Paylaş
Tüm Sayılar      2022      Sayı 210 – Aralık 2022      Çare Arıyorum

Çare Arıyorum


Sevdiklerim, değer verdiklerim, özlediklerim, kimi haber vererek, kimi de habersiz Kınalıada’ya gelip bana sürpriz yaptılar. Sonbahara doğru garip bir halet-i ruhiye içindeydim. Sevincimi tahmin edemezsiniz. Ada yollarında, ada çocuklarını görmek bana huzur verdi. Yurt dışında uzun yıllar yaşamış olup da ikinci baharlarını artık kendi topraklarında geçirmek üzere kati dönüş yapan dostlarımız Prens Adaları’nda rahat yaşıyorlar, ana karayı da ihmal etmiyorlar. İstanbul’da yaşamak onlara iyi imkânlar sağlıyor.

Ada aşkını kalbinde ve ruhunda hisseden adalılardan özel mülkleri olanların çoğu babadan kalma yazlıklarına yerleşip ada keyfini iyi kötü çıkarıyorlar, denizinden, havasından, eğlencesinden faydalanıyorlar. Adalar’da olabilmenin maddi bir bedeli var. Bu bedeli aileleri veya kendileri yıllar önce veya yakın zamanda alın teri ile ödemişler. Her aileden en az bir kişi yıllarca sabah işe gitmiş akşam yine adaya dönmüş ve sezonluk değil, yıl boy çalışmışlardır. “Adaya gelenlerin hepsi çok zengin” diyen veya herhangi bir ürünün fiyatı sorulduğunda “Burası ada” ifadesi kullanan kişilerin bu düşünce tarzı gücüme gidiyor.

Prens Adaları’nda yaşamış olup da son dönemde yaz tatillerini başka beldelerde geçirmeyi uygun bulanlardan pek çoğu adalardaki kiralama sisteminin kontrolsüz ve sözleşmesiz yapılıp hayat pahalılığının ise gün geçtikçe artış gösterdiğini ifade ediyorlar. “Kiralık konutlar için, paraya para demiyorlar” tabiri nereden kaynaklanıyor?

İkametlerini yaz-kış adalara alan tanıdık bir aile kira artışlarından en çok kendilerinin mağdur olduğunu söyledi. Kira artışları şüphesiz hayat pahalılığından kaynaklanıyor. Ev sahiplerinin de vergi ödemeleri, tamirat ve kendi paylarına düşen masrafları olur, üstelik pek çok mal sahibinin de yaşamını sürdürebilmesi için başka geliri olmayabilir. Hayat şüphesiz kiracıya da kolay değildir. Gerekli ihtiyaçların yanı sıra her ay belki de ödemekte zorlandıkları bir meblâğı düşünmek zorunda kalıyorlar. İnsanlar darda olup zorda kalınca suçlanacak bir kişi ararlar. Bu durumda adamızda ilk suçlananlar maalesef emlâk işleri ile uğraşan arkadaşlar oluyor. Fiyatların yüksek tutulduğu söyleniyor. Bu konuda emlakçılara da söz hakkı tanımamız gerekir.

Yaz aylarını adalarda geçirmek isteyenler gerçekten de ancak barınabilecek bir daireye rahatlıkla yüksek bir ödeme yapıyorlar fakat işin aslı sonradan belli oluyor çünkü eline anahtarı alan daireye giriş çıkış yapıyor. Yazlıklarının kullanma süresini aralarında anlaşarak kiralamış oldukları ortaya çıkıyor. Gençler ve yaşlılar birbirlerini kolluyor, anahtar sayısı artıyor, gürültü, patırtı derken yaz geçiyor.

Yıllardan 1964-1965 yaz mevsimiydi.  Akasya (Başar Acarlı) Caddesinin hemen girişindeki şimdi kuaför olan yerdeki büyük sayılmayan fakat derli toplu yazlık daire gerçek değerinin beş bin TL olmasına karşın o zamanın parası ile on bin TL’ye kiralanmıştı. Ada halkı durumu hoş karşılamadı ve bu fiyat artışı buna müteakip kiralamaları pek fazla etkileyemedi.

Prens Adalarını ve ailenizi korumak istiyorsanız lütfen gelenin, gidenin, gezenin, geçici de olsa ikamet edenin, cafe ve restoranlarda çalışan personelin kimliğine ve kalitesine dikkat ediniz.


Yayınlanma Tarihi: 03 Aralık 2022  /  Son Güncellenme: 04 Aralık 2022


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.