Paylaş
Tüm Sayılar      2023      Sayı 221 – Kasım 2023      Büyükada Ksidas Kitabevi’ne Ödül

Büyükada Ksidas Kitabevi’ne Ödül


Dede Nikolas ve oğlu Bay Hrisafi’nin “Bu dükkânda hiçbir zaman kitap eksik olmayacak” vasiyeti Ksidas Kitabevi’ne yüz altı yıl sonra ödül getirdi.

Tarihi Ksidas Kitabevi, Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından ‘Kitabevi Emek ödülü’ ile onurlandırıldı. Ksidas Kitabevi bu ödüle Büyükada İskelesi girişinde yüz altı yıldır kent kültürüne ve yayıncılığa katkısından dolayı layık görüldü.

Büyükçekmece Palas Oteli’nde ‘40. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’ kapsamında düzenlenen törende Türkiye Yayıncılar Birliği eski Başkan Yardımcısı Büyükadalı Fahri Aral Ksidas Kitabevi’nin işletmecesi Mihail Paşa’ya ödülünü takdim etti. Ksidas Kitabevi yüz altı yıllık Büyükada’daki varlığıyla böylece ilk kez ödül almış oldu. Ksidas, Türkiye’nin en eski kitabevlerinden. Bu çok özel yeri bugüne taşıyan başta Hrisafi  Ksidas’a, kızı Vasiliki’ye, şu anda bayrağı taşıyan Mihail Paşa ve ailesine teşekkür ediyorum.

Ksidas Kitabevi 1917’den beri adalıların aynı zamanda bir buluşma, noktası oldu. Kurucusu Nikolas 1917’de Sakız adasından gelip ilk olarak Delakuridis Gazinosu’nun (şimdi ki Mado) bulunduğu yerde bu kitapçı dükkânını açmış. Kitabevi daha sonra şimdiki yerine taşınmış. Nikolas, Büyükada Vapur İskelesi’ndeki şimdi bulunduğu yeri kitapçı yapmadan önce ilk olarak eczane olarak işletmiş. Denizin üstünde olan dükkândaki nem, ilaçlara zarar verdiği için eczaneyi kısa bir süre sonra kapatıp tekrardan kitapçıya dönüştürmüş. Dede Nikolas vefat edince gazete bayi, tütün, telefon jetonu ve posta pulu da satan kitapçı dükkanını babası gibi o da dev yapılı olan oğlu Hrisafi çalıştırmaya başlamış. Artık kitabevi Bay Hrisafi yönetimdedir.

Benim çocukluğum ve ilk gençlik yıllarımda Bay Hrisafi dükkanı yönetiyordu. Kızı Vasiliki Hanım Büyükada Rum İlkokulu’nda öğrencilerinin birçok sınıfı doldurduğu zamanlarda okulun öğretmeniydi. Ksidas adı o zamanlar pek kullanılmıyordu. Hrisafi’nin adı ile biliniyordu. “Hrisafi’den gazeteyi, kitabı aldım” denirdi.

Minik kitapçı dükkanın en büyük özelliği açık penceresi dışında her tarafı mandallarla tutturulmuş mecmua ve kitaplarla dolu olmasıydı. Dünyanın her yerinden yazları adaya gelen yabancıların ilk uğrak yeriydi. Adanın entelektüelleri kitapçıda satılan yabancı dergilerin müdavimiydi. Paris Match, Stern, Newsweek, Time, Epoca, Burda gibi dergiler, Apoyevmatini, Nor Marmara, Jamanak, Şalom, Sabro, Marmara, İHO gibi gazeteler satılırdı. Hrisafi azınlık gazeteleri ve yabancı gazeteleri satarken adanın tek gazete bayi değildi.

Çarşı içinde çok dişli iki rakibi daha vardı. Bu rakibi Madam Tasula’ydı. Asıl adı Anastasia Çakiri’ydi. Aynı zamanda Topal Meyhaneci Yorgo’nun karısıydı. Arkadaşı Madam Eleni ile birlikte aynı dükkanı çalıştırıyorlardı. Onlar da hemen hemen aynı gazeteleri satıyordu. Adanın o zamanki nüfusuna göre azınlık gazetelerine talep çok fazlaydı. Bu güzel dükkân çarşı yangınında kül olunca bu sefer iki ortak kadın ayrı ayrı dükkânlar açıp gazete bayiliğini sürdürdüler. Madam Eleni kısa süre sonra dükkânını kapattı. Yaşlı Tasula yine çarşı içinde eskiden Palamut, sonradan Fenerbahçeli Lefter olan sokağında, kedileri ile birlikte gazete satmaya devam etti. Kedilerin çokluğundan dükkânına girmek mümkün olmuyordu. Yazın sıcaklarda gazetelerin üstüne başını dayayarak kestirirdi. Müşterileri onu rahatsız etmeden gazeteyi çeker alır parasını bir kenara bırakıp giderlerdi. Bu iki dükkânın rekabeti yıllarca sürdü.

1992’de Bay Hrisafi vefat edince kızı Vasiliki Hanım torunu ve öğretmen arkadaşları sırasıyla bu güzel dükkânı işlettiler. Daha sonra da Büyükadalı ressam Ferruh Ertürk bayrağı ele aldı. Kızı Vasiliki Hanım da artık hastalık ve yorgunluktan Kitapçıyı Mihail Paşa’ya emanet etti. Mihail Paşa 1955 yılında Antakya Altınözü Tokaşlı köyünde ilkokulu bitirmiş geçim sıkıntısı başlayınca amcasının yardımı ile İstanbul’da yaşamaya başlamıştı. Bir gün Apoyevmatini gazetesinde bir iş ilanı ile yirmi iki yaşında Büyükada’ya geldi. Aya Dimitri Kilisesi’nde çalışmaya başladı. Kilisedeki görevi bittikten sonra kitapçıya yardım etmeye gidiyordu. Vasiliki hanım emekli olup işleri bırakınca da tamamen kitabevinde işleri ele aldı.

Kırk beş yıldır kitapçıyı Mihail Paşa, eşi Maria, oğlu Engin ve torunları ile yönetiyor. Bu asırlık dükkâna her gittiğimde güler yüzü ile beni karşılıyorlar. Sadece beni değil tüm adalıları da. Yüz altı yıldır her santimetrekaresine kitap kokusu sinmiş bu dükkân artık güzel bir kahve sohbeti yaptığım, kitaplarımın satıldığı bir yer oldu.

Mihran Azaryan’ın tasarladığı Büyükada İskelesi içerisinde yer alan Adalar Kültür Mirası sayılabilecek Ksidas Kitabevi’nin de içinde bulunduğu on bir dükkân 2017 yılında tahliye edilmek istendi. Adalılar direndi ve destek verdi, dükkânlara tahliye kararı kaldırıldı. Mihail Paşa kitapçıya tahliye talimatı geldiği o zor günlerde şöyle diyordu:

“Ben üçüncü kuşağım. Kitapçı dükkânı kuşaktan kuşağa ‘Bu dükkândan hiçbir zaman kitap eksik olmayacak!’ diye söz vererek devredildi. İsteseydik burayı dönerci yapar, çok para kazanırdık, ama kitapçı olarak kalması bize vasiyet.”

Ksidas Kitabevi’nin öyküsünü isterseniz bir de Mihail Paşa’dan dinleyelim:

“Dedem Nikolas, 1917’de burayı kurmuş. Kendisi 1946’da vefat etmiş, ben maalesef onu hiç tanımadım. Oğlu Hrisafi devam ettirmiş. O da 1992’de vefat etti. Oradan ablam Vasiliki devraldı, 2012’ye kadar ablam devam ettirdi bu kitabevini, sonra rahatsızlandığı için ben devraldım.’ Ksidas ismi sirke kökü ‘ksidi’den geliyor. Nikolas dedemlerin soyadı. Kendileri Sakız Adası’ndan gelmişler. O zamanlar kendisi eczacı kalfasıymış. Hatta Sakız Adası’nda Ksidas soyadı çok var, eczacılıkla da uğraşan çok var. Sirke de bir ilaç gibi zaten. Burayı da aslen eczane olarak açmışlar. Fakat bu dükkânda nem, rutubet falan olduğu için ilaçların kalması elverişli değilmiş, bu sebeple vazgeçmişler eczaneden. Altı ay içerisinde tüm düzen gazeteciliğe ve kitapçıya çevrilmiş. Cumhuriyet öncesi tabii, her şey Osmanlıca. Hemen karşımızdaki Mado’nun yerini de sahaf olarak açmışlar. Vasiliki, o sıralar öğretmendi. 1978 senesiydi. Aya Dimitri Kilisesi’nde çalışıyordum. Vasiliki sayesinde dede ile tanıştım ve ona dükkânda yardımcı olmaya başladım. Kırk beş yıldır da burayı ayakta tutmaya çalışıyorum.”

Nice yıllara Ksidas Kitabevi. Nice yıllara Madam Vasiliki. Nice yıllara Mihail Paşa.

Kitabevini büyüklerinizin vasiyetini yerine getirerek çok uzun yıldır koruyup kolladınız. Dönerci ya da dondurmacı yapmadınız. Sizlere minnettarız.

Mihail Paşa’yı bu yazıyı yazdığım gün aradım. Adalı Dergisi için aldığı ödülle ilgili yazacağımı söyleyince bana “Adil, senin Horoz Reis kitabını çok soran oluyor. Yok demeye mahcup oluyorum. Söyle de tekrar bassınlar” dedi. Yüz altı yıllık Ksidas Kitabevi’nin geleceğe her yerine sinmiş o güzel kitap kokusu ile devam etmesini diliyorum.


Yayınlanma Tarihi: 06 Kasım 2023  /  Son Güncellenme: 07 Kasım 2023


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.