Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 220 – Ekim 2023      Planlar Üzerine Gecikmiş Bir Yazı

Planlar Üzerine Gecikmiş Bir Yazı


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Adalar’ın 1/5000 ve 1/1000’lik planlarını askıya çıkarmasıyla, iki aydır deyim yerindeyse planlarla yatıp kalkıyoruz.

Herkes farklı yönleriyle planı tartışıyor.

Yüksek sesle ve ortak platformlarda paylaşılan tepkiler, Adalar’ın imara açılacağına yönelik kadim korkumuzu tırmandıracak cinsten.

Ama bir o kadar da genellikle beklentileri karşılanmamış olanların bireysel tepkileri var ki, bunlar ortak alanlara taşınmıyor, birebir görüşmelerde gündeme geliyor ya da adrese (!) taşınıyor.

Planlara itiraz süresi 28 Ağustos’ta sona erdi. Sonrasında da itirazlarına karşılık bulamayanların dava süreci başlayacak. Kısacası bu pilav daha çok su kaldıracak.

Şöyle geriye dönüp bakacak olursak, Adalar’ın SİT statüsü kazandığı 1984 yılından bugüne, SİT olmanın gerektirdiği Koruma Amaçlı Nazım İmar ve Uygulama planlarından yoksun kırkıncı yıla adım atmak üzere olduğumuz söylenebilir.

Lafını çok etmekle birlikte hayatın hemen her alanında planlı çalışmaya çok yatkın olmayan ülkemiz insanı için çok alışıldık bir durum.

Bu nedenle de, Geçiş Dönemi Yapılaşma Koşulları adını verdiğimiz bir ara formülle geçinip gidiyoruz. Arada derede yaşamayı çok seven halkımız için bu da çok alışılmadık bir şey değil.

Hatta gördük ki, plan lafı bile tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor. Adında imar lafının geçmesi, planın Adalar’ın imara açılacağına yönelik yargıya kanıt olabiliyor mesela.  Üstelik okumuş yazmış kesimde bile.

İtiraz dilekçelerinin ekseriyetinin, “planın iptal edilmesini” istiyor olması da ilginç bir durum.

Demek ki, açılacak davalar da bu çerçeveye oturacak.

“Planın iptal edilmesi” ve “Adada yaşayanların katılımıyla kişilerin değil kamunun yararının gözetildiği bir korumu planı hazırlanması” isteniyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan.

Bunu talep edenlerin, gerçekten de Bakanlığın katılımcı bir plan hazırlayacak olmasını umut etmeleri de bir başka ilginç durum.

Halbuki o zaman 1/5000’lik planı hazırlamakla yetkili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019’da seçilen yeni yönetimi “katılımcı” bir plan hazırlamak iddiasıyla ortaya çıkmıştı.

Bugüne kadar örneği pek de görülmemiş bir katılımcılık yöntemi deneniyordu. Bu iddiayı dile getirenler, sizin bizim gibi insanlardı. Sizin bizim gibi sözümüzden kastımız, geçmiş dönemde kentleşme ve çevre sorunlarında benzer pencerelerden baktığımız, aynı dünya görüşünü paylaştığımız insanlar. Hala da görev başındalar. Ve gerek planlama sürecini ve gerekse bu süreçte katılımcılık adına ne yaptıklarını da, her şeyi kayıt altına alıp paylaştılar. Dileyen tıklayıp her aşamasına ve tüm kayıtlara, dokümanlara bakabilir.

İBB adına yapılan açıklamanın birinci ve üçüncü maddeleri bu açıdan değerlendirilebilir.

Yanıtlarının birinci maddesinde “Planı kim hazırladı?” sorusuna, “Askıya çıkan Nazım İmar Planı Büyükşehir Belediye Başkanlığınca, Uygulama İmar Planı ise Adalar Belediye Başkanlığınca hazırlanmıştır” diye kesin ve açık bir yanıt veriyorlar. Ama aynı paragrafın devamında çok önemli bir açıklama daha var. Diyorlar ki, “Adalar 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Büyükada, Sedefadası, Burgazada, Heybeliada, Kınalıada, Tavşan Adası ve Kaşık Adası kapsamında teklif plan hazırlanmış; (ancak H.B.) söz konusu teklif plandan Tavşan Adası, Kaşık Adası ve tüm Adalardaki kıyı kenar çizgisinden deniz yönüne doğru kalan kıyı alanları planlardan çıkarılarak” onaylanmıştır.

Bunu yapan kim? Cumhurbaşkanlığı’nın Adalar’ın plan yetkisini “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi” kararıyla devralan (bunu gaspeden diye de okuyabiliriz) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Aynı bakanlık daha önce Adalar’ın plan bütününden Yassıada ve Sivriada’yı çıkarmış ve bu iki ada için kendisi yeni planlar hazırlamıştı. Hazırlanan planların sonuçlarını hep birlikte gördük. Tepeden inme, katılımcılığın zerresi olmayan ve Yassıada’yı betona boğan…

Yani biz, yani itiraz edenlerin ekseriyeti, bu yetki gaspıyla işe başlamış ve planın bütünlüğünü böylesine kritik dokunuşlarla bozmuş, yaptıkları Yassıada örneğinde ortaya çıkmış olan Bakanlıktan, katılımcı bir plan hazırlamasını bekliyoruz, eğer planı iptal ettirmeyi başarırsak!

İşin bir başka ilginç ve üzerinde düşünülmesi gereken tarafı da, itiraz dilekçelerinde ikisi hariç bu yetki gaspına hiç yer verilmemiş, hatta tam tersine şu anda davalık olan “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi” kararına olumlu anlamda atıfta bulunulmuş olması, hatta iptal için bu kararın gereklerinden birinin yerine getirilmemiş olmasını dayanak göstermesi.

Tam da bize özgü durumlar.

Planın ve itirazların bütünü üzerine kişisel görüşlerim bir başka yazıya kaldı. Ama yeri gelmişken, bugünlerde plana karşı dava hazırlığında olan arkadaşlarımıza yönelik bir uyarıyı dile getirmek isterim.

Açılacak davada planın bütününün iptali mi istenecek, yoksa sorunlu görülen maddelerin kısmi iptali mi? Bu ikisi arasındaki fark çok önemli.

2011’de dönemin İBB yönetimi tarafından hazırlanıp onanan 1/5000’lik plana Mimarlar Odası, üç madde üzerinden iptal davası açmış, ama buna karşın planın bütününün iptalini istemişti. Mahkeme de bu yönde karar verdi.

Bilebildiğim kadarıyla yeni plan hazırlığı sırasında da yeni İBB yönetimi, iptale dayanak olan bu üç maddeyi dikkate alan bir çalışma yaptı. Bu açılardan yeni plan önemli kazanımlarla dolu.

Kuşkusuz başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki gaspıyla, sonrasında plana müdahalesine konu ettiğimiz “kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanları ve Kaşıkadası’yla Tavşan Adası’nın plandan çıkarılması” olmak üzere plan bütününün iptalini gerektiren başlıklar bu planda da var. Ama hazırlanan plan içinde itiraza konu olan (Bkz. Adalar Vakfı’nın itiraz metni) diğer maddeleri sıralarken, bütünün iptali yerine kısmi iptali talebinde bulunmayı önemli buluyorum.  Söz konusu planının kazanımlarını yitirmemek ve Geçiş Dönemi Yapılaşma Koşulları denilen garabete mahkumiyet ve bugüne kadar örneklerini fazlasıyla gördüğümüz tahribata mahkum olmamak için.

Bu konunun açılacak davalarda hassasiyetle dikkate alınmasını ümit ederim.


Yayınlanma Tarihi: 09 Ekim 2023  /  Son Güncellenme: 09 Ekim 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.