Paylaş
Tüm Sayılar      2024      Sayı 229 – Temmuz 2024      Triandafilidis Köşkü’nden Heybeliada Halk Kütüphanesi’ne

Triandafilidis Köşkü’nden Heybeliada Halk Kütüphanesi’ne


Heybeliada Kütüphane Derneği’nin 13 Eylül 2019’daki Nezihe Meriç Anma etkinliğine katılan, içinde eski ilkokul mezunlarının da olduğu adalılar.

Karakutu Derneği olarak Umut Azak’ın yürütücülüğünde, Heybeliada İnönü Müzesi’nde düzenlediğimiz “Semtlerle Şehrin Hafıza Katmanları: Adalar Atölye Dizisi”** kapsamında 16 Mart 2024’te Serenad Demirhan ile buluştuk. Çeşitli dergi, gazete ve yayınevlerinde editörlük yapan ve on bir yıldır Heybeliada Halk Kütüphanesi’ni geri kazanma mücadelesini sürdüren adalılardan biri olan Demirhan, bugün kısmen Heybeliada Halk Kütüphanesi olarak hizmet veren Triandafilidis Köşkü’nün mekânsal dönüşümünün hikâyesini aktardı. Heybeliada Kütüphanesini Koruma Derneği içinde bulunmuş başka adalıların da katılımıyla gerçekleşen atölyede, sadece yitirilen ve hafızadan silinenlerin izini sürmeyi değil, yakın tarihteki sivil toplum mücadelesinin kazanımlarına dair hafızanın aktarımını da amaçlıyorduk. Köşkün önce okula, sonra kütüphaneye, en son da terk edilmişlikten yeniden kütüphaneye dönüştürülmesiyle ilgili bilgi/hafıza paylaşımının yanı sıra, adalıların yaşadıkları mekânlara nasıl sahip çıktıkları ve bunu yaparken adanın kültürel yaşamını nasıl zenginleştirdiklerini öğrenmek ve hatırlamak ilham vericiydi. Serenad Demirhan atölyedeki sunumunu Adalı Dergisi için özetledi: 

Bu yazıda Heybeliada’daki bir köşkün 1922’den bugüne gelen hikâyesi, eldeki kısıtlı bilgilerle kurulmaya çalışıldı. 2013 yılından sonra yaşananlar Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği tarafından gün gün kaydedildi, ancak öncesiyle ilgili bilgiler -adaya özel koşullar nedeniyle- ne yazık ki oldukça sınırlı. Bunun yine de bir başlangıç olmasını dileyerek anlatmaya başlayabiliriz.

Heybeliada Refah Şehitleri Caddesi 37 numarada bulunan Triandafilidis köşkü, 2024 yılı itibarıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Heybeliada Halk Kütüphanesi tarafından kullanılıyor. Dernek olarak, 2013’ten beri yani 10 yıllık süreçte sözlü tarih görüşmeleri de dahil olmak üzere ada tarihiyle ilgili pek çok çalışma yürüttük. Ancak köşkü yaptıran aile hakkında fazla bir bilgi elde edemedik. Bunda, adayla ilgili çalışan tarihçi sayısının az olması ve eskiden nüfusun yüzde yetmişinden fazlasını oluşturan Rumların artık burada yaşamaması etkili kuşkusuz. O sebeple bu yazı, 2013’ten 2024’e kadar, o binanın yeniden kütüphane olması için mücadele eden bizlerin biriktirdiklerinin bir araya getirilmesinden ibaret. Elbette yeri geldiğinde Ada tarihi hakkında yazan Nejat Gülen ve Akillas Millas’ın eserlerinden faydalandık ancak binanın Cumhuriyet öncesinde Triandafilidis ailesine ait olduğu dışında başka bir veri bulamadık. Köşkün mülkiyetiyle ilgili sonraki süreç ise oldukça net: 1922’den 1936’ya kadar Şehzade Mehmet Vakfı, ardından İstanbul Valiliği, sonra İl Özel İdaresi. Bina, il özel idareleri kapanınca şimdiki sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi.

Binanın 2020 yılına ait açılış görüntüsü

Toplam alanı bin 138 metrekare olan Triandafilidis Köşkü, 1923’ten 1968 yılına kadar, kırk dört yıl boyunca Heybeliada’nın Türk İlkokulu olarak kullanıldı. Rum İlkokulu ile birlikte, neredeyse yarım yüzyıl, binlerce Heybeliadalı için ilk eğitim kurumu oldu. Yeni bir ilkokul binası yapılınca da Halk Kütüphanesi’ne çevrildi. 1968’den itibaren 2001 yılına kadar düzenli olarak, 2008’e kadar ise aralıklarla, yine binlerce Heybeliadalı’ya hizmet verdi.

2008 ile 2013 yılları arasında terk edilen bina, sanki yıkılmaya, yanmaya bırakıldı. Onarımı için karar alınamadı, kaynak ayrılamadı. Sonra adalılar bir araya geldi, imzalar topladı, kampanyalar düzenledi ve bina 2014 yılında kütüphane olarak açılmak amacıyla restorasyona girdi. 2020 yılına gelindiğinde çağdaş bir halk kütüphanesi olma işlevinden hayli uzak, içinde sembolik bir kitaplığın yer aldığı üç kurumlu bir yere dönüştürülerek açıldı. Bugünse iki kurum tarafından kullanılıyor.

Bu genelgeçer bilgilerden sonra 1922’den öncesine biraz daha yakından bakmaya ve Triandafilidis ailesi kimdir sorusuna yanıt aramaya çalışalım.

Akillas Millas çizimi

Triandafilidis Köşkü

Nejat Gülen, Resimlerle Heybeliada kitabında Triandafilidis Köşkü’nün, bu soyadı taşıyan bir papaza ait olduğunu ve daha sonra ailenin Yunanistan’a gittiğini yazar. Akillas Millas ise Heybeliada kitabında bu yazlık köşkün sahibinin bir tütün tüccarı olduğunu ve büyük olasılıkla 1922’de İngiltere’ye göçtüğünü belirtir.

Binanın mimari özellikleri Orhan Erdenen’in İstanbul Adaları kitabında şöyle tanımlanır: 19. yüzyıl özellikleri gösteren, klasik üsluplu, bahçe içinde dört cephesi açık, çatısı kırma, iki taraflı merdivenle girilen, dekoratif süslemesi bulunmayan ve rölövesi 1976’da yapılan bina.

Adalar, 1924 yılına kadar Khalkedon (Kadıköy) Metropolitliği’ne bağlı olup tüm kayıtlar orada tutulduğundan aileyle ilgili daha fazla şey öğrenebileceğimizi düşünmüştük ancak bir yangında o döneme ait tüm belgelerin yanıp kül olduğunu öğrendik. Triandafilidis soyadına Rumlar arasında sık rastlandığı için kilise kayıtlarına ulaşamamak ciddi bir kayıp oldu. Bu eksiklik içinde kimi bilgileri teyit etmek de oldukça zor. Örneğin Troçki’nin 1932-1933 yıları arasında Büyükada’da Sivastopulo-Triandafilidis Köşkü’nde kaldığını biliyoruz. Millas’ın Büyükada kitabında 1850’lerde Andrikopulos tarafından yaptırılan bu yazlık evin daha sonra Triandafilidis ailesi tarafından satın alındığı belirtiliyor. Ancak aynı aile mi, bunu bilemiyoruz. Yine, örneğin 1889 ile 1912 yılları arasında, şimdi ÇEKÜL’ün bulunduğu Beyoğlu’ndaki binayı kiralayan tütüncü Constantin Triandafilidis’in de aynı kişi olup olmadığını bilemiyoruz. Ancak bu son bilgi, ilgili yıllar ve meslek itibarıyla aynı aileden bahsettiğimizi düşündürüyor, ama o kadarla da sınırlı.

 

Heybeliada Türk İlkokulu

Nejat Gülen’in Heybeliada ve Resimlerle Heybeliada kitapları ile Akillas Millas’ın Heybeliada kitabında aktardığı bilgilere göre adadaki Türk İlkokulu, 1900’lerin başlarında bugünkü Deniz Lisesi lojmanlarının bulunduğu yerde (Beylikevler diye anılan alan) Toplukır’da (Topbayırı) kurulur. 1909’da Heybeliada Hürriyet Mektebi adını alır.

Daha sonraki yıllarda sıklıkla yer değiştiren okul, ilk uzun dönemli varlığını 1923 itibarıyla Triandafilidis Köşkü’nde kurar. Binlerce adalı çocuk bu binada eğitim görür. İlkokulun bu yıllarıyla ilgili yararlanabileceğimiz kaynaklar ne yazık ki fazla değil. Ama Nejat Gülen’in ilkokul dönemiyle ilgili anılarından, 1934’te bahçesinin renkli çakıl taşlarıyla döşeli olduğunu ve bu taşları topuklarıyla vurarak söken öğrencilerin onlarla kaydırak oynayıp çok eğlendiklerini öğreniyoruz. Başka bir bilgiye ise kendi araştırmalarımızla ulaştık ve yazar Nezihe Meriç’in 1946-1954 yılları arasında burada müzik öğretmenliği yaptığını öğrendik.

Heybeliada Halk Kütüphanesi 

1968’den itibaren Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanan köşkü, 2001 yılında emekli oluncaya kadar yani otuz yılı aşkın bir süre Fevzi Yılmaz açık tutar. Türkiye’deki halk kütüphanelerinin çoğu gibi çok zor koşullarda hayatta kalan kütüphane, ada öğrencilerine temel referans kaynakları ve soba başında ders çalışma olanağı sağlayan mütevazı bir işlevi yerine getirir.

Kütüphane 2001 sonrasında gönüllü destekle ve kısa bir süre Büyükada’dan gönderilen bir görevli ile kısmen açık tutulmaya çalışılmışsa da bu çabalar yeterli olamaz. 2008’e kadar adeta can çekişerek varlığını sürdüren kütüphane sonunda tamamen terk edilir, içindeki kitap ve yayınların durumu bir bilinmeze dönüşür.

Nezihe Meriç Heybeliada İlkokulu’ndeki öğrencileriyle. Fotoğraf: Ülkü Aral

Belirsizlik ve Terk Ediliş Yılları

Triandafilidis Köşkü, 2008 yılı Temmuz ayında, halk kütüphanelerinin ilgili belediyelere devredilmesi kararı kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Adalar Belediyesi’ne devredilir. Ancak, bir yandan Adalar Belediyesi’nin devir sonrasında hızla durumu kontrol altına almaması ve bir başka iddiaya göre de 2009 yerel seçim sonuçları, bu tahsisin geriye alınmasını birlikte getirir.

Ne var ki, 2009-2010 yıllarında da bir hareketlilik yaşanmaz ve hakkında, Yazarlar ve Çevirmenler Evi adı altında lojman temelli bir kullanıma yöneltileceği, İSMEK, çocuk yuvası hatta otel yapılacağı yolunda söylentiler dolaşmaya başlar.

Bahçesinin çöplük olarak kullanıldığı, bakımsızlıktan yıkılma tehlikesi taşıyan ağaçlarla dolu, tavanından içeriye yağmur suları akan, kitap varlığının büyük bölümü ortalığa saçılmış, her an yangın tehlikesi ile karşı karşıya olan binanın makûs talihi, 2013 yılında adalıların seslerini yükseltmesiyle bir değişim sürecine girer.

Restorasyon

Düzenlenen kampanyalar sonucunda, Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ve Bakanlığın İstanbul İl Müdürlüğü’nün ilgisi ile, İl Özel İdaresi’nin sorumluluğu altında binanın kütüphane olmak amacıyla restorasyonuna karar verilir. İhaleyi kazanan Vakur Yapı tarafından Şubat 2014’te başlatılan restorasyon süreci taahhüt edilenin aksine bir yılda değil ancak beş yılın sonunda, yani 2019’da tamamlanır.

Heybeliada İnönü Müzesi’ndeki 16 Mart 2024 tarihli atölye

Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Girişimi/Derneği bu on yılda neler yaptı?

Binanın yeniden kütüphane olarak açılması için Haziran 2013’te toplanan imzaları ilgili kurumlara gönderdikten sonra haftalık toplantılarla bir araya gelen adalılar, ilk iş olarak bahçedeki çöpleri temizleyip yangın tüpleri yerleştirdikten sonra aynı bahçede yüzlerce kişinin izlediği bir Türk sanat müziği konseri ile bir çocuk şenliği düzenledi. Restorasyon başlayınca adadaki başka mekanlarda etkinlikler düzenlenmeye devam etti. “Çağdaş bir halk kütüphanesi nasıl olmalı?” çalışmaları kapsamında Türkiye’de alanında uzman kütüphanecilerle ve Türk Kütüphaneciler Derneği ile ortak çalıştı ve 51. Kütüphane Haftası’nda “Yılın Kütüphane Dostu” ödülüne değer bulundu. Tarih, ilk yardım atölyeleri, sözlü tarih eğitimi, adalı yazarlarla söyleşiler, film gösterimleri düzenledi. Binanın kütüphane olarak açılmaması ihtimali her belirdiğinde adalardaki tüm sivil toplum örgütleriyle ortak bildiriler hazırladı, adalıların sesinin basında duyurulmasını sağladı, resmî kurumlarla görüştü. “Heybeliada 2018’e de Kütüphanesiz Girmesin!” sloganıyla change.org’da kısa sürede on bin imza toplayarak İstanbul Valiliği’ne gönderdi. Adada kaderine terk edilmiş bir başka mekân olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın tarihî köşkünün yeniden müze olarak açılması için bisikletli eylemler yaptı, yazarın öykülerini okuma tiyatrosuna uyarlayarak konuya dikkat çekmeye çalıştı. Adalı sanatçıları ada hafızasında kalıcı kılmak amacıyla, yaşadıkları evlere plaketler yerleştirdi/yerleştiriyor. 2016’dan bu yana, araştırmacı yazar Akillas Millas’ın özgün çizimlerinin yer aldığı ada takvimini çıkartıyor.

Heybeliada İnönü Müzesi’ndeki 16 Mart 2024 tarihli atölye

Dernek, 2020 yılında açılan ve bugün üye sayısı bine yaklaşan Heybeliada Halk Kütüphanesi’nin etkinliklerine ve koleksiyonun zenginleşmesine destek olmayı, güncel sorunlarını gündeme getirmeyi sürdürüyor. Artık bir kitaplık statüsünden çıkıp gerçek bir kütüphaneye dönüşmesi için son olarak düzenlediği “Heybeliada Halk Kütüphanesine Sığamıyoruz!” başlıklı kampanya ne yazık ki sonuçsuz kaldı. Üç katlı sekiz odalı bu kocaman binanın içinde küçük bir köşeye sıkıştırılmış, sekiz sandalyesi, iki masası ve ada ihtiyaçlarına yetmeyen kitap koleksiyonuyla burası ne yazık ki sadece sembolik bir kütüphane hâlâ…


(Derneğin son on yıldaki etkinliklerinin ayrıntılı dökümü için bu web sitesini ziyaret edebilirsiniz: https://heybeliadakutuphanedernegi.org/heybeliada-halk-kutuphanesini-koruma-dernegi/ )

* 2014 yılından beri düzenlediği hafıza çalışmaları programları ve hafıza yürüyüşleriyle, gençlerin insan hakları ve demokratik değerler konusunda duyarlılık kazanmasını hedefleyen Karakutu Derneği hakkında ayrıntılı bilgi için: https://karakutu.org.tr

**Karakutu @Heybeliada Semtlerle Şehrin Hafıza Katmanları: Adalar 1 atölye dizisi ile ilgili Adalı Dergisi‘nin Mayıs sayısında yayınlanan yazıya buradan ulaşabilirsiniz: https://adalidergisi.com/tum-sayilar/2024/mayis-sayi-227/heybeliadada-bir-hafiza-calismasi-karakutuheybeliada/


Yayınlanma Tarihi: 17 Temmuz 2024  /  Son Güncellenme: 17 Temmuz 2024


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.