Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 212 – Şubat 2023      “Burgazada’da İnzivaya Çekilip Yazabiliyorum”

“Burgazada’da İnzivaya Çekilip Yazabiliyorum”


Kâh çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi

Kâh inerim yeryüzüne seyreyler alem beni

Nesimi

“Astroloji eski alimler tarafından çalışılırken daha ruhani taraflarına ağırlık verilen çalışmalar yapılmış. Muhyiddin Arabi’ler, İbrahim Hakkı Erzurumî’ler baba erenlerdir ve astroloji hakkında bilgi vermişlerdir. Çok zâtı muhteremler var böyle. Ama onlar astrolojiyi insanın tekâmül sürecindeki gelişim evrelerini, kendini anlaması ve bilmesi için seçmişlerdir. Gelecek kaygısı içinde hiç değillerdi. Her an akıştalar, her an her şeyi olduğu gibi kabuldeler ve her şeyin olduğu haliyle mükemmel olduğuna kâniler. Çünkü yaradan her şeyi zaten mükemmel yaratmıştır. Bu yüzden bizler gibi gündelik endişelerle iç içe değiller. Çok güzel bir söz vardır bu konuda, ‘Kendini bilen rabbini bilir.’ Kendini bilmek açısından da astroloji çok önemlidir. “

Türkiye’de Astrolojinin akademik yüzü, astrolojiyi bilimsel yapan isim gibi ifadelerle anılan, Astroloji ilmini daha çok sebep sonuç ilişkisi üzerinden açıklayan, yaptığı her işte toplumsal farkındalık ve fayda sunmaya çalışan ve gelecek kuşaklara bilgiyi miras bırakmayı hedef edinmiş son derece üretken ve yaratıcı bir Burgazada’lı Öner Döşer.

Astrolojinin danışmanlık veren, yazı yazan, eğitim veren, yayımlayan tarafında uzun yıllardır pek çok araştırmaya ara vermeden devam eden, sürekli öğrenip bu bilgileri meraklılarına aktaran Araştırmacı – Astrolog – Yazar Öner Döşer, bugüne kadar kendi kurduğu Astroloji okulunda dört bine yakın öğrenci yetiştirmiş, Astroloji Okulu yayınlarından elliye yakın kitap çıkarmış, OPA, ISAR, AFA, AFAN gibi pek çok uluslararası organizasyona üye, Kepler Koleji eğitimcisi ve uzun yıllardır tam bir Burgazada sevdalısı. Hatta adanın her köşesinde Astroloji TV izleyicileri için hazırladığı etkileyici ada manzaralı çekimlerle kendini Burgazada kültür ve tanıtım elçisi olarak görüyor.

Güneşin içimizi ve ruhumuzu ısıttığı harika bir Burgazada gününde, akşam kova burcundaki yeniayı karşılamaya hazırlanırken sevgili Öner Döşer ile son kitabı Astroloji ve Bilimi, Astrolojiyle ilk tanışmasını, otuz beşinci Müneccimbaşı Seyyid Mehmed Arif Efendi’yle olan yakınlığını, 2023 ‘de Satürn’ün balık burcuna geçişiyle ilgili değerli öngörülerini ve Burgazada sevdalısı bir astrolog olarak ada yaşamının kendisine kattığı değerleri konuştuk.

Ben kendimi her zaman bir kültür elçisi gibi gördüm.

Astrolojiyle ilk tanışma

“70’lerin hatta 80’lerin astroloğu sayılan Linda Goodman vardı bizim zamanımızda. Şimdiki Suzan Miller gibi. Fakat Linda Goodman’ın yazdığı kitaplar daha ziyade kişilik tanımlamaları, fiziksel tanımlamalar, ilişkilerdeki tanımlamalar ve mesleki becerileri üzerineydi. Linda, astroloji öğrenenlere yönelik tüm bu burçların tanımlamalarını yapan bir astrologdu. O yüzden benim daha fazla ilgimi çekti. Bu işle ilk tanıştığımdan beri bu işin kendisini öğrenmeye ilgi duydum. Ben kova burcuyum. Kova burcuna bu sene ne olacak kısmından ziyade bu iş nedir, nasıldır, çalışma mekanizmaları nelerdir ya da bu nasıl fayda yaratır? kısmıyla ilgileniyorum. Yapımda fayda yaratmak ve toplumsal farkındalığa katkıda bulunmak var. Her zaman toplumda doğru bilinen, örnek olunan bir şahsiyet olma idealindeydim. Düzgün bir ticaret adamı ve bir sporcu olarak daima örnek olmayı tercih ettim. Şimdi de örnek bir astrolog olarak devam ediyorum. Astroloji hayatımda son 20 yıldır var. Ama daha evvel din, felsefe, metafizik konularında çok şey okuduğumu söyleyebilirim. Kapalı çarşıda ticaretle uğraştım uzun yıllar. O zamanlarda işyerimde yazıhaneme kapanır çalışırdım.

Yirmi yıl kapalı çarşıda her kültürden insan tanıdım. Orada bizim kendi kültürümüzün içindeki mozaiği de görüyorsunuz. Yani oradaki arkadaşlarımızdan Rum, Ermeni, Kürt, Laz, Çerkez her türden insan vardı. Hep beraber yer, içer tüm özel kutlamalarımızı birlikte yapardık. Müslüman olmayan biri bizim iftar yemeğimize severek katılırdı, biz onun Paskalya yumurtasını keyifle yerdik, böyle güzel bir kültür alışverişinde bulundum. Bu durumun şu anki işime de uluslararası alanda çok faydası oldu. İngiliz Astroloji Derneği tarafından davet edildik hatta bu yıl. Dolayısıyla ben kendimi her zaman bir kültür elçisi gibi gördüm.”

Sultan Beyâzıt’ın Otuz beşinci Müneccimbaşısı Seyyid Mehmed Arif Efendi anne tarafımdan akrabamdır.

“Ortaçağ’da bir dönem kaybolan astroloji 11. yüzyılda tekrar Avrupa’da ortaya çıkar. Rönesans ve sonrası dönemden günümüze kadar da gelir. Rönesans döneminde tıp okullarında okutulur. Kürsüleri vardır. Bir dönem Vatikan tarafında kabul görmüştür. Nostradamus’un yayımladığı kehanetler Vatikan onaylıdır. Astroloji Osmanlı’da 19. ve 20. yüzyıla kadar İlm-i Ahkâm-ı Nücum, yani yıldızların ilmine hükmeden, ahkam kesen anlamında hayatımızda yer alıyor. Fatih Sultan Mehmet’in astrolojiyle ilgilendiği de söylenir. Hatta İstanbul’un fethi esnasında son hücum emrini vermeden önce müneccimlerine danıştığı bilinir. Oğlu Sultan Beyazıt döneminde ilk resmi astrolog Osmanlı sarayında göreve başlar. Otuz yedi tane resmi müneccimbaşı 1924 yılına kadar görev yapar. Bunların otuz beşincisi benim anne tarafımdan akrabam Müneccimbaşı Seyyid Mehmed Arif Efendidir. Süleymaniye’de saraya yakın bir yerde üç katlı bir köşkte kendi kütüphanesinde çalışmalar yapmış vaktiyle. Müneccimbaşı astrolog ve astronom demek. İki ilmi de bilmesi gerekiyor. Sarayda görev yapan Bîrun erkanıdır. Kandilli rasathanesinin kurucusu Fatin Gökmen ile beraber o kütüphanenin kurulmasına yardım eder. Beş-altı lisan bilen entelektüel bir kişiliktir.”

Astroloji bilim midir? Kürsüsü var mıdır? tartışmaları uzun yıllardır var olan ve açıklaması çok da kolay olmayan bir konuyken, güneş kova bilgeliği ve ay akrep cesaretinin birleşimiyle Öner Döşer bu son derece zorlu alana eğilip kendinden emin bir şekilde araştırmalarını sürdürüp son kitabı Astroloji ve Bilim’i yazmış. 

Astroloji hayatın şifrelerini çözmemize yarayan kendine has bir ilimdir.

“Dünyada bilim ve astroloji alanlarını birleştirip kitap çıkaran çok fazla insan yok. Çünkü astrologlar kendi konularından emindirler ve astroloji ve bilimi iki ayrı saha olarak düşünürler ve zaten öyledir. Astroloji ve bilim aslında aynı sahada çalışmıyorlar. Tabii bilimin çeşitli alanları vardır. Biz pozitif bilimlerden bahsettiğimizde astroloji pozitif bilimler kapsamına girmez, çünkü her zaman aynı etkiler aynı sonuçları doğurur diyemeyiz. Astrolojiyi sosyal bilimler, doğa bilimleri ve ilahi bilimler tarafında düşünebiliriz. Astroloji, yaratıcının Allah’ın bu dünyadaki işlerini anlamaya yönelik bir çalışmadır. Aynı zamanda hayatın şifrelerini çözmemize yarayan bir ilim. Astroloji insanın ilk doğduğu andan itibaren fıtratını anlamamıza yönelik bilgiler verir. Aslında insanın kendisi bilimsel midir? sorusunu sormak lazım. Çünkü bugün çok kızdığınız bir şeye yarın gülerek tepki verebilirsiniz. Duygularımız, tecrübelerimiz doğrultusunda yıllar içerisinde değişir ve gelişir. Her zaman aynı sebepler aynı sonuçları doğurmuyor. İnsanın kendisi de astrolojinin konusu da pozitif bilimler kapsamına girmez. Ama astroloji kendine has metodolojisi olan bir disiplindir. Kendine has bir bilimdir diyebiliriz. Metot ve uygulamasıyla kendine has formülleri vardır. Yüzyıllar boyunca biriktirilmiş bir arşivi vardır.”

Uzun yılardır Burgazada’da yaşayan Öner Döşer ve eşi Gaye Döşer tam bir ada sevdalısı.  Adalar macerasına ilk kez 2012 yılında Kınalıada’da başlayan Döşer çifti, adalar arası vapur gezintileri esnasında çok etkilendiği Burgazada’ya sonunda taşınır.

Burgazada’dan her geçişimizde adaya bakıp inmek isterdim.

“Vapur Burgazada’ya her yanaştığında eşim Gaye’ye bu ada beni çok çekiyor derdim. Farklı bir aurası var buranın. İlk kez Hürrem Otman’ın köşe başı kafesine oturmuşuz farkında olmadan. Orada Ali abi ve eşi ile ada hakkında sohbet ettik. Ertesi sene bir gece sahilde Burgazada’ya yemeğe gelmiştik ve buradan bir yer kiralasak mı diye düşünürken masadan eniştemle şöyle bir evlere bakmak için gidip masaya döndüğümüzde bir daireyi kiralamıştık. Rahmetli eski gazeteci Sabri Tulga’nın eviydi. Sonra 2020 yılında şu an yaşadığımız evimizi aldık. Bu hissiyat sizin de söylediğiniz gibi akrep tarafım dolayısıyla olabilir. Kova burcuyum ben, ay burcum da akrep. Kova muhakeme, akrep sezgisel tarafım. Özellikle sahildeki restoranları gördüğümde motor yanaşırken iskelenin sol tarafı değil de sağ tarafında restoranların olduğu bölgenin aurası beni çok etkilemişti. Ben severim eğlenen insanlar olsun etrafta, çok uzun oturamam ama uzaktan bakmayı severim. Akşam üzeriydi sanıyorum, o akşam üstü motorun iskeleye yanaştığı zamanki his ve adanın görüntüsü beni çok etkiledi.”

Havayı koklayan adalı dostlar

“Adanın tarihçesini çok iyi bilmiyorum ama burada doğmuş büyümüş insanlar var. Ali Otman bazen anlatır buraya pasaportla gelip gidilen zamanlar olmuş. Mesela deprem için adaların hep riskli olduğunu söylerler. Ama en yakın dostlarımızdan birisi Ali Otman’a sorarsak burası depremde en sağlam ve sağlıklı yerlerden bir tanesidir. Vaktiyle denizden çok büyük bir balık yakalamış hatta o balıktan kazandığı para ile evlenmiş. Üstüne ev almış. O zamanlar denizdeki bu bereketi anlatır, şimdilerde çok görmediğimiz bir bereket. Uzun zaman denize çıktığı için şu an meteorolog gibi havanın durumunu önceden söyler Ali abi. Meteorolojiye bakma, Ali abiye sor yanılmazsın. Ama ada için konuşuyorum tabii. Adalıların çoğu bunu bilir ama bazıları bu işlerin kompetanı olmuş. Havayı koklayan adam diyebilirim Ali abi için. Ben nasıl astrolojik manada havayı kokluyorsam o da meteorolojik olarak kokluyor. “

Burgazada’nın en sevdiğim köşelerinde çekimler yaparım, bir nevi Burgazada tanıtım elçisiyim.

“Kalpazankaya çok güzeldir, orada yemek yemek, denize girmek, teknelerin yanaştığını izlemek çok keyiflidir. Akşam günbatımı çok güzeldir. Onun dışında ben tepeliklere yürürüm. Adanın en zirve noktasına çıkıp adanın etrafında tüm manzarayı gösteren canlı yayınlar yaparım. Bir nevi Burgazada’nın tanıtım elçisiyim. Çok güzel köşeleri vardır adanın gerçekten. Altı Numara’da günün ilk yarısı çok güzeldir. Heybeliada üzerinden güneş yürür çok güzel bir manzara oluşur. Her sabah ben denize girmeden güne başlamam. Saat altı civarı kıpkızıl renklerde nefis görüntüler yakaladığım oldu. Ergün Pastanesi, Hürrem Otman’ın poğaçası, Burgaz Kafe’nin salatası harikadır. Sezar salatayı orada yersin. Meşhur dondurmacısı neredeyse her akşam uğradığımız yerdir. “

Burgazada kendine has, gizemli, içe dönük, bir o kadar da manyetik alan açısından iyileştirici, enerjisi yüksek ve yaratıcılığımızı geliştiren bir ada. Herkesi hemen kabul etmeyen bir ruhu var sanki.  Bir tarafta “sen adaya hazırsan ada da seni kabul etmeye hazırdır” diyenler, diğer tarafta “entelektüellerin adası” diye de nam salmış özgün bir yer… 

Manyetik alanın düşük olduğu yerde fikirler daha liberaldir. Yeniliklere daha açık olur.

“Aynı fikirdeyim çünkü dört ada içinde popülasyonu en az olan ve de yazın en az uğranılan yerdir Burgazada. Diğer adalar nispeten çok kalabalık buraya göre. Bence entelektüel insanlar burada daha çok. Sait Faik’ten gelen de bir aurası var bu adanın. Ben de burada güzel yazıyorum. Baya kitap yazdım burada. Manyetik alanın frekansı bazı yerlerde biraz daha fazla bazı yerlerde daha az dalgalanır. Bence buranın manyetik alanla ilgisi var evet. Manyetik alanın düşük olduğu yerde fikirler daha liberaldir. Yeniliklere daha açık olur. Manyetik alanın güçlü hissedildiği yerlerde daha tutucu bir enerji vardır. Ve de daha somutlaştıran bir etkisi olur. Burada bilmiyorum tabii ölçmediğim için hangisi daha hâkim ama KP Endeksi diye bir şey var, manyetik alan ölçülebiliyor. Ama ben burada çok iyi inzivaya çekilip yazabiliyorum. Herkes denize girerken, gezerken ben çalışıyor olurum genelde.”

Bu sizin tercihiniz sanırım.

Arkamdan bilgiyi miras bırakmaya çok eğilimliyim.

“Aslında evet benim tercihim, benim şöyle bir hissiyatım var, her an bu dünyadan göçüp gidebilirmişim, bu yüzden geride ne kadar hızlı bir şekilde bir şeyler bırakabilirsem o kadar iyi olacakmış gibi geliyor. Bitirmek üzere olduğum bir kitap olduğunda vasiyet ederim onu. Asistanıma, bana bir şey olursa bu kitap basılacak derim mesela. Eşime tembih ederim, bilgisayarımdaki tüm bilgiler paylaşılacak benimle göçüp gitmeyecek. Arkamdan bilgiyi miras bırakmaya çok eğilimliyim. Tabiatımda var bu benim. Mesela kendime göre evim var, arabam var bunları ne yapacağımız konusunda eşime söylediğim bir şey yok. Ama bilgiyi vasiyet ediyorum. Bugün bana bir şey olsa bilgiyi vasiyet ettiğim insanlar var. Benim en çok üstüne titrediğim şeydir bu hayatta. Kova burcu bilgi biriktirir. Ben onun tam ideal bir örneğiyim galiba.”

Onca yıldır Burgazada’yla ilgili pek çok anı, şaşırtıcı olay, sevilen köşelerde gizemli ya da iyi hissettiren şeyler yaşanmış Öner Döşer’in hayatında. Onların arasında en çok etkilendiği hafızasında yer eden anları tekrar yaşarcasına bizlerle paylaşıyor.

“Pek çok anı var. Bazıları kedilerle alakalı. Bizim şu an beş tane baktığımız kedi var. Bunlardan iki tanesi adalı. Benim tüylerimi diken diken eden bir olay yaşamıştık. Şöyle ki, adada havanın çok kötü olduğu bir gün, birkaç kedi bahçede su oluğuna kapılmış. Eşim Gaye bana söyleyince ben de Bostancıdan hemen motora bindim. İki yüz metre kadar açıldık ki, bir gürültüyle hemen önümüze bir helikopter suya düştü. Dört sene önce olan bir hadise bu. İş adamı bir pilotmuş, özel bir araç. En yakın motor bizdik ve hemen yanaştık. Motorda da Kınalıada’nın yüzücüleri vardı. Suya atladılar hemen tabii mazot da yayılmıştı suya. Ben de kaydedip hatta CNN Türk’e görüntü yolladım. Haberleri benim görüntülerimden vermişlerdi. Sonuçta onları götürdük, motor da tekrar yola çıktı ve Burgazada’ya geldik. Bu bende tabii çok büyük bir etki yarattı. Çünkü o helikopter elli metre geriye düşse bizim üstümüze düşebilirdi. O gün kurtardığımız kedilerden birinin ismini de Kısmet koyduk. Hayatta bile olmayabilirdim şu an. Şans ve kısmet.

Bir tanesi de ilginçtir, adanın her yerinde astroloji kanalımız için çekimler yaptık. Çektiklerimizden bir tanesinde merdivenlerle aradan çıkılan ve sonuçta birisinin evine giden ağaçların kapattığı bir yer vardı. Çok gizemli ve acayip geldi bana orası. Ama sinekler soktu her tarafımızı, mahvolduk. Beni de videolarımızı çeken Ahmet’i de sinekler mahvetti. Her tarafımız şişmişti. Ama orası Amazon ormanlarında gibi hissettiğim çok gizemli bir yerdi. Bir de Cennet Koyu var. Oraya inen merdivenlerde yaptığımız çekimlerde de çok farklı hissetmişimdir. Adanın tepe yerlerinde Heybeli’ye, İmralı’ya bakan yerlerinde de çok özel şeyler hissettim.”

Burgazada’da Astroloji Okulu açmak gelecek planlarım arasında.

“İlk astroloji okulunu M.Ö. 280 yılında aynı zamanda astronom bir rahip olan Berossus, Kos adasında kurmuş. Ben de dedim ki, neden Burgazada’da bir astroloji okulu olmasın? Uzun süredir adada bir astroloji okulu binası kurma fikrim var aklımda. Burgazada’da nasıl olur fikri hep vardı zaten. Belki Allah imkân verir ve bahar mevsiminde insanları burada da ağırlamak nasip olur. Gelecek planlarım arasında Pandemi zamanında duran astroloji sınıflarımızı tekrar açmak var. Uluslararası alanda tanınan bir okul olduğumuz için yurtdışındaki okulların yöneticilerini, eğitmenlerini buraya davet ederek okullar arası bir iş birliği yaratmak çok istiyorum. “

Yaşadığımız onca sıkıntıdan sonra 2023 yılı artık insanlığın huzura erdiği bir yıl olsun umut ediyorum. Bu yıl en çok kullandığım kelime “huzur”. Bu yıla dair umutlu olmak isteyen herkes adına sevgili Öner Bey’i de yakalamışken sormamak olmazdı. Umarım 2023’de insanoğlu huzura erecektir. 

Bilge ruhlar zamanı başladı. Psikolojik olarak sağlam kalmamız gereken bir döneme giriyoruz.

“Bu yılın en önemli astrolojik konusu 7 Mart 2023’de Balık burcuna geçecek ve üç yıl boyunca orada kalacak olan Satürn hareketidir. Aslında bilge ruhlar zamanıdır. Ruhsal bilgileri somutlaştırıcı etki verir bu dönem. İnsanlar son yıllarda savaşlarla, hastalıklarla, kısıtlamalarla çok yıprandı tabii. Satürn Balık evresi bir geçiş, hazırlık dönemi gibidir. Kabulde, teslimiyette olmamız gereken, evrenle bütünleşerek hayalini kurduğumuz şeyleri gerçekleştirme zamanıdır. Bu dönemde verebileceğim en önemli tavsiye, tıpkı dervişler, bilgeler gibi dünyada ne yaşanırsa yaşansın olayın dışından bakıp, izlemede kalabilme, adapte olabilme becerisini geliştirmek olacaktır. Bilge insanlar, olayla olay olmaz, olayın dışından bakarlar. Kozmosa bakan adam gibi. Tekâmül sürecinde bavulunuz ne kadar hafif olursa o kadar iyidir, yükselirsiniz. Psikolojik olarak sağlam kalmak gerekiyor. Önümüzdeki dönem sularla ilgili gündemlerimiz olacaktır. Metaverse balık burcuyla çok bağlantılı bir yapılanmadır. Uluslararası alanda ise Mart ayı oldukça hareketli gözüküyor. Ekonomik sorunlar şu an en büyük gündemimiz olabilir ama bugün dünya genelinde çok daha büyük bir olay yaşandığında ki olabilir, savaşlar, depremler, kimyasal kullanılan bir savaş, ne ekonomik kaygı kalır ne başka bir şey. Hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Dolayısıyla psikolojik anlamda sağlam durmamız gerekiyor. Evrenle bir olmak ve bütünleşmek için ruhsal hazırlığın çok önem kazandığı bir sürece giriyoruz.”

Röportaj: Buket Şengül

Fotoğraf: Sibel Yılmaz


Yayınlanma Tarihi: 04 Şubat 2023  /  Son Güncellenme: 07 Şubat 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.