Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 233 – Kasım 2024      Mahkemeye Düşen Adalar Kent Konseyi Seçimleri ve Olası Sonuçları

Mahkemeye Düşen Adalar Kent Konseyi Seçimleri ve Olası Sonuçları


2014 yılında yapılan Adalar Kent Konseyi Seçimleri’nin iptali istemiyle, İAKTVKD derneği delegesi olarak başkan adayı olan Baki Nedim Baltacı ile doğrudan derneğin tüzel kişilik olarak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde ayrı ayrı açtığı, sonra da birleştirilen davanın içinde bulunduğumuz günlerde sonuçlandığını öğrendik. Haber Adalar Postası’nda yayınlandı. Aynı yazı içinde mahkeme kararının tam metni de bulunuyor. 30.09.2024 tarihli mahkeme kararına Danıştay’da otuz günlük temyiz süresinin açık olduğu ancak belediyenin temyize başvurmadığı ve dolayısıyla kararın kesinleştiği de anlaşılıyor.

Bu kararın, sonrasında yapılan genel kurulları, seçilen yönetimleri ve daha önemlisi bugünü ve şu anda iş başında olan Kent Konseyi yönetimini ve aldığı kararları etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir şey söylemek bu yazının konusu değil. Elbette üzerinde çok konuşulacak, tartışılacaktır.

Ben, doğrudan mahkeme kararı üzerine konuşmak ve bundan sonraki süreçte yaratacaklarını tartışmaktan yanayım.

Açılan iptal davasının gerekçesi “Adalar’da faal olmayan dernek ve kuruluşların seçimlere katıldığı, yetkisiz temsilcilerin oy kullandığı…” idi. Mahkemenin kararı ise aşağıda:

“Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda 2014 seçimlerine katılan ve temsilcileri aracılığı ile oy kullanan Doğa ve Kafes Kuşları Derneği’nin, Anadolu Yakası Emlak Müşavirleri Derneği’nin, Heybeliada Lions Derneği’nin,  Yıldırımspor Gençlik ve Kültür Kulübü’nün ve Kınalıada Su Sporları Kulübü’nün 20.07.2014 tarihinde İstanbul ili, Adalar ilçesinde faal olmadığı, buna rağmen uyuşmazlık konusu seçimde işbu kuruluşların temsilcilerine oy kullandırıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle 20.07.2014 tarihinde yapılan Adalar Kent Konseyi seçimlerine, o tarihte İstanbul ili, Adalar ilçesinde faal olmayan yukarıdaki derneklerin/kulüplerin de davet edilerek oy kullandırıldığı, ilgisiz kuruluşların temsilcilerinin toplantıya katıldığı açıktır. Bu durum, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesine ve bu maddeye dayanılarak yürürlüğe konulan Kent Konseyi Yönetmeliği’nin 8. maddesine aykırı olduğundan, yasa ve yönetmeliğe aykırı olarak yapılan 20.07.2014 tarihli Adalar Kent Konseyi seçimlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Emsal oluşturacak bu kararın en önemli sonucu, bundan sonra yapılacak genel kurulların hepsinin sonunun mahkemede bitecek olmasıdır. Çünkü mahkeme, bence çok sorunlu bir değerlendirmede bulunmaktadır bu kararı verirken. Soruna yol açacak ve her seçimi mahkemeye taşıyacak olan “İstanbul İli, Adalar ilçesinde faal olmayan kuruluşlar…” tanımlamasıdır.

“Adalar’da faal olmayan kuruluşlar” tanımlamasını o çok tartışmalı, iki kez iptal edilen 2019 yılı Kent Konseyi seçimlerinin hazirun listesine uygulasak, 2014 seçimleri ve hazirun listesi oldukça masum kalır.

Ama niyetim tartışmayı buraya taşımak da değil.

Faal olup olmamanın kıstası ne olacaktır? Örneğin Adalar’da kurulu olmayan meslek kuruluşları, kulüpler, sendikalar, ya da derneklerin Adalar’da faal olup olmadıkları nasıl belirlenecektir? Ya da buna kim karar verecektir.

Mahkeme, karar mercii benim demiş olmaktadır özetle.

Bu konu mahkemeye bırakılırsa da, Adalar’ın en kalabalık üyeye sahip su sporları kulübü Kınalıada Su Sporları kulübü ile, yine üye sayısı hiç de az olmayan ve yeri yurdu belli ve faaliyetleri adada hiç de azımsanmayacak düzeyde olan Yıldırımspor Kulübü Derneği’nin Adalar’da faal olmayan kulüpler olarak ilan edilmesi gibi garip sonuçlar da ortaya çıkacaktır.

Ne yazık ki, mahkemeye taşınan bu iptal davası böyle bir sonuç vermiştir. Karar sadece Adalar değil, ülkenin her yanındaki Kent Konseyleri için de emsal oluşturacaktır.

Bir yerel ve sivil toplum mücadelesinin sonucu olarak “1992 Birleşmiş Milletler Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı”nda kabul gören ve Türkiye’de 1997 yılında Yerel Gündem 21 ve Kent Konseyleri uygulamasına evrilen girişimlerin ana ekseni, sivil toplumun, tek tek bireylerin kendi yaşam alanlarıyla ilgili alınacak her kararda yönetime katılması, ortak olmasının sağlanmasıydı. Kent Konseyleri’nin işleyişleri, yönetmelikleri de yine kent konseyleri tarafından belirlenebilmeli, varsa eksik ve yetersizlikler yine bu organlarca giderilebilmeliydi. Ama son yılların tekçi ve otoriter yönetim tarzı, artık Kent Konseyleri’nin kurulduğu dönemi mumla aratacak noktada. Var olan konseyler de ya çalıştırılmıyor, ya da her türlü iktidar müdahalesine açık.

Adalar’da farklı ve iyi bir model yaratılabilir, kendi hukukuna sahip çıkan bir konsey oluşturulabilirdi. Söz konusu mahkeme kararına rağmen ben bunun hala mümkün olabileceğini düşünenlerdenim.

Bu kapsamda konuşulacak çok şey var elbette. Adalar Kent Konseyi Yönergesi zaten güncellemeyi bekliyordu. Yeni yönetim bunun sözünü de vermişti. Geçmiş dönemde de buna yönelik çalışmalar olduğunu biliyorum. Yönergenin seçimler bölümüne bir ekleme yapılabilir. Hazirun listesini oluşturmakla ilgili bir ek. Bunun için bir komite belirlenebilir. İçinde belediyeden, kamu kesiminden, sivil toplum kuruluş temsilcilerinden… oluşacak bir komite. Genel Kurul’dan en az iki ay önce oluşturulacak böyle bir komite, Genel Kurul hazırlıklarını yürütmekle görevlendirilebilir. Belediye elindeki yetkiyi bu komiteye devredebilir. Bugünkü belediye yönetiminin de buna hayır demeyeceğini düşünüyorum. Komitenin ilk işi, Adalar’da halen faaliyette olan dernekleri Dernekler Masası’ndan istemekle işe başlayabilir. Ama bununla yetinmez, bu listeyi önceden duyurabilir. Olası itirazlar ve beyanları toplamak suretiyle, eminim ki, mahkemenin düştüğü hataya düşülmesinin de önüne böylelikle geçilebilir. Komitenin asıl görevi ise meslek kuruluşları, sendikalar başlığı altında merkezi Adalar’da bulunmayan ama Adalar’da etkinliği olan kuruluşların kimlerden oluştuğunu saptamak olacaktır. Bu konu da yine geçmiş genel kurullarda oy kullananlardan başlayarak, söz konusu kuruluşların listesini yayınlamak ve yine itirazları değerlendirerek listeyi sonuçlandırmak mümkün olacaktır. Kuşkusuz ne yapılırsa yapılsın, bu mahkeme kararının olumsuz etkilerini gidermek mümkün olmayabilecek, genel kurul sonuçları her zaman, birileri tarafından mahkemeye taşınacaktır.

Bir zafer edasıyla mahkeme kararını Adalar Postası’na taşıyan ve devamında hızını alamayıp ona buna veryansın eden, kendisine yakın hissettiği iki kişiyi dışında tutup 2014 ve sonrasında yapılan tüm Adalar Kent Konseyi Genel Kurulları’na katılan, konsey organlarında, danışma kurulları ve mahalle meclislerinde görev yapan kuruluşlar ve temsilcilerini, tek tek bireyleri  “bu kepazeliğe karşı çıkmayarak katlananlar” diye yaftalayan “köşe kadısına” gelirsek.

Aynı sayfada lafı döndürüp dolaştırıp bana dair yazdıklarına aynı üslupla yanıt vermek hiç içimden gelmiyor, beni bağışlasın. Alıntıladığı 2020 yılına ait yazımı bir bütün halinde buraya tekrar koymakla yetiniyorum. Dileyenler de tıklayıp okuyabilir.  Yukarıda yazdıklarımla bağı güçlü ve hala güncel olduğu için de okunsa iyi olur diye de altını çizmek istiyorum.

https://arsiv.adalidergisi.com/cms/adalar-uzerine/adalardan-haberler/makale/3169/adalar-kent-konseyi-calismalarina-katilmak-ya-da-katilmamak


Yayınlanma Tarihi: 11 Kasım 2024  /  Son Güncellenme: 12 Kasım 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.