Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 233 – Kasım 2024      Yıllar Önce Basında Adalar

Yıllar Önce Basında Adalar

ve


İkinci Dünya Savaşı sürerken Adalar kış moduna girmiş bulunuyor. Yazlıkçılar Adalar’dan şehre göçtüler. Ada sokakları ıssız bir hâl almış gibi görünüyor. Savaşın başından beri sayfa sayılarını azaltmış olan gazetelerde Ada haberlerine artık çok seyrek rastlanıyor. Kasım 1939’da gazetelerin hepsinde Adalar ile ilgili en çok öne çıkan haber Deniz Harp Okulu’nun kuruluş yıldönümü ile ilgili haberlerdi. Bu arada Büyükada’da faytonlarda çalıştırılan atlara yapılan kötü muamele ile ilgili olarak Şevket Rado’nun bir yazısı da dikkate değer olmalı.

Bu sayıdan itibaren “Basında Adalar” yeni bir bölüme kavuşuyor. Azınlık Basınında Adalar diye tanımlayabileceğimiz bu bölüme Yahudi Basını ile başlıyoruz. Rozi Asa, 1947 yılında Ladino dilinde yayınlanan Şalom’dan Adalar’la ilgili seçkiye yer veriyor.


Hayvanlar niçin konuşmazlar?

Bayramda, Büyükadada, muhterem bir ihtiyarın elini öpmeğe giderken bindiğim arabanın arabacısı, bütün gayretlerini samimi surette arkalarındaki ağır yükü sürüklemeye hasreden zavallı beygirlere öyle kamçılar vurdu, öyle sopalar çekti ve o derece ağır küfürler savurdu ki biran hayvanları koruma cemiyeti azalarının derin ıztıraplarını hissettim ve bu işkence sahnesi bana büyük filozof Valtaire’in “La Princesse de Babylone” isimli kitabında, bu fani dünyada 27,900 sene yaşamış bir papağanın ağzından Babil hükümdarının merhametli kızı prenses Formosante’a Geldani lisanile söylettiği acıklı nutku hatırlattı. Gün görmüş papağan güzel prensesle yaptığı müsahabede söz hayvanlara intikal edince şunları söyler:

-Ben bütün hayvanların insanlar gibi konuştukları mesud devirde dünyaya geldim. O zamanlar kuşlar, yılanlar, eşekler, atlar ve kartallar insanlarla ahbapça görüşürlerdi. Fakat 22 bin senedenberi ağızlarını açmıyorlar… Çünkü insanlar bizi koruyacakları ve bizimle dostça işbirliği yapacakları yerde etimizi yemeğe başladılar. Barbarlar! Unutuyorlardı ki biz de onlar gibi ayni uzuvlara, ayni hislere, ayni ihtiyaçlara, ayni arzulara maliktik ve onların ruh dedikleri şey bizde de vardı; biz onların öz kardeşleri iken etimizi pişirip yemeleri mi icab ederdi!

“Biz sizin o derece kardeşleriniziz ki Halikikâinat insanlarla ilk mukaveleyi yaptığıi zaman bu mukaveleye sarahatan bizi de sokmuş, kanımızla beslenmemizi ve bizim de sizlerin kanını emmemizi menetmişti. Sizin, birçok lisanlara tercüme edilen kadim Lokman Hekim efsaneleriniz eskiden bizimle olan mesud münasebetinizin mahvolmaz şahididir. Bu efsanelerin hepsi “Hayvanların konuştuğu devirlerde…” cümlesile başlar.

“Vakıa kadınlarınızdan bir çoğu bugün köpeklerle konuşmak arzusunu gösteriyor. Fakat onlar da, kamçı darbeleri altında ava götürülerek bizim eski müşterek dostlarımız olan geyik, alageyik, tavşan ve keklikleri öldürmek için cürüm ortağı olmaya zorlandıklarındanberi sorulan suallere cevap vermemeye yemin ettiler.

“Beygirlerin konuştuklarını ve arabacıların mütemadiyen onlarla çene çaldıklarını kaydeden eski şiirler henüz unutulmamıştır. Fakat arabacılarınız onlara o kadar kaba muamele ettiler ve öyle ağır küfürler savurdular ki bir zamanlar sizi çok seven beygirler artık insanlardan nefret ediyorlar.”

Büyükadada, kamçı darbeleri altında arabayı çekmeğe çalışan beygirlerde hakikaten böyle bir hal seziliyordu.

Şevket Rado
Akşam, 15 Teşrinisani (Kasım) 1939, Çarşamba


Deniz harp okulunun 163 üncü yılı

Kıymetli bir irfan membaımız olan deniz harp okulunun 163 üncü yıldönümü bu ayın on sekizinci cumartesi günü Heybeliadada büyük merasimle kutlanacaktır. Merasim sabahtan başlıyacak, öğleyin mektebin eski mezunları ve davetlileri yemekhanede, mektep usulile yemek yiyeceklerdir. Öğleden sonra temsiller verilecektir.

Akşam, 16 Teşrinisani (Kasım) 1939, Perşembe


Deniz Harb Okulunun 163 üncü kuruluş yıldönümü
Heybeliadada dün büyük merasim yapıldı

Kuruluşunun 164 üncü yıldönümü münasebetile dün Heybeli Deniz Harb okulunda, samimi bir tören yapılmış, eski ve yeni denizcilerimiz, hep bir arada toplanarak mekteb hatıralarını yâdetmişlerdir.

Evvel, mektebin bahçesindeki Atatiirk büstüne çelenk konulmuştur. En eski mezunlardan olan Hasan Hüsnü kaptanla en kıdemsiz talebeden biri büstün önü ne giderek Atatürkün manevi huzurunda iğilmiş ve orada hazır bulunanları bir dakika süren bir ihtiram vakfesine davet etmiştir.

Müteakiben mektebin büyük salonunda toplanılarak, mızıkanın çaldığı İstiklâl marşile merasime başlanmıştır.

Ayakta dinlenilerek bütün talebe tarafından bir ağızdan tekrar edilen İstiklal marşını müteakib mektebin yeni komutanı yarbay Zeki Işın, davetlilere hitaben kısa bir nutuk söyliyerek ezcümle demiştir ki:

«-Bu toplantı gün geçtikçe taazzuv etmekte olan bir deniz ailesinin vücudüne işarettir. Törenimizin ifade ettiği mana, Türk denizcilerinin denizlerde kazandıkları zaferin tarihine bir işaret değildir. Çünkü o zaferlerin tarihi, tarih kadar eski, Türk denizciliği deniz kadar engin ve hürmete lâyıktır.»

Zeki Işın, müteakiben fennin yeniliklerini benimsemek için denizcilerimizin 164 sene evvel attıkları ileri adımdan bahsederek sözüne şöyle devam etmiştir:

«-1776 senesinin 8 ikinciteşrininde açılan bu mekteb, fennin terakkiyatını adım adım takib etti. İkinci Hamidin 30 35 senelik idari istibdadı altında donanmamızın denizdeki hayati felce uğratıldığı halde mektebimiz, çok büyük zorluklar içinde bile olsa, gene ilerlemekten geri kalmadı.»

Mekteb komutanı, bundan sonra, Atatürk devrinin denizciliğimize getirdiği yenilikleri anlatarak, fenne karşı gösterilecek ufak bir lakaydinin büyük hüsranları davet edeceğini hatırlatmış ve Türk zekasının bu hakikati kavramakta gecikmediğini ve fennin işaret ettiği hedefe varmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmediğini söyliyerek sözlerine nihayet vermiştir. Zeki Işının nutkundan sonra, söz alan mektebin 1292 senesi mezunlarında kolağalığından mütekaid Hasan Hüsnü, Deniz Harb okulunun, bundan altmış altmış beş sene evvelki vaziyetini ve o devre aid hatıralarını anlatmış ve Barbaros başta olmak üzere, bütün kahraman Türk denizcilerini hürmetle anmış, Türkiye Cumhuriyetinin banisi Atatürkün hatıraları önünde iğilmiş ve Milli Şefimize minnetlerini teyid ederek toplantıya iştirak edenleri selamlamıştır. Yaşı seksen üçü aşmış bulunan bu en eski denizcimiz, nutkunu söylerken heyecandan sesi titriyordu.

O sırada, mektebin en kıdemsiz talebesi Tahsin Gököz, ihtiyar deniz kurdunun yanına yaklaşarak, kendisine, içinde mektebin fotoğrafı bulunan güzel bir çerçeveyi vermiştir.

En eski mezunla en kıdemsiz talebenin bu telakisi, gerçekten müessir bir levha idi. Emekli denizcilerimizden bir kısmı, bu manzaranın karşısında tahassüslerini zaptedememişlerdir. Müteakiben, 293 tevellüdlüden itibaren bütün emekli subaylar, davet üzerine birer birer gelerek defteri imzalamışlardır.

Bundan sonra, gene hep birlikte, dışarı çıkılmış ve her sene olduğu gibi bu sene de, mektebin bir yaşına daha girdiğinin sembolü olan 164 üncü bakla, merasimle denize atılmıştır.

Bu an’anenin de yerine getirilmesini müteakib, emekli deniz subayları, eski mekteb hatıralarını aralarında ihya etmek üzere serbest bırakılmışlardır. Bunun üzerine bir kısım emekliler, bundan otuz beş, kırk sene evvelki falaka usulünü gözler önünde canlandırmak için aralarında münasib gördüklerini falakaya yıkmışlardır.

Böylece gülüşe oynaşa, yemek zamanına kadar vakit geçirilmiş ve saat 12 de sofraya oturularak mektebin meşhur fasulye pilakisi hep bir arada büyük bir, neş’e içinde yenilmiştir. Yemekten sonra, mektebin kuruluşunu temsil eden bir piyes temsil edilmiştir.

Deniz ordumuza, büyük kahramanlar ve değerli elemanlar yetiştiren Heybeli Harb okulumuz için yeni muvaffakiyetlerle bezenmiş uzun yıllar temenni ederiz.

Cumhuriyet, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Pazar


Barbaros çocukları dün mekteblerinin 164 üncü yaşını kutluladılar

Dün Heybeliadadaki Deniz Harb okulunun yaş günüydü. Bu en eski irfan ve teknik müessesemiz, dün 163 yaşını bitirmiş 164 üne basmıştır. Bu münasebetle mektebde samimi merasim yapıldı ve bu toplantıda mektebin yaşları asra yaklaşan ihtiyar mezunlarından bu sene mektebe girmiş küçücük talebelerine kadar bütün Barbaros çocukları hazır bulundu 164.

164 üncü yıla basış töreni, ayni zamanda bu çatı altında yetişen denizcilerin beraberce neş’eli, canlı bir gün geçirmelerine vesile oldu.

Mekteb komutanlığı 164 üncü yıl için geniş bir program hazırlamıştı. Ne yazık ki insafsız bir yağmur programın aynen tatbik edilmesine mâni teşkil etti. Lâkin programın hareket tarafını atıl bırakan yağmur mektebin salonunda daha samimi toplantılar yapılmasına zemin hazırlamak itibarile de fadalı oldu.

Sabahleyin 10 u çeyrek geçe, mektebin bütün talebesi, zabitanı, hocaları, eski mezunlar ve davetliler bahçedeki Atatürk büstünün etrafında toplandılar. Hiç durmadan çiseleyen yağmura rağmen Büyük Ataya tazim sükûtunu yaptılar. En yaşlı mezun Hasan Hüsnü kaptan ile beraber mektebin en küçük talebesi Tahsin Gököz bearberce abideye çelenk koydular.

Törene dışarıda devama imkân yoktu. Hap beraber mektebin geniş teneffüshanesine girildi.

Genç denizciler gür seslerile bando refakatinde İstiklâl marşını söylediler ve mekteb komutanı Yarbay Zeki Işın bir nutukla toplantıyı açtı.

Komutan sözlerine Atatürkün manevi huzurunda eğilerek başladı ve misafirlere teşekkürü müteakib sözüne devamla dedi ki:

“- Bugünkü törenimizin ifade ettiği mana Türk denizcilerinin denizlerde kazandıkları zaferlerin tarihine bir işaret değildir. Çünkü o zaferlerin tarihi, tarih kadar eski, Türklerin denizciliği deniz kadar engin ve hürmete lâyıktır. O, benim ifadelerimle anlatılamayacak kadar büyüktür.

Bugünkü tören garb tekniğini kabul için iki asra yakın zamandanberi attığımız adımların yıldönümünü hatırlamak, hepimizi yetiştiren bu irfan ocağına olan bağlılığımızı göstermek için yapılan mütevazı bir aile toplantısıdır. Fennin yeniliklerini benimsemek için bahriyelilerin 164 sene önce attıkları adım Türk denizcilerinin yalnız ameli sahada değil, teknik alanda da ileri hamlelere yabancı kalmadıklarını ve kalmıyacaklarına kuvvetli bir bürhandır.”

Komutan bilâhare mektebin kısa bir tarihçesini yaptı. 1776 senesinde Cezayirli Hasan Paşa tarafından müşkülatla “Hendesehane” namile kurulduğunu, Abdülhamid zamanında donanma tamamen felce uğradığı halde mektebin büyük zorluklar içerisinde ilerlemekten geri kalmadığını, Atatürk devrinin mektebe mühim bir mevki ayırdığını söyliyen komutan sözlerine şöyle nihayet verdi:

“-Fennin işaret eylediği hedefe varmak için icab eden ilmi sahada yürümek lüzumunda okulumuz hiçbir an tereddüd devresi geçirmedi. Okulumuzun bu bakımdan gösterdiği üstünlüğün emekli, muvazzaf, ihtiyar ve genç bütün deniz sübayları ve mensublarının göğsünü iftiharla kabartacak bir durumda olduğunu söylemekle sevinç duymaktayım.”

Mekteb komutanının nutku alkışlar arasında bitmişti.

En ihtiyar mezun, bugün tam 87 yaşında bulunan Hasan Hüsnü kaptan, derin bir heyecan içinde ayağa kalktı. Sesi titreyerek, kendisine gösterilen alaka ve hürmetten fevkalâde mütehassis olduğu halde kısa bir nutuk söyledi.

İhtiyar denizci, biraz evvel çelengi beraber abideye koydukları 16 yaşındaki o küçük yaşında kapısından girdiği bu çatı altında en kıdemli bir mezun olarak konuşmak saadetini kazandığı için ölçüsüz bir istiğrak halindeydi.

O heyecanının sükûna varmasını beklerken yanımda bulunan ihtiyar bir mezun eski bir hatırayı anlatmak fırsatını buldu:

“-Çok sene evvel dedi. Gene mektebde bir toplantıda Namık Kemalin Vatan ve Silistresi oynanıyordu. Piyeste Abdullah Çavuşun bir sözü vardır:

  • Vatan için dövüşecek kimse var mı?” diye sorar.

Osman isminde yaşlı bir arkadaş titreyerek ayağa kalktı:

  • Ben de varım!

Diye haykırdı ve çöktü.. yanına yaklaştığımız zaman fartı heyecandan kalbinin durmuş olduğunu gördük.

Hasan Hüsnü kaptan da içine düştüğü engin heyecanla hepimize bu hikayedeki hazin sahnenin tekerrür edeceği vehmini verdi.

Bazan işitilmez bir hal alan zayıf sesile Atatürkü andı. İsmet İnönünü ve Mareşalı tazimle selamladı. Arkadaşlarına ve talebelere duyduğu heyecanı, günün ihtisaslarını anlattı. İhtiyar mezun, gene mektebin en küçük talebesinin hediye ettiği çerçeveli mekteb resmini gözlerinden sevinç yaşları akıtarak kabul etti.

Her sene mezunlarından bir kişi defteri imzaladı. Bu iş de bittikten sonra âdet olduğu üzere denize 164 üncü bakla ve deniz şehidlerinin aziz hatırasına da bir çelenk atıldı. Öğle yemeğine kadar mezunlar eski günleri anarak, birbirlerini falakaya yatırıp, hocalarının taklidlerini yaparak neş’eli bir vakit geçirdiler. On ikide yemek borusu çaldı. Hep beraber yemekhaneye gidilerek mektebin tarihi fasulya pilakisi yenildi. Öğleden sonra da mekteb talebeleri müsamere salonunda denizciliğe aid bir piyesi muvaffakiyetle temsil ettiler. Geç vakit mezunlar ve davetliler bu en eski irfan ocağından güzel intıbalarla ayrıldılar.

Nusret Safa Coşkun
Son Posta, 19 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Pazar


Deniz harp okulunda bugünkü merasim
Sayısız deniz arslanları yetiştiren okulun 163 üncü yıldönümü bugün merasimle kutlandı

 

Deniz harp okulumuz bugün 163 üncü yıldönümünü bitirerek 164 üncü senesine basmaktadır. Bir buçuk asrı mütecaviz bir zamandanberi şerefli bir şekilde çalışarak sayısız deniz arslanları yetiştirmiş olan bu kahramanlar ocağının mutlu günü mektepte büyük merasimle tes’it olunmuştur.

Sabahleyin saat 8.30 da köprüden adalara kalkan vapurla Heybeliadadaki  mektep binasına giden yüzlerce yeni ve eski mezun başta müdür olmak üzere heyeti talimiye ve talebeler tarafından karşılanmışlardır.

Bu ara; ayni çatı altında müşterek tahsil yılları geçirmiş olanların uzun seneler sonra birbirlerine tekrar yine mektepte tesadüfleri; eski arkadaşların birbirlerile samimi kucaklaşmaları arasında talebelik anlarının hatıraları canlandırılmış ve her sene bu törene iştirak ederken şimdi artık ebediyete göçmüş olan en eski ve ihtiyar mezun Hamit Nacinin gözyaşları arasında hatırası anılmıştır.

Saat 10.5 da İstiklal marşı ile merasime başlanarak müteakiben en kıdemli mezun Hüsnünün bir hitabesi dinlenmiştir. Bunu en genç talebenin nutku takip etmiştir.

Bundan sonra hep beraber mektep bahçesindeki Ebedi Şef Atatürkün büstüne gidilerek büste bir hürmet ve tazim çelengi konulmuş ve bilâhare hayatlarını vatan ve vazifeleri uğruna feda eden aziz deniz şehitleri için denize bir çelenk bırakıldığı gibi, her dönüm yılında âdet olduğu veçhile 164 üncü bakla da denize atılmıştır.

Merasimden sonra davetliler yeni ve eski mezunlar hep bir arada mektebin yemekhanesine geçmişler ve şen latifeler, mekteb hatıraları arasında deniz harp okulunun an’anevi yemeği olan “fasulye yahnisi, kızarmış etli patates, kadayıf”ı yemişlerdir.

Yemeği takiben de teneffüshaneye gidilerek kısa bir istirahat devresinde eski mekteb oyunları oynanmış ve sonra okulun 164 yılda yaptığı muvaffakiyetli çalışmayı ve denizcilik sevgisini tebarüz ettiren bir temsil zevkle seyrolunmuştur.

Son Telgraf, 18 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Cumartesi


Yıkılan ev

Evvelki gece saat 22 sıralarında Büyükadada Şehbal sokağında Holland Bank direktörü Perrükot’e aid 44 sayılı ev, yağan yağmur yüzünden yanındaki evin üzerine yıkılmıştır. Bir kısmı harab olan ev tahliye edilmiştir.

Cumhuriyet, 25 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Cumartesi


Yağmurların tesiri
Bir ev çöktü, bir evin duvarı yıkıldı

Büyükadada Şehbal sokağında Hollanda bankası direktörü Perrikot’a ait ev son günlerde yağan yağmurların tesirile, yanındaki Koçonun evinin üzerine çökmüş ve Koçonun evini hasara uğratmıştır.

Son Telgraf, 24 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Cuma


Limanımızda İki Deniz Kazası Oldu
Bir Motör Parçalandı, Diğer Bir Motör de Yandı Bir Kişi Kayboldu

Dün akşam saat 18 de Köprüde bir kaza olmuş, Denizyollarının Ülev vapuru Kadıköyünden gelerek köprü iskelesine yanaşırken Halice girmek üzere olan boş teneke yüklü bir motöre çarpmıştır. Motör derhal ikiye parçalanarak batmış, tayfalarından biri kaybolmuştur. Alâkadarlar tahkikata başlamışlardır.

BİR MOTÖR YANDI

Tayyar isminde bir motör evvelki akşam Adalar arkasından geçerken birdenbire tutuşmuş ve yanmağa başlamıştır. Hâdise yerine yetişen Heybeliada itfaiyesi motörü kısmen yandıktan sonra söndürebilmiştir. Ateşin makinistin ihtiyatsızlığı ile çıktığı tahmin olunmaktadır.

İkdam, 21 İkinciteşrin (Kasım), Salı


Bu sabah fırtınadan Heybeliada iskelesinin çatısı uçtu İskelede bağlı duran Neveser vapurunun direkleri kırıldı, kaptan kulesi de ehemmiyetli hasara uğradı

Birkaç gündenberi Marmarada ve Egede devam eden fırtınanın arkası kesilmemiştir. Rasathane, dün büyük bir fırtına çıkacağını limana haber vermiş ve derhal vapurlara müteyakkız bulunmaları bildirilmiştir.

Fırtına bilhassa bu gece sabaha doğru şiddetlenmiştir. Heybeliada iskelesinin çatısı büyük bir çatırtı ile iskelede yatmakta olan Neveser vapurunun üzerine uçmuştur. Sadme o kadar şiddetli olmuştur ki vapurun direkleri kırıldığı gibi, kaptan kulesi de ehemmiyetli hasara uğramıştır. Bereket versin, insanca hiçbir zarar olmamıştır.

Bu sabah gönderilen amele iskeleyi açmağa başlamıştır. Neveser vapuru da tamir edilmek üzere Halice alınacaktır.

Fırtınadan başka mühim kaza olup olmadığı hakkında gazetemiz makineye verilinciye kadar hicbir haber gelmemişti.

Son Telgraf, 21 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Salı


ŞEHİR HABERLERİ
Fırtınanın Heybeliadada Yaptığı Tahribat
Neveser vapuru da hayli hasara uğradı

Evvelki gece çıkan şiddetli fırtına limanda bazı kazalara sebeb olmuş ve bu arada limanın bazı kısımlarında tahribat yapmıştır. Fırtına gece yarısına doğru şiddetli bir şekil almış ve Heybeliadanın yeni yapılmakta olan iskelesinin çatısını kamilen sökmüştür. Çatı heyeti umumiyesile iskelede bağlı bulunan ve ertesi gün ilk postayı yapacak olan Neveser vapurunun üzerine uçmuş ve büyük bir gürültü ile parçalanarak vapurun kaptan köşkü ile direklerini kırmıştır. Hadise esnasında nüfusça hiçbir zayiat olmamıştır.

Vapur tamir edilmek üzere Haliçe alınmış ve iskelenin tamirine başlanmıştır.

Yeni Sabah, 22 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Çarşamba


ŞEHİR HABERLERİ

Balık Bolluğu
Günde yarım milyon torik ve palamut tutuluyor

Son günlerde Karadeniz ve Marmarada balık akını fazlalaşmıştır. Torik ve palamutlar Boğaza da hücum ettiği için bir çok balıkçılar torikleri kalın oltalarla avlamaktadırlar. Son günler içinde yevmiye 500 binden ziyade balık avlanmaktadır. İtalya Rumanya Bulgaristan ve Amerika gayet hararetli bir surette alıcı olduklarından mahsulün bolluğu nisbetinde fiyatları da müsaiddir. Son iki gün zarfında İtalya ve Yunanistana 400 bin çift torik satılmıştır. Toriklerin çifti 40-50 kuruş üzerinden muamele görmüştür.

Yeni Sabah, 26 İkinciteşrin (Kasım)  1939, Pazar


Kadastro işleri
Adaların kadastrosu bitti, şimdi Kadıköyde çalışılıyor

İstanbulun tekmil semtlerinin kadastrosunun biran evvel yapılıp bitirilmesi için kadastro postalarının çoğaltılması kararlaştırılmıştır.

Diğer taraftan Büyükada, Heybeli ve Burgazdan sonra Kınalı Adanın da kadastrosu ikmal olunmuştur. Bu suretle tekmil adaların kadastrosu bitirilmiş bulunmaktadır. Şimdi Kadıköy kazasında kadastro faaliyeti yapılmaktadır. Buradaki kadastro postaları Yeldeğirmeninde Uzunhafız mahallesinde çalışmıya başlamışlardır.

Postalara tekmil ev sahipleri müracaat ederek beyannameler almaktadırlar. Bu beyannameler azami 1 ay içinde doldurularak postalara verilecektir. Bilahare de ev sahiplerine yeni kadastrolara göre doldurulmuş tapu senetleri tevzi olunacaktır.

Son Telgraf, 9 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Perşembe


Okuyucu Mektupları
Ada Vapurlarında Açık Taraf

Büyükadada oturan Kemal Canoğlu yazıyor

Sonbahar geldiği için havalar biraz da serinledi. Herkes alt kamaraya doluyor. Kamarada yer bulunmuyor. Halbuki üst kat hâlâ çırılçıplak duruyor.

Acaba deniz işletme idaresi üst katlara camekânları yerleştirip halkın daha rahat seyahatini temin edemez mi?

İkdam, 11 İkinciteşrin (Kasım), Cumartesi


Ada tarifesinde Tadilât

Bu ay sonundan itibaren Denizyolları idaresinin köprü ile Adalar arasındaki vapur tarifesinde bazı tadilât yapılacak ve bir kaç sefer lağvedilecektir.

İkdam, 19 İkinciteşrin (Kasım), Pazar


Ada Vapurlarının Saati Değiştirildi

Adi günler her sabah köprüden Adalara kalkan ilk vapurun saati bugünden itibaren beş dakika sonraya alınmıştır. Bu vapur bu sabahtan sonra her gün saat 6,35 te hareket edecektir. Bu tâdilat Adalardaki mekteplerin buradan gidecek muallimleri için yapılmıştır.

İkdam, 23 İkinciteşrin (Kasım), Perşembe


DENİZ
Denizyolları Kış Tarifesi

Denizyolları idaresi Köprü ile Adalar ve Anadolu yakası iskeleleri arasındaki sonbahar tarifesini kış mevsiminde de aynen tatbik etmiye karar vermiştir. Bu ay sonunda lağvedilecekleri evvelce bildirilen sabahları Büyükadadan yedide ve akşamları köprüden Adalara 18,25 te kalkan postalar da yaza kadar tatbik olunacaktır.

İkdam, 25 İkinciteşrin (Kasım), Cumartesi


Ada Suyu Ucuzluyor

Ankara, 3 (Tan Muhabirinden) ….

Münakalât Vekâleti Elmalı suyunun Büyükadaya nakli için ton başına aldığı 23 kuruşu 20 kuruşa indirmiştir.

Tan, 4 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Cumartesi


Büyükadaya su

Ankara 3 (Hususi) -Münakalat Vekâleti Elmalı suyunun imlâ ve tahliye masarifi dahil olmak üzere Büyükadaya kadar nakli için son zamanlarda almakta olduğu ton başına 25 kuruşu 20 kuruşa tenzil etmiştir.

Son Posta, 4 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Cumartesi


Bir adam kömür ambarına düştü

Büyükadada oturan Yusuf oğlu Abdi dün Büyükadaya gitmek üzere Köprüden Ada vapuruna binmiş, bu sırada vapur kömür almakta olduğu için Abdi açık bulunan kapaklardan birinden kömür ambarına düşmüştür. Abdinin sağ bacağı kırılmış, başından da ağır surette yaralanmıştır. Baygın bir halde Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır.

Son Posta, 7 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Salı


POLİSTE:

Vapurun Kömür Anbarına Düştü

Büyükadada Yalı caddesinde oturan Abdullah dün Maltepe vapurunun kömür ambarına düşerek muhtelif yerlerinden ağır yaralanmıştır. Abdullah hastahaneye kaldırılmıştır.

Tan, 7 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Salı


VİLÂYETTE
Adalar kaymakamı iyileşti

Bir müddettenberi hasta bulunan Adalar kaymakamı Şevket iyileşerek vazifesine başlamıştır. Adalar kaymakamlığını vekâleten yapan vilâyet maiyet memurlarından Hikmet tejrar eski vazifesine dönmüştür.

Yeni Sabah, 21 İkinciteşrin (Kasım) 1939, Salı                


Yahudi Basınında Adalar

Hazırlayan: Rozi Asa

Türk Yahudi basını tarihçesinin 1842 yılında Tanzimat-ı Hayriye’nin ilanına dek uzandığını biliyoruz. Yayınların ilk denemelerinin hayatı oldukça kısa sürmüş fakat 1900lü yılların başından itibaren çeşitli gazete ve dergi yayınlanmıştır. Söz konusu yayınların bir kısmı İbranice ve Fransızca, fakat çoğu Ladino dilinde yayın hayatını sürdürmüştür. Günümüzde yalnızca haftalık olarak Türkçe yayınlanan Şalom gazetesi ve onun Ladino eki El Amaneser ile aylık Şalom dergi yaşamlarını sürdürüyor.

Türk Yahudileri tarafından İstanbul’da yayınlanan ve halen yayınlanmakta olan mecraların en önemlisi Şalom gazetesidir. Şalom, 4 Temmuz 1947 tarihli ilk sayısından beri yayın hayatını sürdürmektedir. Başlangıçta Ladino dilinde yayınlanan gazete günümüzde Türkçe yayınlanmaktadır.

Bu sayıdan itibaren Adalı Dergisi için Şalom gazetesi arşivinden yapacağımız taramalarla gazetede yer alan Adalar ile ilgili haberleri okuyucularımıza aktarmaya çalışacağız.


Büyükada’da Maden

Büyükada yakınlarında bir maden bulunduğuna dair bilgi gelmiştir. Yetkililer menşeini bulmak amacıyla tahkikata başlamışlardır.

Şalom, 26 Şubat 1948


Kızılay Büyükada’da balo düzenleyecek

Kızılay’ın 4 Eylül tarihinde Anadolu Kulübü’nde düzenleyeceği sezonun en görkemli balosu için hazırlıklar yoğun çalışmalarla ele alınmaya başlandı. Dans yarışması ve ‘ağırbaşlı’ sürprizler olacak.

Şalom, 02 Eylül 1948


Vapurların Tamiri

Banliyö deniz birimlerinin yaz sezonu hazırlık çalışmaları kapsamında vapurların kontrolleri ve gerekli tamiratlarına başlandı. Kınalıada ve Erenköy isimli vapurlar tamirdedirler 4 aydır tamirde olan Burgaz vapuru ise, Kadıköy ve Adalar hattında servise başladı.

Şalom, 16 Mart 1950


Büyükada Sinagogu’ndan

Büyükada’daki ‘Hased Leavraam’ sinagogunda yönetici konseyin belirlenmesi amacıyla seçimler olacağı hakkında bilgilendirildik.
Bu sayımızda yalnızca seçim sonuçlarını, diğer sayımızda seçim raporunu yayınlayacağız.
Şalom gazetesi olarak yeni konseye amaçları doğrultusunda başarılar diliyoruz.”

Şalom, 20 Temmuz 1950


Yayınlanma Tarihi: 08 Kasım 2024  /  Son Güncellenme: 12 Kasım 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.