Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 228 – Haziran 2024      Eşyanın Belleği: Kişisel ve Kültürel Hafıza Bağlamında Viktor Albukrek Koleksiyonu

Eşyanın Belleği: Kişisel ve Kültürel Hafıza Bağlamında Viktor Albukrek Koleksiyonu


Troçki koltuklarında oturan Viktor ve ablası

Eşyanın Belleği: Bir Zamanların Büyükadası’ndan Viktor Albukrek Koleksiyonu sergisi, 8 Haziran 2024 Cumartesi günü kalabalık ve coşkulu bir topluluğun eşliğinde açıldı. Adalar Çocuk ve Gençlik Orkestrası quintet’lerinin de sahne aldığı açılışta gerek Albukrek ailesi, gerekse tüm katılımcılar duygu dolu anlar yaşadılar. Eşyanın Belleği tek bir kişinin/ailenin şahsi eşyalarını içerse de herkesin belleğinde yer etmiş, hatta belki farkında bile olmadığı anılara bir çapa attı, derinlerde bir yerlerde gömüşmüş hatıraları çekip çıkarmayı başardı. Sosyal psikolojide “anchoring” (referans noktası alma) olarak bilinen bu çapalama hâli tek kişinin yaşamının bir dönemini kolektif bellekle birleştirdi bir anlamda.

Bellek çalışmaları ve bunun eşyalarla/nesnelerle olan bağlantısı son yıllarda, özellikle kültürel miras ve maddi kültür çalışmaları alanlarında büyük ilgi görüyor. Sanat eserleri, objeler veya günlük alet-edevat olsun, eşyalar onları yaratan, kullanan veya onlarla etkileşime giren insanların hikayelerini ve deneyimlerini ileten bellek taşıyıcıları olarak hizmet etme potansiyeline sahip. Koleksiyoncular ve koleksiyonlar ise nesnelerle olan etkileşimleri aracılığıyla tarihsel anlatıları şekillendirmede önemli bir rol oynuyor, onlara kişisel ve toplumsal anlamlar yüklüyorlar. Koleksiyon yapma eylemi, anıları nesiller boyunca koruma ve aktarma arzusunu yansıtırken, kültürel belleğin inşasına da katkıda bulunuyor. (Song Jiang et al.).

Albukrek kardeşlerin yaptığı el işi oyuncaklar

İnsanlığın tarihinde bellek sıklıkla somut nesnelerle iç içe geçmekte, bu da ilginç bir soruyu ortaya çıkartıyor: Eşyanın belleği olabilir mi?

Bu soru malzeme kültürü ve bellek arasındaki karmaşık etkileşimi düşünmemizi sağlarken, bir yandan da eşyaların insan deneyimini nasıl şekillendirdiğini ve yansıttığını irdeliyor aslında. (R. J. Barlow et al.). Toplumsal geçmişimizin bekçileri olarak, eşyalar tarih, kültür ve kimlikle somut bağlantılar ortaya koyuyor, dünyayı anlama ve zaman ile mekanı anlamlandırma konusunda zengin bir alan açıyor. Eşyalar nesilden nesile paylaşılan anlatıları, değerleri ve gelenekleri somut bir şekilde simgeleyen ve ileten, elle tutulur nesneler olarak hizmet veriyor.

1931 Mayıs’ında, iki aylıkken Büyükada’ya gelen Viktor Albukrek özelinde bu koleksiyon, kişisel ve kültürel önem katmanları taşıyan çeşitli eşyaları bir araya getiriyor. Koleksiyonundaki objeler, kolaylıkla unutulabilecek anıları ve anlatıları kapsayan somut bağlantılar olarak geçmişe ilmek atarken, Albukrek de yarattığı, aldığı ve korumayı seçtiği nesneler aracılığıyla geçmişi anlama şeklimizi önemli ölçüde etkiliyor. Oyuncaklardan günlük ev eşyalarına, şahsi objelere sayısız örneği bir araya getiren koleksiyon, gerçekte kişisel deneyimlerle doldurulmuş günlük eşyaların nesnel belleklerinin taşıyıcısı olarak hizmet ediyor, “Bir Zamanlar Büyükada”sının anılarını kapsıyor ve geçmişin izlerini koruyor. Yıllanmış bir fotoğraf makinası bizi farklı bir döneme ışınlarken, aile yadigarı bir beyaz eşya içinde yaşanmış bir evin yankılarını taşıyor.

Eşya aynı zamanda anlatı inşasında da önemli bir role sahip kuşkusuz; bireysel ve kültürel anlatıların oluşturulmasına katkıda bulunduğu şüphe götürmez. (Corry Guttstadt). Nesnelerin, imgelerin ve kimi simgesel işaretlerin bir araya gelmesi, geçmişi ve günümüzü anlama şekillerini oluşturuyor; tıpkı bir gün Balat’ta gezerken bir eskici dükkanının girişinde gördüğü tabelada yazan “Eski değil, hikayesi olan güzeldir” sözünden çok etkilenen  Viktor Albukrek’in bu sergiye ilham veren Bir Zamanlar Büyükada başlıklı kitabında olduğu gibi eşya anlatıyı, anlatı ise eşyayı besliyor, biçimlendiriyor.

Genç Viktor kardeşi Musa ve maketi ile

Eşyanın kolektif bellek taşıyıcısı olarak görülmesi, miras, kimlik ve maddi kültürün toplumdaki rolü üzerine yapılan geniş tartışmalarla kesişen karmaşık ve çok yönlü bir kavram. Nesneler, bellek ve toplumsal anlatılar arasındaki ilişki, daha geniş toplumsal yapılar ve güç dinamikleri ile iç içe geçmiş olup, maddi kültürün çeşitli kentsel bağlamlarda kolektif bellekleri nasıl şekillendirdiği ve yansıttığına dair nüanslı bir anlayış gerektiriyor. (Crane, 2022).

Bir Zamanların Büyükada’sını dillendirmesinin ötesinde, bu koleksiyon neden mi Adalar Müzesi’nde sergileniyor? Unutmayalım ki müzeler, arşivler ve sergiler, nesnelerin belirli anlatıları iletilmesi için düzenlenmiş alanlar olarak hizmet verir, izleyicileri tarih, kültür ve bellek konularında çok yönlü şekillerde etkileşime davet eder. Müzelerin kolektif belleği koruma ve aktarmadaki merkezi rolünü dikkate aldığımızda, nesneler ve ziyaretçiler arasındaki etkileşimin bu süreçte kritik bir yer tuttuğu ortaya çıkmaktadır. Kolektif anılar ve tarihlerle dolu nesneler, insan varoluşunun geçici ama derin yönlerini yakalayarak hatırlatma ve anımsama yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, Viktor Albukrek Koleksiyonu’ndaki eşyalar aracılığıyla kolektif belleğin korunması ve aktarılması, kültürel mirasa hizmet eden bir yaklaşım ortaya koyuyor. Tıpkı Adalar’ın tarihi, kültürel ve sosyal bağlamlarını bir araya getiren Adalar Müzesi gibi.

Viktor Albukrek Koleksiyonu özelinde eşyanın belleği konusu, nesneler ve onların uyandırdığı kolektif bellek arasındaki karmaşık ilişkiye ışık tutuyor. Bu tür koleksiyonlarının müze ortamında sunulması, maddi eserlerin kültürel mirası nasıl somutlaştırıp dillendirdiğini anlamaya yönelik nüanslı bir keşif haline geliyor. Eşyanın belleği kavramı, bu sayede salt fizikselliğin ötesine geçiyor; her farklı eşyaya dair anlatılar, deneyimleri ve sosyo-tarihsel bağlamları kapsarken, izleyicinin belki de yitip gittiği sandığı anılarında kimi yenide-hatırla(t)malara, duygusal çağrışımlara ve diyaloglara kapı açıyor—ki bu da kültürel mirasın korunması ve anlaşılmasına katkıda bulunan zengin bir kültürel bellek dokusunu teşvik ediyor.

Her baktığınızda geçmişinizle, sevdiklerinizle, hatta belki de ada ile özdeşleştirdiğiniz, titizlikle koruduğunuz bir eşyanız var mı? Varsa özenle, anılarıyla saklayın onu; nostalji tuzağına düşmeden, akıp giden zamanın bir “an”ının anlatıcısı, bütünün bir parçası olarak.

Tıpkı Viktor Albukrek’in yaptığı gibi.


Kaynaklar:

  • Barlow, R. J. Barlow, Barnett A. R., “Computing for Scientists” John Wiley & Sons, 1998-09-16
  • Catalani, A, “Telling Another Story: Western Museums and the Creation of Non-Western Identity”, 2010.
  • Contin A, Galiulo V., “Metropolitan Wnchantment and Disenchantment. Metropolitan Anthropology for the Contemporary living Map Construction”, 2023.
  • Crane, Susan A., “Museums and Memory”, 2022
  • Guttstadt, Corry, “Turkey, the Jews, and the Holocaust” Cambridge University Press, 2013.
  • Matthes, Erich Hatala, “Environmental Heritage and the Ruins of the Future”, 2019
  • Philip Blom, To Have And To Hold: An Intimate History Of Collectors and Collecting, Abrams Press, 2003.
  • Samuel Ayobami Akinruli, Luana Carla Martins Campos Akinruli, “Memories in Dispute, and Reconfigurations Of Cultural Heritage: For an Ethnography of Museums”, 2017,
  • Song Jiang, Tatsien Li, Daqian Li, “Hyperbolic Problems” World Scientific, 2012.
  • Vergés, Françoise, “Visualizing Roots and Itineraries of Indian Oceanic Creolisations : Project for a Museum of the Present Transforming Cultures”, 2008.

Yayınlanma Tarihi: 10 Haziran 2024  /  Son Güncellenme: 11 Haziran 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.