Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 220 – Ekim 2023      Dünden Bugüne Yetimhane

Dünden Bugüne Yetimhane


Büyükada Rum Yetimhanesi, sadece adalılar değil, binanın bugünkü halini gören herkes için yürek yarası.  Zamana karşı direnmeye çalışsa da kış aylarının yağmuru, karı, fırtınası parça parça yok ediyor bu devasa yapıyı. Duvarları, çatısı değil sadece yok olan, onlarla beraber ülkenin yakın geçmişinde ne yaşandıysa hepsinin bire bir izleri, kısacası koskoca bir tarih de yitip gidiyor elimizden.

Bu gidişatı durdurmak, en azından elde kalanı onarıp, tahribatı mümkün olduğunca gidermek için geçtiğimiz yıllarda bazı somut adımlar atılmıştı. 2020 yılında BİMTAŞ tarafından üstlenilen belgeleme ve rölöve çalışmaları 2021 yaz aylarında tamamlanmış ana binanın restitüsyon hazırlıkları başlamış, ve ana binaya eklenti olarak kullanılan eski okul (revir) binasının restorasyonuna öncelik verilmişti. Sırasıyla önce Anıtlar Kurulu’ndan proje, ardından Adalar Belediyesi’nden de ruhsat onayı çıktı.

Bu zorlu ve yavaş ilerleyen sürece dair henüz yeni bir gelişme yok. Ancak son derece heyecan verici başka bir projenin hazırlıkları şu anda bütün hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki aylarda Adalar Müzesi’nde yer alacak çok önemli bir sergiden bahsediyorum. Yetimhane ve öğrencilerine ait onlarca eşya, obje ve belge, ilk kez Adalar Vakfı tarafından hazırlanan bu sergide yer alacak ve o binada yaşayanlara dair bize bilgi verecek, yaşananlara biraz da olsa ışık tutacak.

Bu önemli projeye destek veren isimlerden biri de yetimhanenin restorasyon sürecinin koordinasyonunu yürüten Laki Vingas. Laki Bey ile hem binanın son durumunu hem de sergiye verecekleri desteği konuştuk.

Daha önce 2023’ün ilk aylarında restorasyon için ihaleye çıkılacağını ve restorasyonun da en geç 2023 ilkbahar aylarında başlayacağını söylemiştiniz. Bu konuda bir gelişme oldu mu?

Küçük okul binasının restorasyonunu sağlayacak bir finansman kaynağı için çaba gösterdik ama başarılı olamadık. Daha önce yurt dışında bir vakıftan söz almıştık, hatta mutabakata varmıştık ama gerçekleşmedi. Belki kendi yatırım mesuliyetleri ya da farklı projelere kaynaklarını yönlendirme mecburiyetleri neden oldu bu duruma ama bilemiyorum.  Kendi adıma bugün bir şantiye başlatamamanın üzüntüsü ve kırgınlığını yaşıyorum.  Çünkü başlamayı gerçekten çok hayal ediyordum.  Yine de böyle bir kırgınlığım olsa da en azından artık dosyalarda restitüsyon projeleri var. Hatta küçük binanın restorasyon projesi ve inşaat ruhsatı da var. Ayrıca oradaki ağaçların, kalıntıların bile röloveleri bulunuyor. Yani bütün detaylarıyla her şey kayıtlara geçmiş durumda. Restorasyon için zaten çok acele etmiyoruz çünkü ancak fonksiyonla belirlenmesi gereken bir proje olacak o. Öte yandan bütün hazırlanan çizimler onaylanmış durumda, bu kendi başına büyük bir şey.

 

Şantiyenin henüz hayat geçmemesi ve bu kadar gecikmesi sadece finansman sorunundan mı kaynaklanıyor? 

Evet maalesef ama bir taraftan da bu binanın kaderi hep böyle sıkıntılarla boğuşuyor olması sanki. Benim için işin en önemli tarafı projelerin nihayete ulaşması çünkü çok iyi bir kaynak olacak ilerisi için. Tabii yine de biz pes etmedik, devam ediyoruz. Bu işe talip olabilecek olan iş adamları var, zaman zaman duyumlar alıyoruz ama biz orayı düşünürken mutlaka adanın da sosyolojik yapısını, sosyal hayatını yapısını göz önünde bulundurarak, tarihine de saygı göstererek bir çözüm arayışı içindeyiz. Binanın sosyal sorumluluk projelerine hizmet edecek bir yönü ve mutlaka bir gelir getirici fonksiyonunun olması lazım. Takdir edersiniz ki böyle büyük bir binanın, gelir getirici bir tarafı olmazsa ayakta kalması mümkün değil. Birinci derece anıt bina, ahşap dolaysıyla güvenliği, bakımı, sigortası gibi kalemler düşünüldüğünde en az iki ya da üç yılda bir gerekecek olan tadilatlar maliyeti çok yükseltiyor.

Restorasyon için ön görülen, telaffuz edilen bir rakam var mı?  

Büyük bina için zor çünkü önce fonksiyonun belirlenmesi lazım. Küçük binaya ise yeni bir boyut kazandırdık. Toplamda yaklaşık bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Tahmin ediyorum ki altı milyon dolar gibi bir rakamdan bahsedebiliriz.

 

Büyük binanın aldığı hasar geri döndürülemez bir noktada mı? Diyelim ki finansman bulundu restorasyon için, binayı yıkıp yeniden mi yapmak gerekiyor?

Biz bazı kısımları korumayı istiyoruz, onu hayal ediyoruz. Bu konuda çalışmalarımız da var. Hatta destekleme ve askıya alma çalışmalarımız çok ciddi bir şekilde yapılmış durumda. Kâğıt üzerinde bütün mühendislik ve mimari çalışmaları da bitmiş vaziyette. Dolayısıyla en azından tiyatro salonu diye adlandırılan bölüm ile girişin kurtulabileceğini düşünüyoruz. Üst katların tamamen yeniden yapılması lazım elbette ama hedefimiz küçük bir bölümü bile olsa orijinal bir şekilde koruyabilmek. Daha pes etmedik çünkü çok değerli insanlarla çalışıyoruz. Bir kurulumuz var ve çok önemli hocalarımız destek veriyor. Özellikle Koruma Akademisi’ni kuran ve bu süreçte en büyük desteği aldığımız Mimar Damla Acar ve İnşaat Mühendisi Rabia Şengün. Kendilerinden aldığımız danışmanlıkla önemli süreçleri geliştirdik. Ayrıca Profesör Oğuz Ceylan başkanlığında, beş hocanın oluşturduğu Bilim Kurulu da bu projelerin onaylanmasında önemli katkıları olmuştur.  Ayrıca BİMTAŞ da çok büyük katkı sundu. BİMTAŞ’taki arkadaşlar büyük bir heyecanla son iki üç yılda çalışıyorlar. Hepsine gerçekten büyük bir saygım var.

Bina için bir şeyler yapılmasının daha önce önünü kesen neydi? Yani siyasi iklim mi izin vermedi sizce? 

Samimiyetle söylemem gerekiyor ki evet bu bugüne dek siyasi ve hukuki ihtilaflar oldu ve bu yüzden bina büyük bir haksızlığa uğradı. Ancak bu kadar önemli ve hatırası olan bir yapıyı şimdi günümüzün rant koşullarıyla değerlendirmek bence büyük bir haksızlık. Orada çok ciddi bir hafıza var. Çocukların, annelerin, babaların emeği var.  Kimse bu boyutlarıyla, bu binayı bağrına basmadı, değerini anlamadı. Hep hukuki mücadele öne çıktı, kim binaya sahip olacak mücadelesi devam ederken kendisi unutuldu. Yani o dönemlerde en azından çatısını kurmuş olsalardı, bu kadar tahrip olmasına müsaade etmeselerdi- ki mümkündü – bina çok daha farklı bir durumda olurdu. Diyeceğim özetle bir taraftan hukuki mücadele sürerken, yapıyı da korumak için de bir mücadele verilseydi bu kadar zarar görmezdi.  Yetimhane, İstanbul’un anıt planlarından biridir. Yaşaması, yaşıyor olması gerekirdi en azından.

 

Bildiğiniz gibi Adalar Müzesi’nde bir sergi hazırlanıyor Adalar Vakfı tarafından. Siz nasıl müdahale oldunuz bu sürece? Ve nasıl bir destek vereceksiniz?  

Adalar Vakfı, yetimhane ile ilgili her türlü sürece daima destek verdi. Vakıftaki arkadaşların da hassasiyet gösterdikleri bir bina ve proje olduğu için devamlı irtibat halindeyiz. Bu sergi teklifi onlardan geldi, tabii ki biz de her türlü desteği vereceğiz. O dönemden kalma eşyalar var. Biliyorsunuz altmış dörtte, bir anda bina tehlikeli diye eğitimciler ve çocuklar yetimhaneyi terk etmek zorunda bırakılıyorlar.  Aya Yorgi’deki manastıra taşınıyor herkes. Çocuklar da eğitimlerine Büyükada’daki Rum İlkokulu’nda devam ediyor. Daha sonra oradan indirilen eşyaların bir kısmı bir araya toplanmış, bir müze kurulması niyetiyle. Biz de Vakıf’taki arkadaşlara bu eşyalardan bahsettik ve sergi için kullanabileceklerini söyledik.  Eşyaların daha doğrusu emanetlerin envanteri çıkarıldı. Geçici bir süreliğine bir protokol karşılığında müzeye teslim edilecekler.  Böyle bir sergi bizim de çok hayal ettiğimiz, istediğimiz bir şeydi. O yüzden çok kıymetli buluyorum ve çok güzel olacağına inanıyorum. Aslında bu sergi hazırlığı duyuldukça başka yerlerden de malzemeler gelebilir. Bir çağrı yapmak lazım diye düşünüyorum çünkü Yunanistan’da ya da başka ülkelerde olan insanlar da bu sergiye katkı sunmak isteyebilirler.


Yayınlanma Tarihi: 09 Ekim 2023  /  Son Güncellenme: 09 Ekim 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.