Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 232 – Ekim 2024      Azmanbüsler Pek Konforlu!

Azmanbüsler Pek Konforlu!


2021 Nisan ayında, Adalar Müzesi tarafından düzenlenen “Büyükada ve Arabacılar Meydanı’nın 150 Yılı” başlıklı bir sergi gerçekleştirilmişti. Bu sergiye paralel olarak Arabacılar Meydanı’nda Adalı sanatçılar da bir Meydan Sergisi düzenlemişlerdi. Arabacılar Meydanı’nın dört bir tarafına fayton ve at temalı eserler yerleştirilmişti. Sanatçıların sergisi de gerçekten büyük ilgi görmüştü.

Meydanın girişlerinden birisinde tam sokağın köşesinde yer alan bir eser yalnızca bir kare koddan oluşuyordu. Kare kodu telefonlarına okutanlar “Venedik’te Gondollar Kaldırıldı” başlıklı bir haberle karşılaştılar. Haber T24 haber sitesinde yayınlanmıştı.

Haberin bir bölümünde şöyle deniliyordu:

“Venedik’te bundan sonra vaporetto toplu taşımacılığı yanı sıra kullanılacak elektrikli robot gondolların ilk örneklerinin getirtildiğini söyleyen Belediye Başkanı Brugnaro deneme sürüşlerine başlandığını söyledi. Yeni araçların elektrikli olduğu için çevre kirliliğine yol açmayacağını, hiçbir sürücüsü olmadan kendi başına rotasında gidip geleceği bu sebeple gondolda çalışmak zorunda kalan insanların sağlığıyla oynanmayacağını söyledi. Özel kişilerin kullandığı akülü deniz araçlarının toplatılacağını belirten Brugnaro, “Venedik’te gezdiğiniz zaman her yerde görüyorsunuz, bir kere onları toplayacağız. Kanallarda onlar yani özel araçlar artık olmayacak. Araç yükünden kurtulmuş olacağız. Bana sorarsanız Venedik dediğimiz yer yaya, yürüme bölgesidir kanallar arasında yeterinde köprümüz var dedi.”

(Haberin tamamını görmek isteyenler için: Venedik’te gondollar kaldırıldı (t24.com.tr))

Screenshot

Haber Adalı sanatçı Fikret Parlak’ın bir eseriydi. Sanatçının kurmaca haberinde Adalar’a ve fayton sorununa yapılan akıl dolu göndermelerle konunun gondolcular, esnaf, turistler ve yerli halk tarafından nasıl algılandığı ortaya konuyordu.

Faytonlar Gitti Sorun Bitti mi?

Adalar’da faytonların biraz apar topar denilebilecek süratle kaldırılmasının ardından hiçbir ulaşım aracının bulunmadığı bir dönem yaşandı. Birkaç ay süren bu dönemin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) elektrikli adabüs ve adamini adını verdiği iki tür aracı Adalar’a getirdi. Araçların hizmete başlaması nedeniyle düzenlenecek törene katılacak Ekrem İmamoğlu’nun Ada’ya gelişinden çok kısa bir süre önce Kaymakamlık tarafından araçların çalışmaları engellendi. Kaymakamlığa göre, bu araçlar Karayolları Trafik Kanunu’na uygun değildi ve bu nedenle tescil edilemezdi. Tescilsiz araçlar da Ada yollarında çalışamazdı. Oysa Adalar sit alanıydı ve burada küçük istisnalar dışında motorlu araç bulunmuyordu.

Böylece gene birkaç ay sürecek araçsızlık dönemi başladı. Doğal olarak doğan boşluğu çeşitli yollarla doldurmaya hevesli girişimciler kısa zamanda hünerlerini sergilemeye başladılar. Adalar süratle ve nereden nasıl getirildiği belli olmayan bireysel akülü araçlarla doldu. Bu araçlarla turist gezdirmek işinin cazibesi o kadar çoktu ki akülü araç çılgınlığı kısa zamanda önüne geçilemez bir hal aldı. Sonunda Ukome tarafından daha önce tescilsiz diye çalıştırılamayacağı belirtilen araçların çalışmasına bir süre izin verildi.

Azmanbüs sahneye çıkıyor

Adabüsler için verilen geçici izin süresinin dolmasına kısa bir süre kala bu kez İBB tarafından İstanbul’daki ana arterlerde trafiği içinden çıkılmaz hale getiren ve kaldırılması için çeşitli formüller düşünülen minibüslerin elektrikli versiyonları Ada yollarına salındı. Yetkililere göre bunlardan daha uygun bir seçenek bulunamıyordu ve yapacak bir şey kalmamıştı. O nedenle de Adalar bu araçlara katlanmak zorundaydı.

Tabii Adalılar çok yoğun tepki gösterdiler. Çok değişik eylemlerle bu araçların Ada yollarına uygun olmadığını ve geri çekilmesi gerektiğini duyurmaya başladılar. Bu eylemlerin yaygınlaştığı bir dönemde yerel yönetim bir karar alarak bireysel akülü araçları yasaklamaya ve toplayarak Ada dışına çıkarmaya başladı. Akülüler öylesine çoğalmış ve öylesine pervasızca kullanılır olmuştu ki, bizzat kullananlar dışında herkes yerel yönetimin bu kararını destekledi.

Ada’da mıyız, Minibüs Caddesinde mi?

Azmanbüslere karşı eylemler sürerken yönetim yeni uygulamalarla bu araçları sevdirme gayretlerine girişti. Her Ada’da kurulan haftalık pazar yerlerinden mahallelere seferler konuldu. Üstelik bu seferler ücretsiz hizmet verecekti. Günübirlikçi yoğunluğunun kalktığı zamanlarda neredeyse beş dakikada bir mahalle seferleri konulmaya başlandı. Ada yolları Kadıköy-Pendik arasındaki minibüs caddesinden farksız hale gelmişti. Kimi zaman dört beş azmanbüs birbiri ardından geçiyor, geri dönenlerle karşılaşınca bazı yerlerde yolun darlığı nedeniyle birbirlerine çarpmadan geçmek için sürücüler inanılmaz ustalıklar sergilemek zorunda kalıyordu.

Yoğun seferlerle araçlara binmek için sıra beklemeden hemen gidilecek yere ulaşmanın rahatlığı, pazar seferleri, okul seferleri arka arkaya gelince bazı Adalılar azmanbüslerin ulaşım sorununu çözdüğünü, buna karşı çıkanların da her yeniliğe karşı duran “istemezük”çüler olduğunu dile getirmeye başladılar. Öyle ki, bu araçların Ada’ya özlenen konforu getirdiğini söyleyenler bile oldu. En uzunu on dakika süren yolculukta konfor aramak ne kadar rasyonel ise artık!

Azmanbüs niçin olmaz?

Azmanbüsler büyüklükleri nedeniyle Ada yollarına uygun değiller. Bu kadar dar yollarda, yayalar, bisiklet sürenler, sayıları sınırlansa da bireysel akülü araçlar, son zamanlarda yaygınlaşan scooter denen küçük ve hızlı araçların hepsi bir arada olamaz. Şimdiye kadar çok olumsuz bir kaza yaşanmamış olması bundan sonra da olmayacağı anlamına gelmez. Kaldı ki bizim halkımız kuralları dikkate almama, arkasından dolanma konularında çok yaratıcıdır. Bu kaos ortamında olumsuzlukların sıklıkla yaşanması olasıdır. Dolayısıyla bugünkü görece duruma bakarak karara varmak çok yanıltıcıdır.

Kaldı ki, Azmanbüsler esas olarak Adalar’a olan “aşırı turizm” baskısını yoğunlaştıracağı için uygun değildir. Dikkat edilirse, metropol yönetimi her fırsatta Adalar’a ulaşımı ve Ada içi ulaşımı yoğunlaştıracağını beyan ederek bundan kendince övünç kaynağı çıkarmaktadır. Oysa, Adalar’da yaşanan pek çok sorunun kaynağında kontrolsüz ve giderek yoğunluğunu artıran ziyaretçi fazlalığı gelmektedir.

Aşırı turizm olgusu dünyada pek çok yoğun turist alan merkezde kiraların yüksekliğinden gürültüye, pahalılıktan günlük yaşamı zorlaştırmaya kadar pek çok sorunun başlıca sorumlusu olarak gösterilmektedir. Ülkeler ve şehirler bu sorunun giderilmesi için çok çeşitli öneriler üzerinde çalışmakta ve bazı önlemleri uygulamaya koymaktadır. Sorunun bütün tarafları ve yerel/merkezi sorumlular bir araya gelmekte konuyu her yönüyle ele alarak yapılacakları belirlemeye çalışmaktadırlar.

Biz de ise çok üzücüdür ki yerel/merkezi kamu yöneticileri yaşanan sorunları kendi bakış açıları ve kararları ile çözme gayreti içindedirler. Sivil toplumla danışma ve iş birliği onlara göre beyhude çabadır. Hâl böyle olunca alınan kararlar ve uygulamaya konulan önlemler sorunları çözmek yerine yeni sorunların kaynağı haline gelmektedir. Azmanbüs olayı da böyle gelişmiştir. Korkarız, kısa zamanda başka sorunları çözmek için çareler aramak durumunda kalacağız.

Umalım ki, Fikret Parlak bu kez de azmanbüslerin kaldırılmasını başka bir kente gönderme yaparak haber haline getirmek zorunda kalmasın. Yoksa daha konforlu diye körüklü metrobüs araçlarının Ada yollarında fink attığını da görebiliriz.


Yayınlanma Tarihi: 08 Ekim 2024  /  Son Güncellenme: 08 Ekim 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.