Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 230 – Ağustos 2024      Adalar’ın Kutsalı Ayaklar Altında

Adalar’ın Kutsalı Ayaklar Altında

Y. Mimar


Adalar İlçesi’nin bir İstanbul sayfiyesi olarak yaklaşık yüz doksan yıllık yerleşim hikayesinin içinde en  büyük ve ayırt edici değer buranın motorlu taşıt trafiğine kapalı alan olmasıdır. Ada sokaklarında yolcu ve yük taşımacılığının esas olarak insan, at, eşek ve katırlardan oluşan canlılar topluluğunun gücü ile yapıldığını hepimiz biliyoruz. 2020 yılında fayton taşımacılığının radikal bir şekilde yasaklanmasına kadar adeta kutsal bir gelenek gibi süren bu sokak hareketlilik yaşamı tam bir kimliksizleşme dönemine girdi. Bunda çağın insan yaşantısının dayatmaları olduğu kadar Adalar demografisinin değişiminin de etkisi var.

Adaları sahiplenen ve ada dostu olmakla yarışan bizler bu güzelliğin farkındayız fakat buna rağmen nasıl sahip çıkmamız gerektiği konusunda bir politika oluşturamadığımız için bu güzel coğrafya başka çıkar sahiplerinin projelerine hizmet etmeye hızlanarak devam ediyor. Adalar’dan adalı halkın yararlanması ikinci planda kalıyor. Birileri, birilerine bizim yaşam alanlarımızı bizden izin almadan satıyor. Adalar’ın kutsal değerleri kayboluyor, başka değerler hâkim olmaya başlıyor. Tabiat, çiçekler, güzel sokaklar, kokular, rüzgâr, her gün başka heyecanlar içinde şekil değiştiren deniz, kuşlarımız; bunların hepsi sahtekar turizm tacirlerinin malı oluyor.

Bizi satıyorlar sevgili Adalılar! 

FAYTONLAR KALKTIKTAN SONRA NELER OLDU?

Faytonlar kalktıktan sonra Adalar’a İETT tarafından bir ulaşım sistemi getirildi. Böylece fayton taşımacılığından boşalan insan taşıma işini artık, aslında bir toplu taşıma şirketi olan İETT yapacaktı. Yüz elli yıldan fazla geçmişi olan bir kamu şirketinin bu işi üstlenmesi kulağa hiç de kötü gelmiyordu. Sonuçta bu uygulama başladı ve adayı ezel ebet “fayton’lu” algılayan Adalı- İstanbullu birçok kişi bile, öyle böyle bu yeni gelen araçları kabul etti.

Bugünlere kadar (üç yıldır) İETT tarafından işletilmekte olan kırk adet on üç kişilik küçük golf tipi araçlar, tarifeli çalışan adabüs ve ayrıca  adamini denilen altmış adet  üç kişilik  yine golf tipi araçlar  taksi olarak  çalıştı. Bu olanaklar yaşlı, engelli, acelesi olan adalılar içinde hizmet verdi.

İETT’nin Adalar’da ulaşım hizmetine başlaması hiçbir planlama yapılmadığı için bir çözüm olmadı ve Ada içi ulaşım çok kötü yönetildi; özellikle faytonların kalkması ile yeni ulaşım sisteminin devreye girmesi arasındaki zaman içinde kontrol edilemeyen binlerce bireysel akülü araç ada yollarına yayıldı, sonra da hızla bu sayılar çoğaldı. Bu bireysel araçları UKOME yönetmeliğine göre sadece altmış beş yaş üstü vatandaşların ve esnafın kullanması gerekirken kurallar uygulanmadığı için herkes kullanıyor. Bir de bu araçlarla korsan taksicilik yapan bir yasadışı sektör ortaya çıktı.  Bunlar da kendi aralarında kurdukları bir ağ ile adaya gelen yabancı turistlere adam başı yüz Euro veya Dolar karşılığında tur yaptırıyorlar. Hatta bu iş o kadar karlı ki arada polisin gelip altındaki arabaları almasına ve 70-80 bin liralara kadar ceza kesmesine, arabalarını bağlamasına rağmen bu yasadışı sektör hızla büyüdü ve örgütlendi. İETT’nin adamini isimli taksilerini arttırarak bu korsan taksi iştahını kesmesi mümkünken bu yapılmadı. Ayrıca emniyet ve trafik kolluğu da bu yasadışılığı tamamen ortadan kaldıracak radikal mücadeleyi vermedi.

Adalar’ın çarşı bölgelerindeki dükkanlarından kiralanan resmi olarak iki bin yedi yüz adet bisiklet (gerçekte bu sayı bundan çok fazla) bu trafiğin içinde. Yani adaların ortalama altı metre genişliğindeki yollarında, yayalar, bisikletler, scooterlar, akülü bireysel araçlar, akülü korsan taksiler, İETT’nin on üç kişilik küçük golf tipi araçları ve gene İETT’nin taksileri, esnafa ait akülü küçük moped tipi taşıma araçları ve kamuya ait bildiğiniz kamyonetler, belediyenin çöp arabaları, kamyonlar, mağazalara soğuk zincir hizmeti veren kamyonlar, un kamyonları, polise ait sadece Büyükada’da toplam on iki otomobil, inşaat olan yerlere hizmet veren kamyon ve beton mikserleri tam bir keşmekeş içinde koşturuyor. Bütün bunlar dar yollarda ve küçücük bir alanda oluyor. Büyükada’nın çarşı merkezi ve çeperinde gidebilecekleri en uzak mesafe iki km. Çoğunluğu ise 750 metre çapındaki bir alanda koşturuyor.

Örneğin Büyükada, Çınar Caddesi üzerinde kaldırımlar işyerleri tarafından işgal edilmiş ve hemen yolun kaldırıma dayandığı yerler yine akülü araçlarla zaptedilmişken ortada kalan boşluktan kamuya ait ulaşım araçları geçmeye çalışıyor.

İETT garajından Çınar Caddesi’ne çıkış alanı da korsan taksilerin beklediği yer halini almış.

Bu anlattığım saçmalığa ve kepazeliğe bir düzen getirmek gerekirken[1], İBB’nin İETT’si, faytonların kalkmasından sonra iyi kötü kabul görmüş ve ada yollarına boyut olarak uygun düşen bu küçük on üç kişilik golf araçların yerine Kartal-Pendik arasında bile artık çalıştırılması düşünülmeyen ve mevcut araçların neredeyse üç katı büyüklüğündeki yine on üç kişilik minibüsleri koymaya çalışıyor. Gerekçe de golf tipi bu araçlara trafik tescili alınamaması. Bu araçların trafik tesciline uygun hale getirilmesi mümkünken (bunu firma yetkilileri ile görüştük) Aselsan-Karsan’ın minibüslerini getirmek tam bir inat. Sanki bir hata yapılmış dönülemiyor veya bizim aklımız bu kadar çalışıyor.

İBB yönetimi de bu konuda bildiğimiz “tek otorite usulü” inat ediyor. Tabi sorun aslında Adalar’ın özellikle de Büyükada’nın taşımasının mümkün olmadığı sayıda ziyaretçi akını ve gelen insanlara bu küçücük alanda “toplu taşıma” adı altında illa ki araç servisi yapmaya çalışmak. Ne kadar insan gelirse o kadar taşırsınız ne kadar taşırsanız da o kadar insan gelir. Talep çoksa talep kontrol edilir. Arz ona göre düzenlenir. 

ADALAR NASIL BİR YER?

Adalar, adalardan oluşan bir ilçe. Bunların beşinde yerleşme var. En önemli özelliği ise

“Kültürel ve kentsel sit alanı, doğal sit alanı, arkeolojik sit alanı olması, orman ve kıyılara sahip olması.” Yani burası öyle İstanbul’un herhangi bir yeri değil, imarı da, yolu da, altyapısı da özel olarak tasarlanmak zorunda. Hem kültürel açıdan hem de fiziksel açıdan. Bunlar yapılamadığı sürece Adalar sıradanlaşıyor ve değerini kaybediyor.

ADALAR’I KİMLER KULLANIYOR ve HANGİ TÜR ULAŞIMA İHTİYACI VAR?

Adalı yerleşik nüfus:

Sabah akşam saatlerinde bulunduğu adanın iskeleye uzak bir yerindeyse, iskeleye servise ihtiyacı var, engelliyse durumuna göre servise ihtiyacı var, öğrenciyse (ki yollar eskisi gibi güvenli olsa konuşulmayacak bir konu ama) servise ihtiyacı var vb. Her hanenin kolayca erişebileceği taksiye veya otobüse ihtiyacı var. Bu bir toplu taşım ihtiyacı değildir. Bu adalıya verilebilecek, planlanması kolay bir ulaşım hizmetidir. Belediyesi bunu yapar.

Adalar’da hizmet verenler:

Adalar’daki dükkanlar ve imalathanelerin taşıma ve lojistik hizmeti alabilmelerine olanak sağlayan düzenlemelerdir.

 

Adalar’a gelen günübirlik ziyaretçiler ve toplu ulaşım

Asıl kontrol edilmesi gereken talep bu. Ziyaretçilere rezervasyonlu tur servisi vermek mümkün. Günlük tur sayısı belli araçlarla günün belli saatleri için önceden satılmış duraklı rehberli bir turizm hizmeti yapılabilir. Adalar’a gelen insanların turizm amaçlı gezi dışında bir yolcu taşıma hizmeti verilemeyeceğini bilmeleri ve gene ada yollarının esas olarak yaya ve bisiklet yolu olduğunu bilmeleri ve buna göre buraya gelmeleri sağlanabilir. Yeter ki gelenler eğer tur satın almadılarsa yürümek veya adamini denilen taksilere binmek zorunda olduklarını bilsinler. (Tabii ki bu araçların sayısının arttırılması lazım.) Tur organize etmek turiste verilen bir gezi hizmetidir, toplu ulaşım değildir. Tanımı ve operasyonu kolay bir hizmettir. Adalılar için sözünü ettiğimiz taksi hizmetinden ziyaretçilerin de yararlanması mümkün olabilir. Ulaşım işinden yetkili olanlar, Adalar’a gelen ziyaretçileri merkezlerden alıp plajlara veya adanın bazı mesire noktalarına taşımak işini bir toplu ulaşım işi olarak görüyorlar. Amaçları talebi düzene sokmak, yönetmek değil, günübirlik turizmi, gelen turist sayısına göre tanımlayıp bu sayının ihtiyacına uygun hizmet vermek, böylece çoğunluğu oluşturan bir seçmen grubunun oyunu ve parasını almak gibi net popülist bir politikayı izliyorlar. Bunun sonu var mı?

*Adalar’ın yerel halkının gereksinimlerini öncelemek,

*Adalar’ın öncelikle korunması gereken bir kültür varlığı olduğunu bilerek politikalar üretmek,

*Turizmin işleri kolaylaştıracak şekilde yönetildiğinde fazlasıyla değer katacağını bilmek gerekir.

Bunlardan çıkan net sonuç Adalar’ın toplu taşıma hizmetine değil yukarıda sözünü ettiğimiz hizmetlere ihtiyacı vardır. Bu işler de illa ki bir toplu taşıma firması tarafından yapılmak zorunda değildir; Adalar Belediyesi tarafından da yapılabilir.

Bu hizmetleri yapacak bütün araç ve gereçlerin fosil yakıtsız, sessiz ve Adalar’a uyumlu olması şarttır. Minibüsle olmaz. Bunu adalıların hepsi çok iyi biliyor. Bu konuda çok sağlam bir ittifak içindeler. Fakat hizmet verecek siyasilerimizin bu talebi öncelemeleri gerekirken halka rağmen başka öncelikler ile hareket etmeleri onlara karşı güvensizliği arttırıyor.


[1] Bu yazı yazıldıktan yaklaşık on gün sonra Adalar Belediye Zabıtası, İBB Belediye Zabıtası , emniyet güçlerinin desteğini alarak Adalar’da yasal olmayan bütün elektrikli araçlara karşı bir operasyon düzenledi. Adalar, bugünlerde giderilmesi mümkün bazı mağduriyetler olsa da bu operasyonun getirdiği rahatlığı yaşıyor.

 


Yayınlanma Tarihi: 09 Ağustos 2024  /  Son Güncellenme: 09 Ağustos 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.