Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 208 – Ekim 2022      Adalı Olmak 

Adalı Olmak 


Evden çıkıp, çarşıya, bakkala gündelik koşuşturmalarla giderken etrafındaki inanılmaz mimarinin ve o mimariyi sarıp sarmalayan, öpüp koklayan rengarenk çiçeklerin, bereketli ağaçların arasında içinin sevinçle dolması… Yüzünü döndüğünde, masmavi denizin göğsünü genişletmesi… Sokak aralarında birbirine sıcacık selam veren insanların kalbini ısıtması… Kuş cıvıltılarının kulaklarımdan başlayarak tüm varlığımı huzurla doldurması… Her yerde karşına çıkan martı, karga, kedi ve köpek efradının içini çocuksu bir neşeyle doldurması demek benim için Adalı olmak.

Bir taraftan bakarsak, aslında çok kısa zamandır Büyükada’da yaşıyoruz. Bu geçireceğimiz üçüncü kış olacak. Fakat ne yalan söyleyeyim kendimi tamamen Adalı hissediyorum. Daha henüz eşyalarımızı yerleştirirken Adalı hissetmeye başlamıştım.

Bunun tabii bir sebebi ailemle beraber, uzun yıllardır yazlıkçı olmamız. Ada’nın sokaklarını, Ada’nın güzel insanlarını, çarşısını tanıyor olmanın getirdiği bir kolaylık, bir kendiliğindenlik var.

Bir yandan da, Ada’ya taşınmadan önce ormana yakın, denize yakın, sessiz, araba gürültüsü olmayan, bahçesinde ufak tefek bir şeyler yetiştirebileceğimiz bir yer olsun diye Ege’de köy köy dolaşıyorduk. Ada’da, kırsalda aradığımız sükuneti, rahatlığı bulduk.

Adalar, evet, kağıt üzerinde İstanbul’un bir parçası. Ve bir vapur mesafesi kadar yakınız İstanbul’a. Ama ruh olarak çok çok uzağız.

Bir defa Ada’da herkes birbirini tanıyor. Bu hayatı, çevreye karşı tutumunu çok değiştiriyor. Yakınlık hissi çok kuvvetli. İstanbul’dakinin aksine, komşularını tanıyorsun, selamlaşıyorsun, “bir kahvelik” uğrayıveriyorsun. Şehirde insan yalnızlık daha iyi, biz bize yeteriz sanmaya başlıyor, içeriye doğru kapanıyor, oysa küçük yerde hemencecik hatırlanıyor; bir arada olmak insanın ruhuna çok daha yakın, böyle bir canlıyız biz, sosyal bağları seviyoruz.

Ada’da hayat yavaş. Bir sakinlik hissi var. Trafiğin, gürültünün yokluğuna o saniye alışıveriyor insan. Bununla beraber, bir ihtiyacın olduğunda, mağaza mağaza gezip aradığın şeyi bulma şansın da olmuyor. Seçeneklerimiz çok çok kısıtlı. Neyse ki artık eskisi gibi illa “şehre gitmemiz” gerekmiyor. Uzaktan alışveriş ve kargo mucizesi ile ihtiyacımız olan her şeye ulaşabiliyoruz.

Adalı olmak meğer benim ruhuma çok uygunmuş.

Elim toprağa değdiğinde, ormana çıkıp, akıp giden hayatı gördüğümde sakinleşiyorum, rahatlıyorum, ben de doğal halime geliyorum. Doğada gerginliklerin, hızlı dünyanın, aceleci işlerinin yeri yok. Ve bu aslında bizim için alışması çok kolay olan bir ritim. Doğaya hemen uyumlanıyoruz çünkü şehirde kurduğumuz hayatın hızı ve beklentileri gerçekçi değil. Sabahtan akşama kadar çalışıp, iki haftalık tatili beklemek çok akıl karı bir hayat değil.

Tabii benim Ada’ya gelişim hamilelik ve doğum gibi insanı daha da yavaşlatan, doğasına yaklaştıran süreçlerle de eşlendiği için ben iyice sakinledim. Eski hırslarımın eriyip gittiğini hissediyorum. Acelesi yok, yavaş yavaş olur, o da kendi zamanında olur diye bakıyorum.

Hayatı çalışmak için yaşamayı bırakıyor insan doğaya yaklaştıkça. Anların keyfini çıkarabilmek, anılar biriktirebilmek, bebeğimle kahkaha atabilmek çok daha kıymetli geliyor bana artık. “Üretmek” artık sadece para ile alınıp satılabilen metayı ifade etmiyor. Bağ kurduğum, gerçekten burada olduğum, hafifleyebildiğim anlar oluyor mu? İyilik yapabiliyor muyum? Neşe, keyif, kahkaha, güzellik katabiliyor muyum hayata? Yaşama böyle katkı sağlamak para kazanarak katkı sağlamaktan daha değerli gelmeye başladı bana. İşte bu yüzden Ada’da hayatı çok seviyorum. Biliyorum, benim gibi, burada yaşayan diğer komşularım da ne kadar şanslı olduğumuzun farkında. Ve herkes buradaki hayatı güzelleştirmek için adım atmaya hazır.

Nazlı Doğuoğlu kimdir?

Okumayı yazmayı çok seven biri olarak, uzun yıllarımı yazarak ya da üniversitede okuyarak geçirdim. Bir dönem özel sektörde çalıştım tabii ki, her canlı gibi. Nihayetinde hem araştırmaya, öğrenmeye olan merakımı, hem hareket etme sevgimi, hem de bitmeyen huzur ihtiyacımı karşılayan bir meslek buldum: yoga ve meditasyon hocası olarak hayatıma devam ediyorum. Eşim, iki köpeğimiz ve bebeğimiz Mira ile beraber 2 senedir Büyükada’da yaşıyoruz. Ben derslerime çoğunlukla uzaktan devam ediyorum. Fırsat buldukça Ada’da yüz yüze yoga ve meditasyon dersleri veriyorum. Seyrek olarak da İstanbul’da atölyeler, eğitimler düzenliyorum.


Yayınlanma Tarihi: 05 Ekim 2022  /  Son Güncellenme: 05 Ekim 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.