımıza ortak ediyor ve yaşımız ilerledikçe ada çocuğu oluyoruz.

Prens Adaları’nda her türlü Belediye hizmetinin başarılı bir şekilde ada halkına ulaşabilmesini sağlamak için ikamet sayısının doğru olarak beyan edilmesi gerekiyor. Oysa kışı ana karada geçirenler haklı olarak ikametlerini adalarda göstermiyorlar ve dolayısı ile yetkililerin verdiği hizmet kalabalık yaz aylarında yeterli olamıyor. Şunu kabullenmek gerekiyor ki ya ikametleri Adalar’a alacağız veya Prens Adaları’nın yazlık beldesi olduğunu ve yaz aylarında kişi sayısına göre hizmet beklenildiğini yeni bir kanun çıkarılması veya belki de kanuna bir madde eklenilmesi için devletimize mağduriyetimizi bildireceğiz.

Hiçbir Adalı bu durumda umursamaz davranmak istemiyor fakat yaşamın gerçekleri ve hayatımıza sunulan imkânlarla imkânsızlıklar insanları baskı altında bırakabiliyor.

Ben Kınalıadalı’yım. Çocukluk ve gençlik yıllarımda yazlıkçı birkaç doktor ve Sağlık Memuru rahmetli Mustafa Özyalçın’ın, o iyi insanın yardımları ile ölüme meydan okuyarak hasbelkader yaşıyorduk. Adamıza tayin edilen doktorlarımız da oldu. Onlar da tek başlarına birer hemşire ile fedakârca çalıştılar. Şu anda Sağlık Ocağında Dr. Alp Aracı belli saatlerde yardımcı hemşiresi ile görevli bulunuyor. Adamızın 112 Acil Servisi de mevcut.

Hastalarımızı Anadolu yakasına ama belli hastanelere taşıyan deniz hasta taşıma aracımız da var fakat içi boş, yani donanımlı değil. Adamızın 112 hemşireleri olabildiğince yardım ediyorlar. Vardiyalı çalışan iki kaptan, iki hemşire ve doktor olması gerekmez miydi? Bu konuda ödemeleri karşılayacak bütçe olmadığını söylemişlerdi. Ayrıca havaya göre her an deniz de patlayabilir.

Kınalıada’nın merhum kızı Nilgün Akbal’ın çocuk yaşta kanser tedavisi için 90’lı yıllarda adamızın Müslüman, Ermeni ve Rumlar’dan oluşan Hristiyan cemaatleri tarafından 44 bin dolarlık, o güne kadar kaydedilen en büyük sağlık bağışı maalesef kızımızın vefatı ile harcanamamıştı. Bu para Kızılay Adalar İlçesi Yönetimi banka güvencesi altında faizi de üstüne eklenerek saklandı ve resmi yollarla geri verildi. 2021 yılı yaz mevsiminde sağlık ile ilgili bir hayır işinde kullanılmak üzere on odalı bir inşaat başlandı. Odalardan birine de merhum kızımızın adının verilmesi kararlaştırıldı. Konu basına da yansıdı. Bu yıl beklenen gelişmelerle ilgili henüz sevindirici bir haber alamadık. Şimdi konu tamamen Adalar İlçesi Sağlık Müdürlüğünün yetkisi altında. Eldeki para ile boş binanın sağlık araç gereçlerinin satın alınamayacağı bir gerçek ve tabii ki Sağlık Müdürlüğü’nün yardımı gerekecek.

Bu güvensiz ortamda vatandaşın ikametinin Adalar’a alınmasını nasıl isteyebiliriz? Adalar’a kaydını yaptırıp da tekrar ana karaya taşınanlar bu kez kış mevsiminde Sağlık Ocağı’na tekrar giriş yaptıklarında sorun yaşadılar. Gençken deli dolu olabiliyor insan, fakat belirli bir yaştan sonra daha akıllıca davranması gerekiyor. Sağlık Ocağımız adada olursa, kış günü ilâç yazdırmak için bile Adalar’a gelmemiz gerekecek. Hastalık durumunda hastaneye uğramadan, Sağlık Ocağı’na gidemeden bir doktora görünmenin kaç yüz TL olduğunu biliyoruz. Resmi işlemleri saymıyorum fakat sağlık sorununun acilen ele alınması lazım.

Prens Adaları’nda sağlık sektörünün güven vermediğini, son gelişmeler varsa bile yeterli olmaktan çok uzak olduğunu ve Adalılar’ın artık hayat güvencesi aradığını tekrarlamak istedim.

İnsan sağlığı ve kusursuz yönetilmesi için Prens Adaları’nın en mübrem ihtiyacının tam teşekküllü bir hastane ve poliklinikler olduğu bir gerçektir.

Sayın Prens Adaları yetkili makamlarından konu ile ilgili Sağlık Bakanlığımız’la irtibata geçmelerini saygılarımla arz ediyorum.

Sosi Cındoyan


Yayınlanma Tarihi: 05 Kasım 2022  /  Son Güncellenme: 05 Kasım 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.