Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 231 – Eylül 2024      Ah Bu İnsanlar

Ah Bu İnsanlar


Bu yıl havalar çok sıcak geçiyor. Çoğu zaman öğleden sonraları denize gidebiliyorum. Yine Ağustos ayının bunaltıcı sıcağında Alsancak Caddesinden geçerken sıra dışı bir manzara ile karşılaştım. Kınalıada Su Sporları Kulübü’ne yakın sayılabilecek bir yerde kaldırımın üstünde yakılmak üzere hazırlanmış kömürler gördüm. Adalılar katiyen böyle bir şey yapmaz. Flamingo yolu dediğimiz ve değer verdiğimiz o sahilde ateş yakarak acaba kim veya kimler nasıl bir eğlence tertiplemek üzereydiler ve Kınalıada’yı acaba nasıl bir akıbet bekliyordu? İnsanlarda düşüncesizlik ve görgüsüzlük olunca Adalar Belediyesi’nin tek başına onlarla baş edebilmesinin mümkün olacağını zannetmiyorum.

Adalar’a giren çıkanlar da tehlike arz ediyorlar. Polisin sıkı kontrolünden kurtulabilen ve kaykaylarla adamıza giren iki genç göçmen ada iskelesinde “Açız bir yemek parası” diyerek dileniyorlardı. Başka bir gün kıyafetinden, hızmasından ve şivesinden yine göçmen olduğu açıkça belli olan yirmi yaşlarında bir genç kız Bahar pastanesinde ön sıralardan bir masaya yanaşarak “Bir vapur parası, bilet alayım” diyebildi ve cevap alamayınca homurdanarak üst caddeye doğru yürüdü.

Alsancak Caddesi’nin kıyısında çayhanesi ve plajı ile iskeleye bitişik bir büfe, yanında çokça tercih edilen bir restoran ve plajı, yine caddeye taşan sirtaki dansları ve mezeleri ile meşhur bir restoran, ismi ile anılan nezih bir oteli, eski Ayazma Beach’te tesisi olup yine Alsancak caddesinde ismi ile anılan ve böylece adamıza renk katan et restoranından devam edince şezlongları görüyoruz.

Şezlonglar ve plajlar ada halkının denize girmesini hala engellemeye devam ediyorlar çünkü bu yaz Adalar Belediyesi’nin sahilde belirli yerlerde dar sayılabilecek mesafeler açmasına rağmen açılan yerler anında kapatılıyor ve zaten verilen bu hizmet devede kulak misali olup havluları serip oturmaya elverişli olmuyor. Adalılar ve yazlık kiralayanlar hâlâ rahat denize giremiyorlar.

Şezlongların bitiminde kayalık ve kaldırımları kırılmış denize girilebilecek bir yer var ki şezlonglar orada sıralanamadığından dolayı maalesef günübirlik adaya gelen ziyaretçilerin birçoğu yerlere örtüler sererek deniz kültüründen yoksun olduklarından kötü görüntü veriyorlar. Neticede adalılar oradan da denize giremiyorlar ama ben insanlar evlerine çekilince oradaki doğallığı seviyorum. Biraz daha yürüyünce birkaç şezlong daha görüp KSSK limanına ve Kulüb’e varıyoruz.

Her şeye rağmen dikkatimi çeken bir aile var. İki açılır kapanır sandalye ve bir küçük masa ile geliyorlar. Masa örtüsünün üstüne de özenle yiyecek içeceklerini koyup denizin ve güneşin keyfini çıkarıyorlar.

Demek ki istediği zaman insan derli toplu olabiliyor ve bulunduğu ortama çokça yakışabiliyor.


Yayınlanma Tarihi: 10 Eylül 2024  /  Son Güncellenme: 10 Eylül 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.