Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 208 – Ekim 2022      İmparatoriçe İrene ve Büyükada Kadınlar Manastırı

İmparatoriçe İrene ve Büyükada Kadınlar Manastırı


Adalar’ın gizli hazinelerine, kaybolmuş manastırlarına, her biri neredeyse mitolojik birer öyküyü andıran tarihçesine dalınca bir kapı diğerini açıyor, insanı içine çeken o dehlizlerde zaman kavramı da yitip gidiyor.

Bu ayki Adalı Dergisi’nde Bizans İmparatoriçesi İrene’nin banisi olduğu Büyükada Kadınlar Manastırı’na bir göz atmaktı niyetim. Söz konusu manastırın varlığını bilmekle beraber, İrene hakkında daha etraflıca bilgi edinmek istedim. Yaşadığımız yörede söz sahibi olmuş, hele de hüküm sürmüş kadın figürlerini tanımamız gerekir diye düşünüyorum. Önce manastır konusunda kısa bir hatırlatma yapmakla işe başlayayım o halde…

Türkiye Arkeolojik Yerleşimleri’nin (TAY) web sitesinde[1] manastırın yeri, “Büyükada’nın Maden semtinde, Selvi Yokuşu’nun altında, sahile doğru hafif eğimli arazinin üzerinde yer alır. Kalıntılar günümüzde, Maden Mahallesi’nin doğusunda, Nakibey Yokuşu’nda, Nakibey Plajı’nın batısında, Kayıkhane’nin olduğu yerde bulunmaktadır,” diye belirlenmiş. Her ne kadar manastır kompleksinin temellerinin İmparator Justinyanus’a (527-565) kadar uzandığı iddia edilse de genel kanı, Kadınlar Manastırı’nın esas şeklini İrene zamanında aldığı yönünde.[2]  Manastır hakkındaki ilk bilgilere, 1544 ve daha sonra da 1550 yılında İstanbul’a gelerek bölgeyi gezen Fransız tarihçi, topograf ve çevirmen Peter Gyllius’un (Pierre Gilles, 1490-1555) İstanbul Boğazı adlı kitabında rastlıyoruz. İrene’nin nasıl Büyükada’ya sürgün edildiği bilgisini yine İstanbul’da yaşayan ve emekliliğini Tuzla açıklarındaki İncir Adası’nda bir manastırda kitap yazarak geçiren Bizanslı tarihçi Joannes Zonaras’tan (1070-1140) aktaran Gyllius, “Köyün güneydoğuya bakan kıyısında, beş yüzden fazla münzevi kadının yaşadığı eski bir manastırın görkemli temelleri görülür” diye tarif ediyor kilise, yemekhane, kütüphane, sarnıçlar, yatakhaneler, gözetleme kuleleri ve sahile inen bir iskeleden oluşan bu yapılar topluluğunu.[3]

1920ler’e gelindiğinde manastırın kalıntıları hala yerinde duruyor olmalı zira Semavi Eyice, Mamboury biyografisinde İsviçreli bu öğretmen-gezgin ve yazarın 1920ler’de “Büyükada’daki Kadınlar Manastırı” hakkında bir makalesi bulunduğunu (Le couvent byzantin des femmes à Prinkipo, E0 19 (1920) s.200-208), İrene tarafından inşa ettirilen bu manastırdan geriye sadece  “Kamares veya Mağralar denilen harabeler” kaldığını, Mamboury’nin de bunları “tetkik” ederek yazısını kaleme aldığını belirtiyor.[4] Mamboury’e göre, “mühendisler Kamares kalıntılarının taşlarını yüksek fırın, baca ve konut yapmak üzere kullandılar, dahası, yapıların büyük bir bölümünü manastırın temelleri üstüne inşa ederek korumaları gereken yapıları ebediyen yok ettiler.”[5]

Peki kim bu Selim İleri’nin 2007 yılında yayınlanan Hepsi Alev[6] adlı romana bile konu olan ünlü İmparatoriçe İrene ve neden Büyükada’ya sürgün ediliyor?

769 yılında henüz genç bir kızken Atina civarından Konstantinopolis’e çağrılarak yine kendi gibi ergenlik çağındaki veliaht IV. Leo ile evlendirilen İrene, kocasının ölümünden sonra on yaşındaki oğlu VI. Konstantinos’un gözlerini -belki de öldürmek üzere- oyarak tahta geçmesi ve beş yıl (797-802) boyunca imparatorluğu hırsla yönetmesi ile ünlü. Dönemin kaynaklarında nadir rastlanan bu anne vahşeti Bizans tarihçilerinin ona duyduğu ilgiyi de artırmış kuşkusuz.

Kısa süren iktidarı süresince İrene, kilise ve manastır baniliği kadar iki önemli konuda daha öne çıkıyor: ilki, hanedan mensubu olmaksızın sadece imparatorun dul eşi sıfatıyla ülkeyi yöneten bir kadının Bizans sikkelerinin her iki yüzüne de imgesini yerleştirmesi, ikincisi ise yürürlüğe koyduğu iki kanun.[7] Kanunları da İrene kadar ilginç: yalan yere bağlılık yemini edenlerin cezalandırılması ve üçüncü kez evlenmenin yasaklanması. Bizans tarihçileri, her iki kanunun da kayınpederi İmparator V. Konstantinos ile yakından alakalı olduğunu öne sürüyor. Oğlu IV. Leo ve torunu VI. Konstantinos’un tahta geçmesi için kumandan ve yöneticilerini bağlılık yemini etmeye zorlayan kayınpederinin bu dayatması karşısında tahtta kalmakta zorlanan İrene, yine benzer bir sebepten üçüncü evliliği de yasaklatmış olabilir mi?  Zira o dönemde, ilk evlilikten çocuk olmaması durumunda kilise ikinci evliliğe izin veriyor ancak üçüncü evliliği uygunsuz olarak nitelendiriyor. Kayınpederi V. Konstantinos’un Eudokia ile olan üçüncü evliliğinden doğan beş erkek evladının IV. Leo ile VI Konstantinos’a rakip olabileceği endişesi bir yana, onun şanını karalamak ve özellikle de ordu üzerindeki etkisini azaltmak isteyen İrene’nin tahtını sağlama almaya çabalaması olarak nitelendirilebilir belki de bu ikinci kanun.

Hırsının kurbanı olan İrene gücünün zayıfladığı bir dönemde kendi maliye bakanı I. Nikeforos tarafından Prinkipo’daki manastırına sürülüyor. Bir rivayete göre sürgün öncesinde paçayı kurtarmak adına Charlemagne ile evlenmesi bile gündeme geliyor. Ama bu evlilik gerçekleşmiyor. Adadaki sürgün hafif gelmiş olmalı ki, bir süre sonra Midilli’de daha çetin koşullarda bir mahkumiyete zorlanıyor İrene. İleri tarihlerde ortaya çıkan belgeler, İrene’nin vasiyetinde çok sevdiği Prinkipo’ya, kendi yaptırdığı manastırına gömülmek istediğini doğruluyor.[8] Gerçekten de, Midilli’de ölen İrene’nin Büyükada’ya gömüldüğü iddiası var, ancak Konstantinopolis’teki Bizans imparatorlarının saray protokolünü anlatan ve 10. yüzyıla tarihlenen De Ceremoniis adlı eserde, mezarının kocası IV. Leo’nun yanında olduğu bilgisi aktarılıyor. İrene’nin mezarını kimin neden taşıdığı meçhul ama zaten manastır çoktan tarihe karışmış; 19. yüzyılda yerini bölgeye de adını veren demir madeni alıyor, kalıntılar ise fırınların, bacaların, konutların yapımında kullanılıyor.

Günümüze gelirsek, hatırlatmakta fayda var: Adalar Müzesi ve Adalar Belediyesi’nin başvurusu[9] ile manastırın yer aldığı bölge arkeolojik sit alanı ilan edildi ancak alanda ihtiyaç duyulan yüzey temizliği için gerekenler yapılmadığı gibi, üzerindeki eski tenis kortlarının yeniden açılması için girişimler sürüyor. Bu da arkeolojik kazı ile kalıntıların ortaya çıkartılması sürecini iyice zorlaştıracak.

Tekerleği baştan keşfetmiş gibi olmayayım. Maden’deki Kadınlar Manastırı’nın araştırırken karşıma iki bildik manastır daha çıktı. Biri, hemen burnumuzun dibinde -Tavşan Adası ya da Balıkçı Adası adıyla da bilinen- Neandros’da imparatorluk soyundan gelen bir patrik olan Ignatios tarafından yaptırılan
manastır – bu konuda yazılmış kapsamlı bir yüksek lisans tezine rastladım, heyecanla okuyacağım- diğeri ise bin yıl önce meydana gelen Büyük İstanbul Depremi sonucunda sular altında kalan Vordonisi (Manastır Kayalıkları) adasında Patrik Photios’un inşa ettirdiği manastır—ki onun da ilginç bir öyküsü var.

Bu sularda Bizans entrikaları bitmez! Belki ilerleyen sayılarda onlara da kulak verir, dehlizlerde dolanmaya devam ederiz…

[1]http://www.tayproject.org/TAYBizansMar.fm$Retrieve?YerlesmeNo=20080&html=bizansdetailt.html&layout=web

[2] https://gezgindergi.com/aya-yorgi-yolunda-dileklerin-gercek-oldugu-yer/

[3] Gyllius, Peter. İstanbul Boğazı, çev. Erendiz Özbayoğlu, Eren Yayıncılık, İstanbul, 2000.

[4] https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/1124/tur

[5] https://adalarpostasi.com/2011/12/24/adalar-postasi-2631-bes-yuzden-fazla-munzevi-kadinin-yasadigi-eski-bir-manastirin-gorkemli-temelleri/

[6] İleri, Selim. Hepsi Alev, Doğan Yayıncılık, İstanbul, 2007.

[7] https://www.academia.edu/41511901/_Judith_Herrin_Unrivalled_Influence_Women_and_Empress

[8] Herrin, Judith. Unrivalled Influence: Women and Empire in Byzantium, Princeton University Press, 2013, s. 211.

[9] https://arsiv.adalidergisi.com/cms/adalar-uzerine/adalardan-haberler/makale/464/buyukada-kadinlar-manastiri-tarih-olmayacak


Yayınlanma Tarihi: 05 Ekim 2022  /  Son Güncellenme: 07 Ekim 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.