Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 232 – Ekim 2024      Mizzi’nin Cevherleri

Mizzi’nin Cevherleri


“Mizzi Köşkü terasında muhtemelen Mizzi Ailesi, 1920’li yıllar (…)” Büyükada: Moris Danon Koleksiyonu, s. 273

Yirmi iki yılı aşan çevirmenlik/editörlük mesleğimden edindiğim en değerli kazanım, bir kitap üzerinde çalışırken -hem yaptığım işin hakkını vermek hem de dinmeyen merakımı gidermek adına- konular hakkında yazılmış başka yayınlara dalmak ve yepyeni bilgiler edinmek oldu. Bundan tam bir yıl önce yayımlanan, Büke Uras’ın kaleme aldığı Büyükada: Moris Danon Koleksiyonu kitabı da bana Dr. Lewis Mizzi’ye dair yeni kapılar araladı.

Mizzi adını duyduğunda pek çok adalının ve ada meraklısının aklına bugün “Al Palas” olarak da bilinen, kulesiyle ünlü Mizzi Köşkü geliyor. Peki’ kimdir adanın mihenk taşlarından birine adını veren Mizzi?

Avukat ve girişimci Dr. Lewis Mizzi, İstanbul’daki Levanten toplumunun önde gelen isimlerindendir. 1847 yılında Malta’nın Gozo kentinde doğar; köklü bir Maltalı aileden gelir. 19. yüzyılda yaşayan birçok Maltalı gibi, geniş Akdeniz ticaret ve meslek ağlarının bir parçasıdır. Ailesi hem hukuk hem de kültür çevrelerinde derin bağlantılara sahiptir; bu da onun İstanbul’da güçlü ilişkiler kurmasına yardımcı olur zira şehir, o dönemde ticaret, diplomatik ve entelektüel etkinliklerin merkezidir. Mizzi İstanbul’un önde gelen Avrupalı avukatlarından biri olarak kendini kabul ettirir; 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar kentte çok önemli bir rol oynar. Dönemin kozmopolit İstanbul’unda avukatlık yapmak, çok dilli ve çok kültürlü bir ortamda yaşamak demektir. Mizzi de Türkçe, Yunanca, İtalyanca dahil ondan fazla dili akıcılıkla konuşabilmektedir; bu da onun hem yerel hem de uluslararası müşterilerle etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlar. Mizzi’nin bağlantıları sadece hukuk dünyasıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda İstanbul’daki Avrupalı ve yerel topluluklar üzerinde etkin rol oynayan Levant Herald ve Eastern Express gibi gazetelerin sahibidir.

Dr. Lewis Mizzi’nin Edward Caruana Dingli tarafından yapılmış portresi. Fotoğraf Lisa Attard. Özel Koleksiyon, Malta

Uras’ın verdiği bilgiye göre Ramire Vadala, 1912 yılında İstanbul’da üç bin civarında Maltalı yaşadığını yazar. Kentteki Malta cemaatinin önde gelen iki üyesi ise, Hariciye Nezareti müsteşarı William Parnis ve Büyükadalı Avukat Lewis Mizzi’dir.[1] Mizzi’nin Büyükada’daki yılları, Prens Adaları’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun elitleri ve entelektüelleri için çok kültürlü bir buluşma noktası olduğu bir dönemi yansıtır. Büyükada’daki evi de Mizzi’nin İstanbul’daki konumunun ve şehrin elit çevreleriyle olan derin bağlarının fiziksel bir sembolüdür. Adadaki hayat, İstanbul’un hızından uzak, huzurlu ve seçkin bir ortam sunar ve bu da adayı Mizzi gibi zengin ve eğitimli bireyler için cazip kılar. Mizzi’nin köşkü, Avrupa mimarisinin Levant’ın yerel unsurlarıyla birleştiği, onun kozmopolit kimliğini yansıtan bir yapıdır. Nitekim Adalar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında pek çok Avrupalı ve Levanten aile için sayfiye özelliği taşır.

Kaynak: levantineheritage.com/mizzi.htm

Mizzi’nin İstanbul’da geçirdiği kırk beş senesi, Malta’ya dönmesiyle sona erer. Bunun birkaç nedeni olabilir. Öncelikle, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, şehirdeki Avrupalı topluluklarının bir kısmının hayatında büyük değişimlere yol açar. Ayrıca, Mizzi’nin yaşlanması ve emekliliği, onu daha sakin bir yaşam arayışına yönlendirmiş olabilir. 1935 yılında hayatını kaybeden Mizzi’nin ölüm ilanında şöyle yazar: “Neredeyse yarım yüzyıldır İstanbul’daki önde gelen Avrupalı avukatlardan biri olan Dr. Lewis Mizzi, geçen hafta seksen sekiz yaşında Malta’da vefat etti. (…)[2]

Gelelim köşke: Nizam’dan iskeleye her inişimde önünden geçtiğim, yakın dönemde adalı dostumuz Restorasyon Uzmanı ve Yüksek Mimar Yaman İrepoğlu’nun gerçekleştirdiği nefis restorasyon ile yeniden hayat bulan bu köşkü daima hayranlıkla izlemişimdir. Köşke sonradan eklenen kulenin mimarı ise daha önce Karaköy Camii yazımda[3] da bahsettiğim, İstanbul’da Botter Apartmanı (Casa Botter) ve Huber Köşkü başta olmak üzere Yıldız Sarayı Şale Köşkü, Yıldız Çini ve Porselen Fabrikası, Villa Tarabya (İtalyan Sefareti yazlık binası) ve yine Büyükada’daki Rum Yetimhanesi mimarı Alexandre Vallaury ile birlikte tasarladığı -eski Haydarpaşa Lisesi, 1984 sonrası Marmara Üniversitesi ve 2016’dan beri de Sağlık Bilimleri Üniversitesi olan- Haydarpaşa Tıbbiye Mektebi’ne imzasını atan Raimondo D’Aronco’dur. Uras’ın verdiği bilgiye göre, “Mizzi, 4 Ocak 1895’te Sadarete yazdığı dilekçesinde, uluslararası astronomi derneklerinin üyesi olduğundan, biri Büyükada’daki evinin bitişiğine, diğeri Beyoğlu, Su Terazisi Sokağı’nda yer alan evinde olmak üzere iki rasathane kurduğundan ve gerekli gözlem aletlerini satın aldığından bahseder. Büyükada’dakini D’Aronco’nun hazırladığı plan ve haritalara göre inşa ettirdiğini, bu nedenle benzerlerinden “daha iyi” olduğunu belirtir (…) Deprem sonrası yine D’Aronco tarafından onarılmış ve yeniden yapılandırılmıştır.[4]

Kulenin yapımı Mizzi’nin bilime duyduğu ilgiyi destekler. Yine Uras’ın kitabında belirtildiği üzere Mizzi, Sadaret’e resmi bir bildiride bulunur, kulede yer alan rasathanesinin anahtarlarının “Heybeliada Bahriye Mektebi öğrenci ve öğretmenlerine tahsis edeceğini” ifade eder ve bir anlamda kuleyi umuma açar.[5] Kitabın araştırma sürecinde yazar Uras ile koleksiyoner Danon, aslen Tatavla’lı (bugünkü Kurtuluş) gökbilimci Eugenios Mihail Antoniadis’in Büyükada’da gerçekleştirdiği “güneş lekeleri” çizimlerinden örnekleri Paris’te bir sahafta ortaya çıkarırlar. “Karton üzerine renkli ve siyah mürekkeple resmedilmiş güneş lekeleri ve gezegenlerin isabetli çizimleri, gökbilimcinin Büyükada’da geçirdiği gençlik yıllarına aittir. Bir kısmı “Prinkipo” ibareli, Antoniadis’in yetkinliğinin kanıtı levhalar, Osmanlı astronomi tarihine katkı sağlayacak değerdedir.”[6]

Antoniadi’nin gözlemini Büyükada’da yaptığı “Prinkipo” ibareli güneş lekeleri. Büyükada: Moris Danon Koleksiyonu, s. 280.

Ancak avukat kimliği ile öne çıkan Dr. Lewis Mizzi’nin bilim tutkusu salt gökbilimcilikle sınırlı kalmaz. İşte benim bitmeyen merakım tam da Büyükada kitabını çevirirken devreye girdi[7]. Kitapta okuduğum satırlardan yola çıkarak, Mizzi hakkında daha etraflıca bilgi edinmeye çalışırken bilimsel araştırmaya duyduğu ilgi nedeniyle dünya çapındaki seyahatlerinden geniş bir mineral ve kaya koleksiyonu oluşturduğunu öğrendim. Koleksiyonu, on iki binden fazla örnekten oluşuyordu—ki bu da dönemin şartlarına göre ciddi bir miktardı. Mizzi, bu koleksiyonunu Malta devletine bağışlamaya karar vermişti, ancak küratörlüğünü de kendisi üstlenmek istiyordu; ölümüne kadar da bu koleksiyonun başında kaldı. 1935’teki vefatından sonra, koleksiyonu Mdina’daki “Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde” sergilenmeye devam etti.

Mizzi’nin koleksiyonunu bağışlaması, onun yalnızca kişisel birikimlerini paylaşma arzusu değil, aynı zamanda bilime ve eğitime olan derin bağlılığını da gösteriyor. Bu bağış, hem Malta’nın bilimsel mirasına hem de Mizzi’nin adını yaşatmaya yönelik bir katkı elbette. Oradan oraya atlarken karşıma çıkan: “Yenilenmiş Mineraller Salonu, Doğa Tarihi Ulusal Müzesi’nde”[8] başlıklı bir haberde şöyle yazıyor:

Mdina’daki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde yenilenen Mineraller Salonu. Dr. Louis Mizzi Salonu, Dr. George Zammit Maempel tarafından Heritage Malta Başkanı Mario Tabone ile Turizm ve Kültür Bakanı Francis Zammit Dimech’in huzurunda açıldı. (…) Geçmişte Müzeler Departmanı’nda çalışmış olan Dr. Zammit Maempel, Dr. Mizzi’nin koleksiyonu üzerinde kapsamlı araştırmalar yaptı. Konuşmasında, on dil bildiği bilinen Dr. Mizzi’yi övgüyle andı. 

Yenilenen salonda, müzenin geniş ulusal koleksiyonunun küçük bir bölümünü oluşturan, binden fazla mineral ve kaya örneği sergilenmektedir. Sergi, farklı mineral gruplarına göre düzenlenmiş olup, hem ham maddeler hem de işlenmiş sanat eserleri ve takılar içeriyor. Yeni aydınlatma ve parke, zemin katındaki salonun daha modern bir görünüm kazanmasını sağladı; vitrinler, ziyaretçilerin sergilenen eserleri dikkatlice inceleyebilmeleri için mevcut alana yayılmış durumda. Dr. Mizzi’nin bir portresi ve büstü de salonu tamamlıyor. 

Bu yenileme, Mdina’daki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde yürütülen geniş kapsamlı bir çalışma programının parçasını oluşturuyor. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde, Heritage Malta, Malta adalarının ekolojik önemine odaklanan yeni bir salonun açılışını yapacak.”

Ulusal Doğa Tarihi Müzesi, Malta

Tıpkı aynı dönemlerde ve üstelik Büyükada’da yaşayan, “Gözlü Ev”in sahibi Louis Sabunji (1838–1931) gibi Dr. Lewis Mizzi de yolu Adalar’dan geçmiş bir “Renaissance Man”[9] kuşkusuz. Gönül ister ki araştırmacı Özcan Geçer’inkine[10]  benzer bir tutkuyla birileri de derinlemesine Lewis Mizzi’yi çalışsa.

Belli mi olur, belki Mizzi’nin daha bilmediğimiz başka ne cevherleri vardır, hatta bir ihtimal o on iki bin parçalık koleksiyonun içinde Adalar’dan da izler saklıdır…


[1] Uras, Büke. Büyükada: Moris Danon Koleksiyonu, s. 196, dipnot 131, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Ekim 2023.

[2] The London Times, Nisan 1935.

[3] https://adalidergisi.com/tum-sayilar/2022/temmuz-sayi-205/karakoyden-kinaliadaya-bir-cami-oykusu/

[4] Uras,. s. 272.

[5] A.g.y. s. 274

[6] A.g.y. s. 274

[7] A.g.y. s. 131.

[8] https://www.independent.com.mt/articles/2007-02-03/local-news/Refurbished-Minerals-Hall-At-the-National-Museum-of-Natural-History-168562

[9] Bilim ve sanat alanında engin bilgilere sahip kişi.

[10] https://www.avlaremoz.com/2023/09/15/izler-ve-gizler-suryani-rahip-sabuncunun-buyukada-yillari-ozcan-gecer/


Yayınlanma Tarihi: 08 Ekim 2024  /  Son Güncellenme: 09 Ekim 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.