Paylaş
Tüm Sayılar      2025      Sayı 235 – Ocak 2025      Adalar için Adalılar’la Birlikte Atık Yönetimi

Adalar için Adalılar’la Birlikte Atık Yönetimi

Kent Konseyi Atık Çalışma Grubu Üyesi


Binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla Dünya Mirası Listesi’ne aday Adalar’da hayat giderek zorlaşıyor. Son yıllarda sıkça gündeme gelen ‘Slow City/Sakin Şehir’ kavramına kaynaklık edebilecekken, ‘Modern Hayat’ın doğa, çevre ve kültürler üzerindeki baskısı ile Adalar kaosun merkezi haline geldi.

Kıyıların tamamı işgal altında. Dört tarafı denizlerle çevrili adalarda yaşayanların denizle bağı kesilmiş durumda. Yıllarca evlerine yürüyenler, sokakları atlarla paylaşanlar şimdi beş yüz metre mesafe için taksi kuyruklarında nafile bekliyor. Çünkü anakarada yürümeyi unutanlar çoktan sıra başını tutmuş durumda. İskelelerde kuyruklar uzarken turizm baskısıyla adalılar evlerine kapandı. Büyükada küçük İstanbul oldu… Heybeli-Kınalı-Burgaz iştah kabartıyor.

Yani Adalar’ın bir vitrini bir de gerçekliği var.

Elbette her başlığa dair söylenecek çok söz var ama biz bu yazının kaleme alınmasının nedeni olan konumuza dönelim. Tüm bu tablonun arasında ve aynı zamanda sonucu olarak, en yakıcı sorunlardan biri ÇÖP.

‘ADALAR’ ve ‘ÇÖP’ maalesef uzun süredir aynı cümle içinde kullanılıyor, kullanılmak zorunda kalınıyor. Yerel Yönetimler adeta bununla sınanıyor. Eleştiriler… günübirlik çözümler… yeni başlangıçlar… Ve yıllar geçiyor, yönetimler değişiyor sonuç değişmiyor. Gazete manşetlerinde hep aynı başlıklar:

“Adalar’da çöpten yığınlar oluştu”

“Adalar çöp yığınlarına teslim”

“Adalar’da toplanmayan çöpler halkın kâbusu oldu”

Bu kâbus, salt yerel yönetimlerin başarı ya da başarısızlığıyla açıklanamayacak kadar köklü. Zira değişken nüfus yapısı ve turistik merkez olmasına rağmen Adalar’ın değişmeyen statüsü ve plansızlık, sorunun ana kaynağı. Öte yandan yerel yönetimin kamu bütçesinden aldığı pay, resmi nüfus üzerinden hesaplanmakta ve norm kadro da bununla sınırlanmaktadır. Yani yerel yönetim, 16.325 kişi için tasarlanmış bütçe ve personel ile yüz binlerce kişiye hizmet vermek ve tonlarca çöp toplayıp tahliye etmek gibi hem çözümden çok uzak hem de fazlasıyla maliyetli bir zorlukla karşı karşıya kalmaktadır.

Sorun gibi çözüme dair çabalar da yeni değil. Yıllarca adalılar bu konuya dair gerek bireysel gerekse örgütlü pek çok girişimde bulundu. Hatta 1989 yılında Adalar Belediye Başkanı Recep Koç’un talebi ile Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde “Adalar’ın Çöp Sorunu” isimli bir çalışma bile yapıldı. Prof. Dr. Kriton Curi’nin yöneticiliğinde hazırlanan çalışmadan bugüne kadar değişen tek şeyse, çöplerin Adalar’dan ana karaya taşınması oldu.

2019 yılında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ve Adalar Belediyesi iş birliği ile Adalar’da “Sıfır Atık” uygulaması başlattı, akıbeti meçhul.

(Son günlerde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuda yeni çalışmalar başlatıldı. Hatta Adalar, İstanbul içerisinde ‘Pilot Bölge’ ilan edildi. Ayrıntılarını bilmiyoruz henüz. Keşke şeffaf olunsa ve biz de taşın altına elimizi sokabilsek. Neyse bekleyip göreceğiz.)

Anlayacağınız herkes sorunun farkında ve çözüm üretmek yarışında. Ancak ne Ankara’da ne de İstanbul’da dikilen gömlek Adalar’a uyuyor; ya bol geliyor ya da dar. Butik çözümler yerine fabrikasyon üretimler sorunları daha da katmerli hale getirmekten başka bir işe yaramıyor. Sonuç daha çok işçi, daha çok maliyet ve daha çok çöp…

Evet, sorun köklü ama çözümsüz değil. Son yılların moda deyimiyle söyleyecek olursak, ‘Sürdürülebilirlik’ için yerelin iradesi ve katılımı şart.

Peki ama nasıl?

Adalar’ın coğrafi yapısı ve turizm baskısı, sorunu ne kadar ağırlaştırıyorsa, mahalle kültürü ve nitelikli yerleşik nüfus yapısı da çözümü o kadar kolaylaştırıyor. Doğru planlama ve kamu iradesi ile Adalılar’ın iş birliği, çözümün anahtarı.

Bu perspektifle uzun süren bir çalışmanın ardından Kent Konseyi Atık Çalışma Grubunu oluşturduk ve Adalar’ın ekolojisini, kültürel kimliğini, sosyoekonomik yapısını ve nüfus hareketliliğini de dikkate alarak ‘Adalar Atık Yönetimi’ planını hazırladık.

Planın tüm ayrıntılarını bu yazıya sığdırmak imkânsız elbette ama temel aldığımız esasları belirtmekte fayda var.

  • Yönetmeliklere tam uyulması.
  • “Döngüsel Ekonomi”ye ve “Atık Yönetimi Hiyerarşisi”ne uyulması. Böylece, ana karadaki düzenli depolama alanlarına sıfır ya da minimum atık göndermeyi hedeflemek.
  • Adalar’ın SİT alanı olduğu gerçeğini gözeterek, Adalar’da düzenli depolama, atık yakma veya kirletici üretecek geri kazanım tesisi kurulmaması.
  • Kurulacak sistemin, Adalar’ın tarihsel, kültürel yapısına ve ekosistemine zarar vermeyecek veya bunları değiştirmeyecek yapıda olması.
  • Adalar’ın tarihsel olarak sayfiye ve yollarının motorsuz olduğu gerçeğini gözeterek, kurulacak sistemin buna uyumlu, en azından araçların minimum boyutta ve elektrikli/sessiz olması.
  • Kurulacak sistemin mevcuttan daha az enerji tüketimine ve karbondioksit salımına sahip olması.
  • Yeni atık yönetiminden ve atıkların geri kazanımından elde edilecek artı değerlerin Adalar içinde ve Adalar için kullanılması.
  • Atık yönetim sisteminde istihdam edilecek personelin öncelikle Adalar’da ikamet etmesi.

Bu esaslar ışığında yapılacaklara/yapılması gerekenlere dair uzun süren saha çalışmaları ve toplantıların ardından öncelikle Atık Miktarının Azaltılması üzerine çalışmalar yaptık. Adalar’daki çeşmelerin yeniden kullanılabilir hale getirilmesi, tek kullanımlık poşetlerin azaltılması/kaldırılması, Ada’ya özgü taşların korunması vb. bunlardan bazıları.

Atıkların Geri Dönüşüm ile Ekonomiye Kazandırılması ise en önemli başlıklarımızdan biri. Bu konuda, Ayrıştır-Biriktir-Kazan Projesi, Adalar Tekstil Atıklarını Yeniden Kullanma ve Toplumsal Dayanışma Projesi, Adalarda Endüstriyel Ölçekte Yonga ve Kompost Üretimi, Kedi Köpek Maması Üretimi ve Cam Atölyeleri gibi ayrıntılı projeler hazırladık. Bu noktada en kritik konu Kaynağında Ayrıştırmak. Çünkü Adalar’da bir ayrıştırma tesisi düşünmek bile istemiyoruz.

Öte yandan elektronik atıklar, molozlar, nakliye, ziyaretçilere yönelik çalışmalar, karbon salımının azaltılması gibi birçok başlığı da tek tek ele aldık.

Elbette ‘Atık Yönetimi Planı’ sadece bir başlangıç. Uygulama iradesi olmadan rafları süslemekten başka işe yaramayacak. Bu istek ve iradenin bizde yani Adalar halkında olduğunu biliyoruz. Şimdi kamu iradesinin kendini gösterme zamanı. Bunu ya birlikte başarabiliriz ya da… Artık ‘ya da’sı kalmadı…

Yerel yönetimin kaynaklarının çöpe gitmesini değil Adalar için Adalılar’la birlikte kullanılmasını istiyoruz.


Yayınlanma Tarihi: 08 Ocak 2025  /  Son Güncellenme: 08 Ocak 2025


Bu yazı hakkında yazarımıza ve editörlerimize iletmek istedikleriniz mi var?
Aşağıdaki formu kullanarak kendisine ulaşabilirsiniz.
(Bu formdaki bilgiler, yazarımız ve editörlerimizin mail adreslerine iletilecektir.)


Çerezleri Yönetin!

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.

Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.