Paylaş
Tüm Sayılar      2025      Sayı 245 – Kasım 2025      Yıllar Önce Basında Adalar

Yıllar Önce Basında Adalar

and


1940 Kasım ayında savaş Avrupa’nın tamamına yayılmaya devam ediyor. Almanlar ve İtalyanlar sürekli yeni cepheler açıyorlar. Türkiye savaşın başından beri izlediği savaşa girmeme politikasını sürdürmeye kararlı olduğunu her fırsatta tekrarlıyor. Bununla birlikte savaşın Balkanlardaki sınırlarımıza kadar dayanması karşısında yeni tedbirler de alınıyor. Kasım ayının sonlarında Trakya ve İstanbul, Çanakkale, Kocaeli illerinde sıkıyönetim ilan ediliyor. Buna bağlı olarak İstanbul genelinde karartma ve sivil savunma tedbirleri yaşama geçiyor. Karartma uygulanmaya başlamasıyla birlikte kısa bir süre önce son verilen yaz saati uygulamasına geri dönülüyor. İşyerlerinde mesai saatleri ve ulaşım araçlarının sefer saatleri yeniden düzenleniyor.

Bir taraftan da günlük hayata dair haberler gazete sayfalarında yer buluyor. Her sonbaharda olduğu gibi bu yıl da balık akını ve bolluğu ile ilgili haber ve röportajlara rastlıyoruz.

1940 Kasım ayının gazetelerindeki gezimize buyurun…


Işık karartma işlerinde yeni tedbirler
Vapur tarifelerile, bankaların mesai saatlerinde değişiklikler yapıldı

Hava taarruzlarına karşı ışıkların söndürülmesi ve maskelenmesi nizamnamesinin tatbikine aid bazı tedbirler etrafında tedkikler yapılmaktadır.

Ezcümle akşamları saat 14,30 dan sonra tramvay seferlerinin çoğaltılması ve buna mukabil saat saat 19 dan sonra da azaltılması düşünülmektedir.

Polislerin halk kolaylıkla görülmesini temin edecek olan yakalara ve yahud şapkalara takılacak mavi ampuller hakkında da tecrübeler yapılmaktadır.

Resmi dairelerin erken tatil yapmaları üzerine Boğaz ve Adalar vapur tarifelerinde de tadilât yapılması kararlaştırılmıştır. Bu meyanda köprüden Haydarpaşa ve Adalara saat 16,30 da kalkan vapurların 15 dakika geç tahrik edilmeleri kararlaştırılmıştır. Haydarpaşadan sabahları 8,10 da hareket eden vapur 7,55 de, Büyükadadan 7.40 da kalkan vapur da 7.10 da kaldırılacaktır.

Şehrimizdeki bankaların ekserisi de bugünden ıtibaren veznelerini saat 9 dan 14 e kadar açık bulunduracaklardır. Üniversite de bu sabahtan itibaren derslerin 8,30 da başlamasını ve saat 16 30 a kadar bütün lisan kurlarının tamamlanmasına karar verilmiştir.
Yeni Sabah, 25 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Pazartesi


DENİZ
Adalara kış tarifesi

Denizyolları İdaresi köprü ile Adalar ve Anadolu sahili arasındaki kış vapur tarifesini önümüzdeki aybaşında tatbik edecektir. Sonbahar tarifesine göre esaslı bir değişiklik olmayacaktır.
İkdam, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı


Devlet Deniz Yolları U. Müdürlüğünden
Şirketi Hayriye tarifelerinde değişiklik


Adalar Kış Tarifesi

Adalar – Anadolu – Yalova hattında 1 Birincikânun 940 tarihinden itibaren kış tarifesi tatbik olunacaktır.            (11380)

İkdam, 30 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Cumartesi


Işıkları maskeleme tertibatı alındıktan sonra Adalar ve Boğaziçi vapur tarifelerinde de değişiklik yapılması lüzumu hasıl olmuştur.

Şirketi Hayriye ile Denizyolları idaresi tarifelerde yapılacak tadiIât hazırlıklarını bugünlerde bitirecektir.

 

Vakit, 26 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı


Adalar kış tarifesi hazır
Devlet Denizyolları İlânları


Denizyolları idaresi, kış tarifesini hazırlamıştır. Hazırlanan tarifeye göre, sabahları Adadan kalkan 7,40 postası 7,10 da kalkacak, köprüye 8,20 de gelecektir.

Akşamları köprüden 16,30 da kalkan vapurun hareket saati 16,45 e alınmıştır. Köprüden Haydarpaşaya akşamları 16,45 de kalkan vapur da yeni tarife mucibince 16.50 de hareket edecektir.

Gerek Şirketi Hayriye ve gerekse Deniz Yolları idareleri, sevahili mütecavire vapur seferlerinde ilk ve son postaları kaldırmışlardır.

Yeni kış tarifesinde, ışıkları söndürme emrinden sonra memurlar ve işçilerin çalışma durumlarında hasıl olan değişiklikler gözönünde tutularak diğer bazı tadilât daha yapılmıştır. Yeni kış tarifelerinin şimdiki halde ay başından itibaren tatbiki düşünülmektedir.
Vakit, 28 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Perşembe


Adalar Hattı Seferlerinde Yapılan Tadilat
Dünkü Sis

Mesai saatlerindeki değişiklik dolayısile 25/11/940 tarihinden itibaren Adalar hattının (111) No. lı saat 7,40 seferi Büyükadadan saat 7,10 da Heybeliden 7,23 de kaldırılacak ve köprüye 8,20 de varacaktır.

Köprüden saat 16,30 da Haydarpaşa ve tekmil Adalara kalkan (120) No. lı sefer köprüden 15 dakika geçe alınarak 16,45 de kaldırılacaktır.

Haydarpaşadan köprüye saat 8,10 da kalkan sefer 24/11/940 tarihinden itibaren 7,55 de kalkacaktır.

Vatan, 24 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Pazar


 

Dün sabah İstanbul şehri saat dokuza kadar kesif bir sis tabakasile örtüIü kalmıştır. Sis boğaza, Kadıköyüne ve Adalara işliyen vapurların seyrüseferine mani olmuştur.

Boğazdaki sisin çok kesif olması dolayısile saat 6,35 te kalkan bir vapur çok müşkülatla ve bir saat rötarla köprüye varabilmiştir. Sis esnasında araba vapurları da bir tek seferden başka sefer yapamamışlardır. Boğaziçi vapurları saat dokuza kadar sisin dağılmasını beklemişlerdir.

Vatan, 29 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Cuma


Uskumru Akını başladı
Kilosu 7,5 kuruşa satılan uskumrunun bir kısmı denize döküldü

Dün Balıkhaneye çok miktarda uskumru balığı getirilmiştir. Alıcı bulunmadığı için kilosu yedi buçuk kuruşa kadar düşen uskumrulardan bir kısmını denize dökmek zarureti hasıl olmuştur.

Balıkhaneye dün getirilen on bin çift palamutun bir kısmı taze olarak Bulgaristana sevkedilmiştir. Bulgaristan bu sene her senekinden fazla balık almakta, bu balıkların mühim bir kısmı taze olarak sevkedilmektedir.

Hükümetimiz Yunanistana balık ihracına müsaade etmiş bulunmaktadır. Her sene Yunanistan bizden bir milyon Türk lirasına yakın balık satın alıyordu. Fakat İtalyan -Yunan harbi dolayısile, az Yunan motorü geldiğinden, Yunanistana balık ihracatı azalmıştır.

İtalyaya, Bulgaristan yolile palamut ve torik sevketmek için tedkikler yapılmaktadır.

Boğaziçinde torik akını devam etmektedir. Yüzlerce sandal balık avlamaktadır. Bu nefis balıklar, memleketimizde kurulacak bir fabrikada konserve yapılsa ve bu sayede bozulmaktan korunsa, memleket için hem çok ucuz hem de çok besleyici bir gıda temin edilmiş olacaktır.

Akşam, 21 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


Torik akını
Yedi buçuk kuruşa karın doyurulan seyyar lokantalar
Toriklerin hayatı – Günde ne kadar torik avlamak kabildir?

Bugünlerde gene İstanbul balıkhanesinde torikten geçilmiyor. Sepetlerde torik, tablalarda torik, su dolu küçük fıçılarda, hattâ yerlerde iri iri torikler… Yirmi iki senelik bir dalyan sahibi beni bu toriklerin içinden geçirirken:

  • Biliyor musunuz, diyordu, hiçbir sene bu kadar da iri, bu derece kocaman çıkmamışlardı. Her biri tosun gibi maşallah… Yedişer kilo!..

Bu sırada dikkatimize balıkhane binasının etrafını saran bir sürü seyyar lokantalar ilişti. Bunlar üzerlerine birer yağlı tepsi konulmuş büyücek mangallardan ibaretti. Her tepside hoşur hoşur kaynıyan yağların içinde una bulanmış kocaman balık dilimlerinden etrafa kokulu bir duman savuruluyordu. Bu seyyar lokantaların önünde toplanan bazı kimseler belki de yeryüzünün en ucuz ve pekâlâ gıdalı yemeğini yiyorlardı. Tabii kemiksiz bir halde kızartılan büyük balık dilimleri 100 paraya satılıyordu. Her balıkçının yanında küçük bir iskemle bunun üzerinde de gene bir tepsi içinde dilim dilim kesilmiş kavunlar vardı. Bu kavun dilimlerinin fiati de yüz para idi. Yani 100 paralık büyük bir dilim balık, 100 paralık kavun, 100 paralık ekmekle yedi buçuk kuruşa karınlarını doyuranlar vardı.

Dünyanın gıda buhranı içinde çalkalandığı, birçok Avrupa şehirlerinin açlık tehdidi karşısında bulunduğu şu günlerde ve harbin doğurduğu bu dehşetli hayat pahalılığı içinde yedi buçuk kuruşa karın doyurmak büyük bir mazhariyet olsa gerektir. Bunun için balıkhanenin etrafı, bütün o dar sokakların başı bu neviden seyyar lokantalarla dolmuştu.

Balıkçılara balık tutmamak tavsiyesi!

Bana rehberlik eden eski dalyancıya:

  • Fakir halk bu güzel nimetten iyi istifade ediyor… dedim. O:
  • Ah, dedi, bundan tamamile istifade edebilsek… Eğer bu balık işini teşkilatlandırmış olsak, dünyanın en müşkül, en buhranlı anlarında bile bizim et sıkıntısı çekmemize imkân yoktur. Siz gazeteciler senenin muayyen zamanlarında yalnız denize dökülen toriklere bakıp: “Yazık bu güzel, bu kop etlere…” diye dövünüyorsunuz. Halbuki kaybedilen şey yalnız denize dökülen torikler değildir. Hattâ bunları kaybın onda biri olarak bile telâkik edemeyiz. Asıl büyük kayıp nedir bilir misiniz? Ağlarımızın, dalyanlarımızın, gırgırlarımızın etrafında dolaştıkları halde, kendi isteğimizle bilhassa tutmadığımız balıklardır. Biz tutmak iktidarında olduğumuz balığın yarısını bile avlamıyoruz.
  • Meselâ bugün (dün) balıkçılar cemiyetinden bütün balık müstahsillerine telgraf çekilmiştir. Bu telgrafta katiyen torik tutulmaması, bu balığın para etmediği, tutulanların denize dökülmek tehlikesi içinde bulunduğu bildirilmiştir. Biz böylece haftada birkaç gün balıkçılara telgraflar çekerek torik tutulmamasını bildiririz. Zaten haftada bir veya iki gün torik tutulursa ancak masrafını çıkarabiliyor. Yoksa her gün torik tutulsa, İstanbul sahilleri bu hayvanların denize dökülen leşlerile dolardı.
  • Meselâ, geçen seneye kadar yetmiş çift kayıkla torik tutulurdu. Bu sene mal para etmiyor diye bütün balıkçılar anlaştılar, yalnız 30 çift kayığın toriğe çıkmasına karar verdiler. Bu 30 çift kayık da ancak haftanın iki gününde balığa çıkabiliyor. Bunların tuttukları balıkların da ne kadar satıldıkları malûm… cumhuriyet bayramının arifesinde elimizde o kadar torik kaldı ki telefonu açtık. Önümüze gelen yerlere meselâ askeri müesseselere, belediye müesseselerine, Darülâcezeye:

– Aman bedava torik veriyoruz. Hemen gelin, istediğiniz kadar alın… dedik. Gelip aldılar. Lâkin buna rağmen gene elimizde torik kaldı ve denize dökmeğe mecbur olduk. Çünkü hepsini kaldıramadılar. Halbuki elde mevcud vesaitle, iktidarımız yettiği kadar torik avlayacak olsaydık artık siz o zaman vaziyetin ne olacağını düşünün…

Bir günde ne kadar torik tutulabilir?

  • İstihlâk yeri bulunsa günde ne kadar torik avlayabilirsiniz?
  • Kilo hesabı ile söyliyeyim. Bugün bizde en son sistem denilebilecek deniz avı vesaiti vardır. Meselâ yeni gırgırlarla bir çevirme ile 80,000 kilo balık avlamak mümkündür. Bugün İstanbul balıkçıları günde 100,000 kilo torik tutabilirler. Fakat bugünkü vaziyet içinde para etmeyen bir balığı tutmak için ağlarımızı hırpalamak, vesaitimizi eskitmek, masraf etmek, adam çalıştırmak pek mantıksız bir şey olur.

Burada meşhur bir gırgır sahibi şunları söyledi:

  • Hükümet isterse biz kendimiz istifade edemediğimiz bu büyük nimetten mesel’a milli müdafaayı, askerlerimizi, hastanelerimizi müstefid ettirebiliriz. Biz yapacağımız masrafa karşılık, hiç bir kâr istemeden milli müdafaa hesabına fazla miktarda torik tutmağı candan bir zevk biliriz.

Bu balık önümüzden akıp giden bir nimet deresi halindedir. Biz bu dereden lâzım olduğu kadar alıyoruz. Ondan ötesinin akıp gitmesine aldırış etmiyoruz.

  • Bol balık çıkan günlerde tutulacak balıklardan bugünkü şerait içinde nasıl bir gıda stoku yapabiliriz?
  • Bugün teneke buhranı vardır. Binaenaleyh bildiğimiz şekilde konserve yapamayız. Fıçı akla gelir… Halbuki fıçı meselesinde de büyük bir buhran göze çarpmaktadır. Şimdi yapılabilecek yegâne şey büyük bir iki soğuk hava deposu inşa etmektir. Bu depolar sayesinde balık çıktığı günlerden sonraki balık buhranı zamanlarında hiç sıkıntı çekilmez. Bugün 14 kilo gelen bir çift toriğe elli beş kuruşa müşteri çıkmamaktadır.

İki torik mevsimi

Sonra toriğin hayatı da enteresandır. Bu hayvan rahatına pek düşkün bir mahluktur. Meselâ ağustosta boğazın haricine en serin sulara çıkar. Bütün kasımı orada geçirir… Bir ay ortadan kaybolduktan sonra kışı geçirmek üzere Büyükada civarına, Marmaraya, adanın 55 kulaç derinliğindeki ılık sularına gelir. Binaenaleyh İstanbulda iki torik mevsimi vardır.

Konserveye son derecede elverişli bir eti vardır. Size bu hususta garip bir hikâye anlatayım: Bizim harpten evvel büyük mikyasta torik ihraç ettiğimiz bir ecnebi müessese vardı. Bunun sahibi bir gün kendi vapurunda ve İstanbul limanında biz balıkçılara bir ziyafet çekti. Bu ziyafette çeşid çeşid balıklar vardı.

Bunların arasında lüks Ton denilen bir balıktan bana ikram etmek istedi. Belki yiyemem düşüncesile tabağıma gayet az aldım. Lâkin o derece hoşuma gitti ki, biraz daha istemeğe mecbur oldum.

Ecnebi balıkçı gülümsedi:

  • Lezzetli değil mi? Dedi, tabii öyle olacak sizin torikleri…

Akşam, 7 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


Palamud ve torik akını

Son günlerde Çengelköy – Beylerbeyi koyuna palamut ve torik akını olmuştur. Yakın ve uzak yerlerden sandallarla gelenler sabaha kadar balık tutmakla meşgul olmaktadırlar.

Tutulan toriklerin ekserisi 8 -10 kilo, hatta bazan daha büyüklüktedir. Balıklar, gece gır, gır denilen motörlerle dolaşan madrabazlar tarafından toplanarak Yunan ve Bulgar kayıkçılarına satılmaktadır.


Cumhuriyet, 25 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Pazartesi


Balıkhanede saat 16 ya kadar çalışılacak

İstanbul Balıkhanesi bugünden itibaren saat on altıya kadar muamele yapacak ve bundan sonra balık kabul edilmiyecek gelenler denize dökülecektir. İhracat olmadığından yeni bir karara kadar da bugünden itibaren torik tutulmıyacaktır.


İkdam, 22 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Cuma


C.H.P. Adalar kaza kongresi yapıldı

Cümhuriyet Halk Partisi Adalar kaza kongresi, Büyükadadaki Parti merkezinde Parti İstanbul vilâyet idare heyeti reisi Reşad Mimaroğlu’nun da iştirakile yapılmıştır. Adaların ihtiyaçları ve bu meyanda su işinin halli, bir lise açılması meselesi görüşülmüş ve bunların yerlerne getirilmesi temenni edilmiştir.

Müteakiben idare heyeti seçimine geçilmiş, Cerrahpaşa hastanesi başhekimi doktor Esad Durusoy reisliğe ve azalıklara da Akşam refikimizin sahiblerinden Kâzım Şinasi, Heybeliada plâj ve müesseseleri sahibi Sadık Güzelosman, Şehir meclisi azasından Avni Yağız, Muhiddin Süleyman intihab edilmişlerdir, kendilerine muvaffakiyetler dileriz.


Son Posta, 27 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Çarşamba


Adaların ihtiyacı
Adalar parti kaza kongresinde ihtiyaç ve temenniler ehemmiyetle tetkik edildi

Cumhuriyet Halk partisi Adalar kaza kongresi evvelki sabah Büyükadadaki parti merkezinde yapılmıştır. Parti İstanbul vilayet idare heyeti reisi B. Reşat Mimaroğlu ile Kınalıada, Burgaz, Heybeliada ocak, nahiye murahhaslarının ve kesif bir halkın iştirak ettiği kongrede evvelâ ocak ve nahiyelerden gelen faaliyet raporları okunmuş ve İstanbulun cenneti olan şirin adaların bir kat daha güzelleştirilmesi hususundaki belediye reisliğinin mesaisi takdirle anılmıştır.

Bundan sonra Adalıların ihtiyaç ve temennileri ehemmiyetle tetkik edilmiştir. Heybeli, Burgaz ve Kınalıadada su ihtiyacının esaslı bir şekilde halli, bir lise açılması, Köprü – Adalar vapur yolculuğunun kısaltılmasının temini, bilet ücretlerinde tenzilât imkânlarının aranması, bir doğum evi tesisi de temenniler meyanında bulunmuştur.

Müteakıben yeni idare heyetinin intihabına geçilmiştir. Yapılan seçimde Cerrahpaşa hastanesi sertabibi doktor B. Esat Durusoy reisliğe intihap olunmuştur. Azalıklara da B. Avni Adalı, B. Sadık, B. Galip, B. Muhittin, B. Süleyman ve B. Kâzım Şinasi seçilmişlerdir. Güzide bir doktor olduğu gibi aynı zamanda muktedir bir idareci ve değerli bir halkçı olan B. Esat Durusoyun; kaza parti reisliğine intihabını tekmil Adalılar sevinç ve memnuniyetle karşılamışlardır.


Son Telgraf, 26 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı


Deniz Harp Okulunun 164 ncü yılı
Bu sabah mektepte merasim yapılacak

Bugün Deniz Harp Okulumuzun 164 üncü yıldönümüdür. Bu münasebetle Heybeliadadaki mektep binasında büyük bir merasim yapılacaktır. Merasime sabahleyin saat 10,5 da başlanılacak ve donanma Amirali hazır bulunduğu takdirde merasim onun bir nutkile açılacak; Amiral bulunmazsa açılış nutkunu mektep müdürü söyliyecektir. Bilâhara Atatürk’ün büstüne bir ihtiram çelengi konulup an’anevi bir merasim olarak denize 164 üncü bakla bırakılacaktır.

Bilâhara en kıdemli deniz emekli subayının bir nutkunu genç denizcilerimizin resmigeçidi takip edecektir. Resmigeçitten sonra her yıl kahraman donanmamıza bir çok güzide denizciler yetiştiren bu kıymetli müessesenin genç, ihtiyar mezunları bir arada eğlenerek mektep hatıtalarını anlatıp yemek yiyeceklerdir. Yemekten sonra da bir temsil verilecektir.


İkdam, 18 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Pazartesi


Deniz Harp Okulunun 164 üncü Yılı Kutlandı
En kıdemli mezuna Okulun müstakbel şeklini gösteren bir tablo hediye edildi

Deniz Harp Okulumuzun 164 üncü yıldönümü dün sabah Heybeliadadaki mektep binasında yapılan büyük merasimle kutlanmıştır.

Merasim 10.30 da, bahriye bandosunun çaldığı İstiklâl marşı ile başlamıştır. İstiklâl marşımız, mektebi dolduran yüzlerce bahriyeli tarafından hep bir ağızdan, iman dolu gür bir sesle terennüm edilmiş, şanlı bayrağımız şeref direğine çekilmiştir.

İstiklâl marşından sonra Atatürk büstüne çelenk konmuş ve onun aziz hatırası için bir dakika sükût edilmiştir.

Bundan sonra mektep komutanı kurmay yarbay Zeki tarafından söylenen nutukta mektebin bânisi Gazi Hasan Paşanın hatırası hürmetle anılmıştır.

Müteakiben mektebin en eski mezunu Hasan Mustafa Kaptana, Harp Okulunun ileride alacağı şekli gösteren bir tablo hediye edilmiş, geçit ve spor gösterileri yapılmıştır.

Bu merasimden sonra, hep birlikte deniz kenarına gidilerek her sene an’anevi bir tarzda tekrarlanan denize bakla atmak merasimi yapılmıştır. Müteakiben de yeni ve eski mezunlar birbirlerile mektep hatıralarını anlatarak şakalaşmışlar ve yemekhaneye gidilerek hep bir arada an’anevi yemek ve bu arada mektebin meşhur “kuru fasülye”si yenilmiştir.


İkdam, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı


Deniz H. Okulunun Kuruluş Yıldönümü Dün Kutlandı
Deniz Harp Okulunun 164 üncü Yılı Kutlandı


Deniz Harp Okulunun 164 üncü kuruluş yılı münasebetiyle dün Heybeliadadaki mektep binasında merasim yapılmıştır. Merasime mektep bahçesindeki Atatürk büstüne bir çelenk konularak başlanmış ve bir dakika sükut edilerek Ebedi Şefin aziz hatırasına itiram yapıldıktan sonra talebe tarafından İstiklâl Marşı söylenmiş ve direğe bayrak çekilmiştir.

Bundan sonra Mektep Müdürü Zeki Işın bir nutuk söyliyerek, mektebin ilk bânisi Gazi Hasan Paşanın hatırasını tâziz etmış ve Türk bahriyesinin kısa bir tarihçesini yapmıştır. Bunu müteakıp mektebin en eski mezunlarından Hasan Hüsnü kaptana, mektebin binasının madeni bir simit içine konulmuş bir maketi hediye edilmiştir. Hasan kaptan mektebin 1292 mezunlarından olup halen 85 yaşında bulunmaktadır. Hasan kaptan söylediği nutukta eski denizcilik hatıralarından bahs ve genç meslek arkadaşlarına muvaffakıyetler temenni etmiştir. Nutuklar bitince, rıhtımdan denize sarkıtılmış ve 163 baklası suya girmiş olan tarihi zincirin 164 üncü baklası denize atılmıştır. Talebe tarafından muhtelif spor gösterileri yapıldıktan ve denizcilerin ananevi yemeği olan fasulye pilakisinden yenildikten sonra, temsil salonuna geçilmiştir. Burada bir konser verilmiş, İstiklâl ve Has Bahçe eserleri temsil edilerek merasime nihayet verilmiştir.


Tan, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı


 

Dün deniz harp okulunun 164 üncü yıldönümü parlak ve samimi merasimle tes’it edilmiştir. Merasime en eski mezunla en yeni talebe tarafından Atatürkün büstüne çelenk konularak başlanmış, bunu talebenin hep bir ağızdan söylediği istiklâl marşı takip etmiştir. Müteakibcn okul komutanı yarbay Zeki mektebin kısa bir tarihçesini yapmış ve sözü okuldan 1303 te neş’et eden en eski denizci Hasan kaptana bırakmıştır. Hasan kaptan, mektebe karşı yakın bağlılığından bahsederek genç denizcilere muvaffakıyetler dilemiş ve bundan sonra 165 inci demir bakla merasimle denize atılmıştır. Mektebin jimnastik hocası kıymetli atletlerimizden Tevfik Bükenin hazırladığı spor programı davetliler tarafından alâka ile takip edilmiştir.

Emekli denizciler teneffüshanede eski hatıralarını birbirlerine naklederlerken yemek borusu çalınmış, davetliler nöbetçi subayı tarafından yemekhaneye götürülmüşlerdir.

An’anevi “fasulya pilakisi” zevk ve neş’e içinde yenilmiştir. Davetlilere güzel bir müzik dinletilmiş, İstiklâl piyesile Has Bahçe piyesi temsil edilmiştir.

Programı müteakip mektep komutanı davetlilere teşekkürle kendilerini uğurlamıştır.

< class=”gazeteler-kaynak”>
Vatan, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1940, Salı

 

BÜYÜKADADA
HEYBELİADADA

Beton modern bütün konforu haiz beş daireli bir apartıman satılıktır. Galatasaray lisesi karşısında 184 numara Emlâiş. Telefon: 49010.


Akşam, 25 Teşrinisani (Kasım) 1940, Pazartesi


Asfalt cadde üzerinde deniz görür dörder odalı kârgir iki katlı ev 11.000 liraya satılıktır. Galatasaray lisesi karşısında 184 No. Emlâkiş. Telefon: 49010.


Akşam, 23 Teşrinisani (Kasım) 1940, Cumartesi

BÜYÜKADADA – İskeleye yakın senede 290 lira kira getiren 3 dükkân 5000 liraya satılıktır. Galatasaray lisesi karşısında 184 numara Emlâkiş. Telefon: 49010.


Akşam, 16 Teşrinisani (Kasım) 1940, Cumartesi


HEYBELİDADA
HEYBELİADADA


Deniz kenarında ve Tur yolu üzerinde Burgaz adasına karşı güzel müfrez arsalar satılıktır. Galatasaray lisesi karşısında 164 No. Emlâkiş. Telefon: 49010.

Akşam, 14 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


 

En güzel mevkide müfrez arsalar satılıktır. Galatasaray lisesi karşısında 164 No. Emlâkiş. Telefon: 49010.


Akşam, 14 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


BURGAZ ADASINDA –
BÜYÜKADADA


Konforlu modern bir villa satılıktır. Muntazam bahçe, denize hâkim, ayrıca beton daireler. Galatasaray lisesi karşısında 164 No. Emlâkiş. Telefon: 49010.


Akşam, 14 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


Deniz kenarında altı odalı bir yalı satılıktır. Rıhtımı vardır. Satış bedeli 3000 liradır. Galatasaray lisesi karşısında 164 No. Emlâkiş. Telefon: 49010.


Akşam, 14 Teşrinisani (Kasım) 1940, Perşembe


Musevi Basınında Adalar
Hazırlayan : Rozi Asa

– – –

Hanımlarımıza

Geçenlerde sayfiyede bulunduğum Heybeliadanın denize nazır birbirinden güzel gazinolarının birinde hem kahvemi yudumlamak, hem de tabiatın güzelliklerini seyretmek düşüncesi ile oturdum. Bir ara radyonun gonk çalması saatın 18 olduğunu bana farkettirdi.

Aradan bir müddet geçmişti ki etrafımda bağrışmalar, yüksek sesle konuşmalar çocuk iniltileri, doğrusunu isterseniz bir ara ne olduğunu anlayamadım, şöyle etrafıma bakındım çok şükür kavga filân değilmiş meğerse muhterem hanımlarımızın gazinolara akın saatının gelmiş olması idi.

Doğrusu bu kadar heyecan ve yüksek sesle konuşmalarından sonra birbirleri ile nasıl anlaşabildikleri merakımı mucip oldu.

Halbuki daha sakin hareket alçak sesle tartışma hem kendilerine birbirleriyle anlaşmalarını kolaylaştıracak hem de etraflarında bulunanları rahatsız etmemelerini sağlıyacağını bir an bile akıllarından çıkarmamaları lâzım gelen bir husustur.

Temennim şudur ki? Beni yanlış anlamamaları ve bundan dolayı doğacak kötü sonuçlara meydan vermemelerine çalışmalarıdır.

Avram PARDO

Şalom, 6 Ağustos 1968, Salı


BÜYÜKADA MOTEL LİDO
Büyükadada bir İnci

12 Eylül 1970 Cumartesi (Veda Gecesi Yemeği)

ORKESTRA – PROGRAM

FIKS MENÜ 55 TL.

NOT: MOTEL – DENİZ ve Kafeterya Kısımları Ekim 1970 tarihine kadar açıktır.

Şalom, 9 Eylül 1970, Çarşamba


Gelecek pazar akşamından itibaren yeni İNCİ LOKANTASI


Gelecek pazar akşamından itibaren yeni İNCİ LOKANTASI
Onurlu müşterileri için tüm kapılarını açacaktır.
Herkes tarafından tanınan pastanesinin üst katında, büyük salonu ve balkonu ile 500 kişiye hizmet verecektir. Mutfağı nitelikli elemanlar ve öğelerle, size çok zengin ve değişik, seçilmiş mezeler sunacaklardır.
Menüde balıklar, ve çok taze deniz ürünlerinin yanında çok lezzetli yemekler olacaktır.
Hepinizi bekleriz.
İletişim: MİTSO
Tel: 51 61 22


Şalom, 21 Şubat 1968, Çarşamba


HARBOKULUNUN YÜZME HAVUZU

Spor teşkilâtının yıllardan beri kapalı bir yüzme havuzu açmalarını beklerken Denzi Harbokulu’nun Heybeliada’daki dev yüzme havuzu sessiz sedasız faaliyete geçmiştir.

Türk yüzücülerinin uzun yıllardır hasretini çektikleri ilk kapaklı yüzme havuzunda sporcular haftada 3 kere yüzme ve sutopu antrenmanları yapmaktadırlar.

25 metre uzunluğundaki havuz yüzücülerimiz yaz mevsimini beklemelerini önleyecektir. Nitekim yüzme havuzunun bulunduğu salon 28, suyun sıcaklığı ise 26 derecedir.

İzmir’deki kapalı yüzme havuzunun inşası sona ermek üzeredir. Gayet modern inşa edilen havuzda her türlü konfor bulunmaktadır. Bu havuz da yüzücüler 22 derecedeki suda çalışma yapacaklardır.


Şalom,  21 Şubat 1968, Çarşamba


Yayınlanma Tarihi: 03 Kasım 2025  /  Son Güncellenme: 07 Kasım 2025


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.