Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 225 - Mart 2024      Mahalleden Cemaate Nizam Camii

Mahalleden Cemaate Nizam Camii


Yavuz Saraçoğlu, Büyükada Nizam Cami, 2021, M. Ş. Koleksiyonu.

Bir ibadet mekanına kendini yakın hissetmek için inançlı olmak şart mıdır? Baba ailemin yüz küsur yıldır değişmeyen adresi Nizam mevkii olduğundan mı, evime adres tarifi verirken mihenk taşı diye bellediğimden mi, ya da yapımına destek veren mahalle sakinleri arasında rahmetli dedem Zübeyir Şeyhun’un da bulunduğundan mıdır bilmiyorum ama Nizam Camii’nin hep özel bir yeri oldu hayatımda. Girişin solundaki Bakkal Hakkı Amca’nın elinde büyümüştük; sonraları oğlu Sedat Abi devraldı mekânı. Her türlü nazımızı çekerdi. Cep telefonunun esamesi bile okunmadığı günlerde jetonlu telefonunu kullanmamıza ses etmezdi. Ünlü yönetmen Osman Seden’i ilk defa yakından Sedat Abi’nin bakkalında görmüştüm. Hışımla içeri giren ve sinirlendiği bir arkadaşına sayıp sövdürmek için ahizeyi saçlarını savurarak kavrayan arkadaşımıza oyunculuk teklif etmişti ekmek alırken. Ergenlik yıllarımızda akşam yemeği sonrası ailelerimizden izin kopartıp caminin karşısındaki köprü duvarında sıralanırdık mahalle gençleri olarak. Rahmetli Ali Osman (Yunus’un babası—dondurmanın Ada’da onunla başladığını sananlar için ek bilgi) hasır şapkası ve kolalı beyaz gömleği ile daha erken saatlerde Değirmen’den Köprü’ye iner, bizlerle şakalaşıp sabırla gül dondurmalarımızı hazırlardı. Pandemi öncesi yaz aylarına denk gelen iftar gecelerinde kâh mutfağa girdim, kâh Köprü’nün altında kurulan iftar sofralarında servis yapıp mahalleli dostlarla yemeğe oturdum. Eniştem, teyzem, kayınvalidem vefat ettiklerinde dualarını orada okuttum. Sonra 2018’de caminin deprem hasarlı raporu tutuldu, 2022’de yıkımı ve aynı yılın Aralık ayında da yeni caminin inşaatı başladı. Ama onun da öncesinde, İBB bir gecede gelişigüzel beton dökerek caminin tam karşısına sadece kendi etkinliklerini duyurduğu devasa panolar dikti, Köprü manzarasını da kapattı. Ha’di Maden’de futbol sahasının önüne koyduklarına ses etmedik ama bu tarihi köprü üzerinde yapılacak iş miydi? İmzalar topladık, şikâyette bulunduk ama kimse tınmadı. Etkinliklerin üzerinden haftalar geçse de yenilenmeyen o battal panolar otobüs durağında kazulet gibi dikili duruyor hâlâ.

Cami yıkımı başladığında kaleme almak istemiştim aslında bu yazıyı; yeni cami açılınca tartışmalar ve ilgi onun üzerinde yoğunlaşacağı için neredeyse elli yıldır mahallenin alamet-i farikası hâline gelen camimiz ortadan kalkmadan. O dönemde Adalar Müftülüğü’ne ve Hamidiye Camii’ne yaptığım ziyaretlerde ilk caminin yapılışına dair belgeleri araştırdım. Yine de yeni caminin inşaatının bitmesini beklemeyi tercih ettim birkaç satır karalamak için. Gelen gideni aratacak mıydı? Yıkım, tartışmaları da beraberinde getirmişti: “Mevcut Nizam Camii’nin mimarisi bu yeni yapılacak olandan kat kat iyi. Ayrıca hafızalarda da bir yeri var. Eğer beton kalitesi vs uygun değilse, neden aynısı yapılmasın? Eğer beğenilmiyorsa, ya da o kadar da önemli değil deniyorsa, işte karşımızda mükemmel bir fırsat: Nizam Camii neden yarışmayla yapılmasın? Büyükada’ya hak ettiği gibi neden bir mimari eser kazandırılmasın? Büyükşehir Belediyesi neden Büyükada’nın güzel binalarının olduğu Nizam Mahallesi’ni mimari açıdan daha da zenginleştirecek bir eserin yapılmasını tercih etmesin? Büyükada’nın mimari yapılarıyla ünlü mahallesine neden yeni ve kalıcı bir mimari eser kazandırmasın? Nizam Camii için neden bir mimari yarışma talep etmiyoruz?” diye yazıyordu Dünya Mirası Adalar 15 Eylül 2022’de.[1] Öte yandan, bir farklı görüş olarak Baran Dergisi ise, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Büyükada’daki Nizam Camii’ni depreme dayanıksız bahanesiyle yıktırıp yerine ne idiğü belirsiz ucube bir yapı inşa etti. Adına da modern bir ibadethane denildi. (…) Yarım asır sonra Rumları, görmek istemediği bir başka camiden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu kurtardı! Ecdat yadigarı tarihi yapı, adeta ucube bir yapıya dönüştü,[2] diye yazdı cami inşaatı bittikten sonra. Binlerce yıllık geçmişi olan bir adada 1960lardaki “ecdat” göreceli bir kavram tabi. Buna ayrı bir konu olarak bir ilişmiyorum, şimdilik.

Fotoğraflar: Murat Öner (sol) @xxi_magazine (sağ)

Mimari tartışmaları bir kenara bırakıp gelin önce ilk Nizam Camii’nin yapılış sürecine bir göz atalım. 1960’da inşa edildiğini farklı kaynaklar, siteler yazsa da, gerçekte Nizam mahallesinde cami inşaatı için yazışmalar Nisan 1966’da başlıyor. Dönemin İmar Müdürü, Büyükada Cami Yaptırma Derneği tarafından Nizam Mahallesi’nde cami yapılmak istendiğini, Büyükada İmar Planı’na esas olmak üzere “mezkur yerde cami yapılıp yapılamayacağının veya yapılması daha müsait görülen diğer bir Belediye parselinin bildirilmesini rica” ediyor.

Müteakip yazışmalarda, “mevcut yerde bir semt camisinin inşaası uygun mütalâa edilmekle beraber, Büyükada’nın daha hâkim ve merkezi bir yerinde daha gösterişli bir caminin inşaasını mümkün kılmak için müsait bir yer seçilmesi Müdürlüğümüz görüşündedir,” cevabı geliyor Mayıs 1966’da.

Ancak mahalle sakinleri kolay vazgeçmiyorlar taleplerinden. Çabaları da sonuçsuz kalmıyor. Bu dönemde süregelen çeşitli yazışmalar neticesinde, avan (avant) proje talebinde bulunuyor ama daha “merkezi” bir konumda “daha gösterişli bir cami” yapılması ısrarı devam ediyor.

Nihayet 7 Aralık 1966’da, “Büyükada Nizam Caddesi’nde 172 ada 3 parsel sayılı Belediye malı 202 m2 sahalı yer Dispanser, Okuma Odası ve Cami İnşa ettirmek üzere ve yapılacak tesisler ile birlikte 25 sene sonra Belediyeye devretme şartiyle ve yapılacak tesisleri tahsis tarihinden itibaren 3 sene zarfında yaptırmak kaydiyle 25 sene müddetle Cami yaptırma derneğine tahsisi” Belediye Mecisi’nin 14 Ekim 1966 tarihli kararıyla uygun görülüyor.

O dönem Cami Yaptırma Derneği Başkanı olan ve girişimleri nihayetlendiren Dr. Celal Ferdi Kocal, Adalar İlçesi’ne atanan ilk hükûmet doktoru. Günümüzde Ada Palas olarak bilinen otelin ilk sahibi ve gönülden Büyükada’lı olan Kocal’ın Koca Karı İlâçları ve Halk Tababeti adlı eseri bugün de Merkez Eczanesi’nde sergileniyor. Semiha Akpınar’ın Bir Büyükada Öyküsü kitabında da yer alıyor Kocal. Oğlu Dr. Hayati Ferdi Kocal ise 1931 yılında Büyükada’da dünyaya geliyor. Büyükada İlkokulu’ndan sonra Saint Joseph Fransız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren, cerrahi ihtisasını Almanya’da yapan Hayati Kocal, babası Dr. Celâl Bey ve annesi Binnaz Hanım’a ithaf ettiği ve Adalar Kültür Derneği Yayınları tarafından yayınlanan kitabı Büyükada Hatıralarım’da, “Kitabı okuyanların bundan sonra beldemizi daha iyi tanıyacaklarına inanıyorum. Onlara devredilen ve son zamanlarda biraz ihmale uğrayan adamızı, elbet layık olduğu seviyeye getireceklerdir” diye yazıyor.

Dr. Celâl Ferdi Kocal, Nisan-Mayıs 1968’de cami inşaat projelerini İstanbul Belediyesi’ne sunuyor, proje tasdiki ve ruhsat verilmesini talep ediyor. Tuhaf bir tutarsızlık şurada: projeler bu yıllarda sunulmuş olmasına karşın T.C. Adalar Müftülüğü Cami İbadete Açılış Beratı, yapılış tarihini Ocak 1967, ibadete açılış tarihini ise 1967 olarak kaydetmiş. Buna çok takılmayıp bürokratik sebeplerden olduğunu varsayarak berata bir göz atıyoruz. Sahi, Nizam Camii mimarı kim? Kayıtlarda “Nikolaydis (Gayrimülslim)” olarak yer alıyor. Camide ise iki adet lojman, abdest alma yeri, tuvalet, dernek odası ve tek şerefeli minare göze çarpıyor. Bir de beton duvar ve ahşap çatı.

Temel atma törenine dair harikulade bir de fotoğraf geçti elimize yakın zamanda. Nizam Camii Derneği Başkanı Kadir Yelken’in cami inşaatı sırasında Adalar Müzesi Koleksiyonu’na bağışladığı fotoğrafın keşki dili olsa da bu kalabalık grupta o gün kimlerin yer aldığını bize fısıldasa.

Nizam Camii inşaatının 1967-8’de süregeldiğine ya da en azından -belgeler farklı bir tarihe işaret etse de- tamamlandığına dair bir varsayımda daha bulunabiliriz. 1967 yılında dedem Zübeyir Şeyhun hâlen oturmakta olduğumuz evin inşaatına başlıyor. Daha önceki yazılarımda “Taş Evin Prensesi”ni okuyanlar hatırlayacaktır: Kırlangıç Sokak sonundaki evimizin bir kısmının taşlardan inşa edildiğini yazmıştım. O dönemde inşaat sürerken cami yapımına mahallelilerle birlikte maddi destek veren dedem, caminin karşı köşesinde bir çeşme yaptırıyor evin taşlarından. Üzerinde sadece “HAYRAT” yazan bu çeşme, at arabalarının durağı oldu uzun seneler boyunca. En az iki-üç at arabası hayrat başında durur, atlara yem verip dinlendirirken gereken suyu buradan temin ederdi. 80’li yılların ortasında köşedeki evi satın alan komşularınız hayratı mermer ile kaplatıp üzerine “Süleyman Demirel’in Aziz Anısına” yazdılar ne hikmetse. Sonra zaman içinde bu mermerler döküldü, üzerine envai çeşit grafiti yapıldı. Sonunda o güzelim köşe sefil bir döküntü haline geldi. Hayratı eski doğal haline getirmek üzere Belediye’ye başvurdum birkaç yıl evvel ama özgün halinin fotoğrafları gerekiyordu, bulamadım. Gönül ister ki hazır cami tamamlanmışken, o hayrat yeniden canlansa. Baninin kim olduğunun önemi yok; sürdürülmesi esas. Mahalle sakinlerimizden ve orijinal camiinin bağışçılarından Oktay Rıfat Yalman ve Talat Sadıkoğlu’nun torunları Kerim Yalman ve Kerim Zorlu da söz konusu girişime destek verebileceklerini ifade ettiler bu süreçte. Bakarsınız bir gün o da gerçekleşir, bürokratik engeller aşılırsa.

Gelelim yeni camimize. 2018 yılında deprem hasarlı raporu tutulan Nizam Camii yeniden inşa edilerek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’ün katılımlarıyla 22 Aralık 2023 Cuma günü ibadete açıldı. 5 Aralık 2022’de başlayan inşaat, bir yılın sonunda tamamlandı.[3] Degostudio tarafından tasarlanan yeni Nizam Camii’ni mimarları şöyle tanımlıyor: “Biçimsel olarak farklı bir cami yapma arayışından öte, mevcut şartlar ve talepler altında bu arazide nasıl bir ibadet mekânı yapılır sorusunun cevabı olan bir yapı. Bu sorunun cevabı da aslında birkaç parametrede saklı: yerine yapılan eski Nizam Camisi’nin işlevsel yetersizlikleri, cemaatin beklentisi ve arazi şartları. (…) Yapı, cadde kotunun çok üstünde olduğu için engelli erişimi de sağlanamıyordu. Yan sokaktan ulaşılan ve kısmen yeraltında olan lojmanlar ise doğal ışık ve doğal havayı yeterince alamıyor bu da sağlıksız iç mekânlara sebep oluyordu. 200 metrekarelik küçük bir parsel olan proje alanından, market ve lojman gibi fazlalık yaratan işlevler çıkarıldı. (…) Tezyinat sadece güneş kırıcılarla sınırlı kalmadı; içerde ve dışarda sürdürüldü. Yapının kütle kararlarındaki yalın tavır, detaylar ve yapı ögeleri düzeyinde mütevazı bir tezyin yaklaşımı ile dengelendi. (…) Yine iç mekânda, kütle tasarımındaki yalınlık minber ve mihrapta göze çarpıyor. Mihrap, süsten uzak sadece bir oyuk olarak ele alındı; minber ise metalden konsol bir merdiven gibi tasarlandı. Ahşap lambri asma tavan ise iki noktada, açılabilen çatı pencereleri ile tamamlandı; böylece özellikle yaz aylarında caminin sıcak havayı doğal yollarla yapı dışına çıkarması sağlandı. (…) Nizam Caddesi kotu yine cami olarak kullanılırken, Nizam Deresi Sokağı’na bakan cephe, aşevi ve ıslak hacimler için ayrıldı.”[4] İBB resmi sitesi ise, “Cuma namazına müteakiben tekrardan ibadet edenlerle buluşturduğumuz Nizam Cami’yi hem ibadet edenlere yeni bir yer hem de Adalar’ın doğasına uygun bir şekilde yeniledik. 120 kişilik kapasiteye sahip camide ibadet eden kişilerin kullanabileceği odalar; iftar, mevlüt ve diğer zamanlarda yemek hazırlanabilecek bir aşevi ve yemek yenebilecek bir kapalı alan da yer alıyor,”[5] diye ifade ediyor.

Fotoğraf: Kerim Zorlu, 22 Aralık 2023 açılış töreni

Mahalleli olarak şahsi görüşümü merak ediyorsanız söyleyeyim. Son derece düzgün bir cami yapısı oldu. Çağdaş ve gereksinimlere cevap veriyor. Bir Kınalıada Camii olmasa da minaresi adanın denizle ilişkisine gönderme yapıyor. Akşamları aydınlatılınca -cephedeki sıva dalgalanmalarını görmezden gelirsek- kûfi ism-i Celâl (Allah) yazısı ile mahalleye estetik bir görünüm katıyor. Eski caminin imkansızlıklarla dolu mutfağında Seviye, Fatma, Cemile, Şükran Abla ve nice dostlarla beraber kan-ter içinde iftar kazanlarını koyacak yer bulamaz, içeride ahaliyi nasıl ağırlayacağımızı bilemezken, şimdi tesisler tam teşekküllü oldu. Kadınlar mahfili deseniz öyle. Keza yine havalar ısındıkça Köprü altında verilecek o keyifli iftar yemekleri…

Nizam Camii, Nizam Caddesi ile çocukluğumuzun Dere Sokak’ı köşesinde yer aldı bildim bileli. Epeydir Kırlangıç oldu sokağımızın adı. 1970 yılında Nizam’da ikamet etmeye başlayan değerli adalı gazeteci dostumuz Necmi Tanyolaç “Kayıkhanede imece usulü bir iskele yapmıştık, bayrak direğine kırlangıç çekmiştik bir gün. Orası sonra Kırlangıç Sokağı adını aldı”[6] diye anlatır. “Kırlangıç Kulübü” nü kurması, Aşıklar Kahvesi ya da Dilburnu’nda aileleri buluşturmasıyla anılır.

Ritüellerin diğer kitaplı dinlere kıyasla görece az olduğu İslam’da da böylesi cemaat etkinliklerine katılmak ya da destek olmak için illa mütedeyyin olmak gerekmiyor. Özellikle Hristiyan ayinlerine koşarak icabet eden, bunu açık fikirlilik/kapsayıcılık/hoşgörünün uzantısı gibi algılayan bir zümre için Müslümanlık’tan uzak durmak mı kendini farklı kılmayı sağlayan? Neden sense of community (cemaat duygusu) illa bir ibadet yapısının etkinliği ile özdeşleştirilmeli? Nizam mahallesi sakini olarak Nizam cemaatine katılmak, neden Tanyolaç’ın aynı sofrada ahaliyi toplaması gibi mahalleliliğin bir uzantısı olmasın? Her yıl haç çıkarma sonrası birlikte yemek yiyen farklı dinlere mensup adalılar gibi? Kaçımız bunu yapıyoruz kaderimiz olan coğrafyamızda? “Sevdaların ve dostlukların en coştuğu yer adadır,” diyor Tanyolaç. Kalıpları, önyargıları kırıp inançların her türlüsüne kucak açmak en güzel ibadet değil mi o halde, hele de adamızda? Ruhu aynı kaldıktan sonra, mekânın fiziksel formunun ne kadar değiştiğinin önemi var mı?

Hayırlı Ramazanlar… İftara bekleriz yeni Nizam Camii’nde.

Bu yazıya değerli katkıları için Adalar Müftülüğü’ne, Nizam Camii Derneği Başkanı Kadir Yelken’e, Nizam Camii İmam-Hatibi Mehmet Akkuş’a ve Nizam Camii’ne gönülden destek veren tüm Nizam mahallesi sakinlerine teşekkür ederim.

Mimarlar hakkında daha detaylı bilgi için: https://dego.studio/hakkimizda/

Fotoğraf: @xxi_magazine

[1] https://www.facebook.com/dunyamirasiadalar/posts/1551735891947970/

[2] https://www.barandergisi.net/imamoglundan-buyukadadaki-rumlara-cami-hizmeti

[3] http://flasgazetesi.com.tr/buyukada-nizam-camii-hizmete-acildi-8000

[4] https://xxi.com.tr/i/buyukada-nizam-camisi

[5] https://www.ekremimamoglu.com/gundem/buyukada-nizam-cami-yenilendi/

[6] Necmi Tanyolaç, Martılı Kahve, Adalı Yayınları, sf. 10.


Yayınlanma Tarihi: 06 Mart 2024  /  Son Güncellenme: 07 Mart 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.