Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 230 – Ağustos 2024      Başlarken

Başlarken


Hayvan Yasası ile ilgili yazmaya elim varmıyor iki sayıdır. Sivriada sürgününden tam yüz on dört yıl sonra aynı katliamın bu kez “meşrulaştırarak” uygulanmasını ise muhayyilem hiç almıyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün Ekim 2016-Eylül 2017’de sergisini düzenlediği ve kitabını yayınladığı Dört Ayaklı Belediye: İstanbul’un Sokak Köpekleri projesinde yer almak bana bundan tam da sekiz yıl önce bugünlerde yine aynı sebepten dolayı çok ıstırap vermişti. Fransa’ya eldiven üretiminde kullanmak üzere köpek derisi satmaya yeltenen devletin, “Batıcılık” özlemi içindeki Osmanlı “aydınlarının” sayesinde İstanbul’un düzensiz sokaklarına nizam getireceğim sevdası ile hayvancıkları hunharca toplatması, halkın, esnafın mahallelerindeki köpekleri saklayarak kurtarmaya çalışması, kaderine terk edilen, sonuncusu da ölünceye kadar açılıktan birbirini yiyen köpeklerin canhıraş çığlıklarının şehirden duyulması… Hadi o başka bir çağda kalmıştı. Peki şimdi yapılanların ne farkı var? Gündem farklı olsa da akıl almayacak çözüm yolu yine aynı: toplu katliam ve teşviki. Bu kez görünen “sokak temizliğinin” arkasında burada dillendirmeyeceğim farklı sebepler yatıyor kanımca. Yine de siyasi çıkarımlarım yanlış bile olsa bu, gerçeği değiştirmiyor, öfkemi(zi), acımı(zı) dindirmiyor.

Sorunların temeli ülkemizi ve daha da önemlisi doğrudan Adalarımız’ı ilgilendirilen pek çok başka konuda olduğu gibi yine aynı: hazırlıksız, alelacele, etkileri düşünülmeden sistemsizlik içinde hayata geçirilen girişimler, doğan sonuçlara pansuman tedaviler, çoğunluğun isyanını, muhalefetini hiçe sayarak oldu bittiye getirmeler…

Nitekim azmanbüs olayında da, faytonların kaldırılmasında da, imar kanunlarında da, kontrolsüz turizm ve dolayısıyla rant/kazanç sevdası ile Adalar’ı şehirleşmeye, betonlaşmaya, tarihi ve kültürel dokusunu kaybetmeye, yozlaşmaya zorlayan girişimlerle aynı şeyleri yaşamadık mı, yaşamıyor muyuz? Çözüm önermeden, formül yaratmadan tepeden inme “toplama/çıkarma/çarpma/bölme”. Çarpılan da bizler; tüm haykırışlara, girişimlere rağmen “etkisiz eleman” değeri biçilen.

Adalı Dergisi Ağustos 2024 sayısında bu konu başlıklarının hepsi ve daha fazlası mahir kalemler tarafından mercek altına alınıyor. Sindire sindire, dikkatlice okunması gereken yazılar her biri. İsyanımızı duygusallık ve nostalji değil akıl, izan, bilim ekseninden dilen getiren. Umudumuzu yitirmiyoruz; “sahiplenmeyle başlayacak her şey” ülkemizi, Adalar’ı, hayvanları, yolları, kıyıları, doğayı…

Duyan var mı sesimizi?


Yayınlanma Tarihi: 09 Ağustos 2024  /  Son Güncellenme: 09 Ağustos 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.