Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 224 – Şubat 2024      Antakya Depreminin Düşündürdükleri

Antakya Depreminin Düşündürdükleri

Yüksek Mimar


 

Antakya’nın tarihi Anadolu tarihinin oluşum adımlarının kozasıdır.

Binlerce yıllık geçmişe dayalı uygarlık adımlarıyla Antakya (Grekçe Antiocheia), Hitit, Mısır, Urartu ve Asur medeniyetleri ile Yunanlılar’dan Haçlılar’a, Selçuklular’a Emevi ve Abbasiler’e  Memluk Devleti’ne kadar birçok yönetsel ve toplumsal  serüven yaşamış, Osmanlı’ya kadar onlarca topluluğa ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır.

Şehrin Baharat Yoluİpek Yolu ve Kral Yolu‘nun güzergahında bulunması ekonomik olarak gelişmesini hızlandırmış ve Yakın Doğu’nun en önemli merkezi olma yolunda İskenderiye‘ye rakip olmuştur. Şehir ayrıca Helenistik Yahudiliğin ve İkinci Tapınak Dönemi Yahudiliğinin de ana merkezlerinden biridir. Antakya’nın kentsel özellikli bir bölge olması Roma İmparatorluğu topraklarının Doğu Akdeniz bölgesindeki en önemli şehirlerden biri olduğu dönemlerde yaşanmıştır.

Antakya, hem uzun tarihi hem de Helenistik Yahudiliğin ve Erken Hristiyanlığın ortaya çıkmasında oynadığı kilit rolü sebebi ile “Hristiyanlığın Beşiği” olarak kabul edilir.

Hatay bölgesinin Türkiye’ye katılması öncesinde, on aylık bir süre varlığını sürdüren Hatay Devleti, Atatürk’ün de yıllarca süren siyasi çabaları sonucu ancak 1939’da anavatana dahil oldu. Merkez ilçesinin adı Antakya iken şehrin adının Hatay olmasının temel nedeni de bu tarihsel süreçle ilgili olup, bir süre boyunca varlığını sürdürmüş olan devletin adı Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına katılmış son şehrin adı olmuştu.

Antakya, bunca yıl sonra gerek siyasi gerek ekonomik sorunlarından dolayı binlerce yıllık kültüre ev sahipliği yapmış olmasına rağmen ihmal edilmiş bir sınır şehri olması dolayısıyla da ancak 2012 yılında çıkarılan yasa ile Hatay ilinde büyükşehir belediyesi kurulmasından sonra metropol ilçe olabilmiştir.

6 Şubat Türkiye saatiyle 04:17’de bölgenin birçok şehrini de kapsayan 7,7 Mw büyüklüğünde ve birkaç saat sonrasında yine yakın şiddette yinelenen deprem ve artçılarıyla Hatay birçok ilçesiyle beraber yerle bir oldu.

20 Şubat 20:04’te merkez üssü Defne ve Samandağ ilçeleri olan ve Hatay’ın özellikle tarihi ve kültürel mirasının yoğunlukta olduğu coğrafyasında 6,4.Mw büyüklüğünde artarda iki deprem meydana geldi. Sarsıntıların şiddeti nedeniyle 6 Şubat’ta ağır hasar alan birçok bina ya tamamen yıkıldı ya da yan yattı. Oluşan depremlerden sonra EMSC, Hatay için sahil kesiminde tsunami uyarısı verdi. Ardından en büyüğü 5,8 olmak üzere doksandan fazla artçı sarsıntı kaydedildi. Bu depremlerin İsrail, Lübnan, Ürdün ve Irak’ta da yoğun hissedildiği belirtildi.

Sonuçta hem Türkiye’de hem de Suriye’de büyük can ve mal kayıplarına yol açan 6 Şubat 2023 depremi üç bin yıllık bir yerleşke olan Antakya’nın ‘Felaketten en çok etkilenen şehir’ olarak adlandırılmasına sebep oldu.

 

Depremin hemen ardından ICOMOS (Uluslararası Anıtlar ve Siteler Konseyi) deprem sonrası toplumsal yaraların sarılması sürecinde felakete maruz kalan halklar ile somut olan ve olmayan kültür varlıklarına yönelik çalışmalara yapılan organizasyonlar çerçevesinde destek olacak uluslararası bilim heyetleri desteğini arkasına alarak ekiplerini sahaya yönlendirdi. Paydaşlarından KMKD (Kültürel Mirası Koruma Derneği) olarak yönetimden birçok akademisyen ve aktivistle saha ziyareti yapıldığında depremin olağanüstü yıkıcı yönü ve şehrin enkaza dönmüş hali ile geriye dönüşün güçlüğü ve bölgedeki yüzlerce yıllık kültürel hafızanın yitirildiği görüldü.

Bu hafıza gelenek ve kültürlerin ortak paylaşımının yitirilmesi yanında ortak yaşam koşullarının da yok olduğu anlamına geliyordu.

Yahudiler’in Kudüs’ten sonra Anadolu’da ilk yerleştikleri yer olması ve takriben üç bin yıldır az ya da çok hep cemaati bulunması sebebiyle çok önemliydi. Ta ki 6 Şubat depremle neredeyse bu cemaatin tamamen kayboluşuna kadar.

Kent semavi dinler bağlamında birlikte sürdürülen ortak yaşam adına dünyanın belki de Kudüs’ten sonra ikinci gelenidir. Antakya Kent Merkezi’nde tarihi dokunun oluştuğu ve Roma dönemine kadar uzanan caddesinin neredeyse merkezinde oldukça mütevazi bir yapı olan Antakya Musevi Sinagogu bulunmaktadır. Ayrıca Dünya’daki ilk mağara kilisesi olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi’nin Antakya’da bulunması sebebiyle kent Hristiyanlar için de önemlidir Hz. İsa’ya inananların Aziz Petrus tarafından bu kilisede toplanmış ve bu cemaate ilk defa Hristiyan denilmiş olması bu kiliseyi dini, tarihi ve kültürel anlamda önemli kılmaktadır.

Antakya’da ayrıca kentsel kültürel miras kapsamında bir o kadar değerli olan, Kudüs’te bulunan kiliseden sonra en eski Ortodoks kilisesi olduğu kabul edilen Aziz Paul Ortodoks Kilisesi ile Antakya Protestan Kilisesi bulunmaktadır. Habib-i Neccar Cami, Antakya’nın Müslüman Araplar tarafından fethedilmesi sonrası 636 yılında Anadolu’nun ilk camisi olarak inşa edilmesi ile Müslümanlar için, Tanrıya ve Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan kişi olarak kabul edilen Habib-i Neccar adını taşımasıyla da Hristiyanlar ve Müslümanlar için önemli bir kültürel miras yapısıdır. Antakya kent merkezinde Memlukler döneminde yapılan Ulu Cami ile üç dine ait ibadet yerlerinin bir arada yer aldığı konumda bulunan Sarımiye Cami, Antakya kentsel kültürel mirasında önemli diğer dini yapılardır.

17 Haziran 2023 de Dünya Anıtlar Fonu’nun (WMF) bilimsel danışmanlık ekibi ile Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi izniyle miras alanlarındaki hasarı araştırmak için afet bölgesine gidildi. Artçı sarsıntıların kesintiye uğraması nedeniyle daha önce yapılan yapısal araştırmalar hasarlı binaların mevcut durumunu tam olarak yansıtmıyordu ve durumun gerçek boyutunun belirlenmesi büyük önem taşıyordu. Ekip özellikle Japonya depremlerinden de deneyimli uluslararası ve yerel uzmanlardan oluşuyordu. Öncelikle Antakya yapıları ve sismik tarihi hakkında kapsamlı bir araştırma sürdürüldü, kayıtlı anıtların tam listesi, hasar görmüş miras alanlarının dron fotoğrafları ile tespitleri ile saha araştırmaları yürütülerek özellikle Kültür Mirası Yapıların hasar envanterleri yapıldı.

Dünyanın birçok afet bölgesindeki deprem deneyimlerinden yola çıkarak bina değerlendirmesi ve risk azaltımına yönelik görev kılavuzları ve bölgeye özgün bir metodoloji hazırlandı. Ekip WMF desteğiyle, Aziz Paul Kilisesi, Ahmediye Camii ve Antakya Sinagogu gibi pilot seçilmiş, zarar görmüş kültürel miras alanlarının yapısal değerlendirmesini gerçekleştirmeye devam ediyor. Ayrıca stabilizasyon, yeniden inşa, restorasyon ve sismik iyileştirme de dahil olmak üzere işin sonraki aşamalarındaki fiziksel müdahaleye hazırlık amacıyla yapısal koşullar hakkında veri toplama amaçlı monitörler kurdu.

Bu tarihi kentte, depremde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan çok sayıda geleneksel yapı arasında çevresel değeri olan yapılarla birlikte tescilli yapılar da bulunuyor. Bunların tekrar hayata geçirilmesi gerek kamusal destek gerek farklı STKların üniversitelerin bilim kurumlarıyla ancak ortak çalışmalar ile sağlanacaktır. Fakat bir taraftan da güncel politik ve popülist yöntemler sürecin sağlıklı yürümesine de engel zemin hazırlamakta olduğu görülmektedir.

Sahanın temizlenme gerçeği bir tarafta dururken acele yöntemler ve kepçelerle yerlerinden kaldırılan geleneksel yapılar ile kültür katmanları bu uygulama sonucunda tam anlamıyla “moloz” haline gelmekte ve geçmişle bağlarının ortadan kalktığı yapı elemanlarına dönüşmektedir. Bu yöntemle yerinden alınarak ayrıştırma alanına taşınan yapı molozlarının özgün yerlerinde ve restorasyonlarda kullanılabilmesi artık mümkün olmamaktadır.
Hazırlanmakta olan Koruma Amaçlı İmar Planı onaylanmadan, geleneksel yapılar ölçümlerle ve fotoğraflarla belgelenmeden, parçaları usulünce, yerinde ayrıştırılmadan bu yapılara dokunulmamalıdır. Antakya tarihi dokusundan geriye kalan emanet yapıların, tescilli ve geleneksel ayrımı yapılmaksızın, tarif edildiği şekilde korunarak canlandırılması mümkün olamamaktadır.

Yapıların geçmiş dönem replikaları halinde onarılması ya da yeniden inşası (rekonstrüksiyonları) bölgenin kültürel mirasının ve ortak hafızasının kaybı olacağı unutulmamalıdır.


Yayınlanma Tarihi: 06 Şubat 2024  /  Son Güncellenme: 07 Şubat 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.