Sonbaharın gelişiyle birlikte yazlıkçıların Adalar’dan şehre göç etmeye başladıklarını görüyoruz. 1938 Ekim ayında Yeni Sabah gazetesinde yer alan bir yazıda Adalar’dan şehre göç olayının değişik yönleri ele alınmış.
1938 Ekim ayında İstanbul’da yerel yönetim organları için seçimler yapılıyor. Eylül ayında seçimlere katılan tek parti olan Halk Fırkasının adaylarının belirlendiğini görmüştük. Seçimlere bu adaylardan başka bağımsız adayların da katılıp katılmadığını maalesef basından öğrenemiyoruz. Gazetelerde seçimlerle ilgili haberlerin hiç birisinde Halk Fırkası adaylarından başka adaylardan söz edilmiyor.
Bu arada Adalar ile İstanbul arasındaki deniz ulaşımını sağlayan Akay şirketinin Denizbank ile birleştirildiği ve bu kuruluşun yeniden yapılandırıldığını öğreniyoruz.
1938 Ekim ayının gazetelerindeki gezimize buyurun…
ANL IYORDIM Ki BUNDAN MEMNUN OLANLAR SADE AiLE REİSLERİ İDİ. FAKAT YA GENÇLER?
Yazan: Atıf Sakar
Kış günlerinin yaklaşmasiyle İstanbulda da ezelden beri her mevsim devam edip duran muhaceret tekrar başladı. Yazın yakıcı sıcaklarından azade bulunmak kaygusu ile Boğaz ve Adaların serin sahillerine baş vurarak sayfiyelere göç edenler artık dönüyorlar, dün, köprüden geçerken Ada vapurlarının bir göçmen vapurunu andıran eşya yüklü bordalarını gördükten sonra bu kibar muhaceretin; binbir çeşit sebeplerle böyle bir göçe imkân bulmıyan karabahtlılara yazık. Hakiki bir mihnethane çilesi dolduran şehre tekrar döndükleri zaman ne düşündüklerini yüzlerinden ve hallerinden kulağa ilişebilen muhaverelerinden olsun anlamak tecessüs ve merakına düştüm.
Bındiğim vapur Kınalıyı geçtikten sonra Burgaza yanaştı. Tahminimde aldanmamıştım. Bütün bir mevsim çam ormanlarının süzgeçten geçirdiği billûr sahillerde güneşin kızgın alevlerinden yalnız renk alarak vücutlarını nar rengile boyıyan irili ufaklı ve oldukça kalabalık bir grup şehre dönmek için iskele üstünde alesta bir vaziyette vapur bekliyorlardı. Niyetim doğruca Büyükadaya gitmek olduğu halde cayarak Burgaza çıktım.
İskelenin üstündeki kalabalığın yanına yaklaştığım zaman grupun bir kısmını da yerli adalıların teşkil ettiğini anladım. Daha ilk nazarda edindiğim kanaate göre bu göç işinden en ziyade memnun olan kimseler aile reisleridir. İskelenin plâj tarafındaki parmaklığa dayanarak keyifli keyifli cigaralarını tellendiren orta halli, geçkince iki kafadaşın yanına yaklaşarak kulak misafiri oldum. Biri ötekine dert yanıyordu:
– Kime dert anlatırsın birader. Sözünü dinletebilirsen beri gel. Masrafı bir yana bırak ama, şu her gün iki saatlik vapur yolculuğu yok mu canıma kandil astı gitti. Bizim hatuna bakarsan kızların havasına uymuş sonbaharı bir ay sonra getirmek sevdasında. “Senin halin nicedir?” diye bir soran olsa canım yanmaz.
Beriki, haksız yediği bir hükümden kendini kurtaran bir müdafaa şahidi dinler gibi gevrek gevrek gülerek:
– Sorma! dedi… Çalış çabala. Sonra da kul köle ol. Sabahtan akşama kadar burnundan ter damlarken hatuncuklar püfür püfür esen deniz sahilinde al gülüm ver gülüm etsinler. Eşyaları on gündür gönderdiğim halde ha bugün ha yarın diyerek hâlâ gidiyoruz. Bizimkiler deveden kıl koparır gibi bir gün fazla kalmağı kâr sayıyorlar.. Kafadarları kendi hallerine bırakıp yantaraftaki kalabalık kadın grupunun yanına yaklaştım. Bunların bir kısmı göççüler diğer kısmı da uğurlayıcı idi. Meğerse bu ayrılık işinde asıl tasayı çekmek yerlilerle gençlere düşüyormuş. Daha haziran ayında el açıp kar duasına çıkan kömürcüler gibi şubatta haziran güneşinin hararetiyle kavrulup göççülerin yolunu bekliyen Adalıların bu üzüntüleri pek de boş değil. Hıristos tepesine çıkan geniş yolun başına geldiğim vakit onlara hada ziyade hak verdim. Daha bir ay önce değme sayfiye yerlerine taş çıkaran bu adacık suyu çekilmiş pınara dönmüş, ne bir çıt, ne de herhangi bir çift..
Bütün yaz çam gölgelerinde at koşturduktan sonra buraların ellere kalacağını düşünen hangi gencin kalbi üzülmez? İskelede gördüğüm kafile buranın hemen hemen son partisini teşkil ediyormuş. Geçenki şiddetli yağmurlardan sonra Ada da tamamen boşalmış gibi. Geniş yol nihayetine kadar çıkarak Hıristosa çıktım. Kalpazan kayaya kadar den gelen birkaç martıdan başka önümde açılan geniş koruda sahilcanlı bir mahlûk yoktu. Mehtaplı yaz gecelerinde titrek kitara nağmelerini bütün adalılarla beraber tâ karşı sahillere kadar bir magafon gibi yayan ve genç ruhların ta içinden gelen kahkahalarla çın çın öten adaların bu en yüksek tepesi daha kış gelmeden bir manastır sessizliği içine gömülerek uykuya dalmış.
Arka yoldan geçerek mahalleler arasından yürüdüm. 15-20 gün içinde temelinden, ruhundan, görünüşünden bu kadar şey kaybederek değişen bir yeri ömrümde ilk defa gördüm. İki hafta evvel çeşit çeşit renkleri ona göre eğlenceleri, sahillerinde omuz omuza cilveleşen kalabalığiyle Beyoğluna meydan okuyan bu ada bu kadarcık zaman içinde tamamen köyleşmiş. Çarşıya geldiğim vakit hayretim büsbütün arttı. Saat beşe gelmeden kepengini yarı yarıya indiren Karamanlı bakkallar, dükkânlarının önüne attıkları sandalyalarda müddetini doldurmağa çalışan kürek mahkumları gibi düşünüyorlar.
Sahili gezdim. Orası da başka. Şarpi kotraların süslediği rıhtımı sıra sıra balıkçı kayıkları kaplamış. Bütün balıkçılarda harıl harıl ağları atmakla meşgul.
Vapur ağır ağır iskeleye yanaşmıştı. Kaşık adasının burnunu dönerken uzaktan seyrettiğim güzel boğazda uzun zamanlar sevildikten sonra yüzüstü bırakılıp terkedilen bir kadın edası vardı. Baktım baktım da adalılardan ziyade güzel boğazın bu haline vahlandım. Atıf Sakar
Yeni Sabah, 16 İlkteşrin (Ekim) 1938, Pazar
İstanbul Şehir Meclisi intihabı bu sabah saat sekizden itibaren başlamış bulunmaktadır. Kaza ve nahiyelerde rey sandıkları yerlerine konmuş, halk birer birer sandık başına gelerek reylerini atmağa başlamıştır. İntihab, sekiz gün devam edecek, halkın reylerini tamamen istimal etmeleri temin olunacaktır. Şehir baştan aşağı bayraklarla donatılmış, ev, dükkan vesaire defne dallarile kuşatılmıştır. Deniz vesaiti de baştan aşağı bayraklarla donatılmıştır.
Bu sene ilk defa olmak üzere reyini istimal eden her şahıs, rey kağıdını sandığa attıktan sonra nüfus teskeresine “Reyini istimal etmiştir” yazılı damga vurulmaktadır. İstanbul belediyesi ilk defa olmak üzere rey sahibi olan, rey atmağa hakkı bulunmıyanların esamisini soyadı esasına göre evvelce tahrir suretile hazırlatmış olduğundan sandıkların başında hiç bir müşkülat çıkmamakta, herkes intizam dahilinde sandıkların başında toplanmaktadır. İntihab, Teşrinievvelin sekizinci günü akşamına kadar devam edecektir.
Son Posta, 1 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Cumartesi
İlk gün binlerce rey sahibi halk reylerini kullandı, sandık başlarında erkekten çok kadın görülüyordu
Şehir Meclisi intihabının dün sabahtan itibaren başlamış olduğunu yazmıştık. Dün sabah saat sekizde sandıkların başında bulundurulan bandolar İstiklâl marşını çalmış, sandıkların boş olduğu halka gösterilmiş, reylerin atılmasına geçilmiştir. Sandıkların etrafında bilhassa kadınların tehacüm ettiği görülmüştür. İstanbulda ilk defa olmak üzere intihab defterleri, soyadı esasına göre hazırlanmıştır. Halk, sandıkların etrafına biriktiği halde hiç bir karışıklık olmamış, soy adını defterde bulanlar nüfus tezkerelerine intihaba iştirak ettiklerine dair mühür bastırmışlar, reylerini istimal edip gitmişlerdir. Bu suretle binlerce rey sahibi halk, hiç bir karışıklığa sebebiyet verilmeden rey pusulalarını sandıklara atmışlardır.
Resmi daireler bir hafta donatılacaktır. Dün akşam her taraf bir defaya mahsus olmak üzere donatılmıştır. Mahallelerinde vaktinde reylerini istimal edemiyenler, intihabın son gününde kaymakamlığa giderek intihaba iştirak edeceklerdir.
Son Posta, 2 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Pazar
Aza intihabına aid reylerin tasnifi bitti
Yeni Meclise seçilen fırka namzedlerinin tam listesini neşrediyoruz
Yeni Belediye azalarının intihabına aid reylerin tasnifi bitmiştir. Tasnif neticesinde yeni meclis şu suretle teşekkül etmiştir.
Adalar kazası
Asli : 1 – Avni Y ağız, 2 – Kâzım Şinasi • Yedek: 1 – İsmail Hakkı Sızmazoğlu, 2 – Halid Camcı.
Cumhuriyet, 11 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Salı
Denizyolları ve Akay idarelerinin birleştirilmesine dair Denizbankça verilen kararın ilk tatbikatından olarak Akay vapurlarının bacalarındaki forsların kaldırılmasına dünden itibaren başlanmıştır. Esasen muhasebe, fen ve sair servisleri evvelce tevhid edilmiş olan bu idarelerin işletme kısımlarının tevhidi de sür’atle ikmal edilecektir.
Cumhuriyet, 12 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Çarşamba
Yeni vapur bir hafta sonra Kadıköy hattına işlemeğe başlıyacak
Denizbank Akay İşletmesi için Almanyaya ısmarlanan iki vapurdan Suvat adlı birincisi dün sabah limanımıza gelmiştir. Vapur dün Denizbank erkânı tarafından gezilmiş ve beğenilmiştir.
Akay işletmesinin yeni vapuru çok güzeldir. Suvat, Almanyadan gelen diğer vapurlar gibi beyaza boyanmıştır. Alacağı yolcu adedi 1700, boyu 65 metre, sürat 14,5 mildir.
Vapurun salonlarında hava değiştirmeye mahsus tesisat mevcuddur. Yeni vapur bir hafta sonra seferlere başlıyacaktır. Kışın Kadıköye, yazın direkt postası Adalar ve Yalova hattına tahsis edilecektir. Bu vapurun eşi “Ülev” de bugünlerde limanımıza gelecektir.
Akşam, 8 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Cumartesi
Denizbank tarafından Adalar, Yalova ve Kadıköy hatları için Almanyada Bremende Atlas Vetre tezgâhlarına ısmarlanan iki vapurdan Suvat dün sabah İstanbula gelmiştir.
Vapurun boyu 65 metredir ve 1700 yolcu taşıyacaktır. Sür’ati 14,5 mil olan vapur Bremenden İstanbula 18 günde gelmiştir. Vapurda bütün konfor mevcud olup kamaralar asri vantilâtör tertibatile daima temiz hava ile havalandırılacaktır.
Vapuru Egenin süvarisi Faik Kırkaya kaptan getirmiştir. Vapurun gümrük muamelesi bitirilerek havuza çekilecek ve on güne kadar Adalar, Yalova ve Kadıköy hattında işlemeğe başlıyacaktır . İnşaatı bitmiş olan Ülev vapuru da yakında limanımıza gelecektir.
Son Posta, 8 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Cumartesi
Deniz Bank Akay vapurlarının bacalarına yeni bir marka koymak için tedkikat yapmaktadır. Vapurların bacalarındaki “A” harfi kaldırılmıştır. Bunların yerine “D. D” remzi konulması düşünülmektedir. “A”, Akayın remzi idi. “D. D” Denizbank Denizyolları demektir.
Akşam, 13 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Perşembe
Akav vapurlarının forsları için henüz karar verilmedi
Akay idaresi vapurlarının bacalarından çıkarılan forsların yerine ne konulacağı henüz malum değildir. Şimdilik muhtelif vapurların bacalarının üzerinde muhtelif renkler tecrübe edilmektedir. Bu renkler arasından hangisi muvafık bulunursa o tercih edilecektir. Dün, bir kısım bacalar sarıya boyanmıştır.
Cumhuriyet, 13 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Perşembe
Denizbankın yakın sahiller servisinde çalışacak Suvat vapuru dün fırtınalı bir havada Marmarada bir tecrübe seferi yapmıştır. Havanın lodos olmasına rağmen vapur bu tecrübede havadan müteessir olmamış ve matlub neticeyi vermiştir. Suvat bugün Köprü ile Haydarpaşa ve Kadıkoy arasında seferlere başlıyacaktır. Yukarıdaki resim Denizbankın vapurlarına konulan yeni forsu göstermektedir.
Cumhuriyet, 25 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Salı
Suvat vapuru Adaya ilk seferini yapıyordu, demir parmaklıklar açılıp ta iskelede bekliyen yolcular seyirttikleri zaman vapurun içinde sür’atli adımlarla bir dolaşmadır başladı. Tabii bir tecessüs hissi ile aşağı inildi, yukarı çıkıldı. Baştan kıça gidilip gelinildi.
Meslek icabı sağa kulak verdik, solu dinledik: Yeni vapuru bilaistisna herkes beğeniyordu, güzel, temiz, rahat, cici buluyordu tek bir telehhüf noktası:
– Ah, biraz daha sür’atli olsaydı, deniliyordu.
Yerimiz hep birden konuşan bir grupun karşısına tesadüf etmişti. Grupu teşkil edenlerden her birinin ayrı ayrı:
– Şimdi mesele bu vapuru bu şekilde temiz tutmaktadır, dediklerini işittik.
Fakat hem söylüyorlar, hem de içtikleri sigaraların küllerini yere silkiyorlar, uçlarını da yere atarak ayaklarile bastırıp söndürüyorlardı.
İSTER İNAN, İSTER İNANMA!
Son Posta, 28 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Cuma
Dün sabahtan itibaren tatbike başlandı
Denizbankın Adalar – Anadolu – Yalova hattı sonbahar tarifesi dünden itibaren tatbike başlanmıştır. Yeni tarife ile cumartesi günleri gece köprüden bütün adalara saat 24.20 de bir vapur sefere konulmuştur.
Bundan başka Adalar ve Adalarla Anadolu sahili arasına müteaddit postalar ilâve edilmiş, Kadıköy ve Bostancı iskelelerine bütün vapurların tekmil hatlara tramvaylarla bağlantısı temin olunmuştur.
Pazardan başka günlerde ise tarife şu suretle tanzim olunmuştur:
Büyükadadan köprüye sabah postaları: 5.50 de (31 llkteşrinden sonra ilâveten 6.40), ikinci vapur: 7, üçüncü vapur: 7.15, dördüncü vapur: 7.50 ve Burgazdan 7.10 dur. Köprüden ilk vapur 7, Adadan sonra vapur ise18.30 dur.
Akşam postaları köprüden Adalara 18, 18.25, 19.10, 21.15 dedir. Pazar günleri sabah köprüden Anadolu sahili ve Büyükadaya: 8, 8. 40, 9, 9.35, 10.45 de vapur vardır. Son vapur 21.10 dadır. Yalovadan 16.30 da, pazar günleri ise köprüden Yalovaya 9.35, Yalovadan köprüye 16.35 de vapur kalkacaktır.
Kurun, 2 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Pazar
Akay şirketi vapurlarında tenzilât yapılacak
Denizbank idaresi Cumhuriyet bayramının devam edeceği üç gün müddetle Kadıköy, Adalar ve Yalova hattında işliyen vapur ücretlerinde yüzde 50 nisbetinde tenzilât yapmağa karar vermiştir. Bundan başka bayramın devam ettiği günler zarfında gece yarısından sonraya kadar devam edecek şekilde yalnız Kadıköy ve Adalar hattında yeni bir vapur tarifesi tatbik edecektir. Bu tarife hazırlanmış olduğundan yakında ilan edilecektir.
Şirketihayriye idaresi de bayram günlerine mahsus olmak üzere ayni şekilde tenzilâtlı değişik bir tarife tatbik edecektir.
Yeni Sabah, 14 İlkteşrin (Ekim) 1938, Cuma
Evvelki akşam on dokuzu on geçe Köprüden Adalara hareket eden Kadıköy vapuru, Büyükada iskelesine geldiği bir sırada, iskele hamallarından on altı yaşlarında Ali, vapura atlamak istemiş, fakat müvazenesini temin edemiyerek denize yuvarlanmıştır. Kaptanın güzel bir manevrasile bu ihtiyatsız hamal, iskele ile vapur arasında parçalanmaktan kurtarılmış ve denizden çıkarılmıştır.
Akşam, 5 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Çarşamba
Dün Büyükadadan İstanbula gelmekte olan Haleb vapurunun birinci mevki yan kamarasında bir adamın ölü olarak yattığı vapurun tayfaları tarafından görülerek zabıta haberdar edilmiştir.
Zabıta, cesedi muhafaza altına almış, yapılan tahkikatta bu adamın, Büyükadada Altınordu sokağında oturan elli beş yaşlarında tüccardan Vilber olduğu tesbit edilmiştir.
Zabıta, Vilberin ölüm sebebleri etrafında icab eden tahkikatı yapmaktadır.
Akşam, 13 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Perşembe
Büyükadada arabacı Hüseyin, arabasile Haziran caddesinden geçerken. arabanın oku kırılmış, hayvanlar ürkerek sürüklemeğe başlamışlardır. Arabacı muhtelif yerlerinden yaralanmıştır.
Araba, neden sonra müşkülatla durdurulabilmiş, yaralı Hüseyin tedavi altına alınmıştır.
Akşam, 16 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Pazar
Evleri taşlamışlar, sonra bekçiyi şikayet etmişler
Burgaz adasında Andon, Beyko ve Yorgi adlarında üç çocuk evvelki akşam sokağa çıkarak mahalle arasında birçok binaları taşlamışlar, sonra da mahalle bekçisi Salihe giderek:
– Mahallemizde evler taşlanıyor. Bunları yakalasan a.
Diye şikâyet etmişIerdir. Bekçi etrafı araştırırken bu üç yaramaz bir torbanın içine talaş doldurup üzerine insan resmi yapmışlar ve başına da bekçi kasketine benziyen bir şey geçirip heykeli bekçi Salihe götürmüşler:
– İşte evleri taşlıyan budur. Yakala bakalım.
Diye alay etmeğe başlamışlardır. Bekçi Salih evlere taş atanların bu üç yaramaz çocuk olduğunu anlayınca üçünü de yakalayıp karakola teslim etmiştir. Çocuklar hakkında evrak tanzim olunarak üçü de İstanbula getirilmişler ve adliyeye teslim edilmişlerdir. Çocuklar muhakeme edilmek üzere asliye dördüncü ceza mahkemesine verilmişlerdir.
Akşam, 20 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Perşembe
Kınalıadanın Elektriğinden Bir şikâyet
Okuyucumuz avukat Alkiyoyadis Gençusta yazıyor:
Kınalıadanın güzellik ve temizliğini kirleten, ağaçlarını kavurup kurutan ve ahalinin sıhhatini tahrib eden elektrikten, bütün adamız halkı bizardır.
Bilhassa İskele başında bulunan Motör civarının hali ve kavrulmuş ağaçların perişan vaziyeti cidden acınacak bir haldedir.
Alâkadarların nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim.
Son Posta, 6 Birinciteşrin (Ekim) 1938, Perşembe
1. A. Ş. Tasfiye Memurlarından:
Büyükada Yat Kulübü T. A. Ş. tinin Obligasyonlarına Şirket Bilânçolariyle tayin edilen her Aksiyona on beş Türk lirası bedellerinin verilmesi kararlaştırılmıştır. Mahcuz olmayan ve ilişiği bulunmayan bu aksiyonların tevdii mukabilinde bedellerini 20 Teşrinievvel 938 tarihinden itibaren Cumartesi ve Pazar, salıdan maada hergün sabahları saat bire kadar:
Beyoğlunda Sent Antuvan apartımanınınBirinci numarasında Tasfiye memurları heyetine müracaat buyurmaları ilân olunur.
Akşam, 8 Teşrinievvel (Ekim) 1938, Cumartesi
Yayınlanma Tarihi: 09 Ekim 2023 / Son Güncellenme: 09 Ekim 2023
Sitemizde sizlere daha iyi hizmet verebilmek, güvenlik ve sizi tanımak adına çerezler kullanmaktayız, detayları öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Gizlilik Politikanızı ve KVKK Aydınlatma metnini okumak için buraya tıklayınız.
Eğer sitede gezinmeye devam edersiniz politikamızı onaylamış sayılacaksınız.